Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/276 E. 2021/201 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/276 Esas
KARAR NO : 2021/201

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 01/09/2007 tarihli kira kontratı akdedildiğini, aynı başlangıç tarihli kontrat ile …. Mah. ….Cad. No:…. ve … nolu dükkanların iş yeri olarak müvekkili tarafından 5 yıl süre ile kiralandığını, kira bedeli için aylık net 600,00-TL olarak kararlaştırıldığını, kira kontratının hususi şartlar kısmında açıkça görüleceği üzere müvekkilinin kiracı sıfatıyla kira sözleşmesindeki tüm borçlarına teminat olarak 1.500,00-Euro değerinde senet verdiğini, kira kontratı sona erdikten sonra senedin müvekkiline iade edilmediğini, müvekkilinin sürekli oyalandığını ve nihayetinde senedi iade almadığını ve daha sonra müvekkilinin aklından çıktığını davalı yanın ise daha sonra senette boş olan düzenleme tarihi ile vade tarihini doldurmak suretiyle işbu 1.500,00-Euro bedelli teminat senedini kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe koyduğunu, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasıyla icra takibi başlattıklarını belirterek; müvekkilinin 01/09/2007 tarihli kira kontratına istinaden teminat senedi olarak verdiği ve alacaklı-davalı yanca İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile haksız ve kötüniyetle takibe konulan senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin tümüyle iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesi ile; her ne kadar taraflar arasında hiçbir ticari ilişkinin olmadığı, bu sebeple alınan senedin teminat senedi mahiyetinde olduğu iddia edilmekte ise de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, keza müvekkilinin sahibi olduğu Seferihisar’da bulunan …. adlı iş yerinin kapı pencere doğrama vs. İşlerin davacı tarafça yapıldığı gibi Güzelbahçe’de bulunan evinin doğrama işlerinin de davacı tarafça yapıldığını, bu işlerin önemli bir kısmının eksik ve hatalı olarak yapıldığını, müvekkilinin yaptığı ödemeler karşılığında yeniden senet alma gereği duymayarak elindeki takibe konu senetten kaynaklanan alacağına bu kısımları eklediklerini, bu alacakların bedeli olarak müvekkilinin sahibi olduğu gayrimenkulü tahliye aşamasında davacı tarafın bu alacaklarının ödeme sözünü bizzat şahsına verdiklerini ancak vadesi geldiği halde mevcut alacakların ödenmemesi sebebiyle senedin icraya konulduğunu belirterek; davanın reddine, takibin devamına, davacının inkar edilen borcun %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın; İzmir … İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı icra dosyasına dayanak … vade tarihli, 02/06/2018 keşide tarihli 1.500,00-Euro bedelli bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında uyuşamadıkları, dava konusu bononun kira sözleşmesinin yapıldığı sırada kira sözleşmesinde belirtilen bono olduğu hususunda taraflar arasında bir tartışma olmadığı” şeklinde belirlenmiştir.
Davaya konu bononun taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi sırasında kira sözleşmesine ilişkin olarak verildiği tarafların beyanından anlaşılmıştır.
Davaya konu bononun taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde belirtilen bono olduğu hususunda bir tartışma bulunmamaktadır.
Davaya konu edilen bononun taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olarak tanzim edildiği anlaşıldığından HMK madde 4 gereğince kira sözleşmelerinden kaynaklanan ve buna bağlı menfi tespit istemli davaların bonodan da kaynaklı olsa temel ilişkinin kira sözleşmesinden kaynaklı olması nedeniyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının davalıya karşı açmış olduğu alacak davasında HMK.114/1-c,115/2 mad gereği göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20.maddesi uyarınca bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Bu karara karşı süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden 2 hafta içinde kararı veren mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli Mahkemede nazara alınmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/03/2021

Katip …
✍e-imzalıdır

Hakim …
✍e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”