Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/509 E. 2022/931 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
GEREKÇELİ KARAR

DOSYA NO : 2020/509 Esas
KARAR NO : 2022/931
DAVA : Tazminat (Sigorta Poliçesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
YAZIM TARİHİ : 13/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Poliçesi Kaynaklı) Davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın davacıya temlik eden … ait ve …’ın idaresindeki … plakalı araç ile … plakalı araç … tarihinde maddi hasarlı kazaya karıştıkları, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün kavşaklara geçiş önceliğine uymama kuralını ifa etmesi ile tam kusurlu olduğu, kusur durumu SBM komisyon kararı ve şirketler arasında mutabakatla davalı şirket sigortalısı tam oranda olacak şekilde izafe edildiği, davalı sigorta şirketi … plakalı aracın KZMM sigortasını tanzim eden şirket olduğu ve poliçe limitleri oranında sorumlu olduğu. davacı aracının hasar tespiti için İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası ile delil tespit edilmiş olup alacağın 75.600.00TL oranında hasar olduğu mütalaa edildiği, davalı sigorta şirketine 21.02.2020 tarihinde başvuruda bulunulmuş olup alacağa ilişkin ödeme yapılmadığı, arabuluculuk süreci başlamış olup sonuç alınamadığı, hasar bedeli alacağın tahsili için davanın ikamesi zorunlu olduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı aracında oluşan hasara mahsuben toplam 10.000TL maddi tazminatın 21.02.2020 başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyasında sarf edilen toplam 1698.5 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsili, yargılama gider ve vekalet ücretini davalıya bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Alacağın temlik alınmasının yasaklandığında husumet yönünden başvurunun reddi gerektiğini, davacı sigorta şirketi olmadığından temlik alma işlemini yapamayacağını bu aşamada davalının tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, davacı sebepsiz zenginleşme maksadı ile hareket ederek dava açtığını, görev yönünden davanın Asliye Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, dosya yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, belirsiz alacak davasının menfaat yokluğu nedeni ile reddi ile … plakalı araç davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olup sigorta limiti ve kusur oranında sorumlu olduğunu, davalı şirketin başvuru konusu tazminata ilişkin sorumluluğu bulunmadığını, davalı şirkete eksik evrak sunulmuş olduğunu, gerekli bilgi belge sağlanması ve aracın gösterilmesi halinde talep doğrultusunda değerlendirme yapılacağını, davacı tarafından bilinmesine rağmen herhangi bir işlem yapılmayıp davanın reddi gerektiğini, kusur yönünden bilirkişi marifeti ile oluşa uygun rapor temin edilmesini, tazminat ZMSS poliçesi genel şartlar uygulanmasını, davacı dava öncesi tespit davası ikame ettiğinden bahisle tespit davasının yargılamanın talep etmesinin mümkün olmadığını, kazaya konu davalıya trafik sigortalı aracın hususi kullanım niteliğinde olup ticari niteliği bulunmadığını, uygulanacak faiz yasal faiz olması gerektiğini, açıklanan nedenlerle ile davanın usulden reddine, aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama gider ve vekalet ücretini davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRMESİ ve GEREKÇE :
1).Dava, haksız fiil nedeniyle oluşan Hasar Bedelinin Tahsili istemine ilişkin HMK md. 107 uyarınca açılmış olan Belirsiz Alacak Davasıdır.
2) Ticari uyuşmazlıklarda “Arabuluculuk” bir dava şartı olarak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinde düzenlenmiş olup, “Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
Davacının dava öncesi arabuluculuk bürosuna başvurduğu, ancak anlaşmanın sağlanamadığı, böylelikle dava şartı olarak düzenlenen zorunlu arabuluculuk yolunun tüketildiği ve dava şartının yerine getirilmiş olduğu dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz olunan arabuluculuk son oturum tutanağından anlaşılmaktadır.
3) Karayolları Trafik Kanunu’nun “14/4/2016 tarihli 6704 sayılı Kanunun 5 md. ile değişik “Doğrudan doğruya talep ve dava hakkı” başlıklı 97. maddesi;
“Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmünü öngörmekte olup, dava dilekçesi ekinde yer alan 21/02/2020 tarihli e-posta çıktısının incelenmesinde davacı tarafça davalı sigorta şirketinin KEP adresine e-posta yoluyla başvuru dilekçesinin gönderildiği ve böylelikle dava şartı olan Yazılı Başvuru şartının da sağlandığı görülmüştür.
4) Davaya konu trafik kazasının … tarihinde, … ilçesinde gerçekleştiği, …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile çarpışmasıyla kazanın vuku bulduğu dosyada mevcut Kaza Tespit Tutanağında görülmektedir.
5) Zarar gören … plaka sayılı aracın kaza tarihinde dava dışı … adına tescilli olduğu,
Zarar veren … plaka sayılı aracın ise; dava dışı … Enerji Elektrik Malzemeleri İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adına tescilli olduğu dosyada mevcut ruhsat suretinden anlaşılmaktadır.
6) Zarar veren … plaka sayılı aracın 25.07.2019 – 25.07.2020 tarihlerini kapsar şekilde … Sigorta AŞ.’de Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası (ZMMS) yani zorunlu trafik sigortası ile sigortalanmış olduğu … no’lu poliçe sureti ile anlaşılmaktadır. Davaya konu trafik kazasının tarihi poliçede belirtilen risk periyodu içinde yer almaktadır.
7) Sürücü …’in … tarihinde karışmış olduğu kaza sonucu meydana gelen hasar dolayısıyla … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan temlik borçlusu … Sigorta AŞ’den tahakkuk etmiş, doğmuş, doğacak alacaklarının tamamının davacı … tarafından temlik alındığı 20.03.2020 tarihli Temlik Sözleşmesinden anlaşılmaktadır. Her ne kadar 7251 sayılı Kanunun 57. Maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na 22.07.2020 tarihinde eklenen Ek 6. Madde ile temlik yasağı getirilmiş ise de; temlik sözleşmesinin, temlik yasağı getiren kanun hükmünün yürürlüğe girmesinden önce 20.03.2020 tarihinde imzalanmış olduğu, ekinde temlik için verilen vekaletnamenin 13.01.2020 tarihini taşıdığı, adi yazılı şekilde yapılmış olan sözleşmenin Türk Borçlar Kanunu’nun 184. Maddesinde öngördüğü bu şekil şartına uygun olduğu ve sözleşmenin imzalandığı tarihte temlik yasağının söz konusu olmadığı değerlendirilmiştir.
8) Trafik kazaları sonucu uğranan zararlardan sorumluluk da haksız fiil sorumluluğu kapsamında yer almaktadır. Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır.
Haksız fiil sorumluluğu; “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK md. 49; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
TBK md. 50; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmünü içermektedir.
8) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu;
91/1. Maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (MMS) yaptırmaları zorunludur”;
85/1. Maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3 maddesinde; “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır.” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
9) Kazaya karışan … plaka sayılı aracın 25.07.2019 – 25.07.2020 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … Sigorta A.Ş.’de sigortalıdır. Kaza … tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacının talep ettiği hasar bedelinden sigorta şirketi sorumludur.
Ancak sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlı olarak dava dışı araç sürücüsünün kusuru oranındadır. Bu nedenle aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
10) Kaza tespit tutanağının polis marifetiyle tanzim edilmemiş olması nedeniyle tutanakta kusur tespitinin bulunmadığı görülmektedir.
TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Davacının bilirkişi deliline dayanmış olması nedeniyle mahkememizce bilirkişiden kusur ve hasar bedelinin belirlenmesi için rapor aldırılmıştır.
11) 03/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; Davalı sigorta poliçeli araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal dik eğimli görüşün açık T kavşak konumlu Bulvar girişine geldiğinde mutlak durması, solunda gelen araç trafiğini izleyip gelen araç/araçlar var ise geçişlerine olanak sağlayarak yolun müsait olmasını beklemesi, müsait durumunda aracını dar kavisle sağa çevirip güvenli biçimde seyrine devam etmesi gerekirken, belirtilen hususlara riayet göstermediği, yolu gereği gibi kontrol etmeden kontrolsüz ve tehlikeli biçimde kavşak alanına giriş yaptığı, bu tavrı nedeni ile yaratmış olduğu ortamda trafik akışı için engel teşkil edip solunda ana yol üzerinde gelen ve geçiş hakkına haiz davacı aracının güzergâhını kapattığı, sonrasında yandan çarparak orta refüje savurtturup hasarlanmasına olanak sağlaması olayında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 57. maddesini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu,
Davacı taraf sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile gündüz vakti meskun mahal iki şeritli tek yön konumlu trafiğin normal işlediği görüşün açık 50 km hız tahditli ve birden çok kavşak kolları ile bağlı yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, kavşaklara yaklaştığında ilk geçiş hakkına sahip olmasına rağmen tedbirli davranarak hızını azaltıp görüş alanını müteyakkız biçimde kontrollü altında tutması, böylece sağında yola girebilecek araç/araçları fark edip kazayı önleyici tedbir alabilmesi gerekirken, sürücü tehlikeyi hafife almak süreti ile belirtilen hususlara riayet etmediği, görüş alanını etkin kontrollü altında bulundurmadığı, tedbirsiz biçimde kanun ve yönetmelikle belirtili hız sınırları üzerinde bir hızla seyrini sürdürdüğü, bu tavrı nedeni ile yaratmış olduğu tehlikeli ortamda güzergâhına çıkan araca karşı etkisiz kalıp son anda direksiyon manevrası ile tedbir cihetine başvursa da hızından mütevellit kurtaramayıp karışmış olduğu kazada 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/a-b maddelerini ihlal ettiğinden % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
12) 11/10/2021 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığının 2021/112826 sayılı raporunda;
– Kusur Dağılımı Yönünden; Sürücü …’ın % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu, Sürücü …’in % 25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
– Hasar Tespiti Yönünden ise; Aracın kaza tarihindeki ikinci el piyasa değerinin 60.000 TL olduğu, sovtaj değerinin 20.000 TL olduğu bu nedenle zararın 40.000 TL olduğu, Sürücü …’ın toplam zararın kusuru oranında olan miktarı % 75 x 40.000,00 TL = 30.000,00 TL tutarından sorumlu olduğu, Sürücü …’in toplam zararın kusur oranında olan miktarı % 25 x 40.000,00 TL = 10.000,00 TL tutarından sorumlu olduğu şeklindeki görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
13) 11.10.2021 tarihli ATK raporunda tespit olunan hasar miktarı ile işbu dava öncesi İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyasında tespit amacıyla aldırılan 03.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen miktar arasındaki çelişkiyi gidermek amacıyla dosya yeniden bilirkişiye tevdi olunarak tekrar rapor aldırılmıştır.
09.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda; Onarım bedelinin; 56.689,41 TL yedek parça, 7.500,00 TL işçilik olmak üzere toplamda 64.189,41 TL + KDV olduğu, 11.554,09 TL KDV eklendiğinde toplam hasar bedelinin 75.743.50 TL olduğu, Ancak; Aracın onarım bedelinin rayiç değerinin % 50’sini aşması nedeniyle (mevcut Yargıtay kararları doğrultusunda değerlendirildiğinde) onarımının ekonomik olmayacağı, bu nedenle pert-total işlemine tabi tutulması gerektiği, pert-total işlemine tabi tutulduğunda GERÇEK ZARARININ rayiç değeri (69.000 TL) ile sovtaj değeri (29.000 TL) farkı miktarı 40.000,00 TL olduğu,
Davalı aracın, kazadaki kusur oranı bakımından, kusur durumu sayın Mahkemece %75 olduğu yönünde bit tespit yada karara varılması durumunda, davalı tarafa kusur oranı karşılığında düşen onarım bedel zararının (40.000 x %75) 30.000,00 TL olacağı belirtilmiştir.
14) 03.05.2021 tarihli bilirkişi raporundaki kusura ilişkin tespitlere itibar edilerek kaza oluşumunda sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün % 75 kusurlu olduğu, zarar gören … plaka sayılı aracın % 25 kusurlu olduğu, zararın % 75’inin poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla sigortalı aracın KZMMS poliçesi ile sigortacısı olan davalı sigorta şirketinin sorumluluğunda olduğu kabul edilmiştir.
… tarihli ATK raporu ile 09.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda tespit olunan hasar bedeli tutarlarının birbiriyle örtüşmesi nedeniyle işbu raporlarda tespit olunan sonuç rakama itibar edilerek davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu hasar bedelinin 30.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
15) Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda talebini arttırmış, harcını karşılamıştır.
16) Denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu Mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
17) Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup işbu başvurunun KEP üzerinden yapıldığı, gönderimin 21.02.2020 tarihinde yapıldığı, 24.02.2020 tarihinde muhatap şirket tarafından okunmakla tebliğin gerçekleştiği, işbu tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonunda 06.03.2020 tarihinde temerrüte düştüğünün kabulü gerekmektedir.
18) Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde avans faizi talep etmiş ise de; sigortalı … plaka sayılı aracın ruhsat sahibin tacir olması (Ltd. Şti.) ve de aracın ruhsatında kullanım amacının “Ticari” olduğunun belirtildiği görülmekle temerrüt tarihi olarak tespit olunan 06.03.2020 tarihinden itibaren Avans Faizi işletilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
19) Yargılama giderlerinin kapsamı HMK’nın 323. maddesinde açıklanmış olup, davacının talep ettiği ekspertiz ücreti yargılama giderleri içerisinde kaldığından işbu ücret yargılama giderlerine eklenmiştir.
20) 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-.Davanın KABULÜ İLE;
30.000,00-TL Hasar Bedeli Tazminatının davalı sigorta şirketinden poliçe limiti olan 41.000 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere temerrüt tarihi olan 06/03/2020 tarihinden itibaren işleyecek Avans Faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 2.049,3‬0-TL harçtan peşin alınan 170,78-TL ile Tamamlama Harcı olarak alınan 342,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.536,52‬-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13, 14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL Başvuru Harcı, 170,78-TL Peşin Harç, 7,80-TL Vekalet Harcı ve 342,00-TL Tamamlama Harcı olmak üzere toplam 574,98-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 -TL Vekalet Ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 1.000,00-TL bilirkişi ücretinin, 800,00-TL ATK fatura ücretinin ve 138,10-TL tebliğat ve posta ücreti olmak üzere toplam 1.938,10-TL Yargılama Giderinin ve de Yargılama Gideri Kapsamına Alınan İzmir …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş nolu dosyasında yapılmış olan delil tespitine ilişkin (25,00-TL başvuru harcı, 89,60-TL peşin harç, 7,80 vekalet harcı, 384,90 keşif ücreti, 36 TL posta masrafı, 400,00-TL bilirkişi ücreti, 755,00-TL delil tespiti vekalet ücreti toplamı) toplam 1698,3 TL’den oluşan son toplamda 3.636,40 TL olan Yargılama Giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 Hafta İçerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Yolu Açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”