Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2021/440 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/643 Esas
KARAR NO : 2021/440

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı …. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri uyarınca davalı borçlu firmaya … kredisi açıldığını ve kullandırıldığını, Genel Kredi Sözleşmesinin diğer davalılar tarafından müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalanmış olduğundan iş bu sözleşmeye dayalı olarak açılan krediler nedeni ile asıl borçlu şirket ile birlikte …, …, … ve ….’in müşterek borçlu müteselsili kefil sıfatı ile sorumlulukları bulunduğunu, Kredi Sözleşmesi hükümleri uyarınca ödenmesi gereken kredi borçlarının ödenmemesi üzerine 04.12.2019 tarihi itibariyle kredi hesapları kat edilerek, Gebze … Noterliği … yevmiye 06.12.2019 tarihli hesap kat ihtarnamesi uyarınca kredi borçlarının ödenmesi aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı ihtarında bulunulduğunu, asıl borçlu firma ve kefillere gönderilen ihtarnameye rağmen kredi borçları ödenmediğinden davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyası üzerinden takibi başlatıldığını, davalılarca asıl alacak, işlemiş faiz ve faiz oranına itirazda bulunulduğunu ve icra takibinin durduğunu, itirazının iptali ile takibin devamına, kötüniyetli itiraz nedeniyle borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve yersiz olmasından dolayı reddine karar verilmesi gerektiğini, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … numaralı dosyası ile başlatılan icra takibine ait borca ve tüm fer’ilerine taraflarınca itiraz edildiğini, takibin durdurulmasına karar verildiğini, müvekkilinin, alacaklı olarak görünen bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca borcu kabul anlamına gelmemek ile birlikte varsayılan miktarda borç bulunduğu düşünülse dahi iddia konusu borç için işletilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, davacının başlatmış olduğu ilamsız takipte esas alınan temerrüt faiz oranının hangi orana istinaden belirlendiğinin taraflarına tebliğ edilen dava dilekçesi yahut eklerinden anlaşılmadığını, müvekkillerine karşı başlatılmış olan haksız ve kötüniyetli icra takibine itirazlarının, müvekkilinin yasal hakkını kullanmasından ibaret olduğunu, bu bakımdan davacının icra inkâr tazminatı talebinin reddi ile, hiçbir dayanağı olmaksızın müvekkili aleyhine icra takibine girişildiği olgusu dikkate alınarak, haksız ve hukuka aykırı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle müvekkili lehine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, Genel kredi sözleşmesi, ihtarname banka kayıtları, bilirkişi raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Davacı bankanın İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasında 18/03/2020 takip tarihinde davalı … Şirketi, … Şirketi, …, …, …’tan alacağı,
29.981,97-TL asıl alacak
3.097,32-TL Faiz,
154,86-TL %5 BSMV,
601,81-TL masraf
33.835,96-TL toplam olduğu,
Takipten itibaren asıl alacağa (takipteki düşük temerrüt faizi oranı olan %16,80 talebiyle bağlı kalınarak) %16,80 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si uygulanması gerektiği…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılmış kredi sözleşmesine dayalı yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı ile davalı arasında düzenlenen genel ticari kredi sözleşmesi nedeniyle davalıların asıl borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davacıya borçlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından genel kredi sözleşmesi nedeniyle 30.085,56TL asıl alacak, 2.255,81TL akti faiz, 875,37TL işlemiş faiz, 156,56TL BSMV ve 601,81TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 33.975,11TL tutarlı takipte bulunulduğu görülmüştür.
4-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden dava konusu kredi sözleşmesinin davalı …. tarafından kullanıldığı, diğer davalı borçluların kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olarak yer aldıkları. Davalıların yine şirket veya şirket yetkilisi oldukları. Bu nedenle kefalette eş rızasının bulunup bulunmadığının önemli olmadığı. Kefalet sözleşmesinin yazılı yapıldığı, tarih ve üst limitin, hangi krediye istinaden kullanıldığının belirli olduğu, kefalet şartlarının geçerli olduğu anlaşılmıştır.
5-Dosya bankacılık hesaplamaları konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş. Bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 01/04/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünde;
“Davacı bankanın İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasında 18/03/2020 takip tarihinde davalı … Şirketi, … Şirketi, …, …, …’tan alacağı,
29.981,97-TL asıl alacak
3.097,32-TL Faiz,
154,86-TL %5 BSMV,
601,81-TL masraf
33.835,96-TL toplam olduğu,
Takipten itibaren asıl alacağa (takipteki düşük temerrüt faizi oranı olan %16,80 talebiyle bağlı kalınarak) %16,80 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’si uygulanması gerekti…” şeklinde tespitte bulunulmuştur. Bilirkişi raporuna taraflarca itiraz edilmemiş olup mahkememizce de yeniden rapor aldırılmasını gerektirecek bir hata tespit edilemediğinden rapor ile tespit edilen alacak miktarlarının hükme esas alınması uygun görülmüştür.
6-Dosyaya sunulan bilirkişi raporu, kredi sözleşmesi, ihtarname ve diğer dosya delilleri birlikte incelendiğinde davacı banka tarafından kullandırılan kredi nedeniyle davalının borçlu olduğu, borç miktarının hesap kat ihtarı ve diğer bilgiler doğrultusunda bilirkişi incelemesi ile tespit edilen tutarda olduğu, davacının alacağın tahsili amacıyla yapmış olduğu ihtarname masraflarının davalılara yükletilmesi talebinin yerinde olduğu yönünde vicdani kanaat oluştuğundan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
7-Dava konusu alacak miktarı taraflarca imzalanan sözleşme ile belirlenmiş olup davalıların sorumlu olduğu tutarı belirlemesi mümkündür. Bu nedenle alacağın likit olduğu değerlendirilmekle itirazın iptaline karar verilen toplam alacak miktarı üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüştür.
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 11/11/2020 tarihli sarf kararı ile 1.400,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının İzmir …İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİ İLE; İcra takibinin 29.981,97TL asıl alacak, 3.097,32TL işlemiş faiz, 154,86-TL BSMV, 601,81-TL masraf olmak üzere toplam 33.835,96TL alacak üzerinden devamına, fazlasına dair istemin reddine,
2-Alacağın likit olduğu değerlendirilmekle kabul edilen tutarın %20’si oranında hesaplanan 6.767,19TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 2.311,33-TL harçtan peşin olarak alınan 410,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.901,00-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.075,39-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 139,15-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 410,33-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta giderleri toplamı 842,4‬0-TL. yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 838,95-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.400,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 1.397,27-TL’sinin davalılardan, 5,73-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır