Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/374 E. 2021/327 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/374 Esas
KARAR NO : 2021/327

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, 1997 yılından beri depo üretimi, su tankları, marine gibi birçok alanda faaliyet gösteren haklı tanınmışlığa sahip firma olduğunu, Türk Ticaret Kanunun 54. Maddesi ve devamındaki maddelerinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin, faaliyetlerini engelleyen ve ticari rekabeti bozma kasıtlı her türlü eylemlerden kaynaklı olarak hukuki ve cezai yola başvurma hakkının mevcut olduğunu, davalının, dünyada en çok kullanıla arama motoru olan ‘….com” adresi üzerinden firmayı kötüleyen, gerçeği yansıtmayan ve ticari itibarını zedeleyen ve müşteri kaybını azaltma kastı ile yanıltıcı ifadeler kullandığının tespit edildiğini, Davalının yorumlarının; ” … firmasından aldığımız depolarda depoları eksik gönderilmesine rağmen faturada düzeltme yapmayan … bey. Bunun üstüne firmamıza bildirmeden avukata verip firmamızı maddi zarara uğratmışlardır. Konudan haberdar olmayan kişilere ve firma sahibine bildirmeme rağmen. Yine de avukata vermişlerdir. Yani bizden bize satmadıkları depoları parasını avukat masrafıyla almışlardır. Bizim elimize tebligat ulaştığında şahıslara bu aldıklarının haram olduğunu söyledik ve bütün ücreti icra dairesine yatırdık. Bu kişileri kamera kayıtlarına bakması için talepte bulunduk. Ve nakit çalıştık. Okuyan arkadaşlardan temkinli olmaları konusunda uyarıyorum,” şeklinde olduğunu, … üzerinden yazılan bu yorum, müvekkili firmanın eksik mal sattığını, dolayısıyla faaliyet gösterdiği sektörde tabir-i caizse haram para kazandığı algısı yarattığını, davalının, teslim edilen ürünler karşılığında tanzim edilen faturanın içeriğine ve icra takibine itiraz etmediği gibi müvekkili firma aleyhine hiçbir hukuki yola başvurmadığını, çareyi dünyada en fazla kullanılan arama motoru olan … web sayfası üzerinde gerçeğe aykırı ifadeler yazmakta bulduğunu, davalı bu yorumunun müvekkili firmanın ticari itibarının zedelenerek kazanç kaybına sebebiyet verme amacıyla yazıldığını, müvekkili firma ile davalı arasında daha önce ticari ilişki bulunduğunu, davalının teslim edilen ürünlerin bedelini ödememesi üzerine müvekkili firma tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şahıs borçlu sıfatı ile İcra takibine itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, dosya borcunun ödenmesi üzerine icra dosyasının 25.10.2019 tarihinde kapatıldığını, davalının … web sayfası üzerinden müvekkili firma aleyhine yaptığı yorumların müvekkilinin ticari itibarını zedeleme, müşterisini azaltma kastıyla söylenmiş kötüleyici ifadeler olduğunu, … şirketine sistem üzerinden defalarca kaldırılması için talep gönderildiğini, ancak bu konuda herhangi bir işlem yapılmadığı gibi bilgilendirme de yapılmadığını, bu nedenlerle davalının fiilinin, müvekkili şirketin ticari işletmesine ve unvanına yönelik haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, fazlaya İlişkin hakları saklı kalmak kaydıyla Ticaret Kanunun 56. maddesi hükmü doğrultusunda 1.000,00-TL maddi tazminat, 3.000,00-TL manevi tazminatının reeskont faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı şahısın kötüleyici beyanlarının internet platformu üzerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının manevi tazminat taleplerinin öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı ile davacı şirket çalışanı 18.02.2019 tarihinde davalı şirketten icra takibine konu fatura içeriğinde belirtilen malzemelerin bir kısmının temini için görüşmelere başlandığını, davacı şirket çalışanı … isimli şahısla davalı arasında geçen telefon konuşmaları uyarınca ilk olarak davalı tarafından talep edilen malzemelerin bedeli 11.613 TL + KDV şeklinde belirtildiğini, daha sonrasında davalı tarafından malzemelere 5 tonluk dik depo daha ilave edildiğini, nitekim davalının 21.02.2020 tarihinde toplam