Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2021/341 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/533 Esas
KARAR NO : 2021/355

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/04/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 24.08.2019 tarihinde davacının idaresindeki … plakalı aracı ile Gaziemir ilçesi … Mahallesİ … Sokaktan seyir halinde iken önüne köpek çıkması sonucu yavaşlayıp arkasında gelen davalı şirket poliçeli … araç sürücüsü davacı ait aracına arkadan çarptığı,kazaya sebebiyet veren araç davalı şirketin sigortalısı olduğu,İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosya ile delil tespiti yaptırıldığı,tespite göre 28.649.12 TL hasar meydana geldiği,tespit raporunu 14.09.2019 tarihinde davalı sigorta şirketini mail adresine kaza ile ilgili evraklar gönderilmiş olup yasal süre içinde ödeme yapılmadığı, davalı şirket 25.09.2019 tarihinde temerrüde düştüğü, dava şartı arabuluculuğa başvuru yapılmış fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 7.000TL maddi tazminatın sigorta şirketine müracaat tarihi ve ödeme için verilen 8 iş günlük sürenin bitiminden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesi, İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyada saf edilen 772.90 TL masrafın 606,00 TL vekalet ücretinin yargılama masrafı olarak davalıdan alınarak davacıya ödenmesi, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği.
karar ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Dosya öncelikle yetkisizlik kararı verilip İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi, … plaka sayılı aracının davalı şirketin sigortalısı olduğu, poliçe limitleri ile sınırlı olup sigortalısının kusuru oranında ve zarar nispetinde, öncelikle kusur ve zarar tespiti yapılması,dava konusu tazminat dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile talep edebileceği, davanın usulden reddi, davanın esastan reddi, yargılama gider ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporu, bilirkişi heyet raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 10/04/2020 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…1- Davalı … Sigorta A.Ş‘ne 03.05.2019-2020 tarihleri arasında düzenlenmiş olan …. sayılı ZMSS trafik poliçesiyle sigortalı … plaka sayılı otomobil sürücüsü Özkan Keserci kazanın oluşumunda Asli derecede % 100 oranında kusurlu olduğu kanaatine,
2- Davacıya ait … plakalı otomobil sürücüsü … kazanın oluşumunda kusursuz olduğu kanaatine,
3- Bilirkişi raporları,sürücü beyanları ve tüm dosya teknik olarak incelendiğinde yukarıdaki gerekçelerde belirtildiği üzere,hasar noktası,oluşan hasar,kazanın oluş şekline, yolun geometrik yapısıyla,kaza tespit tutanağı ve araçta oluşan hasar ile uyumlu olmayacağı kanaatine,
4- 24.08.2019 tarihinde meydana gelen kaza sonucunda,… plaka sayılı araçta herhangi bir hasar meydana gelemeyeceği kanaatine…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Dosyada İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile İtü öğretim üyelerinden oluşan bir heyetten rapor aldırılmış, 21/12/2020 tarihli raporda araçtaki hasarın tutanak ve kazanın oluşum şekli ile uygun olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Davacı 24/08/2019 tarihinde kendisinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyrederken önüne köpek çıkması sonucu ani fren yaptığını, bu sırada arkasından gelmekte olan davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plaka sayılı aracın duramayıp çarpması nedeniyle aracın hasar gördüğünü ileri sürerek hasar bedelinin tazminini talep etmiştir.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
90. Maddesinde, “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun… öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun… düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
3-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
4-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
5-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
6-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
7-Mahkememizce kusur ve hasar yönünden bilirkişi raporu düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ise de düzenlenen 10/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait araçta oluşan hasarın kaza tespit tutanağı ve kazanın oluş şekli ile uyumlu olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
8-Davacı itirazları doğrultusunda dosya İtü Karayolları Kürsüsü’nde çalışan akademisyenlerden oluşan heyete tevdi edilmiş, 3 kişilik heyet tarafından düzenlenen 21/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda da kaza tespit tutanağı, kaza anlatımı ve hasar arasında uyumsuzluk bulunduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
9-Haksız fiilin şartları arasında fiil ile zarar arasında illiyet bağı bulunması da yer almaktadır. Davalı sigorta şirketi sigortalısı olan araç sürücüsünün kusurundan sorumlu ise de sorumluluğu ancak kusurlu hareketin yol açtığı hasar miktarı kadardır. Dosyaya sunulan her iki bilirkişi raporunda da kaza tespit tutanağına yansıyan kaza ile araçta oluşan hasarın birbirleri ile uyumsuz olduğu, kaza tespit tutanağında tarifi yapılan kaza sonucu böyle bir hasarın oluşamayacağının belirtildiği görülmüştür. Trafik hasarı çözümü teknik bilgiyi gerektirmekte olup 2 farklı bilirkişi raporunda da benzer şekilde kanaat bildirilmiştir. Mahkememizce bilirkişi raporlarının aksine hüküm kurulmasını gerektirecek bir neden görülmediğinden bilirkişi raporları hükme esas alınmak suretiyle davacının aracında oluşan hasar ile davalı sigorta şirketinin sigortalısı aracın kusuru arasındaki illiyet bağı kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 119,55-TL ile ıslah harcı olarak alınan 170,78-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 231,03‬-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”