Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/513 E. 2021/271 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/513 Esas
KARAR NO : 2021/271

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA: Davacı vekili, Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine yapılan …. esas sayılı icra takibinde, takibe konu borcun davalıya 19.08.2016 tarihinde ödenerek davalıdan 19.08.2016 tarihli ibraname alındığını, bu nedenle bu icra takip dosyası kapsamında müvekkilinin davalıya bir borcunun kalmadığını, ancak davalının tahsilatı icra dosyasına bildirmediğini, tahsil harcı ödemediğini ve takibe devam ederek İzmir … İcra Müd.nün … Esas sayılı dosyası ile kendisi hakkında yaptıkları alacağa haciz koyduğunu, bu nedenlerle İzmir … İcra Müd.nün …. sayalı dosyası ile müvekkili hakkında yapılan icra takibinin tedbiren durdurulmasına, davacı müvekkilinin İzmir … İcra Müd.nün …. sayılı dosyasına istinaden davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, davalının kötüniyetinin nazara alınarak %30 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, davanın bonoya dayalı menfi tespit davası olup görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, menfi tespit davasının zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, davanın bu nedenlerle usulden reddine karar verilmesini, esas yönünden ise İİK 15.maddesi uyarınca tahsil harcının borçluya ait olduğunu, tahsil harcının devletin alacağı olduğunu, borçlunun tahsil harcını dosyaya ödemediğini, müvekkilinin de vekiline haber verdiği halde sehven icra dosyasında işlem yapıldığını, zaten ilgili dosyada başkaca icra dosyalarından muhtelif hacizler de bulunduğunu, davacının alacaklı olduğu icra dosyasında takip yetkisinin başka alacaklıya geçtiğini, davacının dosyayı takip yetkisinin de bulunmadığını, borçlunun tahsil harcını ödediği takdirde dosyanın infazen işlemden kalkacağını beyan etmiştir.
İzmir … İcra Müd.nün …. Esas sayılı dosyası, İzmir … İcra Müd.nün …. Esas sayılı takip dosyası ibraname dosya içersinde mevcuttur.
İzmir …. İcra Müd.nün…. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … olduğu, borçlularından birinin davacı … olduğu, takip konusunun 100.000,00 TL bedelli 11.05.2016 vade tarihli bir senet olduğu, alacaklının 02.06.202 tarihli yazılı beyanı ile borcun ödendiğini, borçludan tahsil harcının tahsili halinde dosyanın infaz edilmesini ve hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, İcra müdürlüğünce buna uygun olarak tahsil harcının yatırılması için borçlulara tebligat işlemi yapıldığı görülmüştür.
İzmir … İcra Müd.nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklısının … olduğu, borçlusunun … olduğu, 25.000,00 TL bedelli ve 20.08.2018 tarihli senet nedeni ile takip yapıldığı, imzaya itiraz nedeni ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 19.08.2016 tarihli ibranameye göre, alacaklı …’nun beyanına göre, … İcra Dairesi …. esas sayılı dosyanın tamamını …’dan tahsil ettiğini, dosyaya ilişkin …’dan bir alacağı bulunmadığını kabul ettiğini imzalı olarak beyan ettiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya içeriğine göre, ibranameye göre davacı borçlunun dosya borcunu tamamen alacaklıya ödediği, ancak bunun taraflarca icra dairesine bildirilmediği, bu kez icra işlemleri devam ettiğinden borçlunun başka bir alacağına haciz konulduğu iddia edilmiş ise de, haricen tahsil işlemini her iki tarafta icra dairesine bildirebilir. Yani yalnızca alacaklının bildirme yükümlülüğü yoktur. İbranamede yalnızca dosya borcundan bahsedilmiş, ve dosya borcundan dolayı alacağın kalmadığı beyan edilmiştir. İbranamede tahsil harcını kimin ödeyeceği hususunda bir anlaşma olmadığından ve İİK 15.maddesi uyarınca tahsil harcının ödenmesi borçluya ait olduğundan, borçlunun borcunu ödediğini icra dairesine bildirmesi ve tahsil harcını ödemesi gerekir idi. Bu şekilde ödeme yükümlülüğü borçluya ait olduğundan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
– Davanın REDDİNE,
– Karar ve ilam harcı olan 59,30.-TL harcın peşin alınan 1.738,21.TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 1.678,91.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
– Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
– Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
– Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 13.619,44.- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
– Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”