Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/67 E. 2022/365 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/67
KARAR NO : 2022/365

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkilinin, 19.03.2018 tarihinde … plaka sayılı toyaya marka 2014 model aracı ile kazaya karıştığını, bu kazada kaza tespit raporuna göre müvekkilinin kusursuz olduğunu, bu kazanın oluşumunda … Plaka sayılı sürücü ….’ın (… şirketi tarafından sigortalı olan araç) asli kusurlu olduğunu, …. plakalı araç sürücüsü ….’in (… AŞ tarafından sigortalı olan araç) tali kusurlu olduğunu, kazada müvekkilinin yanında bulunan …’ın yaralandığını, kazadan sonra müvekkilinin, sigorta şirketlerine başvurduğunu, fakat zararının tazmin edilmediğini, sadece … sigortanın kısmi bir ödeme yaptığını, ödemenin yetersiz olduğunu, müvekkilinin aracını tamir için servise götürdüğünü, araçta işçilik hariç 100.000 ‘TI ye yakın tamir masrafı olduğunun kendisine bildirildiğini, müvekkilinin de yüksek bedelden dolayı aracını tamir ettiremediğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak ve davalı sigorta şirketlerinin sadece poliçe limitindeki teminat ile sınırlı kalmak üzere;30.000 TL tazminatın davalı … ile (davalı … şirketi 30.000’in 13.500’sinden ve poliçedeki teminat kapsamında sınırlı olmak üzere) davalı … A.Ş. ‘den Müştereken müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 16.000 TL tazminatın davalı … ile (davalı … A.Ş. poliçedeki teminat kapsamında sınırlı olmak üzere) davalı … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; 41.000 TL (arac rayiç değeri/hasar tazminatı) maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı ..’tan tahsiline, 2.000 TL ikame araç bedeli alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalı Yusuf’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 29.12.2017-2018 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı (olay başına limit: 33.000 TL – kaza başına limit:66.000 TL) olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam olmadığını, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, Davaya konu kaza çok taraflı olup müvekkil şirkete yapılan başvurular üzerine,
… nolu hasar dosyasından … plakalı araç için 7.522,49 TL
… nolu hasar dosyasından … plakalı araç için 16.460,00 TL
… nolu hasar dosyasından … plakalı araç için 15.000,00 TL
… nolu hasar dosyasından … plakalı araç için 22.500,00 TL olmak üzere toplam 61.482,49 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketi sorumluluğu doğacak ise dahi söz konusu ödemelerin kaza başına teminat limitinden düşülerek bakiye limit üzerinden hüküm kurulması gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, dava konusu tazminat ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edilebileceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili , cevap dilekçesinde; davacı tarafından yaptırılan İzmir 1.Sulh Hukuk Mah.nin … D.iş sayılı tespit ve bilirkişi incelemesinin hukuka uygun olmadığını, davacının kusur oranı olarak belirlemiş olduğu kusur oranını kabul etmediklernii, yapılan tespitin doğru olmadığını, kusur oranının tespiti için yeni bilirkişi incelmesi yapılması gerektiğini, davacının hasar tespitine yönelik yapmış olduğu tespitte dosyaya sunulan raporda hangi malzemenin ne oranda zarar görmüş olduğunun gösterilmediğini, yine raporda eksiklikler bulunduğunu, davalının aracının bedel tespitini de kabul etmediklerini, araç değerinin fahiş olarak belirlendiğini, davanın iddialarını ve faiz istemini kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, cevap dilekçesinde; Meydana gelen trafik kkazasında kendisinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kendi aracının sigortasının mevcut olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ’ye dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “… A) … plaka sayılı (… A.Ş. tarafından sigortalı araç) aracı kullanan davalı …’ın yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı kazanın oluşumunda etken olduğu;
B) … plaka sayılı (… A.Ş. tarafından sigortalı araç) davalı sürücü …’in yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, kazanın oluşumunda etken olmadığı;
C) … plakalı aracın maliki ve sürücüsü olan davacı …’ın yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, kazanın oluşumunda etken olmadığı;
D) Dava dışı diğer iki araç (… ve …) sürücülerinin dosya içeriğine göre mevcut şartlarda kazanın oluşumunda etken olmadıkları; kanaatine varıldığı,
• Dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 96.306,88.-TL (KDV Dahil) hasar meydana geldiği,
• Bahse konu … plaka sayılı aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 90.000,00.-TL ve sovtaj (hurda) değerinin 26.500,00.-TL olduğu,
• Bu bağlamda; kaza sonrası oluşan hasar miktarının, araç rayicinin %50’sini aştığı ve aracın değerinden yakın masraf yapılacağından tamirinin ekonomik olmadığı, mevcut hali ile çekme belgeli olarak pert – total edilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olacağı,
Buna göre;
Araç Piyasa Değeri : 90.000,00.-TL
Aracın Sovtaj (Hurda) Değeri : – 26.500,00.-TL
Toplam Gerçek Hasar : 63.500,00.-TL olduğu,
• Dosya kapsamına göre; davalılardan … A.Ş.’nin, davacıya hasar tazminatı bedeli olarak 24.10.2019 tarihinde 22.500,00.-TL ödeme yaptığı,
Buna göre; davalılardan … A.Ş.’nin bakiye tazminat yükümlülüğünün 41.000,00.-TL olduğu,
• Değer kaybının, aracın piyasa değerindeki azalma olduğu, pert olan ve sovtaj bedeli tespit edilen araçta piyasa değeri göz önüne alınarak zarar hesaplandığından, araç sahibinin bir zararı oluşmaması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağı kanaatine varıldığı,
• Söz konusu aracın pert olması nedeni ile benzer donanım ve teknik özelliklerde yeni bir araç edininceye kadar geçen makul sürenin 20 gün olduğu,
Yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 100,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince 2.000,00.-TL ikame araç bedelinin uygun olduğu ..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
2-Taraflar arasında kazanın gerçekleşmesindeki kusur dağılımı, davacının kaza nedeniyle uğradığı araç hasarına dayalı maddi zararının miktarı, araç yoksunluğu nedeniyle ikame araç zararının miktarı, davacının bu zararının davalılardan hangi ölçüde tazmin edilebileceği noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Somut olayda öncelikle dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur dağılımı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkememizce kusur dağılımına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalı …. plaka sayılı araç sürücüsü …’ın kazanın oluşumunda tek etken olduğu, diğer araç sürücülerinin kaza oluşumunda bir etkilerinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Tarafların rapora ve kusur değerlendirmesine itirazları üzerine mahkememizce tanıklar dinlenilmiş ve tanık beyanları ile olay yeri fotoğrafları da dikkate alınarak rapor düzenlenmesi için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, dosyaya sunulan 20/12/2021 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre kazanın oluşumunda davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede, gerek kaza tespit tutanağında yer alan çizim ve anlatımdan gerekse mahkememiz huzurunda dinlenen tanık beyanlarından dava konusu kazanın gerçekleşmesi öncesinde en önde bulunan araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki aracın durduğu, onu takip eden diğer araçların da araçlarını bir önde seyreden araca çarpmadan durdurdukları, ancak en arkadan gelmekte olan davalı … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı aracın gerek güvenli sürüş mesafesi bırakmaması nedeniyle gerekse hız kurallarına uygun hareket etmemesi nedeniyle bir önünde bulunan dava dışı araca çarptığı, bu çarpmanın etkisiyle dava dışı… plakalı aracın sürüklenerek davacıya ait … plaka sayılı araca çarpmasıyla davacıya ait aracın arka bölgesinden hasar gördüğü, davacıya ait aracın da bir önündeki araca çarpmasıyla ön bölgesinden de ayrıca hasar gördüğü, tüm kaza süreci dikkate alındığında davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın güvenli sürüş ve takip mesafesine uygun şekilde seyretmiş olsaydı kazanın gerçekleşmeyeceği, diğer araç sürücülerinin davalı araç sürücüsünün en arkadan diğer araçlara çarpmasından önce bir temaslarının bulunmadığı, bu haliyle davalı …’ın dava konusu kazanın gerçekleşmesinde asli ve tam kusurlu olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilmekle davalının zararının tümünden, davalıya ait KZMMS sigortacısı … A.Ş.’nin ise poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumlu olduğu kabul edilmiştir.
10-Kusur oranlarının tespiti ile birlikte 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda değer kaybı yönünden yapılan incelemede davacıya ait aracın kaza öncesi rayiç değerinin 90.000,00-TL olduğu, aracın hasarlı halinin 26.500,00-TL olacağı, bu haliyle davacının gerçek zararının 63.500,00-TL olacağı, aracın onarım süresinin 20 gün olabileceği ve bu süreçte günlüğü 100,00-TL’den 2000,00-TL ikame araç zararı oluşacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede davacıya ait aracın marka, model ve diğer özellikleri, hasarın şekli, onarılması gereken parçalar ve aracın yaşı, kilometresi ve segmenti dikkate alındığında tespit edilen kaza öncesi değerin, kaza sonucu oluşan hasarın ve toplam zararın dosya kapsamına uygun olduğu, benzer segment ve kullanıma ait araçlarda oluşan ortalama rayiç değerlerin bu miktarlara yakın olduğu, tarafların soyut itiraz ve beyanları dışında objektif olarak yeniden rapor alınmasını gerektirecek bir eksiklik bulunmadığı gözetilerek rapor hükme esas alınmak suretiyle belirlenen zarar üzerinden hüküm kurulmuştur.
11-Yargılama sırasında kusur tespiti yönünden keşif yapılmasının gerekip gerekmediği değerlendirilmiş, mahkememizce dinlenen tanık beyanlarında kazanın gerçekleşme şeklinin ihtilaf oluşmayacak şekilde net bir şekilde aktarıldığı, tanık anlatımlarının tutanak ve kaza fotoğraflarıyla uyumlu olduğu gözetilerek keşif yapılmasının uyuşmazlığın çözümüne bir katkı sağlamayacağı, mevcut delil durumuna göre davalı kusurunun kesin ve net bir şekilde belirli olduğu gözetilerek dosya üzerinden kusur incelemesi yeterli görüldüğünden keşif yapılmamıştır.
12-Yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda, davacıya ait aracın hasar görmesinden dolayı uğranılan zararlardan davalı … plaka sayılı araç sürücüsü ve maliki … ile aracın KZMMS sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ni sorumlu olduğu kabul edilmiş, davalı … A.Ş.’nin dava öncesi 24/102019 tarihinde 22.500,00-TK ödemede bulunduğu gözetilerek sorumluluğunun bakiye poliçe limiti olan 10.500,00-TL olduğu gözetilerek bu miktarla sınırlı olarak sorumluluğuna karar verilmiştir. İkame araç zararı yönünden dava dilekçesinde açıkça poliçedeki teminat kapsamında sigortaya davanın yöneltildiği belirtilmekle ikame araç zararı yönünden davalı sigora şirketinden bir talepte bulunulmadığı kabul edilmiştir. Davalı …’ın sorumluluğunun haksız fiil tarihinden itibaren oluştuğu, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava öncesi yazılı başvuru tarihi olan 30/10/2019 tarihinden sonraki 8 iş günü sonunda 12/11/2019 tarihinde sigorta şirketi yönünden temerrüt oluştuğu gözetilerek bu tarihlerden itibaren faiz işletilmiştir.
Davalı … yönünden davacının poliçe limiti dahilinde talepte bulunduğu gözetilerek sorumluluğun poliçe limiti ile sınırlı tutulmuş olmasından dolayı kabul edilmeyen kısım yönünden ayrıca vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
13-Davalılar … ve … A.Ş. Yönünden kusur sorumluluğu bulunmadığı kabul edildiğinden bu davalılar yönünden açılan davaların reddine karar verilmiştir.
14-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
A-Araç hasarı yönünden tahsilde tekerrür olmamak ve davalı … A.Ş. poliçe limitinden bakiye kalan 10.500,00-TL miktarla sorumlu olmak üzere 41.000,00-TL maddi tazminatın davalı … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalı … yönünden kaza tarihi 19/03/2018, davalı … A.Ş. Yönünden 12/11/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine,
B-İkame araç bedeli yönünden 2.000,00-TL ikame araç bedeli tazminatının davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına kaza tarihi 19/03/2018’den itibaren yasal faiz işletilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.937,33-TL harçtan peşin olarak alınan 785,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.366,19-TL. harcın davalı … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak tahsili ile hazineye gelir kaydına, (… AŞ’nin sorumluluğu 537,95-TL ile sınırlıdır)
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 6.390,00 -TL. vekalet ücretinin davalı … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (… AŞ’nin sorumluluğu 5.100,00-TL ile sınırlıdır)
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … A.Ş. Lehine takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 785,00-TL. harcın davalı … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı, 433,10-TL posta ve tebligat ücreti, 900,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.387,4‬0-TL yargılama giderinin davalılar … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı … ve … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”