Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/260 E. 2021/310 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/106 Esas
KARAR NO : 2021/323

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2019
KARAR TARİHİ : 30/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan 28.09.2018-28.12.2018 tarihleri arası olan cari bakiye alacağı ile ilgili İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalının takip borçlusu takibe konu borca itiraz etmesi sebebi ile takibin durduğu, açıklanan nedenlerle yargılama yapılarak davalıların yerinde olmayan ve haksız itirazlarının iptaline ve takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin yasal unsurlar itibariyle eksik olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesi eklerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davacı yanın davaya dayanak takibi ve davasının tamamen haksız olduğunu, davacı yanın İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, herhangi bir borcu bulunmayan müvekkilinin takibe yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, Fatura suretleri, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Davalı ….’nin yasal defterlerinin ibraz edilmemiş olması sebebi ile yapılan incelemeler icra dosyası, dava dosyaları ve davacı şirketin 2018 yılı yasal defterleri ile sınırlı kalmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda işbu raporun inceleme, değerlendirme ve tespitler bölümünde ayrıntısı ile belirtildiği gibi,
-Davacı …’nin 2018 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, muhasebe kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, yevmiye defteri kayıtları ile kebir defterinin birbiri ile uyumlu olduğu,
-Ancak yevmiye defteri üzerinde yapılan incelemelerde muhasebe kayıtlarının en 992.sahifede tamamlanmış olması sebebi kapanış onayının 993.sahifede yaptırılması gerekirken 1249.sahifede yaptırılmış olduğu, yani son muhasebe kayıtlarının bulunduğu sahife ile kapanış onayının bulunduğu sahife arasında kalan 256 sahifenin boş olarak bırakıldığı,
-Bu sebeple işbu defterlerin sahibi lehine delil vasfı bulunup bulunmadığı konusundaki nihai yorumun takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
-Davacı şirketin 2019 yılı yasal defterlerinin ibraz edilmemiş olması sebebi ile tarafıma ibraz edilen 2019 muavin dökümünün yasal defterlerle doğruluğunun teyit edilemediği,
-İşbu raporun Tespit ve Değerlendirmeler başlıklı “E” bölümünde ayrıntısı ile belirtildiği gibi davacının 2018 yılı yasal defterleri ile 2019 yılı muavin kaydına göre davalı ….’nin 16.01.2019 icra takip tarihi itibari ile 4.967,26-TL borç bakiyesi verdiği,
-Sayın Mahkeme tarafından davacının yasal defter ve muavin kayıtlarının doğru olduğunun kabul edilmesi durumunda,
-Davacı …’nin İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına istinaden davalı ….’nden 16.01.2019 icra takip tarihi itibari ile 4.967,26-TL Asıl Alacak talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirketin taraflar arasında süren açık hesap ilişkisi nedeniyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı cevap dilekçesinde borcunun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
4-Mahkememizin 05/11/2019 tarihli celsesinde her iki taraf vekillerine ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda süre verilmiş, davacı taraf süresi içerisinde defterler hakkında yerinde inceleme talep ederken, davalı tarafça defter ve kayıtların ibraz edilmediği görülmüştür.
5-SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan ticari defter incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda “-Davacı …’nin İzmir … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına istinaden davalı ….’nden 16.01.2019 icra takip tarihi itibari ile 4.967,26-TL Asıl Alacak talep edebileceği görüş ve kanaatine varılmıştır ” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
6-Ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Davalı tarafın ticari defterlerini sunmamış olması tek başına davacının haklılığını kanıtlamaya yetmemektedir. Bununla birlikte davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan faturaların ve sevk irsaliyelerinin örnekleri üzerinde yapılan incelemede davalı adına teslim alan imzasının bulunduğu, davalı tarafça sevk irsaliyeleri altında yer alan imzaların inkar edilmediği, kendilerine mal teslimatı yapılmadığı yönünde herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetildiğinde davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtlarıyla da uyumlu olarak sevk irsaliyelerinde davalı tarafa teslim edildiği bildirilen fatura içeriklerinin davalıya teslim edildiği yönünde vicdani kanaat oluşmuştur.
7-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere, davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olması, davacının ticari defter ve kayıtlarının lehine delil oluşturacak şekilde tutulması ve talep konusu borcu doğrulaması, dosyaya imzaları davalı tarafça inkar edilmeyen imzalı sevk irsaliyelerinin sunulmuş olması birlikte değerlendirildiğinde davacının takibe konu tutar miktarında davalıdan alacaklı olduğu yönünde vicdani kanaat oluştuğundan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 16/04/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile, davalının İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacak likit nitelikte görüldüğünden asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 993,45TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 339,31-TL harçtan peşin olarak alınan 59,99-TL harcın mahsubu ile bakiye 279,32.-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,99-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 646,10-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır