Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/245 E. 2021/418 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/245 Esas
KARAR NO : 2021/418

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 16/05/2020
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait ve kendi sevk idaresinde bulunan … plakalı araç ile …’ a ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın bir 31.12.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası meydana karıştıklarını, davalı … şirketinin kazada kusurlu olan … plakalı aracın … numaralı ZMMS poliçesini tanzim eden sigorta şirketi olup müvekkiline ait olan araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracından kaza nedeniyle oluşan değer kaybının ödenmesi için … plakalı aracın ZMMS yapan … Sigorta A.Ş. ‘ye tarihinde 28.01.2020 tarihinde başvurduklarını, sigorta şirketi tarafından 31.01.2020 tarihinde 3.623,00-TL değer kaybı ödemesi yapıldığını, ancak müvekkilinin aracının yeni olup kaza tarihindeki kilometresinin düşük olduğunu, hasar sebebiyle müvekkilinir aracında oluşan değer kaybı daha fazla olup karşılanmadığından karşılanmayan değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin gerektiğini, müvekkili aracının hasarlanması sebebiyle aracın tamiri için aracın tamir servisinde uzun süre tamirde kaldığını, müvekkilinin aracını kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin diğer davalı …’ten faiziyle tahsilinin gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; müvekkiline ait araçta oluşan bakiye değer kaybı zararına mahsuben 50,00-TL’nin davalı …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50,00-TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; 50,00-TL’lik değer kaybı taleplerini 1.327,00-TL artırarak 1.377,00-TL’ye yükseltilerek; 1.377,00 TL bakiye değer kaybından tüm davalılardan müşterek ve müteselsil olarak, davalı … bakımından temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber, diğer davalı … bakımından ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber tahsiline, 50,00-TL ikame araç bedeli taleplerini ise 1.150,00-TL artırarak 1.200,00-TL’ye yükseltilerek diğer davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işeyecek yasal faizi ile beraber tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) poliçesi kapsamında teminat altına alındığını, kaza tarihi itibariyle araç başına poliçe teminatının 39.000,00 TL olduğunu, şirketlerince başvuru tarihinden önce 3.623,00-TL değer kaybı tazminatı ödendiğini, işbu nedenle başvurunun doğrudan reddini, aksi halde, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemenin toplam tazminattan -ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte- mahsup edilmesini, Davacı 50,00 TL’nin işleyecek faizi ile tahsilini dava etmiştir. Fakat bu faiz talebinin başlangıç tarihini belirtmediğini, davacının faiz talebininin kabul etmemekle birlikte faiz başlangıcına ilişkin bir tarih gösterilmemesi halinde faizin dava tarihinden itibaren işleyeceği ilkesi gözetilerek hüküm kurulmasını talep ettiklerini, sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarının maddi teminat limitinin %15’ini aşamayacağını, öncelikle bakiye tazminat bulunmadığından başvurunun reddine, haksız ve mesnetsiz faiz talebinin reddine, her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: trafik kaza tutanağı, hasar dosyası, poliçe, ödeme dekontu, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce alınan 21/09/2020 tarihli bilirkişi raporu göre; “…davalı tarafın (…) dava dışı sürücü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’in (…) kusursuz olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporu göre; “…. plaka sayılı … marka 2013 model aracın gördüğü onarıma bağlı riziko tarihi itibariyle hasarsız haldeki güncel ikinci el piyasa değerinde 5.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği, Somut olayda davalı … şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %100) 5.000,00 TL. değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu ancak, Davalı … tarafından 31.01.2020 tarihinde 3.623,00 TL değer kaybı bedeli davacıya ödediğinden 5.000,00 TL. – 3.623,00 TL = 1.377,00 TL olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, Kaza nedeniyle oluşan değer kaybının ödenmesi için davalı … poliçeli … plakalı aracın ZMMS’nı yapan … Sigorta A.Ş.’ye ihbarın 28.01.2020 tarihinde yapılmış olduğu, davalı şirket ihbardan itibaren 8 işgününün hitamı olan 10.02.2020 tarihinden itibaren -ödenmeyen borç miktarı bakımından- temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. KDV dahil 1.200,00 TL. olarak hesaplanan araç kiralama bedelinden … plaka sayılı araç maliki ve sürücüsünün olay tarihinden itibaren müştereken ve müteselsil sorumlu olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait kendi sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davalı şirketin ZMMS sigortacısı ve diğer davalı …’ın maliki olup dava dışı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında 31/12/2019 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı bedelinin davalı tarafça karşılanmayan bakiye kısmının ve araç yoksunluğu nedeniyle ikame araç bedeli zararın tazmini talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Mahkememizce kusur tespitine yönelik olarak dosya adli trafik bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 21/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda kusura ilişkin olarak;
“.davalı tarafın (…) dava dışı sürücü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, davacı …’in (…) kusursuz olduğu …” yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede dava öncesi hasar dosyasında da davalı … şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğunun belirtildiği, dosya kapsamına göre davacıya ait aracın sürücüsünün ihlal ettiği herhangi bir trafik kuralının bulunmadığı, davalı … şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün ise kavşaklarda geçiş üstünlüğüne riayet etmemesi nedeniyle kazanın gerçekleşmesine neden olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu ile tespit edilen kusur oranı mahkememizce de uygun bulunmuş ve davalı … şirketinin sigortalısı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
9-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede düzenlenen 07/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda “…. plaka sayılı … marka 2013 model aracın gördüğü onarıma bağlı riziko tarihi itibariyle hasarsız haldeki güncel ikinci el piyasa değerinde 5.000,00 TL reel değer kaybı meydana geldiği, Somut olayda davalı … şirketinin sigortalısının kusuru oranında (bu olayda %100) 5.000,00 TL. değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu ancak, Davalı … tarafından 31.01.2020 tarihinde 3.623,00 TL değer kaybı bedeli davacıya ödediğinden 5.000,00 TL. – 3.623,00 TL = 1.377,00 TL olarak hesaplanan bakiye değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, Kaza nedeniyle oluşan değer kaybının ödenmesi için davalı … poliçeli … plakalı aracın ZMMS’nı yapan … Sigorta A.Ş.’ye ihbarın 28.01.2020 tarihinde yapılmış olduğu, davalı şirket ihbardan itibaren 8 işgününün hitamı olan 10.02.2020 tarihinden itibaren -ödenmeyen borç miktarı bakımından- temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. KDV dahil 1.200,00 TL. olarak hesaplanan araç kiralama bedelinden … plaka sayılı araç maliki ve sürücüsünün olay tarihinden itibaren müştereken ve müteselsil sorumlu olduğu…” Şekline kanaat belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde tespit edilen değer kaybı bedelinin denetime açık bir şekilde ortaya konularak rapor düzenlendiği, benzer nitelikteki kazalarda da yakın değer kaybı bedellerinin ortaya çıktığı gözetilerek hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş ve rapor ile tespit edilen değer kaybı bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı … yönünden ikame araç bedeli talep edilmiş olup davacıya ait aracın hasarının onarım süresi 15 gün olarak kabul edilmiş, bilirkişi tarafından günlük kiralama bedeli olarak tespit edilen 80,00TL kiralama bedelinin aracın cinsi ve kullanım amacı da gözetildiğinde makul bir bedel olduğu, 15 günlük tamirat süresince davacı tarafından benzer bir aracın 1.200,00TL bedel ile kiralanabileceği, davalının bu zarardan sorumlu bulunduğu değerlendirilmekle bilirkişi raporu ile tespit edilen bu tutar mahkememizce de benimsenerek davalı …’dan tahsiline karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan hasar dosyasında davacı vekiline sigorta şirketi tarafından 31/01/2020 tarihinde değer kaybı yönünden kısmi ödemede bulunulduğu, ödemenin kalan kısmına ilişkin temerrütün kısmi ödemenin gerçekleştiği tarih itibariyle muaccel olduğu, bu tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiği anlaşıldığından faiz başlangıç tarihi olarak kısmı ödeme tarihi esas alınmıştır. Zarar veren aracın hususi nitelikte olduğu gözetilerek yasal faize hükmedilmiştir. Diğer davalı … yönünden ise tazminatlara haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 12/05/2020 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davanın tam kabul ile sonuçlandığı gözetilerek davalılar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
11-Hükümde davalı adı olarak sehven “…” anılmış ise de dosyada yalnızca iki davalı bulunduğu, davalıların sigorta şirketi ve araç maliki … olduğu, davalı adının kararda sehven … olarak geçtiği, bu hususun açık yazım hatasından kaynaklandığı, tashih şerhi ile düzeltilebileceği gözetilerek gerekçeli kararın yazımı sonrası bu hususta tashih şerhi oluşturularak hatanın düzeltilebileceği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 1.377,00-TL değer kaybı bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen, 1200,00TL araç mahrumiyeti nedeniyle uğranılan zarardan kaynaklanan maddi tazminatın davalı … Halil Sızlağ’dan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalı … yönünden 31/01/2020, davalı … yönünden 31/12/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 176,03-TL harçtan peşin olarak alınan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 42,31-TL harcın mahsubu ile bakiye 79,32-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, davalı … şirketinin bakiye harcın yalnızca 42,38TL’sinden sorumlu olduğuna,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 2.577,00-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, (davalı … şirketinin sorumluluğu 1.377,00-TL ile sınırlıdır)
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40-TL ile tamamlama harcı olarak alınan 42,31-TL toplamı 96,71-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı … şirketinin harcın yalnızca 51,67-TL’sinden sorumlu olduğuna,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.065,90-TL. yargılama giderinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır