Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2021/894 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/61 Esas
KARAR NO : 2021/902

DAVA : Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkili davacı … ile davalının oğlu … arasında 09/06/2010 tarihinde, Seferihisar Noterliği’nin …yevmiye sayılı işlemi ile limited şirket hisse devri sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşme ile müvekkili …’in … Turizm İnşaat İthalat İhr. Ve Dış Tic. Ltd. Şti ndeki 17100 adet ve 855.000,00-TL değerindeki hissesini davalı oğlu …’e devrettiğini, ancak TTK nun 595. Maddesi kapsamında, geçerli bir devirden bahsedebilmek için gerekli diğer şartlar yerine getirilmeden, geçerli bir ortaklar genel kurulu kararı olmadan, müvekkilinin yerine atılan sahte imzalarla, devir işleminin tamamlandığını, söz konusu hisse devrinin müvekkilinin arzu ve iradesinin dışında sahte evrak düzenlemek suretiyle gerçekleştirildiği için iptali gerektiğini, dava konusu olayda davalı … tarafından adı geçen şirkette müvekkilinin yaşının bankalarla uzun süreli kredi sözleşmesi imzalamanın önünü tıkadığı, işletmenin büyümesi için kredilere ihtiyaç duyulduğu, bu sebeple şirketin işletme hakkının davalı …’de olması gerektiği ve bankadan kredi almak için bu devir sözleşmesinin imzalanması gerektiği gibi açıklamalar ile müvekkilini ikna ettiğini, noterde hisse devir sözleşmesi yapıldıktan sonra, karar defterine müvekkiline ait olmayan imzalar atılmak suretiyle sahtecilik yapılarak, müvekkilinden şirket hisselerinin alındığını, açıklanan nedenlerle, davanın açılması ile birlikte davalı …’in şirketin mal varlığı üzerinde usulsüz devir ve mal kaçırma girişimleri olacağına dair kuvvetli şüphe olduğundan, müvekkilinin telafisi güç ve hatta imkansız zararlara uğramaması için sayın mahkemece …Turizm İnş. İth. İhr. Ve Dış Tic. Ltd. ŞTi nin, tür değiştirme suretiyle oluşan yeni unvanıyla …Turizm İnş. İth. İhr. Ve Dış Tic. AŞ nin tü aktif ve pasif mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile yasal dayanaktan yoksun Seferihisar Noterliği’nin 09/06/2010 tarih ve … yevmiye sayılı limited şirket hisse devir sözleşmesinin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; öncelikle söz konusu davada zaman aşımı ve husumet itirazlarının olduğunu, esasa ilişkin olarak da davacı, dava dilekçesinde; devir işleminin sahte imzalarla tamamlandığını ve ortaklar genel kurulu onay şartının yerine getirilmediğini iddia ettiğini, davacının bu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, devire ilişkin 01.08.2010 tarihli ortaklar kurulu kararında devir eden ve devir alan taraflar ile şirketin diğer tüm ortaklarının da imzaları bulunduğunu, oy birliği ile alınan 01.08.2010 tarihli bu ortaklar kurulu kararında devredilen hisselerin tamamının taahhüt edildiği ve bedellerinin ödendiğinin ayrıntılı olarak yazılarak kabul edilmiş olup Ankara ….Noterliği tarafından 02.08.2010 tarih ve… yevmiye numarası ile onaylı olan bu kararın dilekçe ekinde sundukları 05.08.2010 tarihli ve 7622 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde de ilan edildiğini ve sicile de tescil edildiğini, şirketin ticaret sicili dosyasının celbi halinde de bu hususun kesin olarak kanıtlanacağını, söz konusu tescil ve ilan üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçtiğini ve bu süre içerisinde diğer şirket ortaklarının hiçbir itirazları olmadığı gibi davacının da huzurdaki davayı açtığı 26.01.2021 tarihinden önce herhangi bir itirazı olmadığını, davacı yanın da aksine bir iddiası olmadığını, dava konusu hisse devir sözleşmesinin Noterde imzalandığını ve ortaklar kurulu kararının alındığı 2010 yılında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu henüz yürürlükte olmayıp 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin geçerli olduğunu, dava konusu hisse devrinin bu yasa hükümlerine uygun olarak gerçekleştirildiğini, davacının, Seferihisar Noterliğinde 09.06.2010 tarihli ve …yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesini imzaladığı tarihte 72 yaşında olduğunu, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı …’in Almanya’da eğitim almış bir mühendis olduğunu, hep çalışan ve ticari faaliyetler içerisinde olan davacının aklı ve şuurunun gayet yerinde olduğunu, davacının, hisse devir sözleşmesinin imzalanmasından öncesindeki yıllarda ve hissesini müvekkikline devrettiği 2010 yılında olduğu gibi aradan geçen 10 yıldan fazla sürede ve halen de aralıksız olarak şirketin otelinde kaldığını, dava dilekçesinde olduğu gibi oteli resmi ikamet adresi olarak bildiren davacının bu uzun yıllar boyunca yapılan her türlü iş ve işlemlerden bilgi sahibi olduğunu, bunca yıl hiçbir itirazda bulunmadıktan ve her türlü iddiası için 10 yıllık genel zamanaşımı süresi de geçtikten sonra, 2021 yılında, kandırıldığına ve devir bedelinin de ödenmediğine dair iddialarda bulunarak huzurdaki davayı açmış olmasının da iddiaların tamamının ne kadar gerçeklere aykırı olduğunu kanıtlayan önemli bir husus olduğunu, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar doğru olsa davacının 10 yılı aşkın süre herhangi bir itiraz veya talepte bulunmadan sessiz kalmasının da yine hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açıklanan ve yargılama aşamasında anlaşılacak nedenler karşısında, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; hisse devir sözleşmesi, şirkete ait tüm ticari defterler, karar defteri, pay defteri, ticaret sicil gazetesi, imza incelemesi, nüfus kaydı, tanık, bilirkişi incelemesi ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; hisse devir sözleşmesi, ticaret sicil gazetesi, ticari defter ve kayıtlar, tanık ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davacı tarafça dosyaya sunulan Seferihisar Noterliği’nin 09/06/2010 tarihli …yevmiye numaralı noter tasdikli limited şirket hisse devir sözleşmesinde, davacı …’in Ankara Ticaret Sicil Memurluğu’nun …..sicil numarasına kayıtlı bulunan … Turizm İnşaat ithalat İhracat ve Dış ticaret Limited Şirketi’ndeki 17.100 adet hissesinin aktif ve pasifi ile birlikte 855.000,00-TL karşılığında davalı …’e devir ve temlik edildiği, devir bedelinin nakden alındığına dair sözleşme yapıldığı görülmüştür.
Celp ve incelenen dava dışı İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez ….sicil nosu ile kayıtlı bulunan … Turizm İnşaat ithalat İhracat ve Dış ticaret Limited Şirketi’nin sicil kayıtlarına göre, davacı ile davalı arasında yapılan hisse devrinin, dava dışı şirket genel kurulunun Ankara …. Noterliği’nin 02/08/2010 tarihli ….. nolu yevmiyesi ile onaylanan 01/08/2010 tarihli 2010/002 nolu kararı ile onanıp 05/08/2010 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; limited şirket hisse devir sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı … Turizm İnşaat ithalat İhracat ve Dış ticaret Limited Şirketi’ndeki davacı hissesinin davalıya devrine ilişkin Seferihisar Noterliği’nin 09/06/2010 tarihli …yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesinin yapılmasında, davalı tarafça davacının yanıltılıp yanıltılmadığı, sözleşme bedelinin ödenip ödenmediği, bu kapsamda sözleşmenin iptali gerekip gerekmediği ile hisse devir sözleşmesinin onayına dair dava dışı şirketin 01/08/2010 tarihli 2010/002 nolu genel kurul kararının yok hükmünde sayılması gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, davalı tarafından davacının davasının zaman aşımına uğradığına dair itirazda bulunduğu, gerek iptali istenen hisse devir sözleşmesinin yapıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 126/4 maddesi, gerekse de yürürlükteki Türk Borçlar Kanunu’nun 147/4 maddesi uyarınca ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki alacaklılar yönünden zaman aşımı süresinin beş yıl olarak düzenlendiği, yine gerek sözleşmenin yapıldığı tarih itibarı ile yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 31. Maddesine göre gerekse de yürürlükteki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 39/1 maddesine göre, yanılma veya aldatma sebebi ile ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği, ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak 1 yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse sözleşmeyi onamış sayılacağı düzenlenmiş olup, sözleşme yapıldığı tarih ile davanın açıldığı tarih aralığında, gerek 1 yıllık gerekse 5 yıllık ve gerekse de 10 yıllık genel zaman aşımı sürelerinin dolduğu, iş bu nedenle davacının hisse devir sözleşmesinin iptaline ilişkin isteminin zaman aşımı yönünden reddi gerektiği, yine her ne kadar davacı tarafça hisse devir sözleşmesinin onaylanmasına dair dava dışı şirket genel kurul kararının sahte olduğu ve bu nedenle yok hükmünde sayılması istemlerini içerir davanın, şirkete yöneltilmesi gerektiğinden iş bu husustaki istemin de pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davacının limited şirket hisse devir sözleşmesinin iptaline ilişkin isteminin zaman aşımı yönünden, hisse devrinin onaylanmasına dair genel kurul kararının iptaline ilişkin isteminin ise pasif husumet yönünden olmak üzere davanın reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 14.601,27-TL harçtan 59,30-TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 14.541,97-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesinin 7. maddesine göre hesap edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.27/10/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza