Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/317 E. 2021/765 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/317 Esas
KARAR NO : 2021/765

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/07/2020
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı …’un maliki olduğu müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araç 08.12.2017 tarihinde sürücü …’in alkollü bir şekilde sevk ve idaresinde iken, … plakalı araca 2918 sayılı yasanın 46/c hükmünü ihlal etmek suretiyle çarparak sebebiyet verdiği kazada asli kusurlu olduğunu, söz konusu kaza sonucu müvekkili şirket tarafından hasar bedeli olarak … plakalı karşı aracın sigortacı … Sigorta A.Ş.’ye 30.03.2018 tarihinde 33.000,00 TL ödeme yapıldığını, iş bu dava konusu takip başlatılmadan karşı araç sigortacısına ödenen tutar için 14.925,00-TL kısmi ödeme yapılmış olup, yapılan ödeme düşüldükten sonra bakiye 18.075,00-TL için takip başlatıldığını, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilmiş sigorta sözleşmesinin genel şartlarının 4.maddesinin c fıkrası hükümlerine göre müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı meblağın poliçeden kaynaklanan teminat miktarı olan ve bakiye kalan 18.075,00-TL sinin davalıdan rucuen talep etme hakkı doğduğunu, 14.05.2015 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni trafik sigortası genel şartlarında, eskisinin B.4/d maddesinde alkollü içki almış olmaları nedeniyle ifadesi, ….mevzuatta belirtilen seviyenin üzerinde içki almış kişilerce veya mevzuatta alkollü içki almayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak süetiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar rücu nedeni olarak belirtilmiş olup, artık eski genel şartların aksine nedensellik bağı şartı kaldırıldığını, özellikle birlikte kusur halinde alkolün kazayı etkilememesi hükümsüz kaldığını, salt alkollü araç kullanmak rücu nedeni için yeterli olduğunu, bu nedenle uygulamada alışılageldiği üzere Yargılama sırasında esasen alkolün kazayı etkileyip etkilemediği konusunda bilirkişi raporu alınmasına dahi gerek olmadığını, ürücünün alkollü olması ağır kusur sebebi olup, yeni düzenlemeler ışığında alkollü olunması ile kaza arasında nedensellik bağının oluşması arandığını, alacağın tahsili için icra takibi başlatılmadan önce iş bu husus davalıya bildirildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ardından arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine İzmir… İcra Müdürlüğü …. E sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu belirterek davalı borçlunun vaki borca itirazının iptaline ve takibin devamına,%20 den aşağı olmamak üzere davalı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacı … şirketi tarafından yapılan icra takibi ve akabinde açılan iş bu dava haksız ve kötü niyetle açıldığını, öncelikle aynı kazaya ilişkin … Sigorta tarafından açılan bir başka dava İzmir 12.Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldüğünü, İzmir… Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen … E, …. K sayılı dava, mevcut iş bu dava içeriği ile bizzat aynı olduğunu, bu nedenle davanın görevli mahkemede açılmadığından görevsizlik kararı verilmesine, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, kaza tarihi olan 08.12.2017 günü dava dışı … müvekkilinin işlettiği Rent a car şirketinden … plakalı aracı kiraladığının, aracın kiralandığı gün yine dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan araç ile maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı kazada, …’in alkollü olması nedeniyle sorumlu olduğu ve %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğinin, sigorta şirketi sigortalısına ödemiş olduğu hasar bedelinden müvekkilinin sorumlu tutulması beklenemeyeceğinin, cezaların şahsi ilkesi gereğince dahi bir kimsenin cezasından aracı işleten sorumlu tutulmazken alkol nedeniyle yaşanan kazada sorumlu tutulması ağır bir yükümlülük olacağı, müvekkilinin … plakalı aracı çok önceleri sattığını ve ticareti terk ettiğinin, bu kazadan kaynaklanan hasardan sorumluluğu bulunmadığını, davacı … şirketinin rücu hakkı bulunmaması nedeniyle başlatılan icra takibin durdurulmasına ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesine davacı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, İrsaliyeli Fatura suretleri delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… 1-Davacı …nezdinde 30.04.2017/2018 tarihleri arasında 35585746 sayılı ZMMS trafik poliçesiyle davalı … adına sigortalı … plakalı 2012 model,…. marka otomobil sürücüsü … kazanın oluşumunda 2918 sayılı yasanın diğer sürücü kusurlarından 48/5, 56/C, 56/A-2, 54/B, 52/A ile sürücü asli kusurlarından 84/E ve 84/G hükümlerini ihlal ettiği kanaatine,
2-Dava dışı … adına dava dışı … sigorta A.Ş nezdinde 01.04.2017/2018 tarihleri arasında …. sayılı Tüm Oto Sigorta (Genişletilmiş kasko) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2014 model İsuzu marka otobüs sürücüsü dava dışı …’in kazanın oluşumuna katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediği kanaatine,
3-. plaka sayılı aracın onarımının ekonomik olamayacağı sebebiyle pert-total işlemine tabii tutulması gerektiğinin kanaatine,
4-. plaka sayılı aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerinin 133.000,00 TL,sovtaj bedelinin 83.888,00 TL olması sebebiyle araçtaki hasar bedelinin 49.112,00 TL olabileceği kanaatine,
5-Kazaya neden olan … isimli sürücü güvenli sürüş yeteneğinin tamamen kaybolduğu alkol miktarının oldukça üzerinde 1.34 promil alkollüdür. Bu durumda bu kazanın …’de saptanılan yüksek miktarda alkolün salt etkisi ile meydana geldiği tıbbi kanaatine,…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın, rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
3-Davaya konu trafik kazası sonrasında tutulan kaza tespit tutanağı, alkol ölçüm raporu ve dosyada alınan bilirkişi heyet raporu delil olarak değerlendirilmiştir. Davalıya ait … plaka sayılı aracın ruhsat kaydında kullanım amacı hususi olmakla birlikte dava konusu aracın kiralık araç olarak kullanıldığı sırada dava konusu kazanın meydana geldiği, bu itibarla davalının tüketici veya genel hükümlere tabi malik olarak değil tacir olarak değerlendirilmesi gerektiği kanaati ile mahkememizin görevli ve yetkili olduğu yönünde değerlendirme yapılmıştır.
4-Dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava konusu kazanın davalıya ait aracın sürücüsü …’in 1,34 promil alkollü olarak aracı kullandığı, sürücünün seyir halindeyken şerit değiştirme, geçme ve karşı şeride tecavüz etme suretiyle trafik kuralı ihlali yaparak kazaya neden olduğu anlaşılmıştır.
5-Mahkememizce yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kazanın münhasıran alkol etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için nöroloji uzmanı, trafik ve hasar konularında uzman bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda;
“1-Davacı …nezdinde 30.04.2017/2018 tarihleri arasında 35585746 sayılı ZMMS trafik poliçesiyle davalı … adına sigortalı … plakalı 2012 model,Dacia Sandero marka otomobil sürücüsü … kazanın oluşumunda 2918 sayılı yasanın diğer sürücü kusurlarından 48/5, 56/C, 56/A-2, 54/B, 52/A ile sürücü asli kusurlarından 84/E ve 84/G hükümlerini ihlal ettiği kanaatine,
2-Dava dışı … adına dava dışı … sigorta A.Ş nezdinde 01.04.2017/2018 tarihleri arasında 0001-0210-20149409 sayılı Tüm Oto Sigorta (Genişletilmiş kasko) poliçesiyle sigortalı … plakalı 2014 model İsuzu marka otobüs sürücüsü dava dışı …’in kazanın oluşumuna katkı sağlayacak kurallara aykırı etken davranış faktörü görülmediği kanaatine,
3-… plaka sayılı aracın onarımının ekonomik olamayacağı sebebiyle pert-total işlemine tabii tutulması gerektiğinin kanaatine,
4-… plaka sayılı aracın kaza tarihindeki 2.el piyasa rayiç değerinin 133.000,00 TL,sovtaj bedelinin 83.888,00 TL olması sebebiyle araçtaki hasar bedelinin 49.112,00 TL olabileceği kanaatine,
5-Kazaya neden olan … isimli sürücü güvenli sürüş yeteneğinin tamamen kaybolduğu alkol miktarının oldukça üzerinde 1.34 promil alkollüdür. Bu durumda bu kazanın …’de saptanılan yüksek miktarda alkolün salt etkisi ile meydana geldiği tıbbi kanaatine,…” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
6-Bilirkişi heyet raporunun ve dosya kapsamının incelenmesi neticesinde, davalıya ait aracın kaza sırasında sürücüsü olan …’in aracı 1,34 Promil alkollü olarak kullandığı sırada dava konusu hasara neden olan kazanın gerçekleştiği, dosya kapsamında alınan heyet raporunda kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği yönünde kanaat bildirildiği, mahkememizce yapılan incelemede ve davalı savunmasında da kazanın alkol dışında bir nedenle oluştuğuna dair bir tespitte bulunulmadığı, bu haliyle kazanın münhasıran alkol etkisi altında meydana geldiği kabul edilmiştir.
Hasar konusunda heyet raporunda davacı tarafça talep edilen hasar onarım miktarının kaza ve meydana gelen hasarla uyumlu olduğu belirtilmiştir. Davacı … şirketi aracın KZMSS sigortacısı olup yapmış olduğu poliçe limiti miktarındaki ödemenin rücunu talep etmiştir. Her ne kadar davalı tarafça aracın kiralanması nedeniyle sorumluluğu bulunmadığını ileri sürmekte ise de aracın işleten sıfatının devrini gerektirecek ölçüde uzun süreli kiralandığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı gözetilerek bu husustaki savunmaya itibar edilmemiştir.
7-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere davacıya ait aracın sürücüsünün alkollü olarak aracı kullandığı sırada gerçekleşen kaza nedeniyle aracın KZMSS sigortacısı davacı şirket tarafından karşı taraf araç sigorta şirketine yapılan ödemenin rücu talep edilmiş olup, araç sürücüsünün alkollü olması, kazanın münhasıran alkol etkisi altında gerçekleştiğinin bilirkişi heyet raporu ile tespit edilmiş olması, davalının işleten sıfatının bulunması, zararın yine bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olması hususları birlikte gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu sigortacının rücu hakkına ilişkin olup rücu koşullarının oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu gözetilerek alacak likit nitelikte görülmediğinden inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 13/02/2020 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının İzmir ….İcra Dairesinin ….Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,
2-Alacak likit nitelikte görülmediğinden inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.508,24-TL harçtan peşin olarak alınan 266,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.241,57-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 266,67-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından başvuru harcı, posta ve tebligat masrafı ile bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.463,90-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza