Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/695 E. 2022/278 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/695
KARAR NO : 2022/278

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/11/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketten cari hesaptan kaynaklanan 2.477,63.-TL bakiye asıl alacağının bulunduğunu, 22.06.2018 tarihli … seri numaralı, 22.06.2018 tarihli … seri numaralı, 13.06.2018 tarihli … seri numaralı, 13.06.2018 tarihli … seri numaralı irsaliyeli faturalar ile satılan alınan ürünlerin irsaliyeli faturalar ile davalı yana teslim edildiğini, İş bu belirtilen 4 adet faturadan kaynaklanan toplam 2.677,63.-TL alacak doğduğunu, davalı tarafça 24.04.2019 tarihinde sadece 200,00.-TL ödeme yapıldığını, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı-borçlu şirket tarafından yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itiraz neticesinde icra takibinin durdurulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafından Menderes İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve dayanaksız itirazin iptali ile Menderes İcra Müdürlüğü …/… Esas sayılı icra takibinin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizin işletilmesine, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde TTK madde 21/2’ye göre itirazda bulunmama halini, fatura içeriğini kabul etme anlamına geldiğini belirtse de bu kanuni düzenleme ispat gücüne yönelik olduğunu, fatura düzenleyen … Endüstriyel Hijyen ve Ambalaj Malzemeleri yetkilisi …’nın anılan karineden yararlanması için faturayı tanzim eden ile adına fatura düzenlendiği iddia edilen arasında akdi ilişkininin bulunması ve faturanın, akdin ifasına yönelik olduğu somut belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, davaya dayanak alınan irsaliyeli faturanın (mülga) TTK 23. Maddesi gereğince kesinleşmiş ve tarafları bağlayıcı olduğu kabul edilebilmesi için fatura konusu işle ilgili yanlar arasında sözleşme yapıldığının yasal delillerle kanıtlanması gerektiğini, faturaya itiraz edilmemiş olmasının iş akdinin kurulmuş olduğunu ve iş bedelinin istenebilir olduğunu kanıtlamayacağını, zira fatura sözleşme olmadığı gibi, faturaya itiraz edilmemesinin de ona sözleşme niteliği vermeyeceğinin aşikar olduğunu, bir akdin icra safhasına taalluk eden fatura , mutlaka mevcut ve evvelce tamamlanmış bir anlaşmaya dayalı olması gerektiğinden, bir icap bile olmadığını, kaldı ki icabı reddetmemenin kabul niteliğinde de olmadığını, davacının alacağın likit olduğuna yönelik beyanlarının da asılsız olduğunu, icra inkar tazminatı isteminin reddinin gerektiğini, davacı tarafın talebinde haksız olduğunu, davanın reddine, davalının %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir . İcra Müdürlüğü’nün 201 /.. E sayılı dosyası, İrsaliyeli Fatura suretleri delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile tarafların ticari defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporumuz içinde açıklanan nedenlerle,
1)Yerinde inceleme yapılmak üzere davacı yanın adresine gidilmiş olup, defterlerin kendilerinde olmadığı gerekçesi ile ticari defterler ibraz edilmediğinden, davacı yanın ticari defterlerinin incelenememiş olduğu,
2)Dava1ı şirketin 2018 ve 2020 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının ve 2018 yılı yevmiye defterinin kapanış onaylarının yaptırılmış olduğu, 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içersinde yaptırılmamış olduğu, 2020 yılı kapanış tasdik süresinin henüz dolmamış olduğu tespit edilmiş olup, Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; davacı şirketin 2018 ve 2020 yılı ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu, 2019 yılı ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olmadığı,
3)Takip ve dava konusu alacağın kaynağı olan toplam bedeli 2.136,66.-TL olan 3 adet faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, takip ve dava konusu yapılan 22.06.2018 tarihli … seri numaralı 540,97.-TL bedelli fatura ve fatura muhteviyatının davacı yanca davalı şirkete teslim edildiğinin ispatlanması ve ispatlandığı halde davacı yanın alacağına eklenmesi gerektiği, davacı yanın kabulünde olan fakat davalı şirket ticari defter kayıtlarında olmayan 200,00.-TL ödeme/tahsilatın davacı yanın alacağı olan 2.136,66.-TL’den mahsup edilmesi gerektiği, böylece, davalı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarına göre aksi ispat edilmedikçe, davacı yanın davalı şirketten takip ve dava tarihi itibari ile 1.936,66.-TL alacaklı olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davalıya fatura karşılığı mal teslimatı yapıldığını, takibe konu 4 adet fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve %20 oranından az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, delil olarak ticari defterlere, irsaliyeli faturalara ve icra dosyasına dayanmıştır.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde davacı tarafın dayandığı faturaların davalıya tebliğ edilmediğini, davacının fatura içeriğinin ve faturanın davalıya tebliğ edildiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini, alacağın likit olmadığını ileri sürerek davanın reddini ve %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
4-Dosya kapsamının incelenmesinden davacının düzenlediği faturalarla bir kısım sarf malzemesinin davalıya satışının yapıldığını ve fatura bedellerinin ödenmemiş olduğunu ileri sürdüğü anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme satış sözleşmesi olup kural olarak satıcının fatura içeriği malları davalı alıcıya teslim ettiğini ispat külfeti altındadır. Buna karşılık davalı alıcı ise fatura içeriği malın kendisine teslim edildiğinin ispat edilmesi halinde fatura bedelini satıcıya ödemiş olduğunu ispat etmesi halinde borçtan sorumluluğu bulunmayacaktır.
5-Davacı taraf ticari defterlere ve faturalara dayanmıştır. Mahkememizce davacıya ve davalıya ait ticari defterler SMMM bilirkişi aracılığı ile incelenmesi için defterlerin ibrazı hususunda süre verilmiş, ibraz süresi içerisinde davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmuş, davacı ise ticari defterlerini incelemeye sunmamıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde takibe konu edilen;
-276,83-TL, 1.596,73-TL ve 263,10-TL tutarlı faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu faturalara istinaden herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı görülmüştür.
6-Ticari defterlerin bir taraf lehine delil olarak kullanılabilmesi için şayet söz konusu kendi ticari defterinde yer alan bir kayıt ise karşı tarafın ticari defterlerini hiç sunmamış olması veya karşı taraf ticari defterlerinin ilgili tarafın defter kayıtlarıyla uyumlu olması gerekmektedir. Bir diğer ihtimal ise kendi ticari defterini sunmamış ise de usulüne uygun tutulmamış olsa dahi karşı tarafın ticari defterlerinde yer alan kayıtlar kendisi lehine delil niteliği taşımaktadır.
Somut olayda her ne kadar davacı taraf ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemiş ise de davalının incelenen ticari defterlerinde 276,83-TL, 1.596,73-TL ve 263,10-TL tutarlı 3 adet faturanın kayıtlı olduğu, davalının 2019 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri süresinde yapılmamış olsa dahi bu durumun davacı açısından aleyhe değerlendirilemeyeceği, davalının kendi ticari defterlerinde kayıtlı olan fatura içeriği malları teslim aldığının kabulü gerektiği gözetilerek 276,83-TL, 1.596,73-TL ve 263,10-TL bedelli 3 adet fatura içeriği malın davalı şirkete teslim edildiğinin ispat edildiği kabul edilmiştir.
7-Davacı taraf takipte 4 adet faturaya dayanmış olup 276,83-TL, 1.596,73-TL ve 263,10-TL bedelli 3 fatura davalı ticari defterlerine kaydedilmiş olmakla davalıya fatura içeriği malların teslim edildiği ispat edilmiştir. 1 adet … seri nolu 540,97-TL bedelli faturanın teslimi hususunda ise irsaliyeli fatura üzerinde yer alan “…” isimli kişinin davalı şirket adına fatura içeriği malları teslim aldığı ileri sürülmüştür.
Davalı şirket vekili ise 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ve beyan dilekçesinde irsaliyeli faturada teslim eden ve teslim alan bölümlerinde isim ve imzası bulunan kişilerin tanınmadığını ileri sürmüştür.
Mahkememizce davalı şirketin SGK çalışan listeleri değişen ünvanlara göre istenilmiş, dosyaya gönderilen 18/02/2022 tarihli müzekkere cevabında irsaliyelerde yer alan

… adlı kişinin davalı işyerinde 04/07/2018 tarihinde çalışmaya başladığı, 06/04/2019 tarihinde işyerinden ayrıldığı, davalı işyerinde toplam 9 aylık bir çalışmasının bulunduğu görülmüştür.
Dava dışı …’ün SGK hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde davalı şirkete ait işyerinde SGK giriş kaydının yapıldığı 04/07/2018 tarihinden önce 27/04/2018 tarihine kadar başka bir işyerinde çalışmasının bulunmadığı, her ne kadar ihtilaf konusu fatura tarihi SGK giriş tarihinden öncesi bir tarih olan 22/06/2018 ise de fatura tarihi itibariyle …’ün başka bir işyerinde çalışmasının bulunmadığı, SGK giriş tarihinin yakınlığı, ülkemizde işe girişi yapılan işçilerin belirli bir süre deneme maksadıyla sigorta girişi yapılmaksızın çalıştırılmasının sıklıkla görüldüğü hususları birlikte dikkate alındığında dava dışı …’ün davalı şirket adına fatura içeriği malları teslim aldığı fatura üzerinde bulunan imzası ile ispat edildiği değerlendirildiğinden 540,97-TL tutarlı 4.fatura yönünden de fatura içeriği malların davalı şirkete teslim edildiğinin ispat edilmiş olduğu kabul edilmiştir
Sonuç itibariyle, davacı tarafın 4 adet fatura içeriği malı davalı şirkete teslim ettiğini 3 fatura yönünden davalı şirketin ticari defterlerinde yer alan kayıtlar ve 1 fatura yönünden davalı işçisinin imzasının bulunduğu irsaliyeli fatura ile ispat ettiği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
8-Takip fatura alacağına dayanmakta olup takip dayanağı 4 adet faturadan 3 adetinin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve 1 adet faturanın da davalı çalışanı tarafından imzalanmak suretiyle içeriğinin teslim alındığı, bu suretle davalının borçlu olduğu miktarı tespit edebileceği anlaşıldığından likit nitelikte kabul edilen takip konusu alacağın %20’si oranında hesaplanan 495,53-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının Menderes İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacak likit nitelikte kabul edilmekle hükmedilen 2.477,63-TL alacağın %20’si oranında hesaplanan 495,53-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 169,24-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 114,84‬-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.477,63-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 500,00-TL bilirkişi ücreti, 54,40-TL başvuru harcı ve 60,00-TL posta ve tebligat ücreti toplamı 614,4‬0-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı , dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”