Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2023/559 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/468 Esas
KARAR NO : 2023/559
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketi … plaka sayılı aracı bileşik kasko sözleşmesi ile sigortalı aracı olduğunu, 07.10.2019 tarihinde … Mahallesi davalıya ait otoyol şantiyesinde Aliağa istikametinden seyir halindeyken sürücü beton bariyerlerle yolun kapalı olmasını görmesi ile yolun sağına doğru savrulup yoldan çıkması sonucu maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, sürücü uyarı levhası konmadan ve havanın yağışlı olmasından dolayı ani manevra yapmak zorunda kaldığını ve kazanın gerçekleştiğini, kaza sonrası ekspertiz incelemesi yapılmış olup araçta ağır hasar olduğunu, hasar maliyetinin yüksek olması sebebiyle piyasa bedeli ortala 90.000.00 TL olabilecek mutabakatta varılarak aracın çekme belgeli ağır hasar işlemi görmesi uygun görülüp ödeme yapıldığını, aracın hurdası 48.000.00 TL satıldığını, davacı şirket zararının 42.000.00-TL olmuş bu değer hakları saklı kalmak kaydı ile dava değeri olduğunu, davalılar ortaya çıkan zarardan sorumlu olduklarını, otoyol işletmesi kaza esnasında şantiyede otoyol inşaatında gerçekleştiren şirket olduğunu, inşaat faaliyetleri kapsamında beton bariyerlerin sebebiyet verdiği zarardan sorumlu olduğunu, diğer davalı Karayolları Genel Müdürlüğü zarardan sorumluluğu kanundan kaynaklandığını, yol yetki ve sorumluluk alanında olduğunu, yolda gerekli tedbirleri aldırmadığını, davacı şirketin alacağı TTK 1481. Madde olup hükme göre sigortacı halefiyet ilkeleri çerçevesinde sigortalısına ödediği sigorta tazminatını teminat kapsamında rizikonun meydana gelmesine haksız fiilleri ve sair nedenlerle sebep olan ve bu zarardan sorumlu bulunanlardan kusuru oranında geri alma hakkına sahip olduğunu, arabuluculuk görüşmeleri yapılmış olup sonuç alınamadığını, belirtilen nedenler ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 42.000,00-TL tutarında tazminatın 19.11.2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı… Yatırım ve İşletme A.Ş vekili, cevap dilekçesinde; 04 Nisan 2017 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü ile Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Projesi işine ilişkin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılmasına İlişkin Uygulama Sözleşmesi’ni imzalandığını, bu kapsamda Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu projesinin yapımı, işletilmesi ve işletme süresi sonunda İdareye devri işlerini yüklendiğini, davalı şirket ile davacı Sigorta Şirketi Arasında herhangi bir ilişki olmadığında davanın reddi gerektiğini, işbu davanın arada sözleşme ilişkisi bulunmadığından husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, Yapım yüklenicisi… Yapım A.O., dava dışı … Madencilik Taş. San. Ve Tic. A.Ş. ile “Toprak İşleri, Sanat Yapıları Kazı-Dolgu İşleri ve Drenaj İşleri Sözleşmesi (Uzman Ekip Sözleşmesi)” imzalanmış ve Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyol Projesi kapsamında ilgili işler dava dışı … A.Ş.ye verildiğini, Söz konusu … plakalı araç … A.Ş.nin işbu dilekçe ekinde sunulan sözleşme kapsamındaki işlerini yerine getirmek üzere şantiye sahasında görevlendirdiği araçlardan olduğunu, kazaya karışan ve bu dava kapsamında tanık olarak davacı Sigorta Şirketi tarafından dinletilmek istenen … de … A.Ş. çalışanı olduğunu, Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu kaza tarihinde halen yapımı devam etmekte olan bir proje olup, kaza tarihi itibariyle kaza mahalli yapım şantiyesi sınırları içerisinde olduğunu, Otoyol, trafiğe 30.10.2019 tarihinde saat 00:01 itibariyle açıldığını, 28.08.2019 tarihli yazısı ile şantiye sahası genelinde (asfaltlama çalışmalarının tamamlandığı kesimler ile servis/toprak yollar da dahil olmak üzere) uyulması gereken hız sınırlamalarını … A.Ş.ye bildirildiğini, ilgili yazıda, asfalt atılmış yollarda aşırı hızlı araç kullanıldığı ve bunların sonucunda ise ciddi kazaların yaşanabileceği de açık bir dille kendilerine bildirilmiş olduğunu, işbu dilekçe ekinde yer alan görsellerden de anlaşılabileceği üzere, kazanın vuku bulduğu yol kesiminde hız sınırlamalarına dair levhalamalar da dahil olmak üzere gerekli tüm uyarı işaretlemeleri tesis edilmiş ve müvekkil şirket ile yapım yüklenicisi tarafından alınabilecek tüm tedbirlerin alındığını, ilgili otoyol kesiminde görevli İSG uzmanı tarafından kazaya dair tanzim edilmiş olan ve … A.Ş.’ye tebliğ edilip … A.Ş. Temsilcisi tarafından imza edilmiş “Kaza, Vaka ve Ramakkala Kök Araştırma Formu”nda da olayın başlıca kök sebebi olarak aracın şantiye hız limitlerine aykırı şekilde kullanılması olduğu tespiti yapıldığı, faiz başlangıç tarihi dava tarihi olan 28.08.2020’dir. Ayrıca istenen faiz türü de yerinde olmayıp yasal faiz uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin sigorta şirketi ile sözleşmesel ilişkisinin olmaması ve müvekkili şirketin kazada ağır kusur dahil herhangi bir kusur veya ihmalinin olmaması dolayısıyla haksız ve mesnetsiz açılan huzurdaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Karayallorı Genel Müdürlüğü 2. Bölge Müdürlüğü Vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın konusu davacı sigorta şirketi sigortalısı aracın 07.10.2019 tarihinde Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu’nun Hacıömerli mevkiinde meydana gelen kaza nedeniyle meydana geldiği iddia olunan hasar bedelinin tazmini olup; işbu davanın davalı İdare yönünden husumetten reddinin gerektiğini,… Yatırım ve İşletme AŞ ile İdaremiz arasında … yevmiye numarası ile kaydedilen ve 04.04.2017 tarihinde imzalanan Menemen-Aliağa-Çandarlı Otoyolu Projesi Yap-İşlet-Devret Modeli İle Yapılmasını, İşletilmesi Ve Devri İşine Ait Sözleşme’nin “İşyeri Teslimi, İşe başlama ve Süresi” başlıklı 5’inci maddesinde sözleşmenin süresi, yapım süresinin sözleşmenin yürürlüğe girmesinden itibaren 3 yıl olduğu hususu açıkça belirtildiğini, aynı sözleşmenin “Sorumluluk ve Tazminat” başlıklı 29.2.1.maddesi, ” Görevli Şirketin Yapım ve İşletme Süresi’nde üçüncü kişilere vereceği her türlü zararlar ile Sözleşme Süresi’nce meydana gelebilecek kazalar sonucu ortaya çıkan zararlardan İdare hiçbir şekilde sorumlu olmayıp, Görevli Şirket bu zararları İdare’ye rücu etmeyecektir.” düzenlenmesine haiz olduğunu, dolayısıyla yolun, kazanın meydana geldiği tarih (07.10.2019) itibari ile diğer davalı… Yatırım ve İşletme AŞ’nin sorumluluğunda olduğunun açık olduğunu, sözleşmenin yukarıda yer verdikleri hükmü gereği de idarenin herhangi bir sorumluluğu olmayıp, davanın idare yönünden husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, araç kiralama sözleşmesi, araç satış sözleşmesi, bilirkişi raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 26/05/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı ile görülmekte olan dava dosyasında;
Davacı şirketin kasko poliçeli araç sürücüsü … meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b maddesini ihlal ettiği, kazanın meydana gelmesinde Etken Olduğu,
Davalılar… Yatırım ve İşletme A.Ş ve KGM 2. Bölge Müdürlüğü 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 13. maddesi ihlali görüldüğü, kazanın meydana gelmesinde Etken Olduğu,
… plaka sayılı … model aracın hasar onarım bedelinin KDV hariç 57.519,90 TL. ikinci el piyasa rayicinin riziko tarihi itibarıyla 90.000,00 TL. mertebesinde olduğu tamirinin ekonomik onarım limitlerini aştığı ve tamirinin ekonomik olmadığı sovtaj değeri araştırılmış ve 48.000,00 TL. bedel ile gerçekleşen satış bedelinin uygun olduğu görüş ve kanaatine varılmış olup, gerçek zarar 90.000,00 TL. – 48.000,00 TL. = 42.000,00 TL. olarak hesaplanmıştır.
… plaka sayılı araçta meydana gelen gerçek zarar 90.000,00 TL. olarak tespit edilmiş, davacı Sigorta Şirketi tarafından sigortalısına 15.11.2019 tarihinde 38.000,00 TL ve 19.11.2019 tarihinde 52.000,00 TL. hasar onarım bedelin ödendiği ve 15.11.2019 tarihinde ise söz konusu aracın hurdasının davacı sigorta şirketi tarafından … Araçlar A.Ş.ne 48.000,00 TL. bedel ile satılarak zararının bir kısmını tahsil edildiği ve davacı sigorta şirketinin 42.000,00 TL. zararının kaldığı ve TTK m.1472 hükmü ile davacı sigorta şirketinin halefiyet hakkına sahip olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda davacı sigorta şirketinin, zarar gören 3. şahsa yaptığı ödemeden tahsil edemediği ve 42.000,00 TL olarak hesaplanan bakiye zarar bedelinin davalıların kusuru oranında (bu olayda heyetimiz trafik bilirkişisi tarafından davalıların olayın meydana gelmesinde etken olduğu kanaati nedeniyle kusur yüzdesi konusunda nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla) 42.000,00 TL.’ndan Sn. Mahkemenizce davacı davasında haklı görüldüğü takdirde davalıların müştereken ve müteselsil sorumlu olduğu ve 19.01.2019 ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Hukuki değerlendirmenin ve nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmak üzere tespit, görüş ve kanaatimizi saygılarımızla arz ederiz…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat uyarınca … Talimat sayılı dosyasından alınan rapora göre; “…1-… plaka sayılı otomobil sürücüsü …: 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52/a, 52/b maddelerini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda %100 ( Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 2-Davalılar…YATIRIM ve İŞLETME A.Ş. ve KGM 2: BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ; Bu kazanın oluşumunda her hangi bir kural ihlallerinin olmadığı…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat uyarınca …Talimat sayılı dosyasından alınan rapora göre; “…Yolun yapım ve bakımında sorumlu olan kurum/kuruluş olayda %50 oranında kusurlu olduğu,
Davacıya sigortalı … plakalı otomobilin sürücüsü … olayda %50 oranında kusurlu olduğu,
somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı,
kanaat ve sonucuna ulaşmış bulunmaktayız.
Keyfiyet, nihai takdir Sayın Mahkeme Makamına ait olmak üzere saygıyla sunulur….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, kasko sigortacısı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin zarar sorumlularından tahsili talepli rücuen tazmin davasıdır.
2-Dava rücuen tazminat davası olup, davacı sigorta şirketi zarar gören sigortalı şirkete yaptığı tazminat ödemesi ile sigortalısına halef sıfatıyla görülmekte olan davayı açmıştır. Davalı… Yatırım ve İşletme A.Ş.’nin tacir olduğu gözetilerek ticari dava niteliğindeki davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
4-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
5-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
6-Dava rücuen tazmin davası olup, rücu talebinde bulunan sigorta şirketi ödemiş olduğu zarar bedelini değil, gerçek zarar miktarına göre ödemekle sorumlu olduğu miktarı kusur sorumlularından talep edebilecektir. Buna göre davacının ödemiş olduğu hasar bedelinin yerinde olup olmadığının ayrıca tespit edilmesi gerekmektedir.
Dosyaya sunulan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacının sigortalısı olan aracın onarım bedelinin serbest piyasa rayiçlerinde kazasız değerinin 90.000,00-TL olduğu, aracın, onarımının KDV dahil 57.519,90-TL bedel ile gerçekleştirilebileceği, aracın sovtaj değerinin 48.000,00-TL olduğu ve onarımının ekonomik olmayacağı ve pert total işlemi uygulanması gerektiği, araç malikinin gerçek zararının 42.000,00-TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Taraflarca gerçek zararın hesaplanmasına yönelik olarak geçerli bir itiraz ileri sürülmemiş, yapılan hesaplamanın dava öncesinde davacı sigorta şirketince atanan eksper incelemesiyle uyumlu olduğu ve dosya kapsamından anlaşılmakla davacının sigortalısının dava konusu kaza nedeniyle 42.000,00-TL gerçek zararının oluştuğu kabul edilmiştir.
7-Dava konusu kaza tek taraflı trafik kazası olarak gerçekleşmiş olup davacı tarafça kazanın gerçekleşmesinde kazanın meydana geldiği yolun yapım, bakım ve onarımından sorumlu olan davalıların bu yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemelerinden dolayı kazanın meydana geldiğini ileri sürmüştür.
Mahkememizce kazanın gerçekleşmesindeki kusur dağılımının tespiti hususunda alınan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporunun kusura ilişkin bölümünde kazanın meydana gelmesinde davacının sigortalısı araç sürücüsünün aracın hızını yol ve hava şartlarına uygun olarak ayarlayamaması nedeniyle kazanın gerçekleşmesinde kural ihlali yaptığını, davalıların ise karayolunda trafik güvenliğinin sağlanmaması nedeniyle kusurlu oldukları yönünde görüş bildirilmiştir.
Her iki tarafça rapora karşı itirazların bildirilmiş olduğu görülmüş ve dosya emekli Karayolları Fen Heyeti mühendislerinden oluşan heyete tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 06/12/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda dava konusu kazanın davalının sigortalısı araç sürücüsü dava dışı …’ün %100 kusuruyla meydana geldiği, davalıların kazanın gerçekleşmesinde kusurlarının bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora karşı davacı tarafça itirazlar ileri sürülmüştür. Mahkememize sunulan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporu ile 06/12/2022 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki oluştuğundan ve davalıların sorumlulukları noktasında hüküm kurmaya elverişli düzeyde açıklama yapılamadığı gözetilerek dosya çelişkinin giderilmesi için İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden teşekkül ettirilen bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 26/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davacının sigortalısı araç sürücüsünün %50 oranında ve yolun bakım/onarımından sorumlu kuruluşun %50 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davacı ve davalı taraflarca ayrı ayrı itirazlar ileri sürülmüştür. Mahkememizce dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve itirazlar birlikte irdelendiğinde, 26/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda olayın tetkik ve kusur nitelendirmelerinin yerinde olduğu, zira öncelikle yolun yapım ve bakımına ilişkin sorumlu kuruluşun her ne kadar yol bitiminde uyarı işaret ve levhaların konulmasını sağlamış ise de kazanın 20.10’da gerçekleştiği, havanın yağmurlu olması nedeniyle karanlık ortamda tabela ve levhaların yeterli uyarıcılıkta bulunmayacağının bilirkişi raporunda da belirtildiği ve kazanın gerçekleşmesinde yeterli görünürlük sağlanmamasının %50 oranında etken olduğu, davacının sigortalısı araç sürücüsü … yönünden ise hava, yol ve ışık şartlarına göre aracın hızını ayarlayamaması nedeniyle %50 kusurlu kabul edildiği, mahkememizce de belirtilen kusur dağılımı dosya kapsamına uygun bulunmakla kazanın gerçekleşmesinde kusur dağılımının %50 sürücü ve %50 yolum yapım-bakım sorumlusu şirkette olduğu değerlendirilmiştir.
Davacının sigortalısı dava dışı şirketin kaza nedeniyle gerçek zararı 42.000,00-TL olarak tespit edilmiş olup dava konusu yolun yapımını gerçekleştiren davalı … A.Ş.’nin %50 kusuruna denk gelen 21.000,00-TL ile sorumlu olduğu gözetilerek bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça dava Karayolları Genel Müdürlüğü’ne de yöneltilmiş olup, dava konusu yolun Yap-İşlet-Devret yatırım modeline göre davalı… Yatırımve İşletme A.Ş.’ tarafından yapımının gerçekleştirildiği, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol üzerinde herhangi bir yapım ve bakım sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek uğranılan zararda kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiş ve bu davalı yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir.
8-Davacı tarafça dava dışı sigortalıya 19/11/2019 tarihinde 52.000,00-TL ödeme yapıldığı dava dilekçesi ekinde yer alan banka dekont örneğinden anlaşılmış olup davalı şirketin sorumluluğu kaza tarihinden itibaren zarar görene karşı başladığı, zarar görene ödeme yapan sigorta şirketine karşı ise ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulabileceği gözetilerek ödeme tarihi 19/11/2019’dan itibaren faize hükmedilmiştir. Davacı tarafça avans faizi talep edilmiş olup zarar gören araç malikinin ticaret şirketi olması, aracın şirkete ait olması nedeniyle ticari nitelikte olduğu kabul edilmiş ve avans faizine hükmedilmiştir.
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 21.000,00-TL maddi tazminatın davalı… Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 19/11/2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlasına dair istemin ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhinde açılan davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.434,51-TL harçtan peşin olarak alınan 717,26-TL harcın mahsubu ile bakiye 717,25-TL harcın davalı… Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’nden tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı… Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalılar yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 717,26-TL harcın davalı… Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı ile 616,60-TL posta ve tebligat ücreti ve talimat giderleri ve tanık ücretleri, 7.100,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 7.771‬,00-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 3.885,5‬0-TL’sinin davalı… Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi tarafından posta ücreti olarak sarf edilen 100,00-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranında hesaplanan 50,00-TL’sinin davacıdan alınarak davalı … Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’ne verilmesine, bakiyenin sarf eden davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 660,00TL’sinin davalı… Yatırım ve İşletme Anonim Şirketi’nden, 660,00-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı