Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/43 E. 2023/196 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/43 Esas
KARAR NO : 2023/196

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
İDDİA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; 31.01.2019 tarihinde İzmir İli, … İlçesi … Sokak üzerinde yol yapım nedeniyle kazılmış olan ve yağış nedeniyle 15 cm derinlikteki çukara müvekkil tarafından … kasko poliçesi ile sigortası yapılmış olan … plaka sayılı aracın düşmesi sonucu sağ ön kapı ve sağ marşbiyel kısımlarından hasarlandığını,olay yerine gelen görevli memurlar tarafından düzenlenen kaza tutanağında müvekkil sigortalı araç sürücüsünün kusuru olmadığını, davalı kurumun % 100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza sonrası müvekkile yapılan başvuru neticesinde hasar dosyası açılarak ekspertiz incelemesi neticesinde gerekli şirketlere ödemeler yapıldığını, müvekkil şirketin yaptığı ödemelerin tahsili amacıyla 09.05.2019 tarih, … rücu yazısı ile Konak Belediyesinden zarar kalemi talep edildiğini sonuç alınamayınca 14.06.2019 tarih,… nolu yazı ile… Büyükşehir Belediyesinden talep edildiğini, ancak neticeye varılmaması üzerine bu sefer 14.06.2019 tarih, … yazı ile …’dan talep edildiğini ve cevap alınamadığını, davalı …’ya yolda oluşan çukur için önlem almayarak ve denetim yapmayarak hizmet kusuru oluşturduğunu olay ile zarar arasındaki illiyet bağı bulunduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 2.984,00 TL tazminat bedelinin sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı… Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü vekilinin cevap dilekçesinde ve özetle; Dava dışı … plaka sayılı aracın… İli, Konak İlçesi, … sokak üzerinde yol yapım çalışması ile kazılmış ve dolgu malzemesi ile doldurulmuş,yağış ile birlikte bir kımı çıkan yolda çukuara girmesi sonucu olayda ilgili sokak üzerindeki çalışma için 05.07.2019 tarih, … yazı ile yüklenici … Müh.İnş.San.ve Tic.Ltd.Şti ile sözleşme yapıldığı ve ortaya çıkan hasarın ödenmesi talep edildiğinde … Müh. İnş. San. ve Tic.Ltd.Şti.hasarın karşılamasını red ettiği,meydana gelen zararda müvekkil İdare arasında illiyet bağı bulunmadığı,kabul anlamına gelmemek kaydıyla talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğu ve yasal faiz talep edilebileceği,bu nedenlerle haksız tazminat talebinin reddine karar verilmesi arz ve talep etmiştir.
Davalı… Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin cevap dilekçesinde ve özetle;Kazanın yolda kaza çalışması sonucu dolgunun çökmesi sebebiyle meydana gelmesinde Belediyenin kusuru olmadığını, ilgili olayda İlçe Belediyesi Konak Belediyesi sorumluluğunda kaldığını, bu nedenlerle müvekkile husumet yönünden davanın reddini talep ettiklerini, … Genel Müdürlüğü Kanal Bakım Onarım Müdürlüğünce 31.01.2019 tarihinden önce 12.11.2018 – 27.11.2018 tarih aralığında ana kanal yenileme kapsamında kazı çalışması yapılarak bitirildiğini ve 28.11.2018 tarihinde de müvekkil Belediyeye asfalt kaplama işi bitirildiği bilgisi verildiğini, bu nedenlerle davanın öncelikle görev yönünden reddini, aksi kanaatte olunursa husumet ve esastan davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı … Müh.İnş.San.ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Müvekkil şirket 12.11.2018-27.11.2018 tarih aralığında kazanın meydana geldiği sokakta kazı çalışması yaptığı ve 28.11.2018 tarihinde da ilgili kurum tarafından asfalt kaplama işi tamamlanarak sokaktaki çalışmanın bitirildiği,davaya konu kaza ise çalışma tamamlandıktan 2 ay sonra meydana geldiği ve bu olayda illiyet bağı kurulamayacağının, kabul anlamına gelmemek kaydıyla yasal faiz talep edilebileceği,eldeki davaya davalı … Genel Müdürlüğü yanında fer’i müdahil olarak katılma talebi olduğu,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİL DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
1-.Davacı davasını ilk olarak İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde açmış olup, İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/12/2019 tarih … esas, … sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememiz yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
2- Dava, 31/01/2019 tarihinde meydana … plaka sayılı aracın yol yapımı nedeniyle oluşan çukura düşen teker sebebiyle araçta oluşan hasardan kaynaklı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
3- 6100 sayılı HMK’nın 115/1. Maddesi uyarınca “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.”
4- 06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca; “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani netice-i talep esas alınarak belirlenir. Netice-i talebin bir para alacağının tahsili veya tazminata ilişkin olduğu durumlarda arabulucuya başvuru yapılmış olması sonradan tamamlanamayan bir ön dava şartıdır.
4- Görülmekte olan dava tazminat davası olup davanın TTK 5/A maddesi ile düzenlenen zorunlu arabulucuya başvuru şartı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
5- Dava dosyasının ve Uyap kayıtlarının incelenmesinden davacı tarafça davanın 07/10/2019 tarihinde İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, anılan mahkemenin 02/12/2019 tarih … esas, … sayılı dosyasında görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrasında davacı vekilinin talep dilekçesi doğrultusunda dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere… Adliyesi’ne gönderildiği ve akabinde mahkememize tevzi edilerek … Esas sırasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
6- Mahkememizce yasal düzenleme uyarınca arabuluculuk son oturum tutanağının sunulması hususunda ihtaratlı 1 haftalık kesin süre verilmiş, ancak davacı vekilince dosyaya zorunlu arabuluculuk yoluna işbu ihtarattan sonra başvurulmuş olduğu, sonrasında alınan son oturum tutanağının ise 1 haftalık kesin süreden sonra dosyaya ibraz olunduğu anlaşılmaktadır.
7- Dava açılış anında uyuşmazlık konusu davanın arabuluculuğa tabi olmadığı düşüncesi ile arabuluculuk süreci tamamlanmaksızın dava açılıp, mahkemenin görevsizlik kararı üzerine davanın arabuluculuğa tabi bir dava olduğunun anlaşılması halinde arabuluculuk dava şartının ne şekilde uygulanacağına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulamasına göre (Bkz: Yargıtay … Hukuk Dairesi … Esas … Karar) görevsiz mahkemeye dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin tamamlanmamış olması durumunda, dosyada dava görevli mahkemeye tevzi edilmeden önce arabuluculuk dava şartının yerine getirilmiş olması halinde dava şartı noksanlığı giderildiğinden usulden reddine karar verilemeyeceği yönündedir.
Mahkememizce Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin bu görüş ve uygulaması doğrultusunda değerlendirme yapılmakta olup, gerçekten de görevsiz mahkemede dava açılmış olması halinde davacının uyuşmazlığın ticari nitelikte olduğunu bilebilecek durumda olmaması da dikkate alındığında, görevsizlik kararının kesinleşmesi sonrasında, ancak dava görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmeden önce arabuluculuk sürecinin tamamlanarak dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzii aşamasında dava şartı noksanlığının tamamlanmış olması gerekmektedir.
8- Somut uyuşmazlıkta; dosyanın mahkememize tevziinden önce arabuluculuk süreci başlatılmamış olduğu gibi mahkememizce anlaşamama son tutanağının sunulmasına yönelik olarak davacı vekilinin de huzurda bulunduğu 24.01.2023 tarihli celsede verilen ihtaratlı 1 haftalık kesin süre içinde arabuluculuk son oturum tutanağının süresinde sunulmadığı, sonrasında yapılan başvuru ile elde edilmiş 03.02.2023 tarihli son oturum tutanağının ise verilen kesin süreden sonra 06.02.02023 tarihinde dosyaya ibraz olunduğu görülmüştür.
9- Buna göre, davacı tarafça gerek görevsiz mahkemede görülen dava öncesinde gerekse dosyanın mahkememize tevzi edilmesinden önce arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, işbu dava şartının tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmadığı, bu haliyle davanın usulden reddi gerektiği değerlendirilmekle Davanın TTK 5/A ve HMK 114/2 maddeleri uyarınca ARABULUCULUK DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 44,40-TL’den mahsubu bakiye 135,50-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.984,00-TL Vekalet Ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, HMK 341 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip…
e-imza

Hakim…
e-imza