Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/525 E. 2022/218 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/525 Esas
KARAR NO : 2022/218

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkil şirketin, Anadolu Caddesi, … İş … İZMİR adresinde bulunan, ………’parsel numaralı taşınmazın A Blok 4. Katta bulunan taşınmazın maliki olduğunu, geçmişte, bu taşınmazda kira sözleşmesi ile faaliyette bulunan, -eski kiracı- şirketin KHK ile kapatılması sonucunda, taşınmaz İzmir Defterdarlığı tarafından kapatılarak mühürlendiğini, bir süre sonra taşınmazın, müvekkil tarafından 31.05.2018 tarihinde kağıt üzerinde defterdarlık yetkililerinden devralındığını, ancak bu mühür fekki ve devri sonrasında taşınmaz kontrol edildiğinde, davalı şirketin, taşınmazı işgal etmiş ve kullanmakta olduğu, hiçbir kira veya işgaliye ödemesi yapmaksızın, taşınmaza fiilen yerleşmiş ve uzun bir süredir fiilen kullanmakta olduğunun tespit edildiğini, henüz işgal devam ederken, davalı şirketin, müvekkil şirkete, burayı kiralama iradesinde olduklarının bildirildiğini, bunun üzerine bir süre kira sözleşmesi akdetme çabasına girildiğini, ancak, bunun bir oyalama taktiği olduğunun kısa süre sonra anlaşıldığını, davalı işgalci şirkete derhal İzmir ……. Noterliği’nin ……. yevmiye no.lu 07.11.2018 tarihli ihtarnamesi gönderilerek taşınmazın derhal tahliyesi ile o tarihe kadar birikmiş ecrimisil bedellerinin talep edildiğini, davalının hiçbir cevap vermemesi ve tahliyeyi de gerçekleştirmemesi üzerine, taraflarından 3091 Sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, Bayraklı Kaymakamlığı ve İzmir Valiliği’ne başvuru yapılarak davalının taşınmazdan cebren ve fiilen tahliyesi talebinde bulunulduğunu, 3091 Sayılı Kanun kapsamında yaptıkları tahliye şikayetinin cebri baskısı sonucunda, Kaymakamlık görevlileri eşliğinde 17.04.2019 tarihinde bir tutanak imzalandığını ve taşınmazın nihayet, 02.05.2019 tarihinde tahliye ettirilebildiğini, bu tutanak, sadece taşınmazın tahliyesine ilişkin olup, müvekkil … A.Ş.’nin ecrimisil ve alacak haklarının saklı tutulduğunu, tahliyenin ardından, 31.05.2018 – 02.05.2019 tarihleri arasındaki ecrimisil alacakları için İzmir ……İcra Dairesi’nin …… E. Sayılı icra takibi başlatıldığını, borçlunun borca itiraz ettiğini, nihayetinde, Ticari Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk süreci için başvuruda bulunulduğunu, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun ….. Büro numaralı, .arabuluculuk numaralı dosyası üzerinden yapılan görüşmelerde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle iş bu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalı şirketin, İzmir 1. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptaline, müvekkil şirkete olan, takip çıkışı 575.403,40-TL borcun, icra vekalet ücreti, icra masrafları, dava vekalet ücreti, dava masrafları ve kanuni ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, davalının haksız, dayanaksız itirazı nedeniyle %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, icra takibi, arabuluculuk ve dava masraflarının davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; dava konusu taşınmazın kullanım hakkını içinde bulunan teçhizat ile birlikte dava dışı TMSF tarafından düzenlenen ihale sonucu devir aldığını, taşınmazın kullanımından dolayı davacıya ecrimisil ödenmesi gerekiyorsa bu ödemeyi müvekkile taşınmazı devir eden TMSF nin yapması gerektiğini, ayrıca müvekkil şirketin, Kanal 35 in lisanslarını ve teçhizatlarını taşınmazın kullanım hakları ile birlikte satın aldığını ancak TMSF den aldığı tarihten itibaren burada bulunmadığını ve faaliyet göstermediğini, 687 sayılı KHK nin 8. maddesi gereği yeni verici tesis ve işletim şirketince kurulan radyo ve verici tesislerinden yapılan ve iletim yetkisi verilene kadar beklemek zorunda kalındığını, müvekkil şirketin merkezinin Adana olduğunu ve Adana’da faaliyet gösterdiğini, talep edilen ecrimisil alacağı miktarının fahiş olduğunu, piyasa şartlarının uygun olmadığını, ayrıca taşınmaz içerisinde müvekkilinin TMSF den satın aldığı bir kısım eşyanın bırakılmış olduğunu, bu miktarın ecrimisil alacağından mahsubu gerektiğini beyan ile davanın reddi ile müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; tapu senedi örneği, İzmir Defterdarlığı 31.05.2018 tarihli yer teslim tutanağı, İzmir …… Noterliği’nin …yevmiye no.lu 07.11.2018 tarihli ihtarnamesi, İzmir Valiliği ve Bayraklı Kaymakamlığı’nın 3091 SK kapsamındaki tahliye evrakları, tutanakları ve kararları, taraflar arasındaki 17.04.2019 tarihli ” Anlaşma ve Tutanak” başlıklı tutanak, İzmir…. İcra Dairesi’nin…… E. Sayılı dosyası, İzmir Arabuluculuk Bürosu – ….. dosyası, tarafların ticari defterleri, kayıtları, cari hesapları, İzmir Valiliği, İzmir Defterdarlığı ve Bayraklı Kaymakamlığı kayıtları ve dosyaları, TMSF kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve her türlü diğer yasal delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin …. d.iş sayılı dosyasının 29.05.2019 tarihli bilirkişi raporu, İzmir 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin ……. d.iş sayılı dosyası, Kanal35′ e ait envanter listesi, müvekkil şirketin merkezine ait ticaret sicil dökümü, Radyo Ve Televizyon Üst Kurulu İzin Ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı’ nın 19.07.2018 Tarihli 27169547-120.04.03-E.17091 Sayılı Ve 687 Sayılı KHK Kapsamında İhya Edilen Yayın Haklarının satışı konulu yazısı, İzmir Valiliği Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosu’ nun 31.05.2018 Tarihli 78712412-000-42030 Sayılı Ve OHAL-Taşıt Tescil Konulu Yazısı, keşif, bilirkişi, tanık ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; taşınmazın haksız işgalinden doğan ecrimisil alacağına dair başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK nun 6335 sayılı yasa ile değişik 4. maddesinde, ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlarda doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar, ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı yasanın 5/3 maddesinde, “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmüne yer verilmiş olup, yasanın 4. maddesinde, ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı, mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına, bakılmaksızın, kanun gereği ticari sayılan davalar olup, TTK nun 4/1. Maddesinin b,c,d,e,f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiş olup. Nispi ticari davalar ise; tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardan ibaret olduğu, dava konusu somut uyuşmazlıkta ise, davanın 4721 sayılı TMK nun, eşya hukuku başlıklı 4. kitabında düzenlenmiş gayrimenkul mülkiyetine ilişkin 683. maddesine dayalı, mülkiyet hakkının korunmasına yönelik dava olduğu, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgisinin olmadığı, davanın bu özelliği itibarı ile mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği, taraflar arasında TTK hükümleri ve özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemelerin görevli olduğu, mahkememizin görevsiz olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek, davanın görev yönünden, dava şartı yokluğundan reddi ile, karar kesinleştiğinde, süresinde talep edilmesi halinde, dosyanın görevli ve yetkili İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla; davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan usulden reddine,
6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca kanun yoluna başvurulmayarak hükmün kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili Mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Mahkemeye gönderilmesine, belirtilen süreler içerisinde talepte bulunulmaması halinde tarafların talebi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Yargılama harç ve giderleri hususunda görevli ve yetkili Mahkemece karar verilmesine,
Gerekçeli kararda hükmün ferilerinin bilahare yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.23/03/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza