Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/288 E. 2022/97 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/288
KARAR NO : 2022/97

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/02/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı borçlu şirketten olan 53.208,64-TL açık hesap alacağının tahsili için İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalıdan olan alacağın davacı şirketin kayıtlarında sabit olduğunu, davalının haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun bulunan itirazlarının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Kocaeli … Asliye Ticaret mahkemesine yazılan talimat uyarınca …/… Talimat dosyasından alınan raporun sonuç kısmına göre; “…
Davacı firmanın 2019 ve 2020 yılı defterlerinin açılış tasdikleri zamanında yapılmış olup (davacı şirketin elektronik ortamda defter tuttuğu ) TTK ve VUK ‘a göre uygun oldukları,
Davacı firma, davalı … Limited Şirketi’ne 17.10.2019 tarihi itibariyle 146.224,41 ₺ mal/hizmet satışı yapmış olup karşılığında ise 93.015,77 ₺ tahsilat yaptığı, davacı firmanın 2019 yılı yevmiye defterine göre 17.10.2019 tarihi
itibariyle davalı firma ile cari hesap bakiyesinden 53.208,64 ₺ alacağının kaldığı ticari defterlerinden anlaşıldığı,
Davacı şirketin 2019 yılı Yevmiye Defterinin 31.12.2019 yevmiye tarih ve … nolu yevmiye maddesine göre davalıdan olan alacak bakiyesinin 53.208,64 ₺ kayıtlı olduğunun tespit edildiği,
Davacı şirketin 2020 yılı Yevmiye Defterinin 01.01.2020 yevmiye tarih ve … nolu yevmiye açılış maddesine göre davalıdan olan alacak bakiyesinin 53.208,64 ₺ kayıtlı olduğu, söz konusu alacak bakiyesinin 128 – Şüpheli Ticari Alacaklar Hesabına virman yapıldığının görüldüğü,
Davacı şirketin 2020 yılı Yevmiye Defterine göre 01.01.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten alacağı olan alacak bakiyesinin 53.208,64 ₺ olduğu,
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında bulunan takip talebinde “ …. Tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek % 13,75 avans faizi ” talebi ve dava değerinin 53.208.64 ₺ olmasından dolayı tarafımca faiz hesaplaması yapılmadığı, durumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Talep edilen haksız itiraz nedeni ile davacı/davalı aleyhine % 20 tan az olmamak üzere istenen icra inkâr tazminatının takdir yetkisinin Sayın Mahkemenize ait olduğu,… ” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Davalı şirket tarafından ticari defter ve belgeleri ibraz edilmemiştir. Bu nedenle HMK’nun 222. Maddesinin hukuki yorumu Sayın Mahkemenizin takdirindedir.
“Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması
MADDE 222- (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Smmm … tarafından davacı şirketin ticari defter ve belgeleri incelenerek hazırlanan 05.05.2021 tarihli Bilirkişi Raporunda özetle;
“- Davacı şirketin 2019 ve 2020 yılı defterlerinin açılış tasdikleri zamanında yapılmış olup (davacı şirketin elektronik ortamda defter tuttuğu) TTK ve VUK’a göre uygun oldukları, Davacı şirketin 2020 yılı yevmiye defterine göre 01.01.2020 tarihi itibariyle davalı şirketten alacağı olan alacak bakiyesinin 53.208,64.-TL olduğu, ” şeklinde ifade edilmiştir.
Sayın Mahkemece tarafıma yapılan görevlendirmede “tespit edilecek alacak borç tutarına 18/12/2019 tarihinden takip tarihine kadar işleyecek ticari faiz”in hesaplanması talep edilmiştir. Buna göre; davacı şirketin ticari defterlerini inceleyen bilirkişi tarafından hazırlanan raporda tespit edilen alacak miktarı üzerinden aşağıdaki tabloda yer alan hesaplama yapılmıştır.
Buna göre davacı şirketin 1.219,79.-TL işlemiş faiz talep edebileceği hesaplanmış olup, davacı şirket tarafından talep edilen işlemiş faiz tutarının 1.199,74.-TL olması nedeni ile taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı yanın talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 1.199,74.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır….” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış, faturaya dayalı alacak talebine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı arasında süren açık hesap ilişkisinden kaynaklanan 53.20864-TL davacı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Faturaya dayanan alacaklı kural olarak fatura içeriği mal veya hizmeti davalıya verdiğini ispat külfeti altındadır. Borçlu ise bunun aksini ispat edebileceği gibi takip konusu alacağın ödendiğini de ispat edebilir. Somut olayda davalının ödeme iddiasına yönelik bir delil sunmadığı gözetilerek davacının fatura içeriği mal veya hizmeti davalıya verip vermediği noktasında inceleme yapılmıştır.
4-Mahkememizce yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi yönünde ara karar kurulmuş, davacı taraf ticari defterlerin yerinde incelenmesini talep ederken davalı şirketin usulüne uygun ihtarlı davetiyeye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği görülmüştür.
5-Davacıya ait ticari defterlerin incelenmesi hususunda Kocaeli … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat dosyası aracılığı ile sunulan 05.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda davacının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerine göre davalıdan 53.208,64-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6-Davalı vekiline 14.01.2021 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı ile ticari defterlerin ibrazı hususunda kesin süre verilmiş, davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 25.01.2021 tarihli dilekçe ile davalıya ait ticari defterlerin muhasebecisi …’de bulunduğu belirtilerek yerinde inceleme talep edilmiştir.
Mahkememizce dosya SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş ve davalıya ait ticari defterlerin yerinde incelenmesi hususunda yetki verilmiştir. Dosyaya sunulan 25.10.2021 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişinin davalı muhasebecisi ile iletişime geçtiği, defterlerin kendisinde bulunduğu ileri sürülen muhasebecisi …’den iade alınmış olması nedeniyle incelenemediği, davalı şirket yetkilisi ile iletişime geçildiğinde defterlerin şehir dışında olması nedeniyle bilirkişiye ibraz edilmediğinin belirtildiği görülmüştür.
7-Davalı vekili tarafından yargılama sırasında defterlerin ibraz edilememesinin şirket yetkilisinin şehir dışında olmasından kaynaklandığı ileri sürülerek defterlerin incelenmesi talep edilmiştir. Mahkememizce davalı şirket yetkilisinin ticari faaliyetinde yaşanan gelişmeden kaynaklı olarak şehir dışında bulunması nedeniyle defterinin ibraz edilememesinin makul bir mazerete dayandığı, bu nedenle davalı tarafa defter ibrazı hususunda bir kez daha süre verilebileceği değerlendirilmiş, 16.11.2021 tarihli celsede davalı vekiline defterlerin ibrazı veya başka bir yerde incelenecek ise bu hususta beyanda bulunulması için kesin süre verilmiştir.
Davalı vekilince kesin süre içerisinde defterler mahkememize ibraz edilmediği gibi incelenmek üzere hazır bulundurulacakları yer de gösterilmemiştir. Bu nedenle davalı tarafın defter ibrazından kaçınmış olduğu kabul edilmiş yargılamaya mevcut dosya kapsamı doğrultusunda devam olunmuştur.
8-6100 sayılı HMK’nın Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi;
“(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.”
Hükümlerini haizdir.
9-Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 53.208,64-TL miktarında alacaklı olduğu görülmüştür. Davalı tarafın usulüne uygun ihtarlı davetiyeye rağmen ticari defter ve kayıtlarını sunmamış olduğu, bu durumda davacının ticari defter ve kayıtlarında yer alan alacak kaydının davacı lehine delil teşkil edebileceği, davacı ticari defterlerinde yer alan alacak ve borç kayıtlarının davalı aleyhinde sonuç doğurabileceği değerlendirilmiştir.
10-Davacı takipte işlemiş faiz talebinde bulunmuş ancak görülmekte olan davada yalnızca asıl alacak yönünden talepte bulunmuştur. Bu nedenle her ne kadar mahkememizce davacının işlemiş faiz alacağı talebinde bulunabileceği tespit edilmiş ise de taleple bağlılık kuralı uyarınca yalnızca asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmiştir.
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık faturaya dayalı alacağa ilişkin olup davalı borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumdadır. Bu nedenle itiraz üzerine takibin durduğu gözetilerek %20 oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 07.07.2020 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafça İzmir … İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazlarının dava konusu ana para borcu yönünden iptali ile takibin 53.208,64-TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirilmekle hükmedilen alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan 10.641,73-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.634,68-TL harçtan peşin olarak alınan 635,56-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.999,12-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 7.717,12-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 635,56-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça başvuru harcı, posta ücreti, tebligat ücreti olarak sarf edilen toplam 1.279,50-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”