Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/516 E. 2022/546 K. 19.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/516
KARAR NO : 2022/546

DAVA : İtirazın İptali (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/07/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01/12/2014 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme maddelerini yerine getirmediğini, davalının sözleşme maddelerinden herhangi birini ihlal etmesi vs gibi nedenlerle sözleşmenin feshine sebebiyet vermesi halinde müvekkili şirkete sözleşme gereği aldığı her türlü mali yardım ve katkı ile birlikte 5.000,00-USD cezai şartı nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafa sözleşmede verilmesi planlanan mali katkının dilekçelerinde ekli faturalar karşılığında, cari hesabına işlenerek ödeme yapıldığını, davalının sözleşme yürürlükte iken sözleşme maddelerini ihlal ettiğinden sözleşmenin feshi, 5.000,00-USD cezai şart ve 22.500,00-TL yatırım tutarının iadesi hususunda İzmir …Noterliği’nin 22/10/2018 tarihli ve … yevmiye nolu Feshi İhbar-İhtarnamesinin keşide edildiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığından İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak yaptığı itirazı nedeni ile icra takibinin durduğunu beyanla davanın kabulü ile davalı borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, takip talebi üzerinden davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalanmasının akabinde bir süre ticari faaliyetlerine devam etmiş olduğunu, zamanla bozulan ekonomik durumları nedeniyle faaliyetlerine devam etmeye çalıştığı restoranın işyeri kirasını ödeyememiş olduğunu, … İcra Hukuk Mahkemesinin …/… esas sayılı kararı ile kiralanan işyerinden tahliye edilmek suretiyle faaliyetlerine son vermiş olduğunu, hal böyle iken davacı tarafın ileri sürmüş olduğu “TAPDK satış belgesi yenileme, ürün alım satışı yapma” yükümlülüklerini yerine getirmenin imkansız hale gelmiş olduğunu, sözleşmenin ifa edilmesinin hukuki olarak imkansız hale gelmiş olduğunu, bu hususta hiçbir kusuralarının olmadığını, davacı yhanın başlatmış olduğu icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yukarıda izah edilen nedenlerle, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası, sözleşme, ihtarname, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…davalı yanın dava konusu sözleşmeye ait ürünleri davacı şirketin bayi/distribütörü olan dava dşı … Meşrubat Dağıtım Tic. Ltd.Şti.’nden satın aldığı davalı yanın ticari defter kayıtlarından tespit edilmiş olup, iş bu kayıtlarda miktar bilgisine yer verilmediğinden alım miktarı tespit edilememiştir. İş bu kayıtlara göre, 29.11.204 ve 05.10.2015 tarihleri arasında mal alımı yapmış olduğu tespit edilmiş olup toplam alım tutarı 22.182,38.-TL’dir. Taraflar arsında imzalanan sözleşmenin 12.maddesine uygun olarak davalı yan tarafından dava dışı … Meşrubat Dağ. Tİc.Ltd. Şti.’ne 12.500,00 ve 10.000,00.-TL olmak üzere toplam 22.500,00.-TL ”İşletme Katkı Payı” açıklamalı 2 adet fatura düzenlendiği,gelir olarak kayıt edildiği ve tahsil edildiği kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava bayilik katkı payı alacağı ve cezai şart tazminatının tahsili talepli yürütülen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
2-Davacı tarafça dava dilekçesinde davalıya 01/12/2014 tarihli satış sözleşmesi kapsamında 22.500,00-TL yatırım tutarı yardımı yapıldığını, davalının 27.950,00Litre ürün satışı gerçekleştirmeyi taahhüt ettiği halde 2.789,20 Litre ürün satışı gerçekleştirdiğini, davalının devam eden süreçte ürün satışına ilişkin gerekli izinleri alamadığı için ürün satışı gerçekleştirmeyi bıraktığını, bu haliyle sözleşmenin ihlal edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
3-Mahkememizce her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmiş, buna göre davalının toplam 22.182,38-TL tutarlı mal alımı yaptığı, davalı ticari defterlerinde 22.500,00-TL işletme katkı payı tahsil edildiğinin kayıtlı olduğu görülmüştür.
4-Taraflar arasında imzalanan 01/12/2014 tarihli sözleşmenin incelenmesinden sözleşmenin 12.maddesi uyarınca davalıya 22.500,00-TL nakit katkı verileceği, 21. Maddesinde ise işletici olan davalının işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması veya sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde kendisine ödenen katkıyı iade edeceği ve 5.000,00-USD cezai şartı davacıya ödeyeceği yönünde hükümler bulunduğu görülmüştür.
5-Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede davalının tacir olduğunun anlaşıldığı, basiretli bir tacir olarak sözleşme ile yüklendiği edimleri ifa etmekle mükellef olduğu, sözleşmede kararlaştırılan ifa şartlarının davalı tarafça yerine getirildiği noktasındaki ispat külfetinin davalı işletici üzerinde olduğu, davalı tarafça sözleşme ile kararlaştırılan miktarda ürün alış ve satışı gerçekleştirildiği yönünde bir delil sunulmadığı, davacının kendi beyanları ve davalı ticari defterlerine göre toplam 2.789,20-Litre düzeyinde satış gerçekleştirildiği ve sözleşme konusu edimler yerine getirilmeksizin işletmenin faaliyetlerinin sona erdiği, davalının zaruret nedeniyle işyerinin tahliyesi sonucu faaliyetinin sona erdiği yönündeki savunmasının sözleşme ile üstlendiği edimlerin ifasında mücbir sebep olarak değerlendirilemeyeceği, ticari işletmenin işletme yönetiminden kaynaklanan borç, haciz ve benzeri sebeplerle kapanmış olmasının davalının sorumluluğunu sona erdirmeyeceği, bu haliyle davacının cezai şart ve katkı payı iadesinde haklı bulunduğu anlaşılmıştır.
Katkı payı iadesi talebinde davacı tarafın sözleşme kapsamında ifanın imkansızlaştığı anlaşıldığından talepte bulunma hakkı mevcut ise de sözleşmenin ayakta kaldığı dönemde gerçekleştirilen satışlar nedeniyle iktisadi fayda ettiği gözetilerek kıstelyevm usulüne göre hedeflenen satış miktarı ile gerçekleştirilen satış oranı dikkate alınarak 18.009,34-TL katkı payı oranının iadesi gerektiği değerlendirilmiştir.
6-Öte yandan, TTK’nın 22. maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz bir borçlu, fahiş olduğu iddiası ile cezai şarttan indirim yapılmasını isteyemez ise de; sözleşmede belirtilen cezai şart miktarının ekonomik yönden borçlunun mahvına sebebiyet verecek derecede fahiş olduğunun saptanması halinde istisnaen cezai şarttan indirim yapılabileceği Yargıtay’ın kararlılık kazanmış içtihadı ile kabul edilmiştir.
Bu durumda, cezai şarttan indirim yapılırken borçlunun ekonomik yönden yıkımına sebep olacak şekilde fahiş bir cezai şart kararlaştırılıp kararlaştırılmadığının saptanması gerekmektedir.
Mahkememizce davalıya ait vergi kayıtları, ekonomik ve sosyal durum araştırma sonucu, bilirkişi raporu ve diğer dosya içeriği birlikte dikkate alındığında, davalının gerçek kişi tacir olduğu ve ticari işletmesinin karar tarihi itibariyle faaliyetinin sona ermiş olduğu, sözleşmenin imzalandığı tarihte 1 Amerika Dolarının 2,2174-TL olduğu ve sözleşme imzalandığı tarihte cezai şart bedelinin davalıya sağlanan ekonomik katkının yaklaşık yarı miktarında olduğu, ancak karar tarihine kadar geçen süre içerisinde döviz kurunda yaşanan olağandışı yükselme nedeniyle 5.000,00-Amerikan Doları cezai şartık yaklaşık 90.000,00-TL civarında bir meblağa tekabül ettiği, davalının ekonomik durumu itibarilye bu miktarda bir cezai şartın ticari olarak faaliyetlerini sonlandıracağı ve yeniden bir ticari faaliyete girişmesini imkansız hale getirebileceği dikkate alınarak takdiren cezai şart miktarı üzerinden %50 oranında tenkis uygulanarak 2.500-USD cezai şart alacağı yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Cezai şart alacağının tenkisi nedeniyle reddedilen kısım yargılama giderleri hesaplanmasında davacı aleyhinde değerlendirilmemiş, yargılama giderlerinin kabul-ret oranında dağılımında yalnızca kıstelyevm usulüne göre hesaplama sonucu reddedilen kısım davalı lehine değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının kısmen iptaline, takibin 2.500,00-USD cezai şart asıl alacağı ve 18.009,34-TL yatırım tutarı iadesi asıl alacağı üzerinden devamına, cezai şart alacağına takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi uyarınca hesaplanacak temerrüt faiziyle işletilerek tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının davalı borçludan tahsiline, yatırım tutarı iadesi asıl alacağına takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlasına dair taleplerin reddine,
2-Alacak likit nitelikte görülmemekle inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.206,23-TL harçtan peşin olarak alınan 592,97-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.613,26-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 592,97-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan sarf edilen 44,40-TL başvuru harcı, 258,10-TL posta ve tebligat ücreti, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 802,5‬0-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 727,50-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davanın ret ve kabul oranına göre hesaplanan 1.199,20-TL’sinin davalıdan, bakiye 120,73-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/07/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”