Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/562 E. 2021/300 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/562 Esas
KARAR NO : 2021/300

BİRLEŞEN İZMİR .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E. …
K. SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 8. AHM ne verdiği dava dilekçesi ile ve özetle; davacının İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2008 gün, … – … Esas ve Karar sayılı kararı ile Tasfiye Halindeki … Limited Şirketi’ne tasfiye memuru olarak atandığını, aynı dosya üzerinden verilen 09/02/2009 tarihli karar ile de tasfiye memurluğu ücretinin 2009 yılı Ocak ayından itibaren 1.750,00.-TL’ye yükseltildiğini ve bu ücretin1/2’sinin anılan davanın davacıları, 1/2’sinin ise (o davanın da davalısı olan) iş bu davanın davalıları tarafından ödenmesine karar verildiğini, davalıların 2012 yılı Şubat-Mart-Nisan-Mayıs aylarına ait tasfiye memurluğu ücretini, ayrıca, 2012 yılı Mart ayı KDV, 2012 yılı Ocak-Mart ayları muhtasar gideri, 2012 yılı Mart-Nisan ayları muhasebe ücreti, 2012 yılı Nisan ayı Kurumlar Vergisi ücretini ödemediklerini, alacaklarını temin maksadıyla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden başlattıkları icra takibinin de davalıların haksız itirazı üzerine durduğunu, buna göre, itirazın iptaline, takibin devamına, davalıların %40 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/07/2008 tarih … Esas .. Karar sayılı kararı ile Tasfiye Halindeki … Ltd: Şti.’ne tasfiye memuru olarak atandığını, aynı dosyada 09/02/2009 tarihli karar ile de müvekkili …’ın tasfiye memurluğu ücretinin Ocak 2009 tarihinden itibaren 1.750,00-TL’ye yükseltilmesine, takdir edilen ücretin ½’sinin konu davanın davacıları, ½’sinin davalılar tarafından ödenmesine karar verildiği, 2012 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık, 2013 yılı Ocak, Şubat Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül aylarına ait olup yukarıda bahsi geçen karar gereği davalıların müvekkile ödemek zorunda oldukları aylık 875,00-TL tasfiye memuru ücretinin ödenmemesi üzerine alacağın tahsilini teminen İzmir …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile takip açıldığını, ancak takibin davalıların haksız ve mesnetsiz itirazları ile durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %40 ‘tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, müvekkillerinin davada taraf sıfatı olmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, sorumluluğun dava dışı Tramar … Ltd. Şti.’nde olduğunu, ayrıca, davacının Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine girdiğini savunmuş, buna göre, davanın reddi ile davacı tarafın %20 oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından iş bu davanın her ne kadar Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış ise de dava konusu gereği Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini, tasfiye memurunun ücret alacağı ile ilgili işbu davanın ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiğini, davacı tarafından davalı müvekkilleri hakkında açılmış bulunan İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyasına sunmuş oldukları itirazlarında da ifade ettikleri üzere tasfiye memuru ücretinden şirket ortaklarının sorumlu olmadığını, esas olarak şirket borçlarından şirket kendi mal varlığı ile sorumlu olduğunu, bu ana kuralın istisnasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun ile getirilen ortakların kamu borçlarından ikincil sorumluluklar olduğunu, tasfiye memuru hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na görev kötüye kullanma nedeni ile suç duyurusunda bulunduklarını, bu nedenlerle davanın öncelikle görevli mahkemesinde açılmadığından görevsizlik kararı verilerek, görevli Asliye Ticaret Mahkemesine dosyanın gönderilmesini, esasa girildiğinde ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır.
İzmir .. AHM nin .. E.-… K. Sayılı kararında, davanın ticari dava olması ve TTK. nun 4/1 ve 5/3 maddeleri gereğince görevsizlik kararı verilerek kararın kesinleşmesinden sonra dava dosyası Mahkememize tevzi edilmiş, mahkememizce verilen görevsizlik kararı resen Yargıtaya gönderilmesi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı kararı ile yargı yeri olarak Mahkememizin belirlendiği görülmüştür.
Birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında davacı … tarafından davalılar hakkında tasfiye memuru ücreti alacağına ilişkin icra takibinin yapıldığı, davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğu görülmüştür.
Mahkememiz 23/12/2014 tarih, … E. … K. Sayılı kararı ile asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; davalı borçluların İzmir … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına karşı yaptığı itirazının kısmen iptaline takibin 1.750,00-TL üzerinden devamına, fazla istemin reddine, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden %40 oranında hesaplanan 700,00-TL. icra inkar tazminatının da ayrıca davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen izmir … ATM’nin … e.- … karar sayılı dosyası yönünden;davanın kısmen kabulü ile; davalı borçluların izmir … icra müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına karşı yaptığı itirazının kısmen iptali ile takibin 14.000,00-tl. asıl alacak üzerinden devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiş olup; Yargıtay … H.D’nin 08/02/2016 tarih … E. … K. Sayılı kararı ile davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiş olup, bunun üzerine davalılar vekili 14/06/2016 tarihli dilekçe ile mahkememiz kararının ve Yargıtay kararının yeniden incelenerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep ettiği, Yargıtay … H.D’nin 19/06/2018 tarih, … E. … K. İle asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Yargıtay … H.D’nin 08/02/2016 tarih, … E. … K. Sayılı onama ilamının ortadan kaldırılarak yerel mahkeme kararının asıl ve birleşen davada davalılar yararına bozulmasına, ödedikleri temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının istekleri halinde karar düzeltme isteyenlere iadesine karar vermiştir.
Mahkememiz 23/01/2019 tarih, … E. … K. Sayılı kararı ile asıl ve birleşen dava yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin temyiz dilekçesi üzerine dosya Yargıtay … Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş olup, Yargıtay …. Hukuk Dairesi 23/06/2020 tarih, … E. … K. Sayılı ilamı ile;
“Asıl dava, tasfiye memuru ücreti ile birlikte tasfiye memurunca ödenen KDV, Kurumlar vergisi, muhtasar gideri ve muhasebe ücreti alacağı, birleşen dava ise tasfiye memur ücreti alacağı için başlatılan icra takiplerine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece verilen davanın kabulüne dair karar Dairemizin 08/02/2016 tarih … E.-… K. sayılı ilamı ile onanmış, asıl ve birleşen davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, ilamların genel haciz yoluyla ilamsız takibe konu edilmesinin icra hukuku ve yargılama tekniğine uygun düşmediği, bu yola başvurmakta alacaklının hukuki yararının bulunmadığı gibi borçlunun hukuki durumunu da ağırlaştırdığı, ilama dayalı bir alacağın ilamsız takibe konu edilemeyeceğine dair 21/07/2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunca karar verildiği, bu durumda İBK’nın bağlayıcılığı gözetilip ilama dayalı alacağın ilamsız takip konusu yapılamayacağı nazara alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile yerel mahkeme kararı Dairemizce bozulmuştur. Maddi yanılgı sonucu verilen kararlara uyulması, taraflar yönünden usuli kazanılmış hak doğurmaz. Öncelikle tasfiye memuruna verilecek ücretin belirlendiği ücret artırım kararı, aylık ücreti belirlemekte olup, ödeme süresi ve süreye göre ödenecek ücret miktarı bakımından bir kesinlik ifade etmemektedir. Ödenecek miktar süreye göre belirleneceğinden taraflar arasında bu yönde oluşan sorununda yargı kararı ile giderilmesi gerekir. Bu durumu belirleyen bir ilamın varlığından bahsedilemeyeceği açıktır. Ayrıca İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından başlatılan ilamsız icra takibinde tasfiye memuru ücret alacağı yanında tasfiye memurunca ödenen KDV, Kurumlar vergisi, muhtasar gideri ve muhasebe ücreti talep edilmiş olup, bu alacak kalemleri ise ilgili bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, yukarıda yapılan açıklamalar
ve saptamalar çerçevesinde Dairemiz bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu maddi hatanın usuli kazanılmış hakkın istisnalarından bulunduğu, bu nedenle maddi hataya dayanan bozma kararına uyulması ile usuli kazanılmış hakkında doğmayacağı aşikardır.
O halde, mahkemece Dairemizce onanan ilk kararda olduğu gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiş olup, dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Yargıtay bozma ilamındaki gerekçede de belirtildiği üzere İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2008 … E. … K. Sayılı dosyasından tasfiye memurunun ücret arttırımına ilişkin 09/02/2009 tarihinde ek karar verildiği ve söz konusu ek kararın ilam niteliğinde olmadığı, ayrıca asıl dava yönünden icra takibine dayanak yapılan alacağın tamamının tasfiye memuru ücretine ilişkin olmaması da dikkate alındığında davacının ilamsız icra yolu ile takip yapmakta hukuki yararının bulunduğu hususu dikkate alınarak İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tasfiye memuru ücretinin arttırımına dair ek kararı ve tasfiye memuru tarafından ödenen tasfiyeye ilişkin ödemeler yönünden, bilirkişice yapılan hesaplamalar dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1)Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalıların İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile takibin 1.750,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 350,00-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 119,54-TL harçtan peşin alınan 41,60-TL nin mahsubu ile 77,94-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 1.750,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 2.470,12-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
BİRLEŞEN İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN … E. … K. SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile ;
Davalıların İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazının kısmen iptali ile takibin 14.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- İİK madde 67 gereğince hüküm altına alınan alacağın %20 ‘si oranında hesaplanan 2.800,00-TL İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 956,34-TL harçtan peşin alınan 179,00-TL nin mahsubu ile 777,34-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 812,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 300-TL Bilirkişi ücreti, 897,70-TL posta ve tebligat ücreti ile 273,20-TL ilk harç olmak üzere toplam 1.470,90-TL’nin kabul red oranına göre takdiren 1.218,01-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
25/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”