Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/663 E. 2022/795 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/663 Esas
KARAR NO : 2022/795

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/11/2020
KARAR TARİHİ: 15/11/2022
YAZIM TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
TALEP : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesi ve özetle; 28.08.2020 tarihinde … plaka sayılı araç park halinde durmakta olan müvekkile ait … plaka sayılı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin, … plaka sayılı araç sürücüsü olayda asli ve tam kusurlu olup, araç davalı sigorta şirketine … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortasıyla sigortalı olduğunun, kaza sonrası müvekkile ait araçtaki hasarın belirlenmesi amacıyla İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle yapılan tespitte KDV dahil 8.100,00 TL hasar belirlendiği, sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde ödeme yapılmadığı, arabulucuk müesesesinden de sonuç alınamadığının, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL hasar bedelinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıradan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı sigorta şirket vekilinin dava dilekçesi ve özetle; Kazaya karışan … plaka sayılı araç … adına kayıtlı olduğudan husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğinin, 28.08.2020 tarihinde meydana geldiği iddia edilen kazada … plaka sayılı araç müvekkil şirket nezdinde 14.05.2020 – 2021 tarih aralığında … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigortası ile sigortalı olup,sigortalı sürücünün kusuru oranında sorumlu olacağı ve poliçe limitinin 41.000,00 TL olduğunun,bu nedenlerle sürücü kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğinin, kaza sonrası … nolu hasar dosyası açıldığı ve eksper atandığı,ancak aracın ekspere gösterilmediği, bu nedenlerle başvurunun reddi gerektiği,araç 2012 model olup orjinal parça hususundaki beyanların yersiz olduğu,araçtaki hasarın Genel Şartlara göre belirlenmesi gerektiği, müvekkilin temerrüde düşmediği ve yasal faiz talep edilebileceği,bu nedenlerle haksız tazmninat talebinin reddine karar verilmesi arz ve talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Hasar Bedelinin Tahsili istemine ilişkin Alacak Davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 23/09/2020 tarihli başvuru dilekçesi ve 09.10.2020 teslim tarihli PTT APS teslim bildirim mazbatası ile ve dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının 28.08.2020 tarihinde, İzmir ili Balçova ilçesinde gerçekleştiği, …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarpması ile kazanın vuku bulduğu mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
Tazminat davasında davacı olma ehliyeti (aktif husumet) kural olarak mal varlığında doğrudan doğruya zarar gören kişiye ait bulunmaktadır. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet v.s.) elinde bulunduran zilyedi de onu aldığı gibi malikine aynen iade etmek zorunda olduğundan, zarar bedelini zarar sorumlularından talep etme hakkına sahip olacaktır. Somut olayda davacı araç sürücüsü dava konusu aracı eşi …’ten ödünç aldığı dosya kapsamında sabit olup aracı aldığı şekliyle malikine aynen iade etmek zorunda olduğundan zarar bedelini talep etme hakkına sahip olduğu değerlendirilmiştir.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde … adına tescilli olduğu trafik tescil kaydı ile;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise dava dışı … adına tescilli olduğu ise kaza tespit tutanağı ile dosyada mevcut araç ruhsat sureti ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 14.05.2020 – 14.05.2021 tarihlerini kapsar şekilde … Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan … no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ise;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler anlaşılmaktadır ki; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türüdür.
9) Kazaya karışan … plakalı araç 14.05.2020 – 14.05.2021 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … Sigorta A.Ş.’de sigortalıdır. Kaza, 28.08.2020 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun irdelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 26/07/2021 tarihli Bilirkişi Raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; … Plaka Sayılı Aracın ise … sokak içerisinde kurallara uygun vaziyette park halinde olduğundan Kazaya Katkı Sağlayacak Oluşum Görülmediği Kanaatine;
Davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … poliçe numarasıyla ZMMS trafik sigorta poliçesiyle sigortalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda trafik kural ihlallari zararlı sonuç üzerinde etken olup bu davranışları ile 2918 sayılı KTK’nın Madde 84/l “Park için ayrılmış yerlerde veya taşıt yolu dışında kurallara uygun olarak park edilmiş araçlara çarpma” Kuralını İhlal Ettiği Kanaatine Varıldığı belirtilmiştir.
– Hasar Tespiti Yönünden ise; 28.08.2020 tarihinde meydana gelen kazada … plaka sayılı araçtaki toplam hasar bedelinin KDV hariç 4.300,00 TL ve KDV dahil olmak üzere 5.074,00 TL olabileceği şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
12) Mahkememiz 23/09/2021 tarihli celse ara kararı uyarınca delil tespiti içinde yer alan bilirkişi raporu ile hasar dosyasındaki eksper raporu ve mahkememizce aldırılan 26/07/2021 tarihli bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilerek davacının aracında meydana gelen hasar bedeli tarafların kusur oranın tespiti için Ankara ATK ‘dan rapor aldırılmıştır.
27/10/2021 tarihli Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının Kusur Raporunda; sürücü …’nın % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü davacı …’in kusursuz olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Rapor içeriğinde sadece kusur yönünden değerlendirme yapıldığı, hasar yönünden herhangi bir değerlendirme ve tespit yapılmadığı anlaşılmakla Mahkememizce 25/01/2022 tarihli celse ara kararı uyarınca Ankara ATK’dan ek rapor tanzim edilmesi istenmiştir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının 22/02/2022 tarihli Ek Raporunda; … plakalı otomobilde meydana gelen toplam hasarın 8.100,00.-TL olduğu belirtilmiş ve böylelikle dava öncesi İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin bilirkişi raporundaki hasar tespiti ise 26.07.2021 tarihli rapor arasındaki hasar miktarına ilişkin çelişki giderilmiştir.
13) Mahkememizce, 27/10/2021 tarihli Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığının Kusur Raporundaki kusura ilişkin tespitler ile 22/02/2022 tarihli Ek Raporundaki hasar miktarına ilişkin tespitler dosya kapsamına ve kaza tespit tutanağına uygun bulunmuş, tarafların kusurlu davranışların kazanın gerçekleşmesine yönelik ağırlıkları açısından yapılan değerlendirme sonucunda, … plaka sayılı araç sürücüsü olan davacının aracı yolun sağına parketmekten ibaret eyleminde aracın sadmeye maruz kalmasıyla meydana gelen oluş şartlarındaki olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığı anlaşılmakla Kusursuz olduğu kabul edilmiş, dava dışı sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsününise Asli Kusurlu (% 100) olduğu kabul edilmiştir. Böylelikle denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu ATK raporu ve ek raporu Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporunda tespit olunan rakamlara itibar edilerek hasar bedelinin KDV Dahil 8.100,00 TL olduğunun kabulü ile davalı sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsü …’nın % 100 kusurlu olduğu yönündeki tespitimiz doğrultusunda ve işbu kusur oranında 8.100,00 TL’nin tamamının davalı şirket tarafından Hasar Bedeli olarak davacıya ödemesi gerektiği tespit olunmuştur.
14) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 8.100,00 TL’ye arttırmış, harcını karşılamıştır.
15) Ancak davacı vekilinin 15.11.2022 tarihli celsede değer artırma dilekçesi ile 8.100,00 TL’ye yükselttikleri taleplerinin 100,00 TL’sinden feragat ettikleri yönündeki beyanları üzerine 8.000,00 TL’lik hasar bedeli tazmininin kabulüne ilişkin aşağıdaki karara hükmolunmuştur.
16) Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup işbu başvurunun hangi tarihte davalı sigorta şirketine tebliğ olunduğu anlaşılamamaktadır. APS yolu ile gönderildiği anlaşılan başvuru dilekçesinin 09.10.2020 tarihinde tebliğ tebliğ olunduğu anlaşılmakla işbu tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düştüğünün kabul edilmiştir.
17) Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de; davacının tacir olmaması ve aracın ruhsatında kullanım amacının vasfının hususi olduğunun belirtildiği görülmekle temerrüt tarihi olarak tespit olunan 22.10.2020 tarihinden itibaren “Yasal Faiz” işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
18) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KABULÜ İLE;
Taleple ve son celse yapılan 100,00-TL’lik feragat beyanına bağlı kalınarak 8.000,00-TL’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere 22/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek “Yasal Faizi” ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 546,48-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL’nin ve ıslah harcı 130,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 362,08-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 184,40-TL’lik harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 8.000,00 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 500,00-TL bilirkişi ücretinin, 1.467,1‬0-TL Ankara ATK fatura ödemesi ve 210,60-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 2.232,10-TL yargılama gideri ile İzmir 5.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında sarf edilen 384,90-TL keşif harcı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 25,00-TL başvuru harcı, 89,60-TL karar ve ilam harcı, 12,00-TL tebligat gideri ve 755,00-TL delil tespiti vekalet ücreti toplamı 1.666,50-TL delil tespiti yargılama gideri toplamı olmak üzere toplam 3.898,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 341 maddesi gereğince miktar itibariyle Kesin Olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.15/11/2022
Katip …
e-İmza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.