Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/583 E. 2021/410 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/583 Esas
KARAR NO : 2021/410

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; … adına kayıtlı ve sürücü … idaresindeki … plakalı araca, davalı … tarafından trafik sigortası ile sigortalanan … plakalı araç tarafından 05.08.2020 tarihinde çarpılmış olup maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra taraflarca kaza tespit tutanağı tutulduğunu, Meydana gelen kazada müvekkili sürücünün idaresindeki araç ile … plakalı araç ve sürücüsünün %50- %50 oranında kusurlu bulunduğunu, davalı şirketin, sigortalısının kusuru oranında hasardan sorumlu olduğunu, araçtaki hasarın 9.450,60 TL bedelle onarıldığını, davalı şirketin kusur dağılımına göre hasarın yarısından sorumlu olduğunu, davalı şirket tarafından 26.08.2020 tarihinde 2.089,32-TL ödeme yapılmış olup zararın tam olarak karşılanmadığını, bunun üzerine araçta oluşan bakiye 2.635,98-TL hasar tazminatının ödenmesi için davalı … şirketine 02.09.2020 tarihinde başvuru yapılmışsa da herhangi bir cevap verilmediği gibi ödeme de yapılmadığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kısmi dava olarak şimdilik 100,00-TL hasar tazminatının sigorta şirketinin eksik ödeme yaparak temerrüde düştüğü 26/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; hasar tazminatı olarak 100,00-TL olan taleplerini 2.535,98 TL arttırarak toplam 2.635,98 TL’nin sigortacının eksik ödeme yaparak temerrüde düştüğü tarih olan 26/08/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir
CEVAP: Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…-… plaka sayılı araç sürücüsü …’ kazanın oluşumunda kurallara oranda etken ve Asli Kusurlu olduğu,
-… plaka sayılı araç sürücüsü …’un kazanın oluşumunda eşit oranda etken ve Asli Kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
-Somut olayda davalı … şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %50) KDV dahil 9.450,60 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedelinin (9.450,00 TL. x 0,50) = 4.725,30 TL. kısmından sorumlu olduğu ancak, davalı … tarafından 26.08.2020 tarihinde 2.089,32 TL ödeme yapılmış olmakla 4.725,30 TL. olarak hesaplanan sorumlu olduğu hasar onarım bedelinden tenzili ile (4.725,30 TL. – 2.089,32 TL.) = 2.635,98 TL. olarak tespit edilen ve poliçe limitleri içerisinde kalan bakiye hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu,
-… plaka sayılı … marka 2018 model araçta Yargıtay içtihatlarına ve dava konusu olaya bağlı olarak piyasa rayiçlerine göre 5.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği, davalı … şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %50) (5.000,00 TL. x 0,50) = 2.500,00 TL olarak hesaplanan değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu,
-Ödenmeyen tazminat miktarı bakımından nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere davalı … şirketine kaza ihbarının 02.09.2020 tarihinde … elektronik posta adresine yapılmış olduğu, davalı … şirketinin ihbardan itibaren 8 işgününün hitamı olan 15.09.2020 tarihinden itibaren temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, dava dışı …’e ait ve davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı şirketin ZMMS sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç arasında 05/08/2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinden ödenmediği iddia olunan bakiye hasar bedelinin tazmini talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi ge…
-… plaka sayılı araç sürücüsü …’ kazanın oluşumunda kurallara oranda etken ve Asli Kusurlu olduğu,
-… plaka sayılı araç sürücüsü …’un kazanın oluşumunda eşit oranda etken ve Asli Kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede dava öncesi hasar dosyasında da kazanın taraflarının eşit kusurlu kabul edildikleri, dosyada alınan bilirkişi raporunda da taraflara eşit kusur verildiği, kusur oranlarının eşit olarak dağılımının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla taraflar eşit kusurlu kabul edilmiştir.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede düzenlenen bilirkişi raporunda Somut olayda davalı … şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %50) KDV dahil 9.450,60 TL. olarak hesaplanan hasar onarım bedelinin (9.450,00 TL. x 0,50) = 4.725,30 TL. kısmından sorumlu olduğu ancak, davalı … tarafından 26.08.2020 tarihinde 2.089,32 TL ödeme yapılmış olmakla 4.725,30 TL. olarak hesaplanan sorumlu olduğu hasar onarım bedelinden tenzili ile (4.725,30 TL. – 2.089,32 TL.) = 2.635,98 TL. olarak tespit edilen ve poliçe limitleri içerisinde kalan bakiye hasar onarım bedelinden sorumlu olduğu,
-… plaka sayılı … marka 2018 model araçta Yargıtay içtihatlarına ve dava konusu olaya bağlı olarak piyasa rayiçlerine göre 5.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği, davalı … şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %50) (5.000,00 TL. x 0,50) = 2.500,00 TL olarak hesaplanan değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu,
-Ödenmeyen tazminat miktarı bakımından nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere davalı … şirketine kaza ihbarının 02.09.2020 tarihinde … elektronik posta adresine yapılmış olduğu, davalı … şirketinin ihbardan itibaren 8 işgününün hitamı olan 15.09.2020 tarihinden itibaren temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır….” Şekline kanaat belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde tespit edilen hasar onarım bedelinin denetime açık bir şekilde ortaya konularak rapor düzenlendiği, benzer nitelikteki kazalarda da yakın hasar değerlerinin ortaya çıktığı gözetilerek hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş ve rapor ile tespit edilen hasar değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan hasar dosyasında davacıya 26/08/2020 tarihinde kısmi ödemede bulunulduğu, ödemenin kalan kısmına ilişkin temerrütün kısmi ödemenin gerçekleştiği tarih itibariyle muaccel olduğu, bu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği anlaşıldığından faiz başlangıç tarihi olarak kısmı ödeme tarihi esas alınmıştır. Kazaya karışan her iki aracın kullanım amacı ticari olduğu gözetilerek faiz türü olarak ticari faize hükmedilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 18/03/2021 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davanın tam kabul ile sonuçlandığı gözetilerek davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, poliçe limitini aşmamak kaydı ile 2.635,98TL hasara dayalı maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminata 26/08/2020 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 180,06-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40-TL ile ıslah harcı olarak alınan 43,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 82,35-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3 Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.635,98-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 43,31-TL toplamı 97,71-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 990,90-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır