Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/435 E. 2022/255 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/435 Esas
KARAR NO : 2022/255

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; müvekkilinin davalıdan iki adet çelik dövme röleli ürün satın aldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten satın almış olduğu ürünler nedeniyle İskenderun……A.Ş.’ye şartnameye uygun şekilde ürünleri teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ürünlerin 08.02.2019 tarihinde …….adına Kırıkkale MKE’den kaba dövme yapılmış halde geldiğini, ürünlerin ayıplı olduğunun tespiti amacıyla İskenderun Teknik Üniversitesinden rölelerle ilgili bu hususta rapor aldırıldığını, davalı şirkete de İskenderun 1. Noterliğinin 02.07.2019 Tarih, 18106 ve 14.10.2019 Tarih, 29170 yevmiye numaralı ihtarnameleri ile dava konusuna istinaden ihtarnameler çekildiğini, davalı şirketin, Müvekkili Şirkete İzmir ….. Noterliğinin 10.07.2019 Tarih, ……. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, Ürünlerin ayıplı olduğu davalı şirkete bildirilmesine ve ürünlerde gözle görülemeyecek derecede ayıplar olması nedeniyle davalı şirket tarafından zararların karşılanacağı Müvekkil Şirkete bildirilmesine rağmen, davalı şirketten daha sonra olumlu bir dönüş yapılmadığını, bu nedenlerle davanın kabulüne, İskenderun Teknik Üniversitesinden alınan rapora istinaden şimdilik 1 adet röleye istinaden 100.000 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde; davanın ihbar yükümülüğüne uyulmaması sebebi ile süresinde açılmadığını, müvekkili şirket tarafından davacıya 03.01.2029 tarihili sipariş formuna istinaden 156.055 TL bedelli ve 31.01.2019 tarihli fatura ile 4140 MKE dövme çelik satıldığını, bu ürünlerin Makine Kimya Endüstrisi Kurumu tarafından düzenlenen 06.02.2019 tarihli sevk irsaliyesi ile davacıya teslim edildiğini, ürünlerin 06.02.209 da teslim edilmesine rağmen müvekkili şirkete İskenderun 1.Noterliğinin 02.07.2019 tarihli ihtarnamesi ile ayıplı ürün ihbarında bulunduğunu, ve Bornova…….Noterliğinin 10.07.2029 tarihli cevabi ihtarname ile reddedildiğini, müvekkili şirketin üretici değil tedarikçi olduğunu, üretimden kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığını, malların ayıpsız olarak davacıya MKE tarafından teslim edildiğini, ürünlerde bir çatlak meydana gelse bile bunun davacının hatalı kullanımından kaynaklandığını, ayıbın sonradana çıksa bile derhal bildirilmesi yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu, tacir konumundaki davacının bu yükümlülüğe aykırı davrandığını, bu nedenlerle davanın öncelikle Makine Kimya Endüstrisi Kurumuna ihbarına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan Makine Kimya Kurumu vekili sunduğu cevap dilekçesinde, davaya konu uyuşmazlığın ……. Ve Tic. Ltd. Şti ‘nin talebi üzerine Müvekkili Kurum Ağır Silah ve Çelik Fabrikası Müdürlüğü arasında mevcut çelik malzeme temininden kaynaklandığını, Müvekkili Kurum Fabrikasının, dövme mamul üretimlerini DIN 7527-6 standart toleranslarında gerçekleştirdiğini ve bunun alıcı firmaya açıkça beyan edildiğini, Dövme malzemeye işleme toleransları gereği yapılması gereken kabuk soyma işlemi eksik yapıldığı takdirde …….. ve Tic. Ltd. Şti. firmasının gördüğünü iddia ettiği gibi kat oluşumları gözlenebileceğini, Bu durumun, dövme mamul üretiminden kaynaklanan bir hata değil, eksik talaşlı imalat işlemesinden kaynaklandığını, ancak  bu işlemin, müvekkili Kurum Fabrikası işlemi olmayıp buna ilişkin olarak kendilerinin garanti şartı da bulunmadığını, bu hususların sipariş teklifi ve sonrasındaki işlemlerde de açıkça belirtildiğini, ayrıca malzemede kullanım hatasından kaynaklanan problemler de bulunduğunu, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydı ile tacirler arasındaki ticari satışlarda TTK 23/c maddesi ile düzenlenen “Malın ayıplı olduğu, teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür.” hükmüne aykırı olarak dava konusu edildiğini, anılan hüküm ile de açık olduğu üzere; alıcının, müvekkili Kuruma kanunda öngörülen hak düşürücü sure içinde böyle bir ayıp bildiriminde bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Davayı konu ürünlerin sipariş formları, İskenderun teknik Üniversitesinin raporu, tarafların birbirlerine çektiği ihtarnameler dosya içerisinde mevcuttur.
İskenderun ATM aracılığı ile Makine mühendisi bilirkişiden ürünlerin ayıplı olup olmadığı, ayıbın neden kaynaklandığı, üretim ve kullanım hatası bulunup bulunmadığı konularında rapor alınmış ise de, alınan rapora karış ciddi itirazların bulunması ve daha ehil bilirkişilerden dosyadaki tüm raporların değerlendirilerek mevcut deliler dikkate alınarak İstanbul Teknik Üniversitesi , Yıldız Teknik Üniversitesi ve Türk-Alman Üniversitesinde görevli Akademisyen bilirkişi heyetinden rapor da alınmıştır.
Alınan teknik heyet raporuna göre neticeten ayıbın kök sebebinin üretim hatası olduğu ancak davacının satın aldığı ürünlerin ayıplı olduğunun imalatın her aşamasında teknik açıdan bilmekte olduğu, davacının ürünlerin teknik olarak ayıplı olduğunu bilmesine rağmen imalata devam ettiği anlaşılmış, davacının ürünlerin çatlaklı olduğunu bildiği ihtarnamelerden de anlaşılmış, ancak ayıbı absorbe edebileceği düşüncesi ile kullanmaya devam ettiği ve imalatın riske gireceğini göze aldığı, ayrıca ayıbın farkında olmasına rağmen tacirler arasındaki ayıp ihbar süresine de uymadığı dikkate alınarak malı ayıplı hali ile kabul ettiği sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE dair,
Karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL harcın peşin alınan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 1.627,05‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Davalı Egeçel Metal San ve Tic. Ltd. Şti tarafından yapılan 2.138,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 13.450,00.- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile vekili yararına davalılara verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza