Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2022/81 K. 28.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2022/81

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; mülkiyeti davalı… Tic Ltd Şti ye ait olan … plakalı araç, davalı … m sevk ve idaresinde iken 24.06.2019 tarihinde trafik kazasına karıştığını, iş bu kazada müvekkilim ağır yaralandığını, araç…Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, meydana gelen kazada davalı … asli kusurlu olduğunu, kaza tespit tutanağında taraflarına da kusur izafe edilmiş olup, bu hususu kabul etmediklerini, meydana gelen kaza sebebi ile müvekkilde kalıcı sakatlık oluştuğunu, bu sebeple; kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ve yitirilmesinden dolayı kaybı ve ekonomik geleceğinin sarsılması sebebi ile maddi kayıpları olduğunu ve olacağını, geçici ve sürekli iş göremezliği olduğunu, yine, sakatlık sürecinde yapıldığını ve halen yapılan tedavi giderlerinin bulunmakta olup, iş bu zararlarının tazmini için iş bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, tazminat miktarının bilirkişi raporu ile tespit edilebileceğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminat talep ettiklerini, meydana gelen kaza da asli kusurlunun davalı olduğunu, kaza sebebi ile müvekkilinin uzun süre yoğun bakımda kaldığını, umutlar tükenmişken hayata döndüğünü, kendisinin halen tedavisi devam etmekte olup, kendisi yönünden hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını, kendisi yoğun bakımda iken eşinin doğum yaptığını ve çocuklarının olduğunu, bu zor süreçte eşinin yanında olmadığı gibi kendisinin de en mutlu gününde eşinin yanında olamadığını, ayağa kalkıp çocuğunu sevme, kucağına alma mutluluğundan mahrum kaldığını, doğuma yönelik aile fotagrafının dahi olmadığını, araç sürücüsü ve sahibi olan davalıların bu süreçte müvekkili ile ilgilenmediğini, önemsemez tavırlar sergilediğini, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının, tarafların kusuru, olayın meydana geliş şekli, hak ve nesafet gereği talep edilen tazminat miktarının makul olduğunu, manevi tazminat taleplerinin sadece davalılar … ve… Tic Ltd Şti yönünden olduğunu, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber 200.000,00-TL manev tazminat talep ettiklerini, dava şartlarından olana arabuluculuğa başvurulmuş olup, anlaşamama tutanağını sunduklarını, müvekkilinin yaşanan kaza sebebi ile sakat kaldığını ve çalışamaz durumda olduğunu, kendisinin ve ailesinin geçimini yardımlarla sürdürdüğünü, bu nedenle adi yardım taleplerinin kabul edilmesini belirterek; adli yardım taleplerinin kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müşterek ve müteselsilen sorumlu olan davalılardan şimdilik 1.000,00-TL maddi tazminatın alınarak davacıya verilmesine, kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 200.000,00-TL manevi tazminatın davalılar … ve…. Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, kaza tarihinden yasal faiz işletilmesine, yargılama ve harç giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı…Sigorta A.Ş vekilinin mahkememize verdiği cevap dilekçesinde Dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkil şirkete, 18.01.2019 – 18.01.2020 tarihleri arasında ….numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, ölüm/sakatlık halinde azami 360.000,00-TL. ile sınırlı olduğunu, Teminat limitini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmadığını Müvekkil sigorta şirketin sorumluluğunun , sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu Zira, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesine göre trafik sigortaları, aynı kanunun 85. Maddesine göre işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını Dolayısıyla, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa işletene düşen bir sorumluluğunda olmadığını Dosyada öncelikle kusur tespitinin yapılması gerektiğini, Davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini ,
davacı yana SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığını veya gelir bağlanıp bağlanmadığı konusunda ilgili SGK il müdürlüğü’ne yazı yazılması gerektiğini Geçici İş Görmezlik Tazminatı Poliçe Kapsamında olmadığını , Müvekkil şirket aleyhine açılmış bulunan davanın, davacı yanın dava şartı olan müvekkil şirkete başvuru şartını yerine getirmediğini bu nedenle işbu davanın usulden reddine, karar verilmesi gerektiğini aksi takdirde davanın esastan reddini ,Tüm delillerin toplanması ve “Adli Tıp Kurumu, Trafik İhtisas Dairesi” tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra Müvekkil Şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda; maluliyet oranının tespiti için davacının “Tam Teşekküllü bir Devlet Hastanesi”den son durum raporu alınarak Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne sevkine, yine “Aktüer” sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile “sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik” tazminatının hesaplanmasına, Kusur incelemesinde davacı yanın kusurunun da dikkate alınmasına Davaya konu kazanın ceza dosyasının celbine, Müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde sorumluluğunun azami limiti yukarıda açıkladığımız çerçevede ve sadece davacının maddi zararları ile sınırlı olacağına,
Davacının olay tarihinden itibaren faiz talebinin reddi ile kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, Müvekkil şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalılar … ile … Gıda Maddeleri … Aş aleyhine açılan dava tefrik edilerek mahkememizin ……esas sayılı dosyasına kaydı yapılmış olup, söz konusu davalılar açısından tefrik olunan davada görevsizlik kararı verilerek mahkememizin görevsizlik kararı kesinleşmiştir.
Mahkememizin …… esasında kayıtlı dava davalı…Sigorta AŞ açısından devam etmiş olup, diğer davalıların iş bu dava dosyası açısından davalı sıfatı kalmamıştır.
Davacı vekili 24/01/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili 13/01/2022 tarihli dilekçesi ile davalı ile sulh olduklarını ve ödeme yaptıklarını vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı vekilinin dilekçe ekinde sunmuş olduğu ibraname incelendiğinde davalı sigorta şirketinin davayı kabul ederek toplamda 411.730,08-TL davacıya ödemede bulunduğu söz konusu ödemenin 300,00-TL’nin yargılama gideri olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi davayı kabul ederek ödemede bulunmuş ise de ; tarafların zorunlu arabuluculuk ücreti açısından bir anlaşmaya varmadıkları ve bu konuda davacıya davalının ödemede bulunmadığı anlaşıldığından zorunlu arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline dair karar vermek gerekmiştir.
6100 s. HMK.nın 307, 310 ve 311. maddesine göre; feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup hüküm kesinleşinceye kadar yapılabilir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne de bağlı değildir. Bu nedenle feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 80,70-TL harcın 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, ancak eksik kalan harç 6100 sy HMK yönetmeliğinin 46. maddesi gereği terkin sınırları içinde kaldığından, harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
3- Arabuluculuk Kanunu Madde 18/A fıkra 13,14 gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Yargılama giderleri ve vekalet ücreti hususunda taraflar sulh olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.28/01/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