Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/637 E. 2021/388 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/637 Esas
KARAR NO : 2021/388

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkil şirketin eski adıyla … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti nin şirkete ait karar defterinde yazılı olduğu şekilde 14/09/2010 tarihinde şirket ortaklarından …’nun ve şirket ortaklarından olmayan davalı …’un süresiz olarak şirket müdürlüğüne atanmalarına, bu kararın Ticaret Sicil Gazetesine bildirilmesine ve yeni imza sirkülerinin tanzim edilmesine oy birliği ile karar verildiğini, karar defterinde bulunan 2010/02 numaralı kararın ise İzmir … Noterliği’nin 15/09/2010 tarih ve … yevmiye numarası ile onaylandığını, dolayısıyla davalının, şirket müdürlüğüne atanarak bir takım yetkilere ve sorumluluklara sahip olduğunu, daha sonra …’nun, şirket ortaklarından …’nun hisselerini satın aldığını ve şirketin İzmir … Noterliği’nin 13/02/2013 tarih ve … yevmiye numaralı onayı ile tek ortaklı limited şirkete dönüştüğünü, …’nun şirketin tek ortağı olarak kaldığını, şirket unvanının ise 15/12/2014 tarihli genel kurul kararı ile İzmir … Noterliği’nin 15/12/2014 tarih ve … yevmiye numarası ile … Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti olarak değiştiğini ve daha sonra tasfiye sürecine geçildiğini, müvekkil şirketin ithal ettiği mallarla ilgili verilen gümrük beyannamesindeki yanlışlıklar sebebiyle yapılan incelemeler sonucunda müvekkil şirkete … Gümrük Müdürlüğü’nce 24/06/2015 tarihinde vergi cezaları kesildiğini ve vergilerin tahakkuk ettirildiğini, daha sonradan vergilerle ilgili çıkan af ve paket yasalardan yararlanılarak şirketin tek ortağı olan …’nun 144.562,14-TL ödemeyi şirket adına yaptığını, davalı …’un müdürlük görevinin 14/09/2010 tarihinde başlayıp, 21/10/2014 tarihinde son bulduğunu, söz konusu gümrük giriş beyannamelerine ilişkin gümrük vergilerinin eksik alınmasının davalının müdürlük görevini icra ettiği döneme denk geldiğini, davalının şirketin doğrudan zararına olacak şekilde hareket ettiğinin açık olduğunu, ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde şirketi temsile yetkili müdürün ne gibi sorumluluklarının, görevlerinin olduğunun anlaşılabileceğini, buna göre müvekkil şirketin tek ortağı olan … tarafından müvekkil şirket adına TC Gümrük ve Ticaret Bakanlığı … Gümrük Müdürlüğü’nce verilen karara istinaden yapılan ödemelerden şirketi temsile yetkili müdür davalı …’un da sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle, öncelikle haklı davanın kabulü ile şirkete ait mal varlığı üzerinde şirketi zarara uğratacak davranışlarda bulunarak şirketin doğrudan zarara uğramasına sebep olan davalı …’tan 76.696,19-TL nin yasal faizi ile birlikte tahsiline, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Borçlar Kanunu’nun 73. Maddesine göre rücu istemine ilişkin davanın, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıl ve her halükarda 10 yıllık zaman aşımı süresinde açılması gerektiğini, iş bu nedenle davanın süresinde açılmamış olduğunu, müvekkilinin şirkete zarara uğratıcı faaliyette bulunmadığını beyanla davanın zaman aşımı ve esastan reddine, teminat gösterilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına, davalının kusurlu hareketlerinin olmayışı ve davacı şirketin ortağının basiretli olması gerektiğinden davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; müvekkil şirkete ilişkin ticaret sicil kayıtları, gümrük müdürlüğünce verilen karar, İzmir … ASHM nin … ESas sayılı dosyası, İzmir … ATM nin … Esas sayılı dosyası, Bakırköy … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, şirket ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık anlatımları ve ikamesi mümkün her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; 2010-2015 yılları arasındaki ana sözleşmenin incelenerek yöneticilerin sorumlulukları hakkında bilgi edinilmesi ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; limited şirket yöneticisinin sorumluluğundan doğan tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davacının, davacı şirketin 14/09/2010 – 21/10/2014 tarihleri arasında müdürlük görevini yapan davalı …’un şirketin ithal ettiği mallarla ilgili verilen gümrük beyannamesindeki yanlışlıklar sebebiyle yapılan incelemeler sonucunda şirkete … Gümrük Müdürlüğü’nce 24/06/2015 tarihinde kesilen vergi cezalarının şirketin diğer ortağı tarafından taksitler halinde ödendiği beyanı ile uğranılan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş ise de,
Türk Borçlar Kanunu’nun 73/1. maddesinde, rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği veya birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, Türk Ticaret Kanunu’nun 560. Maddesinde sorumlu olanlara karşı tazminat isteme hakkı davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zaman aşımına uğrar hükümleri düzenlenmiş olup, iş bu hükümlere göre şirket yöneticisinin sorumluluğundan doğan tazminat isteme hakkının, zararın ve sorumluluğun öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl ve rücuya tabi alacağı ödeyenin son ödeme tarihi itibariyle iki yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacağı düzenlenmiş olup, davacı şirketin davalı ile birlikte aynı dönemde müdürlük görevini ifa eden ve şirketin halihazırda tek ortağı olan …’nun vergi usulsüzlüğünden kaynaklı oluştuğu iddia olunan şirket zararına ilişkin en son ödemenin yapıldığı dava dilekçesine ekli dekont içeriklerine göre, tespit edilen 15/02/2017 tarihi ve davacı şirket yöneticisi …’nun şirket zararını ve zarar vereni öğrendiği 24/06/2015 tarihli vergi cezasının kesilmesi ve yapılandırılması tarihi itibariyle gerek Borçlar Kanunu’nun 73/1. Maddesi ve gerekse de Türk Ticaret Kanunu’nun 560,. Maddesinde düzenlenen iki yıllık zaman aşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu hususu da dikkate alınarak davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 1.309,78-TL harçtan 59,30-TL red karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 1.250,48-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.14/04/2021

Başkan …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Üye …
e -imzalıdır

Katip …
e -imzalıdır