bedeli sorması üzerine davacı şirket çalışanı tarafından toplam bedelin KDV dahil 13.700,00-TL olduğunun belirtildiğini ve bunun üzerine davalı tarafından aynı gün 21.02.2020 tarihinde 13.700,00-TL’nin davacı şirket hesabına gönderildiğini, davacı şirket tarafından satış işlem ine konu malların teslimine ilişkin nakliye işleminde araçta yer olmadığını davalıya bildirdiğini ve bu nedenle davalı tarafından sonradan eklenen 5 tonluk deponun davalı tarafından daha sonra alınmak üzere aktuza bırakılmasının rica edildiğini, daha sonrasın ise 08.08.2020 tarihinde davacı şirket çalışanı tarafından yapılan teslimata 2 adet fazladan depo eklendiğinın belirtildiğini ancak davalı tarafından yapılan kontrollerde fazladan depo eklenmediğinin anlaşılması üzerine davalı tarafından davacı şirket çalışanı … isimli şahsa telefon yolu ile iletişime geçildiğini, durumun davacı şirket çalışanına anlatılması üzerine davacı şirket çalışanı tarafından yapılan işlemde hata olduğunun anlaşıldığını ve bu durumun düzeltileceğinin davalıya beyan edildiğini, kaldı ki, davacı şirket tarafından teslim edildiği iddia edilen depoların eksik teslim edildiğini ve bu durumun davacı tarafından kabul edildiğinin dinlenecek tanık beyanları ile sabit olacağını, ancak davacı şirket tarafından tarihli teslimatta eksik gönderilen 2 adet deponun davalıya teslim edilmesi veya tanzim edilen faturanın davacı şirket tarafından düzeltilmesi beklenirken davacı tarafından ikame edilen İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyası ile eksik ödendiği iddia edilen bedelin tahsilinin talep edildiği davalı tarafından öğrenildiğini, bunun üzerine davalı, davacıya ile yine hem sözlü hem de yazılı olarak iletişime geçtiklerini, ancak davacı şirket tarafından olumlu bir yanıt alamadıklarını, bu nedenle, davalı tarafından icra tehididi nedeniyle İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasında belirtilen borç miktarını ödenmek durumunda kaldıklarını, belirtilen nedenlerle, davalı tarafından uğradığı mağduriyeti diğer insanlarla paylaşmak adına işbu huzurdaki davaya konu ”www…..com” adresinde belirtilen yorum yazılarak yayınlandığını, nitekim davalı tarafından davaya konu yorum metninde davacı şirket ile yaşamış olduğu problemler anlattığını ve davacı şirket ile çalışılması halinde temkinli olunması tavsiyesinde bulunulduğunu, davalı tarafından yapılan yorumun fiili duruma uygun olduğu haksız rekabet teşkil etmediği açıkça ortada olup huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, kaldı ki, davalı tarafından yapılan yorum ekte sunulan ekran görüntüsü ile sabit olduğu üzere başka kişi ve kurumlarca da beğenilmiş olup davacı şirketin genel olarak davalı ile yaşamış olduğu sorunların benzerlerini ayrıca başkaca diğer müşterileri ile de yaşamış olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, bu nedenle de, davacı şirket tarafından haksız kazanç elde edildiği gibi ayrıca haksız ve mesnetsiz iddialar ile işbu huzurdaki dava ikame edildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ve davalı tarafından İzmir …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapılan ödeme ile ilgili olarak istirdat davası açma hakları saklı ve baki kalmak kaydıyla öncelikle, davacı tarafından arabuluculuk sürecinde talep edilmeyen manevi tazminatın dava dilekçesinde talep edilmiş olduğu ve emsal niteliğindeki içtihatlar nazara alınarak; davacının manevi tazminat taleplerinin öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davalı tarafından yapılan yorumun haksız rekabet/haksız fiil teşkil etmediği nazara alınarak; davacı taleplerinin ayrı ayrı reddine, mahkeme aksi kanaat halinde ise davalı tarafından yapılan yorumun haksız fiil/haksız rekabet teşkil ettiğinin bir an olsun kabulü halinde dahi davacının herhangi bir maddi ve manevi zararı olmaması nedeniyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin bu sebeple de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, Bilgisayar kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…-Sayın Mahkemenin ara kararı gereğince davacının yasal defter ve dayanağı belgelerinde yapılan incelemeler ile dosya kapsamında yapılan incelemelerde;
-Davacı ile Davalı taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu,
-Davacı ve Davalı taraf arasında imzalanmış olan Ticari Bir sözleşmenin dava dosyası içeriğinde bulunmadığı,
-Davacı … … MAMULLERİ KİMYA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ.’nin 2019 yılı Yasal Defterlerinin Lehine Delil Teşkil edebilecek vaziyette olduğu,
-Davalı …’in 2019 yılı işletme defterleri’nin Muğla’da incelenmesi talep edilmiş olması sebebi ile incelenemediği,
-İzmir …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı takip dosyası ile, Alacaklı/Davacı … … MAMULLERİ KİMYA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ. firması tarafından Borçlu/Davalı … ’e karşı 07.10.2019 tarihli (örnek 7) ödeme emri ile, 3.966,96.- TL alacağa istinaden takip tarihinden itibaren alacağın tahsili tarihine kadar işleyecek % 19,50 oranında Faizi ile birlikte ilamsız takip yoluyla takipte bulunulduğu, Ödeme emrinin borçluya 21.10.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, Borçlu tarafından icra takibine herhangi bir itirazda bulunulmamış olduğu,
İcra Dosyası Borcunun Tüm Ferileri ile birlikte Davalı Borçlu … tarafından 25.10.2019 tarihinde tamamen ödenerek kapatılmış olduğu tespit edilmiştir.
İcra Takip Dosyasındaki Alacak Bedelinin Açık hesap borç bakiyesi 3.966,96 TL’ye dayandırılmış olduğu görülmüştür.
Davacı … … MAMULLERİ KİMYA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ firmasının yasal defter ve dayanağı belgelerinin tetkikinde; İcra Takibinin Konusunun esas olarak 31.01.2019 tarih … Nolu 17.666,96.-TL Tutarlı (İcra takibinin cari hesap kalan bakiyesi 17.666,96.-TL tutarlı faturadan kalan cari hesap bakiyesidir.) olan Davacı tarafından Davalı tarafa kesilmiş olan satış faturasının Davacının Defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacının Ticari defterlerine göre Davalı tarafından davacı tarafa icra takip dairesindeki (sayın Mahkemenin dava konusu olan) icra dairesine yapılan 25.10.2019 tarihli Ödeme ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlanmış olduğu ve buradan hareketle davacı … … MAMULLERİ KİMYA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ’nin davalı … ’den yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 07.10.2019 icra takip tarihi itibari ile ve 17.07.2020 Dava açılış tarihi itibari ile borç yada alacak bakiyesinin bulunmadığı (Cari Hesap Bakiyesinin -0- Sıfır olduğu) tespit edilmiş olup takdir sayın mahkemenindir.
Bu Minvalde;
dava konusu haksız rekabete ilişkin olarak davalının dayandığı 30/01/2019 tarihli A-… seri-sıra nolu fatura içeriğinin; Davalı tarafından Davacı tarafa eksik mal, Farklı Fiyatlı Malzeme yada hatalı malzeme göndermiş olduğuna dair ihtarda bulunulmamış olması ve davacının icra takibine de hiç itiraz etmeden icra dosya borcunun tamamını ödemiş olması sebebi ile davaya konu fatura içeriğinin davacı tarafından davalıya tam ve eksiksiz teslim edilerek fatura edilen ürünlerin bedelinin faturada yazıldığı kadar olduğu görüş ve kanaatine varılabileceği,
Davalının davacı şirket hakkında ….com web arama motoru sonuçlarında yer alan yorumu ile haksız rekabete neden olup olmadığı ve davacının davalıdan haksız rekabetten kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceğinin takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu
Görüş ve kanaatine varılabilecek olup nihai takdir sayın mahkemenindir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat talebi ile haksız fiil niteliğinde olduğu ileri sürülen beyanların kaldırılması davasıdır.
2-Davacı taraf, davalının … arama motoru sonuçlarında yer alan davacı şirket sayfasına davalı tarafından yapılan olumsuz yorumun haksız rekabet niteliğinde olduğunu, şirketin ticari itibarının sarsıldığını ileri sürmüştür.
3-Davalı taraf cevap dilekçesinde davalının davacı ile sürdürülen ticari ilişkide haksız olarak mağdur olduğunu, … yorumu ile mağduriyetini ifade ettiğini, bu tür bir beyanın haksız rekabet niteliğinde olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
4-Haksız rekabet Türk Ticaret Kanunu’nun 54. Ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup haksız rekabetin tanımı 54/2. Maddede “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” şeklinde yapılmıştır
Aynı kanunun 55. Maddesinde örnekleme yoluyla haksız rekabet olduğu belirtilen bir kısım eylemler sayılmış olup a bendinin 1 nolu cümlesinde ” Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari
işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, ” haksız rekabet halleri arasında sayılmıştır.
5-Somut olayda uyuşmazlık konusu, davalı tarafından davacının … arama sonuçlarında yer alan sayfası üzerinde inceleme tarihi itibariyle de halen bulunduğu anlaşılan;
“… firmasından aldığımız depolarda depoları eksik gönderilmesine rağmen faturada düzeltme yapmayan … bey. Bunun üstüne firmamıza bildirmeden avukata verip firmamızı maddi zarara uğratmışlardır.
Konudan haberdar olmayan kişilere ve firma sahibine bildirmeme rağmen. Yinede avukata vermişlerdir. Yani bizden bize satmadıkları depoları parasını avukat masrafıyla almışlardır. Bizim elimize tebligat ulaştığında şahıslara bu aldıklarının haram olduğunu söyledik ve bütün ücreti icra dairesine yatırdık.
Bu kişileri kamera kayıtlarına bakmalarınada bakması için talepte bulunduk. Ve nakit çalıştık. Okuyan arkadaşlardan temkinli olmaları konusunda uyarıyorum.”
Şeklindeki yorumun haksız rekabet teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafça yorumda davacı tarafın ticari ilişkide eksik mal teslimatı yaptığını, buna rağmen eksik teslim ürünlerle ilgili icra takibine girişildiğini ileri sürmüş, ifadeler arasında davacı ile alışveriş yapacak kişilerin benzer konularda uyarıldığı da görülmüştür.
İfadelerin bütünüyle incelenmesinde davacı ile ticari ilişkiye girecek potansiyel müşterilerinin davranışlarını etkileyebilecek olduğu, olumsuz yargı oluşturabileceği, bu itibarla haksız rekabet oluşturacak nitelikte değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
6-Dosya davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin incelenmesi hususunda Smmm bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen raporda “Davacı … … MAMULLERİ KİMYA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ firmasının yasal defter ve dayanağı belgelerinin tetkikinde; İcra Takibinin Konusunun esas olarak 31.01.2019 tarih … Nolu 17.666,96.-TL Tutarlı (İcra takibinin cari hesap kalan bakiyesi 17.666,96.-TL tutarlı faturadan kalan cari hesap bakiyesidir.) olan Davacı tarafından Davalı tarafa kesilmiş olan satış faturasının Davacının Defterlerinde kayıtlı olduğu, Davacının Ticari defterlerine göre Davalı tarafından davacı tarafa icra takip dairesindeki (sayın Mahkemenin dava konusu olan) icra dairesine yapılan 25.10.2019 tarihli Ödeme ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin sonlanmış olduğu ve buradan hareketle davacı … … MAMULLERİ KİMYA SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ’nin davalı … ’den yasal defter ve dayanağı olan cari hesap ekstresinin karşılığı olarak 07.10.2019 icra takip tarihi itibari ile ve 17.07.2020 Dava açılış tarihi itibari ile borç yada alacak bakiyesinin bulunmadığı (Cari Hesap Bakiyesinin -0- Sıfır olduğu) tespit edilmiş olup takdir sayın mahkemenindir.” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
7-Davalı tarafın ticari defterleri Bodrum ilçesinde bulunduğu ifade edilmiş, Bodrum’ ilçesine talimat yazılarak ticari defter ve kayıtların incelenmesi talep edilmiş ise de dosyaya sunulan rapor içeriği ve dava konusu mal teslimatına ilişkin imzalı sevk irsaliyelerinin varlığı gözetildiğinde davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinin dosyaya katkı sağlamayacağı değerlendirildiğinden davalı ticari defterleri incelenmemiştir.
8-Mahkememizce yapılan değerlendirmede davalı tarafından verilen siparişlerle ilgili olarak teslim edilen ürünlere ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık oluştuğu, davalı tarafça bir kısım ürünlerin eksik teslim edildiğinden bahisle davacıya Whatsapp yazışma programı üzerinden talepte bulunulduğu fakat davacının talebi karşılamaksızın icra takibinde bulunduğu, davalının buna müteakip 21/10/201 tarihli yazışmada “yazışmaların hepsini sosyal medyada paylaşıp bu yaptığının ne kadar ahlak dışı olduğunu depo sektöründeki firmalara bildireceğim” şeklinde beyanda bulunduğu davalı tarafça dosyaya sunulan ekran görüntülerinden anlaşılmaktadır.
9-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36. Maddesi ile “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davalı tarafça, davacıya eksik mal teslim edildiği yönünde bildirimde bulunulmuş ise de davacı tarafça icra takibine geçilmesi üzerine dava konusu eylemin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafın icra takibinde bulunma hakkı bulunmakta, buna karşın davalı tarafın da borçlu olarak icra takibine itirazda bulunma hakkı bulunmaktadır. İcra takibinin ilamsız icra takibi niteliğinde olduğu da gözetildiğinde itiraz edilmesi halinde takibin kendiliğinden duracağı, davacı alacaklının haklılığını ispat külfeti altına gireceği muhakkaktır. Bir an için icra takibine itiraz süresinin kaçırılmış olduğu düşünülse dahi davalı borçlunun menfi tespit davası yoluyla haklılığını ispat imkanı bulunmaktadır.
Davalı tarafça icra takibine itiraz edilmemiş, takip konusu borcun bulunmadığına dair menfi tespit davası da açılmamıştır.
Görülmekte olan dava borcun bulunup bulunmadığı konusunda bir talep sonucu içermemektedir. Her ne kadar davacı tarafın ticari defterleri incelenmiş ise de bunun pratikte olayın çözümüne bir katkı sunmayacağı değerlendirilmiştir. Zira davacı tarafın icra takibine konu ettiği alacağın gerçekte teslim edilen mal bedelinden yüksek bir bedel olsa dahi davalının bu talebe karşı yargı mercileri yoluyla hakkını arama yoluna gitmeksizin üçüncü kişiler nezdinde davacının itibarını zedeleyici nitelikte yazılı yorumlarda bulunması hukuk düzenince korunamaz. Esas olan haklılığın usulüne uygun hukuki yollarla aranması olup sosyal medya veya kamuya açık mercilerde yaşanılan tecrübenin tek taraflı beyanlarla yansıtılması haksız rekabetin oluşmasına neden olabilecektir.
10-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere, davacı ile davalı arasında süren ticari satış ilişkisi içerisinde borç bakiyesi ve teslim edilen mallar hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, davalı tarafın bu uyuşmazlığın çözümü için hukuki yollara başvurma imkanı varken takibe itiraz veya menfi tespit davası açmadığı, bu davaları açarak haklılığını kanıtlama yoluna gitmeksizin davacının ticari itibarını zedeleyici, potansiyel müşterileri için olumsuz intiba bırakabilecek nitelikte … yorumu oluşturduğu, davranışın haksız rekabet oluşturacak nitelikte olduğunun değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
11-Davacı tarafın davalının haksız rekabet oluşturan davranışı nedeniyle zarar gördüğü ileri sürülmüş ise de maddi zararın ispatı hususunda geçerli bir ispat yapılamamıştır. Bu nedenle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkememizce haksız rekabet içeren eylemin niteliği ve kullanılan ifadeler, davacı ile davalının ticari ilişkisinin boyutları, yorumun bulunduğu mecra ve diğer deliller gözetilerek 2.000,00TL manevi tazminat verilmesi uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalı tarafından … arama motorunda davacı şirket hakkında yapılan dava konusu yorumun haksız rekabet olduğunun tespiti ile bu haksız rekabetin DURDURULMASINA,
2-Karar kesinleştiğinde davalı tarafından yayımlanan yorumun kaldırılmasına,
3-Zarar hususu kanıtlanmadığından maddi tazminat talebinin reddine,
4-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına dava tarihinden itibaren reeskont faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 136,62-TL harçtan peşin olarak alınan 68,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 68,31-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 1.000,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kısmen kabul edilen manaevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.000,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Kısmen reddine karar verilen manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 68,31-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan toplam 581,40-TL. yargılama giderinin, 290,70TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
13-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin 660,00TL’sinin davalıdan, 660,00TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”