Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/311 E. 2021/508 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/311 Esas
KARAR NO : 2021/508

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; davalının ZMM ile sigortacısı olduğu … plakalı aracın yabancı uyruklu davacıya ait … plakalı araç ile çarpışması sonunda meydana gelen kazada, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkiline ait Alman trafiğine kayıtlı aracın kaza sonrası oluşan hasarının Almanya’da yapılan incelemede KDV dahil 3.341,41 Euro olarak belirlendiğini, davalıya hasar ihbarının yapıldığını, ödeme yapılmadığını, davalının 22.05.2020 tarihinde temerrüte düştüğünü, bu nedenlerle fazlaya ilişki hakları saklı kalmak kaydı ile 3.341,41 Euro hasar tazminatının davalı sigorta şirketinden temerrüte düştüğü 22.05.2020 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif satış kuru karşılığı Türk lirası olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda,
GEREKÇE: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde şirket merkezi Ümraniye’de olduğundan yetki itirazının kabulü ile dosyanın İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak ise müvekkili şirket tarafından davacıya 04.06.2020 tarihinde 1.090,00 TL ödeme yapıldığını, Poliçeden doğan sorumluluğun yerine getirildiğini, bu nedenlerle öncelikle yetkisiz Mahkemede dava açıldığından davanın usulden reddine karar verilmesini, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kaza tutanağı, poliçe ve hasar dosyası, davalının yaptığı ödemeye ilişkin belge, ve Almanya’da yapılan hasar incelemesine ilişkin belgeler dosya içerisinde mevcuttur.
Kusur ve hasar miktarının tespiti için otomotiv bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Tüm dosya içeriğine göre, 11.08.2018 tarihinde meydana gelen kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, Davacının bir kusurunun bulunmadığı, Dava konusu … plaka sayılı araçta yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 3.341,41.-Euro (KDV Dahil) hasar meydana geldiği, Davalı sigorta şirketinin, davacı tarafa 04.06.2020 tarihinde 1.090,00.-TL ödeme yaptığı ve bu tutarın ödeme tarihi itibariyle 143,55,30.-Euro’ya karşılık geldiği, Buna göre; davalı sigorta şirketinin bakiye hasar tazminat yükümlülüğünün 3.197,86.-Euro olduğu, temerrüt tarihinin 21.05.2020 olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 02.04.2021 tarihili dilekçesinde 143,55 EUR tutarındaki ödeme tutarında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, Bakiye hasar miktarı olan 3.197,86 EUR tutarındaki maddi tazminatın davalı tarafın temerrüte düştüğü 22.05.2020 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre işletilecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Ancak 143,55 Euro dava tarihi olan 01.07.2020 tarihinden önce , 04.06.2020 tarihinde ödendiğinden , yani davadan sonra yapılan bir ödeme söz konusu olmadığından , ödeme yapılan miktar kadar davanın konusuz kalma gibi bir durum söz konusu olmadığından, davacı tarafça dava öncesi yapılan ödeme dikkate alınmadan dava açıldığı anlaşıldığından davanın aşağıdaki gibi kısmen kabulüne karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
3.197,86 Euro tutarındaki maddi tazminatın 22/05/2020 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/A maddesine göre işletilecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
Karar ve ilam harcı olan 1.681,44.-TL’den peşin alınan 439,24.-TL harcın mahsubuyla bakiye eksik kalan harç olan 1.242,20.- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinden; tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.267,20.-TL’sinin davalıdan, kalan 52,80.-TL’sinin ise davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Davacı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince hesap edilip takdir edilen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı vekiline Avukatlık Ücret Tarifesi 16/2-c maddesi doğrultusunda arabuluculuk görüşmelerine katılma nedeniyle vekalet ücretine ek olarak 1.080,00.-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile vekili yararına davacıya verilmesine,
Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 1.104,96‬.- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Yapılan yargılama gideri olarak davanın ilk açılış gideri olan 501,44.- TL, tebligat, posta ve bilirkişi ücreti gideri 585,00- TL olmak üzere genel toplam 1.086,44.- TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 1.042,98.-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”