Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/424 Esas
KARAR NO : 2023/556
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2020
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 09/06/2018 tarihinde davacı müvekkili …’ın, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletle Ufuk Mahallesinden Şirinyer Cezaevine doğru aşağı yönde seyir halinde iken; sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 366 sokak kavşağında müvekkiline çarpması sonucu yaralandığını, kazanın oluşumunda davalı şirketin … A.Ş. nezdinde ZMMS poliçe teminatı bulunan … plakalı araç kusurlu olduğunu, ancak kaza sonucu müvekkilinin yaralanması ve olay yerine gelen ambulansla hastaneye kaldırılması sebebiyle kaza tespit tutanağı tutulamadığını, kaza sonrası, olay yerine gelen ambulans ile İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’ne kaldırılan ve burada tedavi gören müvekkilinde, sağ ayak crush yaralanma ve 2. parmak tip3 açık kırık oluştuğunu ve müvekkilin sağ ayak 2. parmak ampütasyonu gerçekleştirildiğini, sayın mahkemece takdir olunması halinde, davanın safahatında rapor alındığında davacının geçici iş göremezlik süresi ve maluliyet oranı açığa kavuşacağını, kaza sonrası yaralanarak hastaneye kaldırılan müvekkilinin ifadesinin İzmir Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi’nde alındığını, kazaya ilişkin savcılık dosyası evrakları dilekçe ekinde sunulduğunu, işbu davaya konu kaza sebebiyle müvekkili adına davalı şirkete 25/02/2020 tarihinde başvuru yapıldığını ancak davalı şirkete başvurunun sonuçsuz kaldığını, zorunlu dava şartı olarak arabuluculuk görüşmelerinin de 30/06/2020 tarihinde olumsuz olarak sonuçlandığını, HMK’nin 107 md. gereği fazlaya ilişkin tüm dava ve tazminat talep hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50,00 TL geçici iş görememezlik tazminatı ile 50,00 TL maluliyet tazminatının, başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, dava masrafları ve vekalet ücretlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, tarihli ıslah dilekçesi ile; yukarıda açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle talep artırım dilekçelerinin kabulü ile geçici iş göremezlik için 2.404,68 TL’nin, sürekli iş göremezlik için 19.824,46TL’nin başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tarafımıza ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları’nda Bedeni Zararlar-Sürekli Sakatlık hali durumunda talep edilecek belgeler içerisinde “30/03/2013 tarihli ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş “sağlık kurulu raporunun” ve ”kaza raporunun” olması gerektiğinin düzenlendiğini, söz konusu yönetmelik 20.02.2019 tarihli … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılmış olup, 20.02.2019 tarihinde itibaren alınacak olan sağlık raporlarının Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini, davacılar tarafından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartları gereğince tazminat hesabı yapılabilmesi için gerekli olan 20.02.2019 tarihli … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu ve kaza raporu ile başvuru yapılmamış olup; yapılan başvuruların eksik olduğunu, müvekkili sigorta şirketi nezdinde … plakalı araç için düzenlenen 16.04.2018- 16.04.2019 vade tarihli… no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğunu, kaza tarihi itibari (09.06.2018) ile ölüm ve sakatlanma teminat limiti 360.000,00 TL olduğunu, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu esas alınacağını, bu nedenle hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre yapılmasını talep ettiklerini, geçici iş göremezlik tazminatı, sosyal güvenlik kurumu sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatı bakımından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartları’na göre hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu esas alınacağını, bu nedenle hesaplamanın TRH 2010 tablosuna göre yapılmasını talep ettiklerini, bu kapsamda, kusur oranlarının tespiti için hem Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettiklerini, 20.02.2019 tarihi itibariyle ise erişkinler için, … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporu dikkate alındığını, davacı yanın maluliyeti kontrol süresi geçtikten sonra Adli Tıp Kurumu tarafından hesaplanması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, öncelikle dava şartı yokluğundan davanın reddine, her halükarda haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Hastane tedavi evrakları, SGK kayıtları, hasar dosyası, Ege Eylül Üni. Hastanesinin Sağlık Kurulu Raporu, kusur raporu, aktüerya raporu, delil olarak değerlendirilmiştir.
Kusur durumunun tespiti için bilirkişiden alınan 12/07/2021 tarihli rapora göre; “…A) Davalı sigorta poliçeli … plakalı aracın sürücüsü olan dava dışı … yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 52/1-a ve 47/1-c maddelerinde belirtilen hükmünü ihlal etmekle KAZANIN OLUŞUMUNDA ETKEN OLDUĞU;
B) Davacı sürücü … (…) yukarıda kanaat bölümünde açıklanan teknik değerlendirmeler doğrultusunda, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuatı ihlal eden zararlı sonuç üzerinde 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile ilgili mevzuatı ihlal eden zararlı sonuç üzerinde etken bir davranışının bulunmadığı, Hukuki değerlendirmenin ve nihai kararın takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere tespit, görüş ve kanaatimi saygılarımla arz ederim…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacının maluliyet oranının tespiti için Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalından alınan rapora göre; “…Sonuç olarak; şahısta sağ ayakta 2. parmağın metatarsofalangeal eklem hizasından ampütasyonu nedeniyle kişimin engellilik oranı %1 (yüzde bir) olarak bulunmuştur.
Parmak ampütasyonu nedeniyle ortalama fizyolojik tıbbi iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 1,5 (bir buçuk) ay olarak kabulünün uygun olacağı, ancak kesin iyileşme süresinin varsa kişinin takip ve tedavisini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği mütalaasına varılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu (Resmi Gazete, 18.10.1983 tarih ve … Sayılı) Madde 78’de “Belirli sürücülerin ve yolcuların, araçların sürülmesi sırasında koruyucu tertibat kullanmaları zorunludur. Kulianma ve yolların özelliği gözetilerek hangi tip araçlarda sürücülerinin ve yolcularının şehir içi ve şehirler arası yollarda hangi şartlarda hangi koruyucu tertibatı kullanacakları ve koruyucuların nitelikleri ve nicelikleri ile emniyet kemerlerinin hangi araçlarda hangi tarihten itibaren kullanılacağı yönetmelikte belirtilir” denmektedir. Bu madde gereğince Karayolları Trafik Yönetmeliği (Resmi Gazete, 18.07.1997 tarih ve … Sayılı) 150. maddesinin “a)” bendinde “Üç tekerlekli yük motosikletleri hariç, elektrikli bisiklet, motorlu bisiklet ve motosikletlerde sürücülerin koruma başlığı ve koruma gözlüğü, yolcuların ise koruma başlığı” kullanma mecburiyeti oluştuğundan, sürücülerin ve yolcuların koruyucu tertibat kullanma zorunluluğu mevcuttur. Şahıs, Anabilim Dalımızda alınan öyküsünde kaza günü başında koruyucu kask olduğunu, kask haricinde başka bir koruyucu ekipman kullanmadığını ve kazada sağ ayağından yaralandığını beyan etmiştir. Motosiklet sürücüleri için piyasada bazı koruyucu ekipmanların bulunduğu (buna motosiklet ayakkabısı/botları da dahil) bilinmektedir. Ancak, ülkemizde kullanımı zorunlu olan koruyucu ekipmanlara baktığımızda, şahsın maluliyetine esas yaralanma bölgesine (sağ ayak 2. parmak) sürücüler için kullanımı zorunlu olan koruma başlığı ve koruma gözlüğü ile yolcular için zorunlu olan koruma başlığı kullanım mecburiyetinin etkisi bulunmamaktadır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 27/07/2022 tarihli rapora göre; “…
6-SONUÇ :
Delillerin takdiri ve değerlendirilmesi Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere: TRH-2010 Erkek Yaşam tablosu gereğince PROGRESİF RANT HESAP TAZMİNAT TUTARLARI :
İşlemiş Dönem Geçici İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 2.404,68-TL
İşlemiş Dönem Sürekli İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 1.249,16-TL
Hesaplama Tarihinde İşleyecek Dönem Sürekli İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 14.803,28-TL Hesaplama Tarihinde (27.07.2022) Toplam Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 18.457,12-TL. Kaza Tarihinde (09.06.2018) Toplam İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 14.020,23-TL Başvuru Tarihi itibariyle faiz talep edildiğinden 25.02.2020 tarih itibariyle toplam iş göremezlik tazminat tutarı 15.671,41 -TL Davacı … için geçici iş göremezlik tazminat tutarı 2.404,68-TL.sıdır. Hesap tarihi 27.07.2022 tarih itibariyle toplam işgöremezlik tazminat tutarı 18.457,12-TL.sıdır. Kaza tarihi 09.06.2018 tarih itibariyle toplam iş göremezlik tazminat tutarı 14.020,23-TL. olup, poliçe limiti kapsamındadır. Davacı tarafından, davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren avans faizi talep dilmiş olup; Sayın Mahkeme başvuru tarihi itibariyle karar verecek ise, davacının beyan ettiği 25.02.2020 tarihli başvuru tarihi itibariyle işleyecek dönem tazminat tutarının , başvuru tarihine iskonto edilerek, işlemiş dönem iş göremezlik tutarlarının eklenmesi gereklidir. Başvuru tarihi itibariyle toplam tazminat tutarı 15.671,41-TL.sıdır. Poliçe limiti kapsamındadır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Aktüerya uzmanı bilirkişiden alınan 27/04/2023 tarihli ek rapora göre; “…
6-SONUÇ :
Delillerin takdiri ve değerlendirilmesi Mahkemenin Sayın Hakimine ait olmak üzere: TRH-2010 Erkek Yaşam tablosu gereğince PROGRESİF RANT HESAP TAZMİNAT TUTARLARI :
İşlemiş Dönem Geçici İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 2.404,68-TL
İşlemiş Dönem Sürekli İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 1.861,41-TL
Hesaplama Tarihinde İşleyecek Dönem Sürekli İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 22.126,94-TL Hesaplama Tarihinde (27.07.2022) Toplam Geçici ve Sürekli İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 26.393,03-TL. Kaza Tarihinde (09.06.2018) Toplam İş Göremezlik Tazminat Tutarı (Kusur İndirimli) 18.790,40-TL Başvuru Tarihi itibariyle faiz talep edildiğinden 25.02.2020 tarih itibariyle toplam iş göremezlik tazminat tutarı 22.229,14-TL Davccı … için iş göremezlik tazminat tutarı 2.404,68-TL.sıdır. Hesap tarihi 27.04.2023 tarih itibariyle toplam işgöremezlik tazminat tutarı 26.393,03-TL.sıdır. Kaza tarihi 09.06.2018 tarih itibariyle toplam iş göremezlik tazminat tutarı 18.790,40-TL. olup, poliçe limiti kapsamındadır. Davacı tarafından, davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren avans faizi talep dilmiş olup; Sayın Mahkeme başvuru tarihi itibariyle karar verecek ise, davacının beyan ettiği 25/02/2020 tarihli başvuru tarihi itibariyle işleyecek tutarının , başvuru tarihine iskonto edilerek, işlemiş dönem iş göremezlik tutarlarının eklenmesi gereklidir. Başvuru tarihi itibariyle toplam tazminat tutarı 22.229,14-TL.sıdır. Poliçe limiti kapsamındadır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, trafik kazası sonucu oluşan maluliyete dayalı maddi tazminat davasıdır.
2-Mahkememizce yapılan ön incelemede dava öncesinde davalı sigorta şirketi nezdinde 27/02/2020 tarihinde posta yoluyla yazılı başvuruda bulunulduğu ve KTK 97.maddesinde düzenlenen özel dava şartının yerine getirildiği, dava öncesinde dava şartı arabuluculuk yoluna gidildiği ve anlaşamama son tutanağı düzenlendiği, davanın görülmesi için gerekli olan ön şartların mevcut olduğu görülmüştür.
3-Mahkememizce İzmir C.Başsavcılığı soruşturma dosyası, davacının görmüş olduğu tedavilere ilişkin hastane kayıtları, SGK kayıtları, mahallinde yapılan keşif, maluliyet raporu, aktüerya raporu, kusur raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
4-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun; 90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır. Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Dava konusu trafik kazası sonrasında kaza tespit tutanağı düzenlenmediği görülmüştür. Kazanın gerçekleşme şekli ve yol şartlarının incelenmesi için trafik bilirkişisi eşliğinde keşif icra edilmiş, keşif sırasında kavşağa girişte davalının sigortalısının kavşağa giriş yaptığı 331.sokakta Dur işaret levhasının bulunduğu görülmüştür. Google Haritaların sokak görüntüleme fotoğraflarının incelenmesinde keşif tarihinden geriye dönük olarak 2014 yılına kadar yer alan tüm sokak görünümlerinde dur levhasının kavşak girişinde yer aldığı, dolayısıyla kaza tarihinde de dur işaret levhasının keşif tarihinde görülen yerinde mevcut olduğu tespit edilmiştir. Keşif neticesinde dosyaya sunulan 12/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın davalının sigortalısı araç sürücüsü dava dışı …’un kural ihlalinden kaynaklandığı yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporuna karşı davalı tarafça itiraz edilmiş ise de, gerek keşif sırasında yapılan incelemede davalının sigortalı aracın kavşağa çıkış yönünde DUR işaret levhasının bulunması, gerekse davacının kavşaktan geçişini tamamlamak üzereyken çarpmanın gerçekleşmiş olduğunun kaza sonrası fotoğraflarından anlaşılması karşısında dava konusu kazanın davalının sigortalısı olan araç sürücüsünün kavşaklarda geçiş üstünlüğü kurallarına ve kavşağa girişini gerçekleştirmiş aracın geçişini beklemeksizin seyrine devam etmesi nedeniyle kazanın gerçekleştiği ve dava dışı araç sürücüsü …’un asli ve tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davalının sorumlu olduğu kusur oranı %100 olarak kabul edilmiştir.
10-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut olayda kaza tarihi 09/06/2018 olup davacının maluliyetine ilişkin değerlendirmelerin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Davacının maluliyetinin tespiti yönünden Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı öğretim üyelerinden oluşan heyete sevk edilmiş, dosyaya sunulan 03/02/2022 tarihli maluliyet raporunda davacının sürekli iş gücü kaybı oranının %1 olduğu ve 1,5 ay süreyle geçici iş gücü kaybına uğradığı, maluliyetin gerçekleştiği vücut kısmı yönüyle kask veya koruyucu tertibat kullanmasının yaralanmaya bir etkisinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Rapora karşı davalı vekilince itirazlar ileri sürülmüş ise de davacının maluliyetinin oluştuğu organ, kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri ve eki cetvellere göre belirlenen maluliyet oran ve sürelerinin yerinde olduğu, itirazlarda ileri sürülen nedenlerin yeniden rapor alınmasını gerektirir somut bir hatalı değerlendirmeyi göstermediği gözetilerek itirazlar kabul edilmemiş, dosyaya sunulan sağlık kurulu raporu hükme esas alınarak davacının %1 oranında sürekli maluliyeti ve 1,5 aylık geçici iş göremezlik süresi oluştuğu kabul edilmiştir.
11-Maluliyet durumunun tespiti sonrasında davacının gelir durumu, TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi dikkate alınarak davacının uğradığı zararın tespit edilmesi gerekmektedir.
Davacı vekili tarafından davacının asgari ücretin üzerinde bir gelir elde ettiği ileri sürülmüş ise de davacının iddia edilen düzeyde gelirini ispata elverişli somut bir delil sunulmadığı, dosyaya celp edilen vergi kayıtlarında asgari ücret düzeyinin üzerinde gelir elde edildiğinin tespit edilemediği gözetilerek davacının asgari ücret düzeyinde gelir elde ettiği varsayılarak zarar hesaplaması yapılmıştır.
Dosyaya sunulan 27/04/2023 tarihli aktüerya raporunda davacının 2.404,68-TL geçici iş göremezlik zararı ve 22.126,94-TL sürekli iş gücü kaybı zararı bulunduğu yönünde görüş bildirilmiş, belirtilen miktarların geçici iş göremezlik süresi ve hesaplama tarihi itibariyle geçerli yaşam tablosu ve davacının bakiye ömrüne göre yerinde olduğu, tespit edilen tazminat miktarından mahsup gerektiren bir SGK ödemesi bulunmadığı gözetilerek davacının 2.404,68-TL geçici iş gücü zararı ve 22.126,94-TL sürekli iş gücü kaybı zararı oluştuğu kabul edilmiştir. Davacı tarafça tespit edilen miktarların altında bir değer olan 2.404,68-TL geçici iş gücü kaybı zararı ve 19.824,46-TL sürekli iş gücü kaybı zararı talep edilmiş olup taleple bağlı kalınarak bu miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Müterafik kusur indirimi uygulanması gerekip gerekmediği yönünden yapılan değerlendirmede, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20/09/2022 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da değinildiği üzere Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde kullanımı mecburi tutulmayan koruyucu dizlik ve elbisenin zarar gören tarafından kullanılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması mümkün olmadığı gibi görülmekte olan davada davacının yaralandığı ayak parmağı bölgesinin koruyucu tertibat kullanımıyla korunmasının mümkün olmadığı dikkate alınarak müterafik kusur indirimi uygulanmamıştır.
12-Davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle poliçeden kaynaklanan sorumluluğu maluliyet nedeniyle oluşan tazminatlar için 360.000,00-TL olup geçici ve sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi tazminatların poliçe teminatının altında kaldığı açıkça belirli olduğundan ayrıca bir sınırlama gösterilmemiştir.
13-Davacı tarafça tazminat miktarlarına avans faiz uygulanması talep edilmiş ise de, kaza neticesinde davacıya veren aracın hususi nitelikte olduğu ve aracın ticari amaçlı kullanıldığını gösteren somut bir delil bulunmadığı gözetilerek tazminatlara yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir. Dava öncesi davacının 27/02/2020 tarihli yazılı başvurusu sonrası davalı sigorta şirketinin 11/03/2020 tarihinde temerrüde düştüğü gözetilerek temerrüt tarihi itibariyle faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, 19.824,46-TL sürekli iş gücü kaybına dayalı ve 2.404,68-TL geçici iş gücü kaybına dayalı maddi tazminat olmak üzere toplam 22.229,14-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına temerrüt tarihi 11/03/2020 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.518,47-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 378,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.086,07-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL. ile tamamlama harcı olarak yatırılan 378,00-TL toplamı 432,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı, 419,00-TL keşif harcı ile 167,00-TL posta ve tebligat ücreti, 1.600,00-TL bilirkişi ücreti, 175,00-TL keşif araç ücreti, 485,00-TL Ege Üniversitesi sağlık kurulu raporu fatura bedeli toplamı 2.900,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”