Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/609 E. 2022/540 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/609
KARAR NO : 2022/540

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin, sigortalıları … Entegre Sistemleri Elektronik ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti.’ne ait … plakalı ticari aracın … nolu … Genişletilmiş Mavi Ticari Kasko Poliçesi ile sigortacısı olduğunu,20.08.2018 tarihinde davalıların maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın asli ve tam kusurlu olarak sigortalıya ait araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafık kazası meydana geldiğini, davaya konu edilen bu kazanın meydana gelmesinde davalı tarafa ait araç %100 asli ve tam kusurlu olup, sigortalılarına ait aracın ise hiçbir kusuru bulunmadığını, davaya konu kazanın ardından sigortalının müvekkili sigorta şirketine yapmış olduğu hasar uyarınca aldırılan yasal delil niteliğindeki ekspertiz raporu ile araçta oluşan hasar miktarının 140.000 TL. olarak tespit edildiğini, sigortalılarına ait araçta davaya konu kaza neticesinde oluşan ve mevcut ekspertiz raporu ile tespit edilen hasara ilişkin olarak poliçelerine istinaden müvekkili sigorta şirketince 19.09.2018 tarihinde 140.000,00-TL. hasar bedeli ödendiğini, dava konusu aracın hurda satış bedeli olan 72.100 TL. ile davalı tarafa ait aracın trafik sigortalayanı … Sigorta A.Ş. tarafından kaza tarihi itibariyle geçerli trafik poliçesi teminatı üst limiti olan 36.000 TL. düşüldükten sonra davalı tarafların sorumluluğuna isabet eden ve ödenmesi gereken davaya konu ettikleri bakiye rakamın 31.900 TL. Olduğunu, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası üzerinden davalı-borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu dosyadan gönderilen ödeme emirlerine karşı da borca itiraz ederek takibin durduğunu, davalıların itirazının haksız olduğunu, borca itirazın iptali ile yapılan takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı… Genel Hizmet Otopark Özel Eğitim İtfaiye ve Sağlık Hizmetleri Tic. A.Ş. vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkeme olan İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu’na göre motorlu bir aracı, kendi menfaat ve hesabına işleten, tehlike ve masraflarını üstlenen, araç ile aracın işletilmesi için gerekli personel üzerinde fiilen ve doğrudan doğruya emir ve tasarruf yetkisine sahip olan kimseye işleten denildiğini, olaya konu araç, kazanın oluş anında müvekkili şirketin fiili hakimiyetinde olmadığı gibi, müvekkili şirket araç sürücüsü üzerinde de hiçbir şekilde fiilen ve doğrudan doğruya emir ve tasarruf yetkisini haiz olmadığını, müvekkili şirketin, işin yapılması anlamında bir müdahalesinin, uyarı hakkının bulunmasının mümkün olmadığını, işin yürütümü ile ilgili tüm teknik detayların, talimat verme yetkilerinin … Genel Müdürlüğünde olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin istihdam eden olarak sorumluluğuna gidilmesinin hiçbir hukuksal dayanağı bulunmadığını, kaldı ki dava konusu olayda otobüs sürücüsü …’nün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, sigorta şirketinin ödediği bedeli değil, gerçek zararı talep edebileceğini, bu nedenlerle dava konusu olayda herhangi bir şekilde müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki beyanlarımızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça kazanın meydana gelişinde trafik kaza tespit tutanağı dayanak gösterilerek müvekkili …’ün asli ve tam kusurlu olduğu iddia edilse de bunun doğru olmadığını, kaza tarihinde kaza tespit tutanağı üzerinde kusur tespitinni trafik ekiplerince yapıldığını, ancak kusur tespiti tutanağının kesin delil olmaması ile beraber kusur tespitinin trafik ekiplerince yapılmasının mahkememizi bağlayıcılığının bulunmadığını, bu kusur tespitinin bilirkişi incelemesi yaptırılarak belirlenmesi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde henüz kavşak içindeki araçlar geçişini tamamlamadan bekleyen araçların arasından kontrolsüzce kavşağa giren … plakalı araç sürücüsünun kusurluğu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, sigorta şirketi ödediği bedeli değil, gerçek zararı talep edebileceğini, gerçek zararın doğru şekilde hesaplanabilmesi için ise bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davacı sigorta şirketince tutulan ekspertiz raporu tamamen taraflı olduğunu, bu rapora dayanılarak müvekkiline sorumluluk yüklemenin ve hasarı rücu etmenin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklandığını, likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin yersiz ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlere davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası, trafik kazazı, kusur raporu, hasar dosyası, ekspertiz raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Davalı sürücü …’ün kazanın oluşumunda etken olduğu; Dava dışı sürücü …’ın kazaya etken bir davranışının bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Hasarı onarımı tespite konu … plaka sayılı VOLKSWAGEN AMAROK 2017 model aracın ikinci el piyasa rayicinin 20.08.2018 riziko tarihi itibarıyla pazarlık payı da dikkate alınarak ortalama 140.000,00 TL. mertebesinde olduğu, tespit edilen hasar onarım bedelinin ekonomik onarım İimitini aştığı ve tamirinin ekonomik olmadığı söz konusu aracın pert-totol işlemine konu olması gerektiği, aracın model yılı dikkate alınarak riziko tarihi itibarıyla dosyada mevcut Ekspertiz Raporunda 56.600,00 TL. belirlenen sovtaj değerine iştirak edilerek gerçek zarar 140.000,00 TL. — 56.600,00 TL. =83.400,00 TL. olarak hesaplanmışsa da, sovtajı davacı sigorta şirketinde kalan … plaka sayılı aracın bilahare hasarlı halde yapılan satışının dava dilekçesi içerisinde 72.100,00 TL. na gerçekleştiği belirtildiğinden riziko tarihi itibarıyla gerçek zarar 140.000,00 TL. — 72.100,00 TL. =67.900,00 TL. olarak hesaplanmıştır.
Somut olayda, 67.900,00 TL olarak belirlenen gerçek zarar bedelinden;
İhbar olunan … Sigorta A.Ş. sigortalısının kusuru oranında hesaplanan poliçe limitiyle sınırlı 36.000,00 TL”.ndan sorumlu olduğu,
Davalı … Genel Müdürlüğü, davalı … ve ihbar olunan… Genel Hiz. Otopark Özel Eğitim İtfaiye ve Sağlık Hiz. Tic. A.Ş.nin, 31.900,00 TL. Olarak hesaplanan bakiye gerçek zarar bedelinden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Bilirkişiden alınan ek rapora göre; “…Tarafıma tekrar tevdii edilen dosya üzerinde yapmış olduğum incelemede, daha önce ayrıntılı şekilde irdeleme yapılarak sayın Mahkemeye arz olunan kök raporunun üzerinde herhangi bir değişikliğe neden olabilecek bir konunun olmadığı, daha önce tarafımdan tanzim olunan kök raporda belirtilen hususların aynen geçerli olduğu kanaatinde olduğumdan,
Davalı sürücü …’ün kazanın oluşumunda etken olduğu;
Dava dışı sürücü …’ın kazaya etken bir davranışının bulunmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Şayet Sayın Mahkemece davalı sürücünün ve tanığın beyanların kabulü durumunda, … plaka sayılı aracı kullanan davacı sürücü …’ın kırmızı ışık ihlali yapması sebebiyle 2918 sayılı KTK nın 47/1-b maddesini ihlal ettiği, … plaka sayılı aracı kullanan davalı sürücü …’ ün kural ihlali yapmadığı,,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalanan … plaka sayılı aracın davalı … Genel Müdürlüğü’nün maliki ve diğer davalı …’ün sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile gerçekleştirdiği çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası sonucu zarar görmesi neticesinde sigortalının karşılanan zararının davalılardan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, davacı şirket tarafından sigortalı zararının karşılandığını, davalı tarafın KZMM sigortacısının poliçe limitleri dahilinde yaptığı ödeme sonrası davalıların bakiye 31.900,00-TL miktarda borçlu olduğunu ileri sürerek itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuş, davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olmadığını, kazanın davacının sigortalısı olan araç sürücüsünün kusurundan meydana geldiğini, davacının gerçekleştiği ileri sürdüğü zararın gerçek zarardan yüksek olduğunu, alacağın likit nitelikte olmaması nedeniyle inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ve sair hususları ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde davalı araç sürücüsünün kaza nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağında yer alan kusur belirlemesinin gerçeği yansıtmadığını, kazanın kavşak geçişi tamamlanmamış araçlar bulunduğu sırada davacının sigortalısı olan aracın kontrolsüzce kavşağa girmesi neticesinde meydana geldiğini, gerçek zararın ödenen zarardan daha düşük olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
2-Davacı sigortanın alacak hakkı sigortalısına yapmış olduğu hasar ödemesi nedeniyle haklarına halef olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davadaki ilişki sigortalı ile davalı arasındaki hukuki duruma göre değerlendirilmelidir. Davacının sigortalısı ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı araç maliki de tacir olup her ne kadar taraflar arasındaki ilişki haksız fiil niteliğinde ise de her iki tarafın da tacir olduğu gözetilerek işin ticari nitelikte olduğu değerlendirilmiş ve mahkememizin görevli olduğu gözetilerek yargılama sürdürülmüştür.
3-Dava konusu uyuşmazlıkta davalının sorumluluğu haksız fiile dayanmaktadır.
Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
4-Somut olayın incelenmesinde, davacının sigortalısına ait araç ile davalı araç arasında meydana gelen kazada kusur dağılımı noktasında taraflar arasında ihtilaf bulunduğu görülmüştür.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında “Sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otobüs ile … üzerinde … istikametinde seyir halindeyken …/… Sokak kavşağına geldiğinde aracın sağ yan, sağ ön köşe yan kısımlarıyla,
Sürücü … idaresindeki … plakalı kamyonetin ön, ön yan ve sol arka köşe kısımalarına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği sürücü beyanları ve olay yeri incelemesi ile anlaşılmış olup;
Bu kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ün KTK’nın 47/1-B maddesini ihlalden ASLİ KUSURLU olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın da KUSURLU OLMADIĞI görüş ve kanaatine varılmıştır. 20/08/2018″
Şeklinde kusur dağılımı yapıldığı görülmüştür.
KTK’nın 47/1-B maddesi trafik ışıklarına uyulması zorunluluğunu düzenlemekte olup kaza tespit tutanağı metninden ve kaza yeri krokisinden davalı araç sürücüsü …’ün kırmızı ışıkda geçtiği yönünde tutanak tanzim edildiği görülmüştür.
Davalı taraflarca cevap dilekçesinde kusura itiraz edilmekle birlikte kaza tespit tutanağında yer alan kırmızı ışıkta geçildiği yönündeki kusur tespitine yönelik açık bir itirazda bulunulmadığı, kusura ilişkin tanık dinletileceğinin belirtildiği ve tanık olarak kaza sırasında yolcu olarak otobüste bulunduğu belirtilen …’ün gösterildiği görülmüştür.
Tanık … mahkememiz huzurunda alınan beyanında özetle kaza sırasında otobüste yolcu olarak bulunduğunu, otobüsün ana yolda seyir halinde bulunduğunu, ışıklar maviyken geçtiklerini, bu sırada tali yoldan gelen jipin otobüse çarptığını, otobüsün yönünü sola çevirmesine rağmen kazanın gerçekleştiğini, kendisinin yolculuk sırasında ışığı net olarak gördüğünü beyan etmiştir.
Mahkememizce tanık beyanı sonrası dosya adli trafik bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporunun kusura yönelik bölümünde özetle kaza tespit tutanağını düzenleyen görevlilerin taraf vekillerini ve varsa olayı gören tanıkların beyanlarını aldıktan sonra kaza tespit tutanağı düzenlemelerinin esas olduğunu, kaza tespit tutanağında sürücülerin beyanı ve olay yeri incelemesi neticesinde kusur dağılımı yapıldığını, eğer iki taraf arasında çelişkili ifadeler var ise kanaat bildirmeyeceklerini gerekçe göstererek kaza tespit tutanağında yer alan tespitlere göre kusur dağılımı yaparak davalı araç sürücüsünün kazada tek kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce kaza tespit tutanağınını düzenleyen tutanak mümzileri tutanak tanığı olarak resen dinlenilmiş, tutanak tanıkları trafik polisi …’ün beyanında özetle dava konusu kazayı hatırlamadığını, ancak tutanak üzerindeki imzanın kendisine ait olduğunu, çizimin diğer polis memuru …’ye ait olduğunu, olay sonrası beyanları hatırlamadığını ancak kaza sonrası kazaya karışan her iki taraf sürücülerinin karşılıklı beyanlarının alındığını ve karşı karşıya getirerek kazanın oluş şeklinin her iki tarafça teyit edilmesinden sonra tutanak düzenlediklerini, eğer ihtilaf varsa kusur dağılımı yapmadıklarını, örneğin kırmızı ışıkta kimin geçtiği taraflar arasında ihtilaflı ise tutanakta kusur dağılımı yapmadan tarafların adli mercilere ve karakola yönlendirildiğini beyan etmiştir.
Diğer tutanak mümzi … beyanında polis memuru olarak görev yaptığını, dava konusu kazayı hatırlamadığını, kaza tespit tutanağında bulunan imza, el yazısı ve tutanağın kendisine ait olduğunu, tutanağı ekip şefi diğer tanıkla birlikte düzenlediklerini, kaza sonrası her iki taraf sürücü beyanlarının alındıktan sonra uyumlu şekilde kazanın nasıl gerçekleştiği anlaşılıyor ise o şekilde tutanak düzenlendiğini, taraf beyanlarının çelişmesi halinde tutanakta kusur dağılımı yapılmadığını, kazayı hatırlamıyor olmakla birlikte kusur dağılımı yapılmış ise her iki tarafın aktardığı beyanlar uyumlu olduğu için yapılmış olabileceğini, davalı yeşil ışıkta geçtiğini beyan etmiş olsaydı kusur dağılımı yapılmayacağını beyan etmiştir.
Tanık beyanları doğrultusunda dosya yeniden kusur bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 09/05/2022 tarihli ek raporda davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, davacının sigortalısı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı yönünden kök raporla benzer mahiyette görüş bildirilmiştir.
5-Mahkememizce kusur dağılımı noktasında tarafların dayandıkları delillerin birlikte incelenmesi neticesinde, her ne kadar davalı tarafça otobüste yolcu olarak bulunan … tanık olarak gösterilmiş ve mahkememizde alınan beyanında otobüsün yoldan geçtiği sırada trafik ışıklarının davalı otobüs sürücüsüne yeşil renkte yandığını beyan etmiş ise de, adli trafik bilirkişisi ve dosyada tutanak mümzi olarak dinlenen 2 polis memurunun da ittifakla kaza tespit tutanağının düzenlenmesinde her iki araç sürücüsünün karşılıklı uygun beyanları neticesinde bu şekilde bir tutanak tanzim edilebileceğini belirtmiş oldukları, ayrıca davalı araç sürücüsünün … Genel Müdürlüğü’ne sunduğu 24/07/2019 tarihli beyanında kendisinin geçmekte olduğu sırada sarı ışığın yandığı beyan ettiği dikkate alındığında, hemen kaza sonrası taraflar huzurunda düzenlenen kaza tespit tutanağının ispat gücünün, zaman içerisinde muteberliği azalabilecek, özellikle kazanın üzerinden 3 yıllık bir süre geçtikten sonra güvenilirliği azalacak tanık beyanına kıyasla daha muteber bir delil olduğu, kaldı ki tanık beyanı ile davalı araç sürücüsünün 24/07/2019 tarihli beyanlarının çeliştiği, kaza tespit tutanağının anlatım kısmında ve krokisinde davalı araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçtiğinin çok net bir şekilde tariflendiği, adli trafik bilirkişi ve tutanak mümzilerinin kusur dağılımının ne şekilde gerçekleştirildiğine dair net tarifleri dikkate alınarak dava konusu kazanın kaza tespit tutanağında tariflendiği şekilde gerçekleştiği yönünde vicdani kanaat oluştuğundan, dava konusu kazanın davalı araç sürücüsünün kırmızı ışık ihlali neticesinde meydana geldiği, davalı araç sürücüsünün asli ve %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Mahkememizce delillerin incelenmesi ve değerlendirilmesinde, kazanın 20/08/2020 tarihinde meydana gelmiş olması, olay yerinin kaza sonrası detaylı çekilmiş fotoğraflarının dosyada bulunması, tutanak tanıklarının kaza sırasında olay yerinde bulunmaması ve tutanak tanıklarının beyanlarına itibar edilmiş olması ile ihtilaf konusu hususun niteliği dikkate alınarak keşif icrasının dosyanın aydınlatılmasına fazladan bir katkı sağlamayacağı değerlendirildiğinden tanık beyanları duruşma sırasında alınmak suretiyle inceleme yapılmıştır.
6-Dosyada kusur durumlarının yanında zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, düzenlenen raporda 12/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davacının sigortalısı olan aracın kaza tarihi itibariyle ortalama değerinin 140.000,00-TL olduğu, onarım bedelinin KDV hariç 109.849,21-TL olduğu, aracın sovtaj değeri de dikkate alındığında onarımının ekonomik olmadığı, aracın sovtaj değerinin 56.600,00-TL olduğu, gerçek zararın 83.400,00-TL olduğu, aracın hasarlı halinin satışının 72.100,00-TL’ye gerçekleştiği anlaşıldığından gerçek ararın 67.900,00-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı taraflarca zarar yönünden itirazda bulunulmuş ise de itiraz nedeni olarak somut bir veri sunulmadığı, benzer nitelikli araç ve kazalar neticesinde oluşan zararlarla uyumlu şekilde rapor düzenlenmiş olduğu dikkate alınarak zarar hesabı yönünden belirtilen bilirkişi görüşü mahkememizce de benimsenmiştir.
7-Davacı sigorta şirketine davalının KZMMS sigortacısı olan … Sigorta A.Ş. Tarafından 36.000,00-TL ödeme yapılmış olup davacı şirketin zarar gören sigortalısına halef olarak toplam zararı 31.900,00-TL miktar olarak belirlenmiştir.
8-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere, her ne kadar davalı tarafça kazanın gerçekleşme şekline ilişkin tanık dinletilmek suretiyle kaza tespit tutanağının gerçeğe aykırı düzenlendiği beyan edilmiş ise de, gerek kazanın üzerinden geçen zaman dilimi gerekse adli trafik bilirkişi ve tutanak mümzilerince kaza tespit tutanağı düzenlenme şekline ilişkin ayrıntılı olarak aktarılan beyanlara göre kaza sonrası karşılıklı uyumlu beyanlar neticesinde kaza tespit tutanağı düzenlendiği ve kaza tespit tutanağı içeriğine karşı cevap dilekçesinde dahi net şekilde bu hususta bir açıklama yer almadığı, ayrıca davalı araç sürücüsünün şirket içi tahkikat aşamasında sunduğu anlaşılan 24/07/2019 tarihli beyanında kendisine sarı ışık yandığı sırada geçiş yaptığını ikrar ettiği dikkate alındığında davalı tanığının anlatımlarına itibar edilemeyeceği değerlendirildiğinden dava konusu kazanın kaza tespit tutanağında tasfir edilen ve anlatımı yapılan şekilde, davalı araç sürücüsünün kırmızı ışıkta geçmesi neticesinde meydana geldiği kabul edilmiş, davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusuruyla meydana gelen kaza neticesinde, aracın sovtaj değerinin düşülmesinden sonra bakiye zararın KZMMS sigortacısı tarafından karşılanmayan kısmından davalıların müşterek ve müteselsil olarak sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
9-Dava rücu davası olup haksız fiil sorumluları temelde haksız fiil tarihinden itibaren sorumlu olmakla birlikte halefiyete dayalı taleplerde rücu hakkı sahibinin ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği gözetilerek davacının karşılanmayan bakiye 31.900,00-TL zararın ödeme tarihi 19/09/2018 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, davacı tarafça takip öncesi ve takipte %9 oranında yasal faiz talep edildiği, 19/09/2018 ile takip tarihi 10/07/2019 tarihi arasındaki 294 gün için 2.312,53-TL işlemiş faiz talebinde bulunulabileceği, takipte bu miktardan daha düşük olan 2.304,67-TL işlemiş faiz talebinde bulunulduğu dikkate alınarak işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmiştir.
10-Davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de dava konusu uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu dikkate alınarak inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 05/03/2021 tarihli sarf kararı ile 1.360,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalıların İzmir …İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra takibine yaptıkları itirazlarının ayrı ayrı iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alacağın likit nitelikte olmadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.310,72-TL harçtan peşin olarak alınan 406,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.904,05-TL karar ve ilam harcınındavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 406,67-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı, 362,00-TL posta, tebligat ücreti ve tanıklık ücreti ile 900,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.316,4‬0-TL yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalılarca sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”