Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/532 E. 2023/641 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO : 2020/532 Esas
KARAR NO : 2023/641
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 30.03.2020 tarihinde müvekkil sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca … plaka sayılı aracın çarpmasıyla maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plaka sayılı araç sürücüsü % 100 oranında kusurlu olduğu,müvekkile ait araç için alınan proforma faturaya göre araç 31.030,41 TL bedel ile onarılmış ise de sigorta şirketi tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı,arabuluculuk müesesinden de sonuç alınamadığı,bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL hasar bedelinin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesi şeklinde talep ve dava ettiği görülmüştür.
SAVUNMA: Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Hasar Bedelinin Tazmini istemine ilişkin HMK md. 109 uyarınca açılmış olan Kısmi Davadır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 21/08/2020 tarihli e-posta çıktısının incelenmesinde davacı tarafça davalı sigorta şirketinin e-posta adresine başvuru dilekçesinin gönderildiği ve böylelikle dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının 30.03.2020 tarihinde, İzmir ili Urla ilçesinde gerçekleştiği, …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın hareket halindeki … plaka sayılı araca çarpması ile kazanın vuku bulduğu dosyada mevcut Kaza Tespit Tutanağından anlaşılmaktadır.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde dava dışı … Cam Porselen Hediyelik Eşya Tem. Koz. Züc. San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilli olduğu;
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise dava dışı … Yen. Enerji İnş. San. ve Tic. AŞ. adına tescilli olduğu İl Emniyet Müdürlüğü’nün’nin cevabi yazısı ve ekinde yer alan araç tescil özet bilgileir ile sabittir.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 25.12.2019 – 25.12.2020 tarihlerini kapsar şekilde … Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu celp olunan hasar dosyası içinde yer alan … no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Zarar veren … plaka sayılı aracın 25.12.2019 – 25.12.2020 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … Sigorta A.Ş.’de sigortalıdır. Kaza 30.03.2020 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 22/12/2021 tarihli Bilirkişi Raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile meydana gelen kazanın oluşumunda trafik kural ihlallari zararlı sonuç üzerinde etken olup, bu davranışları 2918 sayılı KTK’nın madde 52/b “Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar” madde 56/1-c “Sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar.” ve madde 84/d “Arkadan çarpma” hız, yakın takip kurallarını ihlal ettiği kanaatine,
Kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanununu ve diğer trafik düzenlemelerini ihlal eden bir davranışının bulunmadığı şeklinde kanaat belirtiği;
– Hasar Tespiti Yönünden ise; … plaka sayılı araçtaki hasar bedelinin KDV hariç 24.944,31-TL ve KDV dahil olmak üzere 29.434,29-TL olabileceği şeklinde görüş ve kanaatini bildirmiştir.
12) İstanbul Adli Tıp Kurumunca hazırlanan 19/12/2022 tarihli hazırlanan raporda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyrini olay mahalli özellikleri dikkate alarak kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette önünde aynı istikamette seyreden araçlarla arasında yeterli ve güvenli takip mesafesi bırakarak sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmemesi neticesinde önünde seyreden diğer sürücü idaresindeki otomobilin yavaşlaması üzerine arkadan çarptığı olayda Asli Kusurludur.
Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde yavaşladığı sırada aracının arka kısmına diğer sürücünün dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde çarpması neticesi meydana gelen olayda atfı kabil bir Kusuru Bulunmamaktadır;
– Hasar Tespiti Yönünden ise; Proforma faturanın kesin fatura olmayıp, teklif faturası niteliğinde olduğu, aracı görerek düzenlenen ekspertiz raporunda da belirtilen yedek parça fiyatına uygulanan iskontonun takdiri mahkemenize ait olup, iskontosuz fiyat ile birlikte KDV oranı eklendiğinde oluşan hasar miktarı ile, proforma faturada ve bilirkişi raporunda belirtilen fiyatlara araçta oluşabilecek değer kaybı miktarının da eklenmesi halinde, toplam hasar miktarının araç 2. el piyasa değerinin % 50’isini aşacağı, bu sebeple aracın onarılması ekonomik görülmemiştir.
Aracın üçlü teklifli ihale yöntemiyle pert-total işlemine tabi olması daha uygundur. Araçta meydana gelen zarar miktarı ise; aracın 2. el piyasa değeri olan 55.000,00TL’den, ihale usulü belirlenecek olan sovtaj bedelinin çıkarılmasıyla bulunabilecektir.
Sonuç Olarak;
Sürücü …’ın, % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
Sürücü …’ın, kusursuz olduğu,
Kaza sonucunda davaya konu araçta meydana gelen zararın araç piyasa değeri olan 55.000,00-TL’den, yapılacak ihale usulü belirlenen sovtaj bedelinin çıkarılması sonrasında bulunabileceği şeklinde kanaat bildirdiği görülmektedir.
12) İstanbul Adli Tıp Kurumunca hazırlanan 17/02/2023 tarihli Ek Raporunda:
Heyetimiz üyelerince aracın yaşına göre yüksek kilometresi de göz önüne alındığında kaza tarihinde ikinci el piyasa rayiç değeri 55.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Aracın hasarlı fotoğrafları ve hasarlı parçaları ile hasarsız parçaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; bu aracın tamiri yapılmadan 30.000,00-TL bedel üzerinden satılabileceği belirlenmiştir.
Aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değeri……… 55.000,00 TL
Aracın sovtaj değeri…………………………………………… 30.000,00 TL
-_______________
Zarar………………………………………………………………… 25.000,00 TL
Sonuç Olarak;
Dava konusu araçta meydana gelen zararın 25.000,00-TL olduğu kanaatini bildirir müşterek ek rapordur şeklinde görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
13) Mahkememizce, Sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile arkadan çarptığı, öndeki aracı yeterli mesafeden takip etmediği, kısaca hız, yakın takip kurallarını ihlal ettiği anlaşılmakla % 100 (Tam) Kusurlu olduğu; … plakalı araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolu Trafik Kanununu ve diğer trafik düzenlemelerini ihlal eden bir davranışının bulunmadığı, kusursuz olduğu anlaşılmakla zararın tamamının poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla sigortalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu;
19/12/2022 tarihli ATK Raporu ile 17/02/2023 tarihli Ek Raporun denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu ve en yetkin kurumca hazırlanmış olduğu gözetilerek hükme esas alınmış olup rapor içeriğinde belirtildiği şekilde aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 55.000,00-TL olduğu, aracın tamiri yapılmadan (sovtaj değeri) 30.000,00-TL bedel üzerinden satılabileceği, Zararın 25.000,00-TL olduğu kabul edilmiştir.
14) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış, harcını karşılamıştır.
15) Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
16) Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup işbu başvurunun hangi tarihte davalı sigorta şirketine tebliğ olunduğu anlaşılamamaktadır. E-posta yolu ile 21.08.2020 tarihinde gönderildiği anlaşılan başvuru dilekçesinin aynı gün tebliğ olunduğu kabul edilerek tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda temerrüte düştüğünün kabulü gerekmektedir.
17) Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de; davacının tacir olmaması ve aracın ruhsatında kullanım amacının vasfının hususi olduğunun belirtildiği görülmekle hükmolunan hasar bedeline yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
18) Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. maddesinde açıklanmış olup, davacının talep ettiği ekspertiz ücreti yargılama giderleri içerisinde kaldığından işbu ücret yargılama giderlerine eklenmiştir.
19) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-. Davanın KISMEN KABULÜ İle;
25.000,00-TL Hasar Bedeline ilişkin maddi tazminatın poliçe limiti olan 41.000,00-TL ile sınırlı olmak üzere 01/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek Yasal Faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya dair talebin REDDİNE,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 1.707,75‬-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL ile 500,96-TL Islah Harcı olarak alınan harçtan mahsubu ile bakiye 1.152,39‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin kabul ve red oranına göre 1.121,14-TL’sinin davalıdan, bakiye 198,85-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Reddedilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.434,29-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 600,00-TL Bilirkişi Ücreti, 268,8‬0-TL posta ve tebligat ücreti, 500,96-TL Islah Harcı ile 116,60-TL ilk başvuru harcı olmak üzere toplam 1.486,36‬-TL Yargılama Giderinin kabul ve red oranına göre 1.262,43-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan Gider Avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, tebliğden itibaren 2 Hafta İçinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.18/07/2023
Katip…
e-imza
Hakim…
e-imza