Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/632 E. 2021/374 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/572 Esas
KARAR NO : 2021/415

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 01/10/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilerine ait … Mah. … Sok No… … / İZmir adresindeki … İnşaat ve Sanayi Ticaret Limited Şirketi isimli… ticaret sicil numaralı ticari işletmede 12/07/2020 tarihinde yaşanan hırsızlık olayı nedeniyle işletmedeki ticari defterlerin hırsızların çaldığını ve ya alarak yok ettiklerini söz konusu olay nedeniyle ticari işletmede bulunan tüm ticari defterlerinin zayi olduğundan 6102 sayılı TTK madde 82 maddesinin 7 fıkrası uyarınca 2015-2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait tüm defter, fatura ve sair belgelerin zayi oludğuna dair taraflarına zayi belge verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE :
Davacı hakkında vergi soruşturması olup olmadığı Vergi Dairesi Müdürlüğünden sorulmuş olup gelen yazı cevabında; 25/07/2019 tarihinde adresinde bulunamaması nedeniyle resen terk ettirildiğini ödevli şirket hakkında sahte belge kullanma nedeniyle vergi müfettişi … tarafından 13/12/2017 tarih ve … sayılı Vergi inceleme raporu düzenlendiğini rapora istinaden 2016/2,3,4,8,9 dönemleri için KDV yönünden cezalı tarhiyatlar yapıldığını hakkında birden fazla sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (…) kullanma tespit raporu bulunduğunu bildirmiştir.
Davacı tanıkları 21/01/2021 tarihli oturumda dinlenilmiş olup davacı tanığı … beyanında; … de yaklaşık 4 yıl kadar çalıştığını, 2019 yılında şirkette mali sıkıntılar olunca Cuma günü şirket sahibimi … Beyin yurtdışında olduğu bir zamanda alacaklıların geldiğini, İşyerini yağmaladıklarını, İşyeri sahibinden rica ederek kapıyı açtırdığını, işyerinin içine girdiğimde muhasebe bölümünün olduğu kapının kırık olduğunu, ortalıkta dağınık şekilde faturaların durduğunu beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; …’de ön muhasebe elemanı olarak çalıştığını, 12/07/2019 tarihinde şirketten alacaklı olan şahısların alacaklarını alabilmek için işyerini adeta basıp yağmaladıklarını, işyerinde maddi değeri bulunan, bulunmayan tüm herşeyi alıp götürdüklerini, şirketin bütün defterlerinin işyerinde durduğunu, özellikle yakın tarihli belgelerin kendilerinde durduğunu, mali müşavir de de bir kısım evrakların olduğunu, ama bunları hangileri olduğunu bilmediğini, defterleri kimin aldığını bilmediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı … beyanında; … de pazarlamacı olarak çalıştığını, şirketin mali sıkıntıya girince bir kısım alacaklılarını tam hatırlayamadığı ama 11 ya da 12 Temmuz 2019 da işyerini yağmalayıp talan ettiklerini ne buldularsa aldıklarını, Prize kadar söktüklerini, çaresiz can korkusuyla sadece izlediklerini, O esnada Jandarmanın geldiğini birşey yapmadan gittiğini beyan etmiştir.
Davacı asil … beyanında; şirketi 2015 yılında kurduğunu, zaten daha sonra 2019 yılında da bu olayların yaşandığını, yeminli mali müşavirinin olduğunu , 2018 yılında şirketin denetimden geçtiğini, yeminli Mali Müşavirin tavsiyesi üzerine defterlerini işyerinde bulundurduğunu beyan etmiştir.
Davacı şirket yetkilisi … defterlerinin kaybolduğunu bildirdiği tarihte yurtdışına çıktığını beyan etmekle; döndüğü tarihi bildirmemiştir. İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı …’un 11/07/2019 tarihinde çıkış yaptığı ve 20/07/2019 tarihinde yurda dönüş yaptığı anlaşılmıştır. Davacı kendi beyanına göre tüm ticari defter ve kayıtlarını kendi iş yerinde tuttuğunu, muhasebecisinde herhangi bir defter kaydının olmadığını beyan etmiştir.
Dosya içerisinde yer alan davacı şirketin muhasebecisi …’nın vergi dairesine hitaben yazmış olduğu 24/07/2019 tarihli beyan dilekçesinde “12/07/2019 tarihinden itibaren şirketin tek ortağı ve müdürü olan …’a ulaşamamaktayım. Şirket yetkilisi …’un işyerini terkettiği ve kendisine ulaşılamadığını öğrenmiş bulunmaktayım. İlgili şirkete 16/07/2019 tarihinde İzmir … Noterliği aracılığıyla ihtarname çektim. Fakat bugüne kadar tarafıma herhangi bir şekilde bildirimde bulunulmamıştır… İlgili şirketin bu tarihten sonra verilmesi gereken beyannameleri ve yasal işlemleri tarafımdan yapılmayacaktır. Şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
İzmir … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olup, ceza dosyası incelendiğinde ceza davasının kaybolan ticari defter ve kayıtlara ilişkin olmadığı ve bunları çaldığı iddia edilen kişiler ile alakalı olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz nezdinde açılan davanın tarihi 01/10/2020 tarihi olup davacı tarafın defterlerinin çalındığını bildirdiği tarihin ise 12/07/2019 tarihi olması, çalındığı bildirilen tarih ile davanın açıldığı bildirilen tarih arasında 1 yıldan fazla zamanının geçmiş olduğu, davacı şirket yetkilisi … her ne kadar şirket defterlerinin çalındığını iddia ettiği tarihte yurtdışında olduğu anlaşılmış ise de çalındığı bildirilen 12/07/2019 tarihinden 8 gün sonra 20/07/2019 tarihinde yurda dönüş yaptığı anlaşılmıştır. Aradan geçen 1 yıl 3 aylık dönemde davacı şirketin defterlerinin kaybolduğuna dair olayın oluş şekli dikkate alındığında bu dönem içerisinde davacının defterlerinin kaybolduğundan haberdar olmadığına dair iddiasının kabul edilemeyeceği TTK’da öngörülen 15 günlük hak düşürücü süreyi geçirmiş olduğu ve ayrıca davacı şirketin vergi dairesinin vergi incelemesinde şirketin ve şirket yetkilisinin vergi dairesine karşı yasal sorumluluktan kaçmak amacı ile işbu davayı açtığı sonuç ve kanaatine varılmakla ve davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının saklanmasına dair sorumluluğunu yerine getirmemiş olması ve ayrıca ticari defter ve kayıtları çaldıklarını iddia ettikleri şahıslara ilişkin olarak defter ve kayıtları çalmalarına ilişkin herhangi bir şikayetlerinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı … açısından ise davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına ilişkin dava açma hak ve yetkisinin şirket tüzel kişiliğinde olduğu, davacı …’in söz konusu ticari defter ve kayıtların zayiini talep edemeyeceği dolayısıyla zayii belgesi verilmesine ilişkin davayı açmakta husumet ehliyetinin bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın, peşin alınan 54,40-TL ‘den mahsubu ile eksik kalan 4,90- TL ‘nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına ancak terkin sınırları içinde kaldığından alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”