Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/347 E. 2021/395 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/347 Esas
KARAR NO : 2021/395

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Müvekkili firma ile davalı şirket arasında 06.08.2015 tarihinde toplam bedeli 67.500-Usd + Kdv olan zayıf akım sistemi kurulması anlaşması yapıldığını, buna yönelik sözleşme imzalandığını, işin bitimi ve tesliminden sonra davalı tarafa 25.09.2019 tarih … no.lu 211.513,31-TL’lik ve 25.09.2019 tarih … no.lu 51.977,99-TL’lik e-faturaların düzenlenip gönderildiğini, davalı tarafın 25.09.2019 tarih … no.lu e-fatura bedelinin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile asıl alacak 51.977,99-TL takip çıkışlı icra takibine başlandığını, borçlu şirkete ödeme emrinin 23.01.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı borçlu şirketin 24.01.2020 tarihli dilekçesiyle takibe itiraz edildiğini ve bu nedenle takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu şirketin yapmış olduğu itirazında müvekkili alacaklıya karşı ödeme emrinde belirtildiği gibi bor borcu olmadığını belirterek borcun tamamına, işlemiş faize, faiz oranına, işleyecek faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, müvekkili firmanın davalı firmadan olan alacağının ticari defter ve kayıtlarında sabit olup davalı tarafından da borçlarının bilindiğini, buna rağmen itiraz ederek borçlarını ödemekten kaçınmaya çalıştığını, Bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı ile müvekkili şirket arasında 06.08.2015 tarihinde zayıf akım sistemi kurulması anlaşması imzalandığını, işbu sözleşme ile 11.08.2015 tarihinden itibaren 45 takvim günü içerisinde işin müvekkili şirkete teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeye aykırı olarak 25.09.2019 tarihinde teslim ettiğini, işbu sözleşme gereği davacıya 07.08.2015 tarihinde banka havalesi ile 25.000-Usd, 13.11.2015 tarihinde 49.650-Usd bedelli Ziraat Bankası çeki ile ödeme yapıldığını, davacıya döviz karşılığında yapılan ödemelerin TL karşılığı KDV Dahil 423.586,50-TL olup davacının 2015 yılında aldığı ödemeler için 2019 yılında kestiği fatura bedelinin ise 263.493,30-TL olduğunu, buna göre davacıya borçlarının bulunmadığı gibi tam tersine davacıdan 160.093,20-TL alacakları bulunduğunu, sözleşme gereği işini süresi içinde yerine getirmeyen ve müvekkilini zarara uğratan davacı iken şu aşamada ilgili faturalardan alacaklı olmamasına rağmen kötü niyetle işbu davayı ikame eden davacının taleplerinin kabul görmesinin hukuken mümkün olmadığını, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “… İcra dosyası uyap çıktısı, dava dosyası ve tarafların 2015-2016-2017-2018-2019-2020 yıllarına ait yasal defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, işbu raporun inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümüne ayrıntısı ile belirtilen bilgiler ışığında,
Davacı … Elektronik San.Tic.Ltd.Şti.’nin 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu,
Davacı … Elektronik San.Tic.Ltd.Şti.’nin 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kapanış onay süresinin henüz gelmemiş olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu,
Davalı … Tıbbi Aletler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2015-2016-2017-2018-2019 yıllarına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterlerinin uyumlu olduğu,
Davalı … Tıbbi Aletler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, kapanış onay süresinin henüz gelmemiş olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin uyumlu olduğu,
İşbu raporun Tarafların Yasal Defterleri Arasındaki Farklar ve Tespit ve Değerlendirmeler bölümlerinde ayrıntısı ile belirtilen bilgiler ışığında,
Sayın Mahkeme tarafından davacı yasal defterlerinin doğru olduğuna ve icra takibine konu cari hesap bakiyesini oluşturan 25.09.2019 tarih … no.lu 51.977,99-TL’lik fatura bedelinden davalının sorumlu olduğuna karar verilmesi durumunda,
Davacı … Elektronik San.Tic.Ltd.Şti.’nin işbu davaya esas İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına istinaden davalı … Tıbbi Aletler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nden 20.01.2020 icra takip tarihi itibari ile 51.977,99-TL tutarında asıl alacak talep edebileceği …” belirtmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, İİK 67. Maddesi uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasında işin görülmesine ilişkin ihtilaf bulunmayıp, uyuşmazlık sözleşmenin bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
3-Davacı tarafça sözleşme bedelinin ödeme tarihindeki kur üzerinden hesaplanması gerektiği ileri sürülmekte, davalı tarafça sözleşmenin 5. Maddesinde yazılı olduğu şekliyle 67.500 Amerikan Doları+KDV şeklinde bedel belirlendiği ve ödeme tarihindeki kurun önemli olmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmektedir.
4-Sözleşmenin incelenmesinde 5. Maddede açıkça bedel olarak 67.500,00USD+KDV belirlendiği, ayrıca sözleşmenin “Ödeme koşulları ve zamanı” başlıklı 8.2. Maddesinin 8.2.1. Nolu alt maddesinde ödemeye esas para birimi olarak Türk Lirası’nın belirlendiği, 8.2.2. Nolu alt maddesinde yapılan ödemelerde işlemin yapıldığı tarih itibariyle merkez bankası Dolar efektif satış kurunun esas alınacağının belirtildiği görülmüştür.
5-Davacı ve davalının ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde davalı tarafça davalıya 10/08/2015 tarihinde 25.000,00-USD ve 20/08/2015 tarihinde 49.650,00-USD tutarında olmak üzere toplam 74.650,00USD ödeme yapıldığı görülmüştür.
6-Sözleşme bedeli 67.500,00USD+KDV olmak üzere toplam 79.650,00USD’dir. Davacı tarafından yapılan yapılan ödemeler toplamı sözleşme bedelinin 5.000,00USD dışındaki tutarını karşılamaktadır. Sözleşme ile sözleşme bedelinin 5.000,00USD’lik kısmının iş bitiminde yüklenici davacıya ödeneceği düzenlenmiştir. Davalı ödemelerinin eksik kısmının sözleşme bitiminde ödenecek olan tutar olduğu anlaşılmaktadır.
7-Davacı tarafından düzenlenen 211.513,31 TL tutarlı faturanın 2.8334 USD karşılığı 74.650,00USD olduğu, dava konusu diğer faturanın ise 51.977,99USD olduğu, kur olarak 5,6931TL’nin baz alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Davacının takibe dayanak yapmış olduğu fatura içeriğinde iş bitiminde ödenecek olan 5.000,00 USD’lik bedelle ilgili veya başkaca bir alacak kalemiyle ilgili açıklama yapılmadığı anlaşılmaktadır.
8-Davalı tarafça sözleşmenin geç ifa edilmiş olmasından dolayı davalı zararının oluştuğu, gecikmeden dolayı davalı zararı oluştuğundan davacının alacaklı olamayacağı ileri sürülmüş ise de zararın mevcut delillerle kanıtlanamadığı değerlendirildiğinden zarar yönünden davalı savunmasına itibar edilmemiştir. Bununla birlikte dava konusu sözleşmenin 16.2. Maddesinde “İdare 8.2.2. Maddesinde belirtilen ödemelerin yapılmasına ve 15.1. Maddesinde belirtilen sürenin bitmesine müteakip Yüklenici taahhüt ettiği işleri bitirmemesi durumunda sözleşme bedelinin %1(YÜZDEBİR) oranında ceza-i şartı idareye peşinen ödemeyi kabul eder” hükmü yer almaktadır. Davalı tarafça açıkça takas-mahsup defi talebinde bulunulmadığından bu husus da dava konusu hakkında değerlendirilmemiştir.
9-Davacı tarafça aynı tarihli iki adet fatura düzenlenmesine rağmen farklı kurlar üzerinden TL’ye çevirme yapıldığı anlaşılmaktadır. 211.513,31TL tutarlı faturaya esas kur bilgisi ile 51.977,99TL tutarlı faturadaki kurların hangi tarihteki kur bilgileri esas alınarak Türk Lirası’na çevrildiği anlaşılamamaktadır. Davacı tarafın sözleşmenin teslimi sırasında ödenecek olan 5.000USD tutarını talep edip etmediği veya başkaca hangi nedene dayalı olarak alacak talebinde bulunduğu da gerek fatura içeriğinden gerekse de dava dilekçesinden anlaşılamamıştır.
10-Davacı tarafın icra takibi ile faturaya dayalı alacak talebi mevcut ise de düzenlenen faturadaki alacağın kaynağının icra takibinde, dava dilekçesinde ve ticari defterlerde anlaşılmamaktadır. Davacının düzenlemiş olduğu alacak sözleşme bitiminde davacı yükleniciye ödenecek olan 5.000,00USD tutarlı alacak olup olmadığı veya kur farkı, ilave imalat gibi başka bir nedene dayanıp dayanmadığı hususunda açıklama yapılmamıştır. Davalı tarafça davacıya sözleşmenin tamamlanmasına kadar ödenmesi gereken 74.650,00USD tutarı USD olarak davacıya ödendiği sabittir. Davacının düzenlemiş olduğu 51.977,99USD tutarlı faturanın kaynağına ilişkin gerekli açıklamayı yapmadığı, alacağın dayandığı sebebin belirli olmaması nedeniyle ispatının da sağlanamadığı değerlendirilmiştir. Zira davacı tarafça fatura alacağına dayanılmış ise de faturanın sözleşme kapsamında bakiye borç miktarına ilişkin olarak düzenlenip düzenlenmediği, hangi tarihli kur bilgisine göre düzenlendiği hususlarında açıklık bulunmamakta, dava dilekçesinde de alacağın kaynağına yönelik gerekli izahların bulunmadığı görülmektedir. Bir an için davacı tarafın sözleşme bitiminde ödenmesi gereken 5.000,00USD tutarlı alacağının bulunduğu, davanın bu kısım yönünden kısmen kabul edilebileceği düşünülse dahi davacının bu alacağı talep edip etmediği dava süresi boyunca açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu nedenle her ne kadar davacının dava konusu 51.977,99USD bedelli fatura yönünden alacaklı olmadığı yönünde karar verilse dahi bu ilamın 5.000,00USD tutarlı bakiye alacağın başka bir takip ile talep edilmesini engellemeyeceği düşünülmektedir. Açıklanan nedenlerle kaynağı belirli olmayan faturaya konu alacağın varlığının ispatlanamadığı değerlendirilmiştir. Davalı tarafça haksız icra tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacının kötü niyetli olarak hareket ettiği hususunda yeterli ispatın bulunmadığı değerlendirildiğinden haksız icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Haksız icra tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harcın peşin olarak alınan 627,77-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 568,47-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 7.557,14-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”