Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/263 E. 2021/542 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/263 Esas
KARAR NO : 2021/542

DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 12/05/2016
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında başta her türlü kümes hayvanlarının yumurtalarını toptan ve perakende ticareti ithalatı ve ihracatı olmak üzere, ana sözleşmedeki faaliyetler için kurulduğunu, sermayesinin tamamının ödendiğini, büyük yatırımlar yaptığını, yıllara göre üretiminin arttığını, 2015 yılında haftalık ortalama 6.500.000 adet yumurta sattığını, önemli tutarda ihracat gerçekleştirdiğini, yer aldığı sektör itibariyle kamuya önemli katkılar sağladığını, Türkiye ekonomisinin son zamanlarda olumsuz koşullar yaşadığını, tavukçuluk sektörünün de bu koşullardan etkilendiğini, hammadde sorununun olduğunu, fiyatların arttığını, sektörde önemli firmaların iflas ettiğini, salgın hastalık nedeniyle tavuk kayıplarının yaşandığını, öncesinde müvekkilinin yatırım amaçlı değişik bankalardan krediler kullandığını, yumurta fiyatlarının yeterli şekilde artmadığını, öngörülen yatırım ile gerçekleşen yatırım harcamaları arasında fark oluştuğunu, nakit darboğazına girdiğini, borca batık hale geldiğini, fevkalede mühletten yararlanmadığını ileri sürerek, talep ettiği ihtiyati tedbirin tesisi ile müvekkilinin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine, kararın ilanına ve ayrıca ticaret sicil müdürlüğüne tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahil talep eden vekilleri ayrı ayrı; talep dilekçelerini tekrar ederek, gerek kredi gerekse ticari ilişkiden dolayı, davacıdan alacaklı olduklarını iddia ederek ve dayanaklarını bildirerek davaya katılmışlardır.
DELİLLER : Davacı vekili tarafından borca batıklık bilançosu, iyileştirme projesi, vergi beyannameleri, ticaret sicil belgeleri, sözleşme teklifleri, kapasite raporları sunulmuştur.
Şirketin fevkalade mühletten yararlanmamış olduğu belirlenmiştir.
Gerekli masraflar alınmış, ilanlar yaptırılmıştır.
Atanan kayyım periyodik raporlarını sunmuştur.
Mahkememizin … Esasına kaydı ile, tarafların delillerinin toplanmasına müteakip, mahallinde bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif icra edilmiş, düzenlenen raporda; kaydi bilançoya göre davacının özvarlığının 30/09/2016 tarihi itibariyle (eksi)-8.693.674,18 TL olduğu, kaydi anlamda borcu batık bulunduğu, 2015 yılına göre net satışlarda %25,29 oranında azalma meydana geldiği, işletme projesinde davacı şirketin satışlar planladığı, müşteri çekleri dahil tahsilatlar yapılacağını açıkladığı, 2016 yılı sonuna kadar ortakların 15.000.000,00 TL sermaye taahhütünde bulunacaklarının belirtildiği, bir takım sözleşmeler sunulduğu, anılan sözleşmelerinin başlangıç tarihinin belli olmadığı, üretim ve sözleşmelere ilişkin, bilgi ve belgeler esas alındığında projenin inandırıcı belgelere dayanmadığı, projeye aykırı şekilde rapor tarihine göre yurtdışı satış gelirinin elde edilemediği, biogaz tesisinden de bir gelirin sağlanmadığı, 5.085.126,00 TL tutarındaki mevcutta bulunan çeklerin ve diğer çeklerin şüpheli alacak konumunda bulunduğu, netice itibariyle rayiç değerlemelerin yapıldığı, aktifin borçları karşılama oranının %22,31 olduğu, toplam borçların %77,69 oranında karşılanamaz hale düştüğü, Eylül 2016 sonu ve rapor tarihi esas alındığında, ticari satışların iyileştirme projesinde öngörülen satış hedeflerinin çok altında kaldığı, diğer projelerden hiçbir gelir elde edilmediği, neticeten işletme projesinin hayata geçirelememiş olduğu, somut bir temele dayanmadığı, reel değerlere göre davacının 30/09/2016 tarihi itibariyle öz varlığının (eksi)-8.286.935,83 TL olduğu, mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün bulunmadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Kayyım raporlarında ise; benzer açıklamalar yapılmış, en son düzenlenen raporda, 2016 yılı itibariyle aylara göre borç ödeme kabiliyetinin düştüğü, 2016 Kasım dönemine ilişkin mali veriler incelendiğinde, projede öngörülen satışların gerçekleşmediği, 683.221,33 TL aylık ortalama satış planlanırken, bunun 113.870,22 TL olarak gerçekleştiği, 4.104.000,00 USD ihracat geliri hedeflenirken yurtdışı satış gelirinin elde edilemediği, 15.000.000,00 TL sermaye taahhütünde bulunulmuş iken herhangi bir karar alınmadığı, 30./11/2016 tarihi itibariyle (eksi)-8.346.310,62 TL borca batıklığının görüldüğü, mali durumunun iyileşme ümidinin olmadığı görüş olarak bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememizce … Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucu, 24/02/2017 tarih … Esas … Karar sayılı hükmü ile, bilirkişi raporu ve kayyım raporu esas alınarak, “…davacının borca batık olduğu, ancak sunulan projenin hayata geçirilmediği, öngörülen satış hedeflerinin gerisinde kalındığı, tahsilatların yapılmadığı, taahhüt edilen sermayenin konulmadığı, belirsiz şekilde ibraz edilen sözleşmelerin hayata geçirilmediği, aylara göre borca batıklığın arttığı, ödeme kabiliyetinin düştüğü, sunulan projenin inandırıcı olmadığı ve bu haliyle davacı şirketin borca batıklıktan kurtulamayacağı…” kanaatine varılarak iflas erteleme koşulları bulunmadığından, davacının iflasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce verilen iflas kararının İstinaf edilmesi üzerine, İzmir BAM … Hukuk Dairesi’nin istinaf incelemesi sonucu, 30/06/2017 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile “iflasın ertelenmesi talepli davanın İİK nun 166. Maddesine göre, ilgili yerde ilanı yapılmadan, yargılamaya devam ile karar verilmiş olması sebebi ile” hükmün kaldırılmasına karar verildiği, … Bu karara yönelik temyiz talebinin Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı ilamı ile red ile dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
İstinaf mahkemesinin kaldırma kararı ile mahkememize gönderilen dava dosyası, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydına müteakip, davanın İİK nun 179. Maddesi yollaması ile 166. Maddesi gereğince ilgili yerlerde ilanına karar verilerek, ilanların yapıldığı, davacı ve bir kısım müdahiller vekillerinin, davacı şirketin ekonomik durumunda gelişme sağlandığı, borca batıklıktan kurtulduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi istemi üzerine, mahkememizce; davacı şirketin süre içerisinde iflastan kurtulup kurtulmadığı, ekonomik faaliyetlerinde gelişme olup olmadığı, proje kapsamında iyileşmenin sağlanıp sağlanamayacağı konusunda dava dosyasının önceki bilirkişi kurulu heyetine tevdii ile davacı şirketin defter ve kayıtları ile gerekli görüldüğü takdirde mal varlığının bulunduğu mahalinde yerinde inceleme yapılarak dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde ek rapor aldırılmasına karar verilerek, dava dosyasının bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 19/04/2021 tarihli raporda; şirketin kaydi durumuna göre, şirketin aktif toplamı 28.188.426,43-TL, kısa vadeli ve uzun vadeli borçlarının toplamı ise 12.666.887,09-TL, aktif toplamının ise 15.521.539,34-TL olduğu. Şirketin aktiflerinin rayiç değerlerine göre hesaplanan 13.744.427,09-TL değer azalışının dikkate alınması ile 31/12/2020 tarihi itibarı ile, şirketin aktif toplamı 14.443.999,34-TL, kısa vadeli ve uzun vadeli borçları toplamı ise 12.666.887,09-TL olup, aktifler toplamının borçları karşıladığı ve reel duruma göre şirketin öz kaynak toplamının 1.777.112,25-TL olduğu ve borca batıklıktan çıkıldığının tespit edildiğini. Şirketin iflas erteleme süreci öncesinde gerçekleşen satış tutarlarının revize projeye yakın olduğu, önceki yıllarda net kârlılık oranının %1 in altında olduğu hesaplanmakla birlikte, revize iyileştirme projesinde satışların %90 ın yurt dışına yapılacağı ve döviz geliri elde edileceği ön görüsü doğrultusunda, artan döviz kurları nedeniyle kârlılık oranında da artışın sağlanabileceği ve sunulan revize iyileştirme projesindeki satışların gerçekleşmesi ile, projenin uygulanabilir olduğu görüşüne varılmasının mümkün olduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce görevlendirilen kayyım tarafından düzenlenen 20/05/2021 tarihli raporunda, davacı borçlu şirketin, gerek kaydi gerekse de rayiç değerlere göre borca batıklıktan çıktığı, davacı şirketin 15/02/2021 tarihli revize iyileştirme projesindeki açıklamalarının gerçekçi olduğu, şirketin kredi borçları için …, … Bankası, … borcuna istinaden … ve … Bankası ile protokoller imzalanarak borçlarının yapılandırıldığını beyan ettiği görülmüştür.
Asli müdahillerden … Bankası, … Bankası AŞ, …, …., …’nin müdahillik taleplerinden vazgeçtikleri görülmüştür.
Davacı vekilinin 15/06/2021 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiğine dair beyanda bulunduğu, duruşmada da aynı beyanı tekrar ettiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Dava, iflasın ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflasın ertelenmesi kurumu, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin veya kooperatifin mali durumunun ıslahının mümkün bulunması halinde, o sermaye şirketinin veya kooperatifin iflasının önlenmesini amaçlamaktadır.
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi, borca batıklık ve iflas talebinin olması, bilançonun mahkemeye verilmesi, iyileştirme projesinin sunulması, masrafların peşin olarak ödenmesi ve talepçinin fevkalade müddetten yararlanmamış olması olarak şekli ve borca batık olma, mali durumu iyileştirme ümidinin bulunması ile alacaklıların korunmasının gerekliliği olmak üzere maddi koşulların bir arada bulunması halinde söz konusu olabilir.
Mahkememizce verilen hükmün kaldırılmasına müteakip, yapılan yargılama sefahatinde dosyaya temin edilen ve benimsenen bilirkişi heyeti ek raporu ve kayyım raporuna göre, davacı borçlu şirketin gerek kaydi, gerekse rayiç değerlere göre borca batıklıktan çıktığı, davanın açılmasına müteakiben davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetkiye dayalı olarak davadan feragat ettiği. davadan feragat 6100 sayılı HMK.nın 307 ve mütekip maddeleri uyarınca karşı tarafın kabulüne bağlı olmadan davaya son veren kesin hüküm sonucu doğuran taraf işlemlerinden olup, davacı tarafın feragatine binaen davanın reddi ile aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davanın feragate binaen reddine,
Mahkememizce tensip kararı ile tesis edilen gerek kayyım atanmasına, gerekse diğer tedbirlere yönelik tüm ara kararların kaldırılmasına,
Gerekli yerlere müzekkereler yazılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 30,10-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan ve iflas müdürlüğüne gönderilen iflas avansından arta kalan kısmın icra müdürlüğünden istenerek karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
HMK 328. Maddesi uyarınca Asli müdahil … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak asli müdahil …’ye verilmesine,
HMK 328. Maddesi uyarınca Asli müdahil … Bankası AŞ tarafından yapılan 230,09-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak asli müdahil … Bankası AŞ’ye verilmesine,
HMK 328. Maddesi uyarınca Asli müdahil … tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak asli müdahil …’ne verilmesine,
HMK 328. Maddesi uyarınca Asli müdahil … AŞ tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak asli müdahil … AŞ ye verilmesine,
Taraflarca peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Dair Davacı vekili Av. … İle Asli müdahil … bankası vekili Av. … ile Asli müdahil … vekili Av. …, asli müdahil … Bankası vekili Av. …’nun yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/06/2021

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır