Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2021/647 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/385 Esas
KARAR NO : 2021/647

ASIL DAVA DOSYASINDA;

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 22/07/2020

BİRLEŞEN İZMİR … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin … E. – … K. SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİH İ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilin, terkin edilen ve ihyasını talep ettikleri … isimli şirkete karşı iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını ve davanın halen derdest olduğunu, … isimli şirketin … ticaret sicil numarası ile 01.02.1995 tarihinde tescil edildiğini, şirketin adresinin İzmir olduğunu, söz konusu şirketin, Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince, re’sen terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona erdiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerektiğini, şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, somut davada, şirketin derdest bir davası olduğundan usulsüz olarak tasfiye edildiğini, açıklanan nedenlerle, re’sen terkin olunan …’nin ihyası ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara da iştirak etmediği görülmüştür.
Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında;
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkilinin terkin edilen ve ihyasını talep ettiği …’ne karşı iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını ve dosyanın halen derdest olduğunu, ….’nin … ticaret sicil numarası ile 01.02.1995 tarihinde tecsil edildiği, şirket adresinin İzmir olduğu ve TTK hükümleri gereğince terkin edildiğini ve tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona erdiği, tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğu, şirketin derdest bir davası olduğundan usulsüz olarak tasfiye edildiği, 6335 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici madde 7 hükmü gereğince ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını talep ettiklerini ve İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/385 Esas sayılı dosyası ile tasfiye memuruna karşı dava açılması için süre verildiğini belirterek Mahkememiz dosyasının İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/385 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davanın öncelikle süre yönünden reddi gerektiğini, ayrıca söz konusu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup esasa ilişkin nedenlerden dolayı da reddi gerektiğini, şöyle ki, müvekkilin ortağı olduğu adı geçen limited şirketin 27/12/2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan karar ile şirketin kuruluş amacına ulaşamayacağı göz önüne alınarak şirketin fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye memurluğuna da müvekkili …’ün getirildiğini, tasfiye prosedürlerinin yasanın aradığı tüm koşullara uyularak tam ve eksiksiz olarak uygulandığını, tasfiyeye giriş kararının ticaret sicil müdürlüğünün 05/01/2018 tarihli kararı ile sicile tescil edilerek kararın birer gafta ara ile 3 defa ilanına karar verildiğini, bu kararın 12/01/2018,19/01/2018 ve 26/01/2018 tarihli sicil gazetelerinde ilan edilerek alacaklılara gerekli davetlerin gerçekleştirildiğini, karara karşı hiçbir alacak kaydı veya itiraz başvurusunun gerçekleşmediğini, tasfiye ilanının yayınlanmasının üzerinden 1 yıldan fazla süre geçtikten sonra 30/04/2019 tarihinde toplanan Tasfiye Halinde …’nin 2017 ve 2018 yılı genel kurulunda alınan 7 nolu karar ile tasfiyenin sonuçlandırılmasına karar verildiğini ve durumun İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … ilan sıra no ve 30/04/2019 tarihli kararı ile şirketin ticaret sicil müdürlüğünden kaydının terkinine karar verildiğini ve durumun 06/05/2019 tarihli karar ile gazetede ilan edildiğini, şirket tarafından tasfiye kararının alınmasında hiçbir art niyet bulunmadığı gibi, gerek kararın alındığı tarihte, gerekse ilanlar sonrasında şirketin tasfiyesine engel teşkil edecek herhangi bir borcu ya da çalışanının hak kaybına neden olabilecek eksik ya da yanlış işlemi de bulunmadığını, davacı tarafın müvekkile karlı İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açmış olduğu … Esas nolu davadaki dava dilekçesinde dava nedeninin dahi açıklanmadığını, her ne kadar davacı tarafından … Şirketi aleyhine İzmir … İş Mahkemesi’nde açılmış … Esas sayıda kayıtlı tazminat davası bulunsa da, bahse konu kazanın tamamen davacının kendi kusurundan meydana gelen kaza olduğunu, açıklanan nedenlerle, haksız ve dayanaksız olarak açılan dava ve birleşen davaların süre, usul ve esasa ilişkin itirazları dikkate alınarak reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER : Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; Ticaret Sicil Kayıtları, şirket defterleri, İzmir … İş Mahkemesi … E. Sayılı dosyası, sözleşmeler, tanık vs. her tür yasal delile dayandığı görülmüştür.
Davalı … vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; genel kurul toplantı tutanakları, hazirun cetveli, tasfiyeye giriş kararı, sicil gazetesi suretleri, terkin karar sureti, sicil tasdiknamesi, tasfiye edilen şirketin sicil dosyası, tanık, İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası, bilirkişi incelemesi yemin ve sair delillere dayandığı görülmüştür. Tasfiye Halinde … Şirketi’ne ait sicil dosyasının gönderildiği, şirketin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez-… sicil nosu ile kayıtlı iken, 30/04/2019 tarihinde tasfiye sonu terkin edildiği görülmüştür.
İzmir … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde; davacı … Köklü’nün, davalı … Şirketi aleyhine 27/09/2017 tarihli dava dilekçesi ile işçilik haklarından doğan alacak ve tazminat istemlerinde bulunduğu, davanın derdest olduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Dava; limited şirketin ihyası istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi uyarınca sicilden terkin işlemi yapılan şirketin ihyasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İhyası talep edilen şirketin 30/04/2019 tarihinde ticaret sicilinden tasfiye sonu terkin edildiği anlaşılmaktadır.
6102 sayılı Kanunun 547. maddesi uyarınca ihya davası, yasal hasım konumundaki ticaret sicil memurluğu ile son tasfiye memuru veya tasfiye memurları aleyhine açılması gerekmektedir.
Esasen yasa koyucu ticaret sicilinden terkin olunan şirketlerin yeniden ticari faaliyete devamına ve ihyasına izin vermemiştir. Ancak, terkin edilen şirket adına mal varlığının bulunduğu ve tasfiye işlemlerinin tam olarak tamamlanması için ihyasına izin verilebilir. İhyası istenilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez … sicil numarasıyla kayıtlı iken ortaklar kurulu kararı ile terkin edildiği, davacı tarafından İzmir … İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve ihya davası açması yönünde kendisine yetki verildiği, dolayısıyla davacının bu davayı açmasında hukuki yararının mevcut olduğu, taraf teşkilinin sağlanması bakımından şirketin ihyasının gerektiği, her ne kadar davalı … vekili tarafından, davanın, davacı tarafça, İzmir … İş Mahkemesi’nce verilen kesin süre içerisinde açılmadığı iddiası ile davanın reddi talebinde bulunmuş ise de, iş bu davanın iş mahkemesince verilen süre içerisinde açılıp açılmadığı, açılmamış ise İzmir … İş Mahkemesi’ndeki davanın taraf teşkili sağlanmadığından reddi gerekip gerekmediği hususu mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden, tasfiye sonu sicilden terkin edilen şirketin TTK nun 547. Maddesi uyarınca ek tasfiyesinin sağlanması için yeniden ihyası isteminde bulunmanın, herhangi bir süre ile sınırlandırılmadığı, bu nedenle açılan davanın mahkememizce kabulü gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen dosyadaki davanın KABULÜ ile İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez-… sicil numarasında kayıtlı iken 30/04/2019 tarihinde tasfiye sonu terkin edilen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin İzmir … İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının görülüp sonuçlandırılması ve infazı işlemleri ile ilgili ek tasfiye işlemleri ile sınırlı olmak kaydı ile ticaret siciline yeniden tescili ile İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak … TC Kimlik Numaralı …’ün ATANMASINA,
İhya edilen şirketin terkin edilmeden önce yetkilisi olan tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
Keyfiyetin ticaret sicile tesciline ve ilanına,
Davacı tarafça peşin yatırılan harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL maktu ücreti vekaletin birleşen dosya davalısı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle, davalı aleyhine davacı yararına vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan 59,30-TL başvuru harcı, 80,00-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 139,30-TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’ten alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair Asıl ve birleşen dosyalar davacısı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 14/07/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır