Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/4 E. 2021/210 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/4 Esas
KARAR NO : 2021/210

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; sürücü … idaresinde bulunan ve davalı sigorta şirketine maddi hasarda araç başına 36.000,00-TL sınırlı olmak üzere … sayılı ZMS (Trafik) poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile 13.09.2019 tarihinde müvekkili idaresindeki … plakalı araca hatalı sollama ve şerit ihlali kusurunu ifa etmek suretiyle asli kusurlu çarptığını, kusur durumu SBM komisyon kararı ve şirketler arasındaki mutabakat ile davalıya sigortalı araç sürücüsüne %100 kusur izafe edilmiş olduğunu, kaza sonrası davalı sigorta şirketine yapılan ihbar üzerine açılan … hasar dosyasında sigorta eksperi KDV hariç eş değer parça baz alarak müvekkilinin aracında tespit ettiği 5.480,00 TL tutarındaki hasar sigorta şirketi tarafından ödendiğini, davalı sigorta şirketi hasar tazmin yükümlülüğünü yerine getirirken orijinal yedek parça bedelleri üzerinden KDV de ilave etmek suretiyle ödemede bulunması gerektiğini, tespit edilen 5.480,00-TL‘lik hasar bedeli, eşdeğer parça iskontolu ve KDV’siz olarak değerlendirilmiş olduğunu, gerçek hasar bedeli ekli onarım faturalarında Toplam KDV dahil 11.681,00-TL den ibaret olduğunu, ödenmeyen bakiye hasar bedeli değer kaybı alacağının tahsili için iş bu davanın ikamesi zorunlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik bakiye hasar bedeline mahsuben 100,00-TL ile değer kaybı alacağına mahsuben 10,00-TL olmak üzere toplam:110,00-TL maddi tazminatın ekspertiz raporunun tanzim tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 08/12/2020 ıslah dilekçesi ile; müvekkili ait araçta oluşan bakiye hasar bedeline mahsuben 6.083,00-TL ile değer kaybı alacağına mahsuben de 1.000,00-TL olmak üzere toplamda 7.083,00-TL maddi tazminatın ekspertiz raporunun tanzim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Davalı sigortalı sürücünün kullanmış olduğu … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde 18.02.2019/2020 tarihleri arasında … sayılı ZMSS trafik sigorta poliçesiyle … adına, kaza tarihi itibarıyla maddi hasarda araç başına 39.000,00-TL olacak şekilde sigortalanmış olduğunu, iş bu poliçeden dolayı 13.09.2019 tarihli kazada müvekkili şirkete yapılan ihbar üzerine açılan … numaralı hasar dosyası kapsamında davacıya ait … plakalı aracın 13.09.2019 tarihli kaza esnasında kilometresi tespit edilememiş olup, ancak iki ay öncesinde aracın kilometresinin 273.618 km de olduğunun görüldüğünü, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları ekinde yer alan Ek-1.c değer kaybı hesaplaması formülasyonuna ve kriterlerine göre değer kaybı tespiti yapılması gerektiğini, hasar dosyası kapsamında davacıya 14.10.2019 tarihinde 5.480,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketçe yapılan hasar ödemesi KDV hariç olarak yapıldığını, davacı tarafından aracın onarımına ilişkin herhangi bir fatura ibraz edilmediğinden müvekkili sigorta şirketinin KDV hariç hesaplama yapmasında ve KDV’yi ödemekten imtina etmesinde usul ve yasaya aykırılık söz konusu olmadığını, ispat yükü zarara uğradığını iddia eden davacıda olduğunu, masraflarında davacı tarafından karşılanmasını talep ettiklerini, davacının müvekkili şirkete dava öncesi başvuru yaptığını, müvekkili şirketin süresi içerisinde davacıya ret cevabı vermiş olması nedeniyle temerrüde düşmediğini, ancak müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren başlayacak faizden sorumlu olacağını, davacı aracında değer kaybı oluşmayacağı ve bu sebeple müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu olmadığını, aracın tamir faturalarının ibraz edilmediği için KDV’nin ödenmediğini, alınacak bilirkişi raporları ile tespit edilebileceğini belirterek açıklanan nedenlerle haksız ve konusuz kalan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…1- Davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 18.02.2019-2020 tarihleri arasında maddi hasarda araç başına 39.000 TL limitle sınırlı olmak üzere … sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı … otomobil sürücüsü …meydana gelen olayda etken olması sebebiyle kusurlu olduğu kanaatine,
2-… plaka sayılı araç malik ve sürücüsü davacı …ile dava dışı … plakalı araç sürücüsü …kazanın oluşumuna etkileri olmaması sebebiyle kusursuz oldukları kanaatine,
3-… plaka sayılı araç için sigorta şirketinin eksik ödenen hasar bedeli için 6.083,72 TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,
4-… plaka sayılı aracın 2.el satışı esnasında araçta 1.000,00 TL değer kaybı meydana gelebileceğinin kanaatine…” belirtmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, davacının sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan … plaka sayılı araç arasında gerçekleşen kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybı bedelinin sigorta şirketi tarafından karşılanmayan bakiye kısmına ilişkin zararın tazmini davasıdır.
2-Davacı her ne kadar sürücüsü olduğu aracın maliki değil ise de kullanımındaki aracı araç sahibine aldığı şekilde teslim borcu altında olduğundan görülmekte olan davayı açma hususunda aktif husumet ehliyetinin bulunduğu değerlendirilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tarafların kusur durumlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde “..1-Davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 18.02.2019-2020 tarihleri arasında maddi hasarda araç başına 39.000 TL limitle sınırlı olmak üzere … sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı … otomobil sürücüsü …meydana gelen olayda etken olması sebebiyle kusurlu olduğu kanaatine,
2-… plaka sayılı araç malik ve sürücüsü davacı … ile dava dışı … plakalı araç sürücüsü … kazanın oluşumuna etkileri olmaması sebebiyle kusursuz oldukları kanaatine” belirtilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede kaza tespit tutanağında davacının kullanımındaki aracın şeridinde seyrederken davalının sigortalısına ait … plaka sayılı araç sürücüsünün yağışlı hava sırasında yapmış olduğu fren nedeniyle aracın kayarak davacının kullanmakta olduğu araca çarptığı, kazanın oluşumunda bu şekilde asli ve tam kusurlu olarak kazanın gerçekleşmesine neden olduğu, davacı araç sürücüsünün ise bir kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiştir.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede ” … plaka sayılı araç için sigorta şirketinin eksik ödenen hasar bedeli için 6.083,72 TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,
4-… plaka sayılı aracın 2.el satışı esnasında araçta 1.000,00 TL değer kaybı meydana gelebileceğinin kanaatine…” belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde tespit edilen hasar ve değer kaybı bedelinin benzer araç kazalarında ortaya çıkan hasar ve değer kaybı bedellerine yakın olduğu, verilerin denetime açık bir şekilde ortaya konularak rapor düzenlendiği gözetilerek hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş ve rapor ile tespit edilen bakiye hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin davalıdan tazminine karar verilmiştir.
11-Davacı tarafa 14/10/2019 tarihinde yapılan kısmi hasar ödemesi ile zararın fazlasına ilişkin kısmı yönünden davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü gözetilerek 14/10/2019 tarihinden itibaren faiz işletilmiştir. Davacıya ait araç ticari taksi olup bu nedenle faiz türü olarak talebe uygun şekilde avans faizine hükmedilmiştir.
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 23/11/2020 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
13-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı sigorta şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, kaza sonucu davacının sürücüsü olduğu araçta meydana gelen hasarın ve kaza öncesi haline göre oluşan değer kaybının bilirkişi raporu ile tespit edildiği, haksız fiilden doğan borç ilişkilerinin oluşması için gereken haksız fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı unsurlarının ayrı ayrı ispat edildiği değerlendirilmekle tespit edilen gerçek zarar üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 6.083,00-TL hasar onarım bedelinin ve 1.000,00-TL değer kaybı bedeli toplamı 7.083,00-TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 14/10/2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 483,83-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40-TL ile ıslah harcı olarak alınan 120,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 309,43-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 120,00-TL toplamı 174,50-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 903,80-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”