Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/371 E. 2023/604 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/371 Esas
KARAR NO : 2023/604
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve …’nın davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendilerine çarpması ile yaralandıklarını, müvekkillerin bu kaza neticesinde yaralanmaları nedeniyle şikayetçi olmaları üzerine davalı gerçek kişiler hakkında Salihli … Asliye Ceza Mahkemesi …Esas ve … Karar sayılı dosya üzerinden ceza davası görüldüğünü, bu mahkemede alınan bilirkişi raporuna göre davalılardan …’in tali kusurlu, diğer davalı …’ün ise asli kusurlu, müvekkillerinin ise kusursuz bulunduğunun tespit edildiğini, kaza neticesinde yaralanmaları sebebiyle müvekkillerinden …’nın engel durumunun %7, …’nın engel durumunun ise %13 olarak saptandığını, müvekkillerin uğradığı maddi zararların tazmini için olaya karışan her iki aracın ZMM sigortasını yapan sigorta şirketlerine başvuru yapıldığını, davalı sigorta şirketlerinden …Sigorta’nın yöneltilen maddi tazminat talebini her iki müvekkil için de reddederken, …’nın … için olan talebi reddetmiş ancak … için 28.06.2017 tarihinde 37.483 TL ödemede bulunduğunu, ancak 2017 yılında yapılan bu ödemenin müvekkilin vücudunda meydana gelen kırığın neden olduğu maddi zararları tazmin etmeye yeterli olmadığını, bu nedenlerle, müvekkil … için hiç ödenmeyen, müvekkil … için ise kısmen ödenen tazminatların ifası için davalılara karşı dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak davalı gerçek kişilerin toplantıya katılmamış olup; sigorta şirketi vekilleri ile uzlaşıya varılamadığını, davalılardan …’nın, gerçek kişi davalılardan …’e ait … plakalı aracın ZMMS kapsamında sorumlusu olduğunu, davalılardan …Sigorta’nın ise gerçek kişi davalı …’e ait olan … plakalı aracın ZMMS kapsamında sorumlusu olup; her iki müvekkil için de hiçbir ödemede bulunmadığını, bu nedenle …Sigorta’dan her iki müvekkil için de tam maddi tazminat taleplerinin bulunduğunu, gerçek kişi davalılardan da her iki müvekkil için manevi tazminat taleplerinin bulunduğunu, Müvekkil … için kaza tarihinden raporlu olduğu dönem için çalışamadığı sürede mahrum kaldığı kazanç kaybının fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak tarafımıza verilmesine, müvekkil … için kaza tarihinden raporlu olduğu dönem için çalışamadığı sürede mahrum kaldığı kazanç kaybının fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak taraflarına verilmesini, müvekkil …’nın özürlü kaldığı için olaydan sonra eski işini yapamayacağından ve fazla efor harcayacağından güç kaybı tazminatı ve ileride mahrum kalacağı kazançlar için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteseelsilen alınarak taraflarına verilmesini, müvekkil …’nın özürlü kaldığı için olaydan sonra eski işini yapamayacağından ve fazla efor harcayacağından güç kaybı tazminatı ve ileride mahrum kalacağı kazançlar için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteseelsilen alınarak taraflarına verilmesini, müvekkil … kazadan sonra ilaç tedavi, bakıcı giderleri-taksi giderleri ve sair tüm giderler tam belirlenemediğinden şimdilik belirleyebildiğimiz fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla toplam 100-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına verilmesini, müvekkil … kazadan sonra ilaç tedavi, bakıcı giderleri-taksi giderleri ve sair tüm giderler tam belirlenemediğinden şimdilik belirleyebildiğimiz fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla toplam 100-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına verilmesini, müvekkil … için yaşadığı acıların hafifletilmesi amacıyla 50.000.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan (Sigorta Şirketleri Hariç) alınarak taraflarına verilmesini, müvekkil … için yaşadığı acıların hafifletilmesi amacıyla 50.000.-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan (Sigorta Şirketleri Hariç) alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasını kabul etmediklerini, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkil sigorta şirketine müracaat üzerine … no lu hasar dosyası açıldığını, müvekkil şirket nezdinde … no’lu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile teminat verilen … plakalı aracın 12.03.2016 tarihinde meydana gelen kazası neticesi davacının başvurusu ile açılmış olan hasar dosyasının incelendiğini, müvekkili şirkete gönderilen başvuru ile açılan hasar dosyasında; … … dosya hasarı 04.07.2017 tarihinde vekil … e 37.483-TL ödenmiş ve 3129770-2 … kaza ile ilgili maluliyet olmadığından teminat dışı red olarak değerlendirildiğini, davacı tarafın, müvekkil nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğuna dair herhangi bir delil sunamadığını, huzurda görülmekte olan davada, müvekkilinin sorumlu tutulacağı tutarın hesaplanması için, öncelikle dosyanın alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edilmesi ve kusur oranının hesaplanması gerektiğini, davacının müvekkil firmaya karşı açmış olduğu haksız ve kötü niyetli davanın ve tüm taleplerinin reddini talep etmiştir. Davalılardan …Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru dilekçesinde bahsi geçen 12/03/2016 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın, müvekkil şirkete 25/01/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limiti kişi başı 330.000 TL olduğunu, sigorta şirketinin, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduğunu, dosyada kusur tespiti yapılması gerekmekte olduğunu, tazminat hesaplamasının aktüer sıfatına sahip bilirkişiler tarafından zmms genel şartları çerçevesinde yapılmasının gerektiğini, kazazede … ve …’nın, mevzuata uygun maluliyet raporu sunmadan başvuru yaptıklarını, davacı … ve …’da kazaya bağlı kalıcı maluliyet oluşmadığından başvurunun reddinin gerektiğini, davacının ulaşım gideri talebinin dolaylı gider niteliğinde olup sigorta teminatı dışında kaldığını, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri tazminatı poliçe kapsamında olduğunu, bu nedenle talep edilen avans faizi haksız ve hukuki mesnetten yoksun olup, avans faiz talebinin reddinin gerektiğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkilinizin, dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığından; faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden de sorumlu olmayacağının kabulü gerekmekte olduğunu, bu itibarla davacının bu yöndeki taleplerinin de reddi ile müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını talep etmiştir. Davalılardan … cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisine itiraz ettiğini, yetkili mahkemenin Salihli Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, istenen manevi tazminata ve miktarına itiraz ettiğini, davacının meydana gelen trafik kazasından dolayı uğramış olduğu maddi kayıplardan, davalı Halk-…sigorta AŞ’nin sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketlerinin davacıların maddi zararlarını karşıladığını, aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar 12/03/2016 tarihli trafik kazasında yaya olup, davalı … … plakalı aracın sürücüsü, …sigorta şirketi ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyeni, davalı … … plakalı aracın sürücüsü, … şirketi ise aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyenidir. Yetki itirazı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK.’nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesininin 1. fıkrasına göre; “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. “, Yine aynı Yasa’nın 16. maddesinde ise, “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü yer almaktadır Ancak, HMK.’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup, haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp, bir seçimlik yetkidir.Diğer taraftan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde ise “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” ifadesine yer verilmiştir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman şeçme hakkı davalılara geçer. Somut olayda, rizikonun, yani kazanın Manisa ilinde gerçekleştiği, davacının yerleşim yerinin Manisa olduğu, ancak davalı sigorta şirketlerinin İzmir ilinde Ege Bölge Müdürlüğünün bulunduğu görüldüğünden, davacının davasını İzmir ilinde açarak yetkili mahkemeyi doğru olarak seçmiş olduğu anlaşıldığına göre, yetki itirazı mahkememizce kabul edilmemiştir. Davalı … ve … Sigorta Anonim Şirketi’ nin sorumluluğu değerlendirildiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesine göre “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3 maddesinde de “sigortacı poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde genel şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.” şeklinde sigorta şirketin sorumluluğunun kapsamı ifade edilmiştir. Bu düzenlemelerden anlaşılacağı üzere Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası motorlu bir aracın kara yolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. 6098 Sayılı TBK’nun 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararları da bu kapsamdadır. Sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 Sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince (sigortanın sorumluluğu TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları da 2918 Sayılı Kanunun 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından) davalıdan talep edilebilir. Diğer yandan geçici iş göremezlik zararı tedavi gideri olmadığı gibi SGK’nun sorumluluğunu düzenleyen, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nun sorumluluğunda olduğuna ilişkin düzenleme de yer almamaktadır. Nitekim, Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından geçici iş göremezlik zararları tedavi gideri kapsamında görülmediği gibi, Yargıtay … H.D.’nin … E. – … K. Sayılı ve 24.12.2019 tarihli kararında, “6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri yasa kapsamı içerisinde bulunmamaktadır.” denilerek, Yargıtay… Hukuk Dairesinin içtihatlarından farklı bir değerlendirme yoluna gidilmemiştir. Geçici iş göremezlik zararlarının, TBK’nun 54. maddesi kapsamındaki zararlardan olması ve araç işletenin sorumluluğunda bulunması, kaza tarihinde yasanın 92. maddesinde açıkça sigorta teminat dışında sayılmaması nedeniyle geçici iş göremezlik zararları davalının sorumluluğundadır. Genel Şartlarda sigorta primine esas alınan bu zararların SGK sorumluluğunda olduğu belirtilmiş ise de, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesine aykırı şekilde SGK’nın sorumluluğunda olduğunun düzenlenmesi, davalının geçici iş göremezlik zararlarından sorumlu olmadığı sonucunu doğurmaz. Genel şartlar ile sorumluluğu kanun ile belirlenen SGK’nın, aktarılan prim sebebiyle geçici iş göremezlik ödemesinden de sorumlu olacağına ilişkin düzenleme, SGK yönünden bağlayıcı olmadığından, zarar görene karşı da ileri sürülemez. Bu nedenle davalının geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir. Kazaya karışan … plakalı araç 15.01.2016-2017 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı …sigorta şirketine, Kazaya karışan … plakalı araç ise 29.01.2016-2017 tarihleri arasında zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası ile davalı … Şirketine, sigortalıdır. Kaza 12/03/2016 tarihinde meydana gelmiş olup, risk periyodu içerisinde olduğundan davacıların talep ettiği maddi tazminat kalemlerinden davalı araç sürücülerinin kusuru oranında sigorta şirketi sorumlu olacaktır. Davalı … ve …’ ün sorumlulukları incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, yaşanan trafik kazasında davalı … …, diğer davalı … ise … plakalı aracın sürücü olduğundan araç sürücüleri kendi kusurundan sorumlu olacaktır. Bu sebeple sürücüler kusurları oranında yukarıda değinilen maddeye göre dava dilekçesi ile talep edilen maddi zarar kalemlerinden ve manevi tazminattan sorumlu olacaklardır. TBK’ nın 50. maddesi uyarınca davacı zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Bu sebeple davacı bilirkişi deliline dayanmış olup mahkememizce ATK’ dan ve aktüerya bilirkişiden kusur, maluliyet ve maddi zarar bedelinin belirlenmesi için raporlar aldırılmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’den alınan 21/06/2021 tarihli adli raporunun sonuç kısmına göre; “Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Davalı sürücü …’ün %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
B) Davalı sürücü …’in kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.
C) Davacı yayalar … ve …’nın kusursuz oldukları kanaatini bildirir müşterek rapordur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Sunulan rapor kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğundan ve kaza anını gösterir CD kaydı incelenerek somut olaya uygun hazırlandığından mahkememizce hükme esas alınmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’den alınan 22/04/2022 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Mevcut belgelere göre;… kızı, 25.12.1974 doğumlu …’nın 12.03.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre, Kas İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait Yaralanmalarda Özürlülük, Şekil 2.10’a göre %3 ve %2, Şekil 2.11’e göre %2, Üst Ekstremite Özürlülük Yüzdesi %7, Tablo 2.3’e göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %4 (yüzdedört) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,
3. Tedavi süresince sürekli veya geçici olarak bakıcı ihtiyacı olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun hazırlandığından hükme esas alınmıştır. İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’den alınan 27/04/2022 tarihli adli tıp raporunun sonuç kısmına göre; “Mevcut belgelere göre;
… oğlu, 19.12.1970 doğumlu …’nın 12.03.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre, Kas İskelet Sistemi, Omurgaya ait Yaralanmalarda Özürlülük, Tablo 1.1 Kategori III’e göre;
1. Kişinin tüm vücut engellilik oranının %13 (yüzdeonüç) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
3. Kişinin geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 1 (bir) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunur.” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.Rapor kaza tarihinde yürürlükte bulunan yönetmeliğe uygun hazırlandığından hükme esas alınmıştır.
Davacıların maluliyet raporları temin edildiğinden ve davalı sürücülerin kusur oranları tespit edildiğinden maddi zarar miktarının belirlenmesi için Bilirkişiden alınan 22/11/2022 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “21.06.2021 tarihli ATK Trafik İhtiras Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre davalı sürücü … (… plakalı araç sürücüsü / … A.Ş.) %100 oranında kusurlu, davalı sürücü … (… plakalı araç sürücüsü / …Sigorta A.Ş.) kusursuz yayalar … ve … kusursuz olduğu,
12.03.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanan;
a-) Davacı …’nın geçici iş göremezlikten kaynaklı bakiye maddi tazminat alacağının 11.205,04 TL olduğu,
-Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 220.947,70 TL olduğu,
-Bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 1.647,00TL olduğu,
-SGK sorumluluğunda olmayan belgesiz tedavi giderinin 100,00 TL olduğu,
-Tedavi ile ilişkili muhtemel ulaşım giderinin ise 120,00 TL olabileceği, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 234.019,74 TL’ye tekabül ettiği,
b-) Davacı …’nın geçici iş göremezlikten kaynaklı zararının SGK tarafından yapılan iş göremezlik ödemesi ile karşılandığı,
-Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağı 80.809,02 TL olup, … A.Ş. tarafından yapılan ve hesaplama tarihine güncelleştirilen bedelin (55.896,52 TL) mahsubu sonrası bakiye alacağının 24.912,50 TL olduğu,
-İleriye dönük tedavi giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 2.400,00TL olduğu,
-SGK sorumluluğunda olmayan belgesiz tedavi giderinin 300,00 TL olduğu,
-SGK sorumluluğunda olmayan belgeli tedavi giderinin 1.250,00 TL olduğu,
-Tedavi ile ilişkili muhtemel ulaşım giderinin ise 900,00 TL olabileceği, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 29.762,50 TL’ye tekabül ettiği, Manevi tazminatın Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Saygı ile sunulur.”şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür. Dava tarihinden önce ödenen bedelin ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığı, yeterli değil ise güncelleme yapılması ve itirazlar doğrultusunda bilirkişinden ek rapor alınmasına ara karar ile karar verilmiş olup;
Bilirkişiden alınan 05/02/2023 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre;
” 21.06.2021 tarihli ATK Trafik İhtiras Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre davalı sürücü … (… plakalı araç sürücüsü / … A.Ş.) %100 oranında kusurlu, davalı sürücü … (… plakalı araç sürücüsü / …Sigorta A.Ş.) kusursuz yayalar … ve … kusursuz olduğu, 12.03.2016 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanan; Davacı …’nın geçici iş göremezlikten kaynaklı bakiye maddi tazminat alacağının 11.205,04 TL olduğu,
-Sürekli maluliyetten kaynaklı maddi tazminat alacağının 349.312,79 TL olduğu,
-Bakım giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 1.647,00TL olduğu,
-SGK sorumluluğunda olmayan belgesiz tedavi giderinin 100,00 TL olduğu,
-Tedavi ile ilişkili muhtemel ulaşım giderinin ise 120,00 TL olabileceği,
Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 362.384,83 TL’ye tekabül ettiği,
b-) Davacı …’nın geçici iş göremezlikten kaynaklı zararının SGK tarafından yapılan iş göremezlik ödemesi ile karşılandığı, Davacının ödeme tarihi olan 04.07.2017 tarihi itibari ile sürekli maluliyetten kaynaklı zararı 27.435,04 TL olup, davacıya 37.483,00 TL ödendiğinden gerçek zararının karşılandığı,
-İleriye dönük tedavi giderinden kaynaklı maddi tazminat alacağının 3.500,00 TL olduğu,
-SGK sorumluluğunda olmayan belgesiz tedavi giderinin 300,00 TL olduğu,
-SGK sorumluluğunda olmayan belgeli tedavi giderinin 1.250,00 TL olduğu,
-Tedavi ile ilişkili muhtemel ulaşım giderinin ise 900,00 TL olabileceği, Davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 5.950,00 TL’ye tekabül ettiği, (Davacıya ödenen sürekli maluliyet zararından bakiye kalan 10.047,96 TL’nin bu zarar kalemleri yönünden uygulanıp uygulanmayacağının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu) Manevi tazminatın Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere Saygı ile sunulur.” şeklinde rapor sunduğu görülmüştür. Bilirkişi tarafından bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu (Bknz. Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin 14.01.2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı İlamı) ile hesaplamalarda progresif rant yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle (Bknz. Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin 14/01/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı) asgari ücretin üzerinde ve mahkememiz ara kararını karşılar nitelikte hesaplama yapıldığından ayrıca davalıların davacıların maaşlarına yönelik açık itirazlarının olmaması sebebiyle rapor hükme esas alınmıştır. Müteselsil sorumluluk, Kanundan doğan müteselsil borçluluğun bir türü olup aynı zararın oluşumunda rolü olan birden fazla kimsenin tazminatın tamamını ifa etmekle yükümlü olduğu ve zarar görenin dilediği sorumludan tazminatın tamamını veya bir kısmını talep edebileceği sorumluluk türüdür. Zarar gören, zararın tamamını veya bir kısmını dilediği sorumlu veya sorumlulardan talep edebilir. Bu husus HGK’nın 24.6.1983 tarih … Esas … Karar sayılı kararı ile “Birden çok kimsenin birlikte neden oldukları zarardan sorumluluklarını düzenleyen BK.’nun 61.maddesi ya da birden çok kimsenin değişik nedenlerle meydana getirdikleri aynı zarardan sorumluluklarını düzenleyen maddesi uyarınca ve aynı Yasanın 163.maddesi hükmüne dayanarak davacı, zararının tümünü müteselsil sorumlulardan biri aleyhine açacağı bir dava ile isteyebileceği gibi, sorumluların hepsi aleyhine açacağı tek bir dava ile de talep edebilir. Ancak, aynı Yasanın 141.maddesi gereğince teselsül, ister yasadan, ister sözleşmeden doğmuş olsun, bu kuraldan yararlanma hakkı sadece zarara uğrayanın, daha geniş bir deyim ile alacaklınındır. Zarara uğrayan (alacaklı), bu hakkını kullanmadıkça, yani müteselsilen tahsil isteğinde bulunmadıkça, mahkeme re’sen onun yararına teselsül kuralını uygulayamaz. Çünkü Hakim istek ile bağlı olup, istek dışı karar veremez. HMK 26.maddesi buna engeldir” şeklinde kabul edilmiştir. Birden fazla kimseyi müteselsil sorumlu tutmak isteyen zarar gören, bu kimselere karşı dava açarken bu niyetini göstermesi, dava dilekçesinden müteselsil sorumlu tutmak istediği kişiyi göstermesi gerekir. Hakim tarafların iddia ve savunmalarıyla bağlı olup teselsülden yararlanma hakkı zarar görene ait olduğundan zarar gören bu hakkı kullanmadıkça mahkeme onun yararına teselsül kuralını kendiliğinden uygulayamaz. Davacılar vekili dava dilekçesinde tarafların kusurları oranında tazminat talebinde bulunmadığından dış ilişkide her iki sürücü de zarar görenlerin tazminat taleplerini karşılaması gerekmekte ise de, davalılardan …’ in zararın oluşumunda etkisinin ve kusurunun bulunmadığı bu hali ile 6098 sayılı TBK’nun 61. Maddesinde belirtilen zarara sebebiyet verme unsunun dava dosyasında gerçekleşmediği kanaatine varılmakla, … ve …Sigorta A.Ş. yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasın reddine karar vermek gerekmiştir. Tüm bu nedenler ile, … A.Ş. ve sürücü … yönünden; 12/03/2016 tarihli trafik kazasında davalı sürücü …’ ün tam kusurlu bulunduğu, kusurlu eylem sonucu davacı …’ nın %4 oranında malul kaldığı ve iyileşme süresinin 4 ay olduğu, diğer davacı …’ nın ise %13 oranında malul kaldığı, iyileşme süresinin 9 ay olduğu ayrıca 1 ay boyunca başka birinin bakımına muhtaç olduğu, davalı sürücü …’ ün kusuru oranında davalı … A.Ş. de sorumlu olacağından mahkememizce aldırılan 06/02/2023 tarihli aktüerya bilirkişisi ek raporuna göre, önceden yapılan ödemeler nazara alındığında …’ nın talep ettiği geçici ve kalıcı işgörezmilik tazminatnın reddine, 5.950,00 TL tedavi masrafı bulunduğundan bu masraf yönünden kabulüne, diğer davacı … yönünden ise 349.312,79 TL kalıcı işgöremezlik, 11.205,04 TL geçici işgöremezlik, 1.647,00 TL bakıcı gideri ile TL 220,00 TL tedavi gideri zararının bulunduğu anlaşılmakla maddi tazminat davasının kabulüne, kabul edilen maddi tazminat kalemine davalı … şirketi yönünden başvuru tarihinden 8 iş günü sonunda, sürücü yönünden ise kaza tarihinde temerrüt gerçekleşeceğinden belirtilen tarihlerden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.6098 sayılı TBK’ nın 56. maddesi uyarınca hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Kural olarak manevi tazminat yalnız olay sırasında duyulan değil, bütün hayat boyu duyulup ve çekilecek elem ve ızdıraba karşılık olarak takdir edilen bir karşılıktır. Bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırma raporu, kaza tarihi, kusur durumu, maluliyet oranı, iyileşme süresi ve kaza tarihinde ki paranın alım gücü, göz önüne alınarak manevi tazminat talebinin … yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-…’ nın açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE;
-Geçici ve kalıcı işgörezmilik tazminat talebinin REDDİNE,
-5.950,00 TL tedavi masraflarının davalılar … AŞ.’ den 16/11/2016 tarihinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), diğer davalı …’ten ise kaza tarihi olan 12/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine, diğer davalılara karşı açılan davanın reddine,
-… için 7.000 TL manevi tazminatın davalı …’ten kaza tarihi olan 12/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ve diğer davalı gerçek kişi aleyhine açılan manevi tazminatın reddine,
1-A) Maddi tazminat için alınması gereken 406,44 TL karar ve ilam harcının yatan 349,75 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 56,69 TL’ nin davalılar … AŞ. Ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
1-B) Manevi tazminat için alınması gereken 478,17 TL karar ve ilam harcının davalı …’ten alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
1-C) Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 349,75 TL ve 59,40 TL başvurma harcının davalılar … AŞ. Ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
1-D)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 5.950,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … AŞ. Ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
1-E)Davalı … dışında ki davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 1.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’ dan alınarak … dışındaki davalılara ödenmesine,
-Davalı …Sigorta Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 100,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’ dan alınarak unvanı belirtilen davalıya ödenmesine,
1-F)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 7.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’ten alınarak alınarak davacıya ödenmesine,
1-G)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 7.000,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’ dan alınarak ismi belirtilen davalıya ödenmesine,
2-…’ nın açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının ise KISMEN KABULÜ İLE;
– 349.312,79 TL kalıcı işgöremezlik, 11.205,04 TL geçici işgöremezlik, 1.647,00 TL bakıcı gideri ile TL 220,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 373.589,87 TL’ nin davalılar … AŞ.’ den 16/11/2016 tarihinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), diğer davalı …’ten ise kaza tarihi olan 12/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,diğer davalılara karşı açılan davanın reddine,
– … için 20.000 TL manevi tazminatın davalı …’ten kaza tarihi olan 12/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin ve diğer davalı gerçek kişi aleyhine açılan manevi tazminatın reddine,
2-A) Maddi tazminat için alınması gereken 25.519,92 TL karar ve ilam harcının yatan 1.253,61 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 24.266,31 TL’ nin davalılar … AŞ. Ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
2-B) Manevi tazminat için alınması gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcının davalı …’ten alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
2-C) Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 1.253,61 TL harcın davalılar … AŞ. Ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ya verilmesine,
2-D)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 53.733,83 TL vekâlet ücretinin davalılar … AŞ. Ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacı …’ ya ödenmesine,
-Davalı …Sigorta Anonim Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’ dan alınarak unvanı belirtilen davalıya ödenmesine,
2-E)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’ten alınarak alınarak davacı …’ ya ödenmesine,
2-F)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’ dan alınarak ismi belirtilen davalıya ödenmesine,
3- Yargılama sırasında davacılar tarafından yatırılan ve harcanan 959,50 TL posta ve diğer giderler 1.500,00 TL bilirkişi masrafı, 3.385,00 TL ATK fatura bedeli olmak üzere toplam 5.844,50 TL yargılama giderinin kabul red oranı nazara alınarak 4.921,94 TL’nin, 4.585,79 TL’ sinin … AŞ. ve …’ten, bakiye kalan 336,15 TL’ nin ise …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye giderin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-6325 sayılı HUAK uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.400,00 TL arabuluculuk giderinin her iki tarafta oturuma katıldığından kabul red oranı nazara alınarak 4,17 TL’ sinin davacı …’ dan , bakiye kalan 1.395,83TL’ nin ise davalı … AŞ.’den alınarak Hazine’ ye irat kaydına,
5-Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilmek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine, Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalı …’in yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır

TASHİH KARARI

Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir. Hüküm tebliğ edilmişse hâkim, tarafları dinlemeden hatayı düzeltemez. Davet üzerine taraflar gelmezse, dosya üzerinde inceleme yapılarak karar verilebilir. Tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir (HMK 304. M.) dosya kapsamı incelendiğinde; hükmün 2 nolu bendinde davacılardan … için maddi tazminat yönünden kabul edilen bedellerin toplamının 362.384,83TL olmasına karşılık sehven 373.589,87 TL’ nin yazıldığı bu durumun açık hesap hatası olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmakla resen aşağıdaki şekilde hükmün tashihi gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin 06/07/2023 tarih … Esas… Karar sayılı ilamında hükmün ikinci bendinde yer alan “- 349.312,79 TL kalıcı işgöremezlik, 11.205,04 TL geçici işgöremezlik, 1.647,00 TL bakıcı gideri ile TL 220,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 373.589,87 TL’ nin davalılar … AŞ.’ den 16/11/2016 tarihinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), diğer davalı …’ten ise kaza tarihi olan 12/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,diğer davalılara karşı açılan davanın reddine,” kısmının,
“- 349.312,79 TL kalıcı işgöremezlik, 11.205,04 TL geçici işgöremezlik, 1.647,00 TL bakıcı gideri ile TL 220,00 TL tedavi gideri tazminatı olmak üzere toplam 362.384,83 TL’ nin davalılar … AŞ.’ den 16/11/2016 tarihinden (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere), diğer davalı …’ten ise kaza tarihi olan 12/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak ismi belirtilen davacıya verilmesine,diğer davalılara karşı açılan davanın reddine, ” şeklinde TASHİHİNE,
Dair tarafların yokluğunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesine hitaben mahkememize verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim…
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”