Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/469 E. 2021/303 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/469 Esas
KARAR NO : 2021/303

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Muğla Bodrum’da faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin yatırım amacıyla Muğla İli, Bodrum İlçesi, … Mah. … ada, … parsel nolu taşınmazda güneş enerjisi santrali kurmaya karar verdiğini, müvekkili ile davalı arasında 11/09/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bahsi geçen iş ve işlemlerin takip edilmesi adına davalının yönlendirilmesiyle … isimli şahsa ve davalıya vekalet verdiğini, müvekkilinin işbu sözleşmeye istinaden davalı tarafa sözleşme imza günü olan 11/09/2017 tarihinde 50.000,00-TL ve 13/09/2017 tarihinde ise 25.000,00-TL olmak üzere 75.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkili işlemlerin takibi için davalı ile birlikte vekalet verdiği …’a da 100.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin toplamda işbu sözleşmeye istinaden davalı ve …’a 175.000,00-TL ödeme yaptığını, müvekkilinin GES projesi için bu ödemeleri yaptığını, ancak davalı ya da beraber çalıştığı … projenin hayata geçirilebilmesi için hiçbir işin işlemin başvurusunu yapmadığını, bu nedenle davalı ve …’a azilname gönderildiğini, bu nedenlerle ne davalı ne de davalının yönlendirdiği ve kendi ismini yazdırdığı … müvekkili adına GES için hiçbir müraacatta bulunmaması nedeniyle davalıya ve …’a ödenen paranın müvekkiline iadesinin gerektiğini belirterek; davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasındaki borca ve tüm fer’ilerine yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına, davalının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE : Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevaplarında davalının ticaret sicil kaydının bulunmadığı, serbest meslek kazancına göre gelir elde ettiği ve işletme hesabına göre defter tuttuğunun bildirildiği görüldü.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır.
Somut olayda; Davalının tacir olmadığı gelen yazı cevaplarından anlaşılmıştır. Özel hukuk hükümlerine tabi olan ihtilafta, davalı tacir olmadığı gibi, yargılamaya konu olan davada Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Davalı tacir olmadığından, davacının tacir olması davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesini gerektirmez. TTK’nun 5.maddesine göre davanın mutlak ticari davalardan olması veya her iki tarafın tacir ve açılan davanın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunması halinde açılan davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi içinde olacağı, açılan davanın ise ticari davalardan olmadığı, dolayısıyla davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır. Öte yandan; HMK’nın 115/1. maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Diğer yandan 6100 sayılı HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü mahkemesince re’sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkememizce, HMK’nın 114/1-c, 115/2. maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu alacak davasında HMK.114/1-c,115/2 mad gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.25/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”