Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/239 E. 2021/237 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/239 Esas
KARAR NO : 2021/237

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 07/05/2020
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; 15.08.2018 tarihinde, …‘e ait ve sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkiline ait, … plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini ve olay yerinde trafik kazası tespit tutanağı tutulduğunu, müvekkili aracına zarar veren … plaka sayılı aracın … poliçe nolu ZMMS trafik poliçesini düzenleyen davalı … Sigorta A.Ş’nin sigortalı araç sürücüsünün tam ve asli kusuru olup, sebebiyet verdiği kaza neticesinde oluşan maddi zararlardan sorumlu olduğunu, … plaka sayılı aracın ZMMS trafik poliçesini düzenleyen davalı … açısından zarar ve sigorta arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğunu, müvekkilin ait aracın Alman trafiğine kayıtlı olup, araçta kaza nedeniyle, Almanya’da ki … Araç Tekniği Mühendislik bürosu tarafından 30.10.2018 tarihli bilirkişi raporu ile araçta toplam hasar bedeli olarak KDV dahil 1.191,74-Euro tespit ettiğini, müvekkilinin daimi ikametgahın Almanya olması ve aracın Almanya plakalı olduğu dikkate alındığında müvekkilinin zararını gidermek için yabancı para Euro üzerinden harcama yapacağını, bu nedenle müvekkilin zararının tazmini de Euro üzerinden hesaplanma yapılması gerektiğini, sigorta şirketine 22.08.2019 tarihinde başvurulduğunu ve sigorta şirketinin 05.09.2019 tarihinde temerrüde düştüğünden temerrüd faizine hükmedilmesi gerektiğini, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, müvekkili aracında oluşan 1.191,74-Euro’nun maddi tazminatın temerrüd tarihi olan 05.09.2019 tarihinden itibaren başlayacak şekilde fiili ödeme tarihindeki T.C.M.B.Efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkili şirket nezdinde … numaralı Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi ile 07.02.2018-2019 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunun Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limitinin 36.000 TL ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kabul anlamına gelmemekle davacının öncelikle kusur ve zarar olgularını ispat etmesi gerektiğini, MÖHUK m.34/1 hükmünde “Haksız fiilden doğan borçlar haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tâbidir.” denilmekte olup davacının zararının Türkiye koşullarına göre belirlenmesi gerektiğini, davayı kabul anlamında gelmemekle birlikte, taleplerin kısmen dahi kabulüne karar verilecek ise bakiye poliçe limitinin dikkate alınması ve gerçek hasar bedeli tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sürücü belgesi, kusur raporu, hasar dosyası, bilirkişi incelemesi delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumunun tespiti için bilirkişiden alınan 18/09/2020 tarihli rapora göre; “…davalı … şirketine sigortalı olan araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, park halindeki … yabancı plakalı yabancı plakalı davacı aracının kusurlu olmadığı…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişide alınan 15/12/2020 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “… 1-… plaka sayılı araçtaki hasar bedeli KDV hariç 604,50 Euro olabileceği kanaatine, 2- … plaka sayılı araçtaki toplam hasar bedeli KDV dahil 719,35 Euro olabileceği kanaatine,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, davacıya ait ve …’un sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile davalı … tarafından sigortalanan … plaka sayılı araç arasında gerçekleşen kaza nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin davalıdan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı taraf cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş ayrıca davanın öncelikle usulden aksi takdirde esastan reddini talep etmiştir. Davalı … şirketinin Ege Bölge Müdürlüğü’nün İzmir ilinde bulunması nedeniyle yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Sorumluluğun meydana gelişinde tarafların öncelikle kusur durumlarının belirlenmesi gerekmektedir. Tarafların kusur durumlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesinde “….davalı … şirketine sigortalı olan araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, park halindeki … yabancı plakalı yabancı plakalı davacı aracının kusurlu olmadığı…” şeklinde kanaat belirtilmiştir. Mahkememizce yapılan değerlendirmede kaza tespit tutanağında ve kaza fotoğraflarında açık bir şekilde davalı … şirketinin sigortalısı olan aracın tek taraflı hareketi sırasında zararın meydana geldiği, davacıya ait aracın sürücüsünün bir kusurunun bulunmadığı değerlendirilmiş, davalı … şirketinin tespit edilecek zarardan tümüyle sorumlu olduğu yönünde vicdani kanaat oluşmuştur.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında ise haksız fiil tazminatının şartlarından olan zarar yönünden yapılan incelemede .. 1- … plaka sayılı araçtaki hasar bedeli KDV hariç 604,50 Euro olabileceği kanaatine, 2- … plaka sayılı araçtaki toplam hasar bedeli KDV dahil 719,35 Euro olabileceği kanaatine,..” şeklinde kanaat belirtilmiştir.
Her ne kadar davacının yurtdışında ikamet etmesi nedeniyle aracın yurtiçi onarım bedeline göre daha yüksek miktarda onarım ücreti oluşmakta ise de davacının hasar nedeniyle oluşan zararının sürekli olarak ikamet ettiği ülke koşullarına göre hesaplanması gerekmektedir. Nitekim Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi uygulamaları da bu yöndedir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde tespit edilen hasar bedelinin benzer araç kazalarında ortaya çıkan hasar ve değer kaybı bedellerine yakın olduğu, verilerin denetime açık bir şekilde ortaya konularak rapor düzenlendiği gözetilerek hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilmiş ve rapor ile tespit edilen bakiye hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin davalıdan tazminine karar verilmiştir.
11-Davacı vekilince dava öncesinde davalı … şirketine başvuruda bulunulduğu, başvuru evrakının 22/08/2019 günü tebliğ edildiği, 8 iş günü ödeme süresinin 04/09/2020 tarihinde sona erdiği ve 05/09/2020 tarihiyle davalının temerrüde düştüğü gözetilerek bu tarihten itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
12-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 27/09/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından, bu tutar yargılama gideri olarak kabul edilerek taraflara davanın kabul ve ret oranına göre yükletilmiştir.
13-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davalı … şirketinin sigortalısı olan araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, kaza sonucu davacının sürücüsü olduğu araçta meydana gelen hasarın ve bilirkişi raporu ile tespit edildiği, haksız fiilden doğan borç ilişkilerinin oluşması için gereken haksız fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı unsurlarının ayrı ayrı ispat edildiği değerlendirilmekle tespit edilen gerçek zarar üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 719,35-Euro maddi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’nin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 05/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemlerin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 438,75-TL harçtan peşin olarak alınan 156,46-TL harcın mahsubu ile bakiye 282,29-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 156,46-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 973,40-TL. yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 587,55-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin yargılama gideri olarak davanın kabul ret oranına göre hesaplanan 523,23TL’sinin davacıdan, 796,76TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”