Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/231 E. 2021/919 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/458 Esas
KARAR NO : 2021/918

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/08/2020
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından Birleşik kasko Sigorta Poliçesi kapsamında 26.12.2018-2019 vadeli olarak sigortalı olan … plakalı aracın 12.11.2019 tarihinde Kemalpaşa Yukarı Kızılca Mah. İzmir Caddesi Kurtlar Sokak’ta seyir halinde iken yolda yapılan çalışması nedeniyle yerinden çıkmış rögarın üzerinden geçmesiyle rögar kapağının üzerinden geçmesiyle kapağın kalktığını ve aracın radyatörüne çarpması sonucunda tek taraflı trafik kazası meydana geldiğini, ekiplerce kaza mahallinde düzenlenen tutanakta yolda çalışma olduğunu, uyarıcı işaret bulunmadığını, çalışma nedeniyle kapağın yerinden çıktığını, yolun yapım ve onarımından sorumlu kuruluşun gerekli emniyet tedbirleri ve trafik işaretlemesi yapmaması sebebiyle kusurlu bulunduğunu, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, davalı kurumun %100 kusurlu olduğunu, açılan hasa dosyası ile yapılan ekspertiz incelemesi neticesinde hasarın tespit edilip ödendiğini, hasar bedelinin 3.473,18-TL’lik kısmının 07.12.2019 tarihinde sigortalıya banka yoluyla 118,00 TL’lik kısmının …-… firmasına 20.02.2020 tarihinde ödendiğini, rögar kapağının davalı firmaya ait olduğunu, davalı … A.Ş. sorumluluğundaki rögar kapağının yerinden çıkması sebebiyle, gerekli önlemi almayan davalı kurumun sorumluluğu olduğunu, kaza nedeniyle ortaya çıkan ve tahsil edilemeyen 3.591,18 TL’nin tediyesi için iş bu davanın açıldığını belirterek, toplam 3.591,18 TL’nin tazminatın ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davaya konu adreste belirtilen tarihlerde veya öncesinde herhangi bir tamirat ve tadilat yapılmadığını, kaza tarihinde Kemalpaşa Yukarı Kızılca Mah. İzmir Caddesi Kurtlar Sokak adresinde müvekkili şirket yada bağlı taşeron şirket tarafından herhangi bir çalışma yapılmadığını, haricen yaptıkları araştırma neticesinde söz konusu adreste aynı tarihte … tarafından yol çalışması yapıldığını öğrendiklerini, yapılan yol çalışması ile ilgili olarak müvekkili şirketin bilgilendirilmediğini, kaza tutanağında yapılan çalışmanın yol çalışması olduğunun açık ve net olarak belirtildiğini, husumet yönünden davanın reddini talep ettiklerini, konu adreste belirtilen tarihlerde veya öncesinde herhangi bir çalışmalarının olmadığını, 2918 s.KTK’^nun 13.maddesi gereğince karayolu trafik güvenliği ile taraflarına bir bilgilendirme yada hasar kaydı ihbarı yapılmadığını, müvekkilinin haberi ve bilgisi olmayan bir zarardan sorumlu tutulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, aracın hasar ve miktarı ile ilgili dava dilekçesi eklerinin taraflarına tebliği edilmediğini, masrafların kaza ile illiyeti olup olmadığının bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiğini, faiz ve başlangıcının kanuna aykırı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir
DELİLLER: Sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, Ekspertiz Raporu, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… 1- Sürücü … yönetimindeki … plakalı kamyonet ile, Yukarı Kızılca İzmir Caddesinden Armutlu istikametine seyir halinde iken yukarıda belirtilen mevkiiye geldiğinde, yolda parke taşı yenileme çalışması olduğu, uyarıcı işaretleme bulunmadığı ve yolda yapılan çalışma sonucu davalı
…’a ait Logar kapağının yerinden çıktığı, sürücü … aracı ile logar kapağının üzerinden geçtiği esnada kapağın havaya kalkması ve aracın radyatörüne çarpması sonucunda tek taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği aracın ön alt kısmından hasar aldığı, kaza ile tutanağın ve onarımın uyumlu olduğu,
2- Davacı sigortaya sigortalı araç sürücüsü …, idaresindeki … plakalı aracı ile, caddede kurallara uygun şekilde şeridinde seyri esnasında; gerekli uyarı, işaretleme yapılmayan yolda, yapılan çalışma sonucu …’a ait logar kapağının yerinden çıkmış olması ve logar kapağının standartına uygun yerine oturtulmamış olması neticesinde, aracının logar kapağının üzerinden geçtiği esnada logar kapağın havaya kalkması ve aracın radyatörüne çarpması ile kazanın meydana geldiğinden, olayda, kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediği,
3- Yolda yapım, bakım ve onarımdan sorumlu kurum veya kuruluşların; bakım, onarım, yenileme, düzenleme yaptıkları karayolunda, yol çalışması ve bu faaliyetleri esnasında; karayolunun güvenliğini sağlamamaları, gerekli emniyet tedbirlerini alınmamaları, gerekli trafik işaretlemelerini yapmaması, anılı logar kapağını çalışması esnasında yerine oturtulmaması neticesinde, anılı logar kapağının aracın geçişi esnasında kalkması ile aracın ön alt kısmından zarar görmesi ile sonuçlanan kazada, anılı kurum veya kuruluşun kazanın oluşumunda neden ve etkisi olduğu,
İHLALLER: 2918 s. KTK (Karayolları Trafik Kanunu);
Madde 13 – Karayolunun yapımı, bakımı, işletilmesi ile görevli ve sorumlu bütün kuruluşlar, karayolu yapısını, trafik güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmakla yükümlüdür. Çeşitli kişi, kurum ve kuruluşlar, karayolu yapısında yapacakları ve esasları yönetmelikte belirtilen çalışmalarda;
b) Çalışmaları, gerekli önlemleri alarak, aldırarak ve devamlılığını sağlayarak, trafik akımını ve güvenliğini bozmayacak tarzda yapmak,
c) Zorunlu nedenlerle meydana gelen arıza, engel ve benzerlerini en kısa zamanda ortadan kaldırarak karayolunu kullananlara ve araçlara zarar vermeyecek duruma getirmek,
d) Şehir içi karayolu kenarında çeşitli tesislerin yapımı süresince; kaldırımlarda, tünel, tünel aydınlatılması ve benzerlerini yaparak güvenli geçiş sağlamak ve yaya yollarını trafiğe açık bulundurmak, Zorundadırlar. Bu çalışmalar sırasında meydana getirilen tehlikeli durum ve engeller bütün sorumluluk, bunları yaratan kişilere ait olmak üzere zabıtaca kaldırılır, yapılan masraflar sorumlulara ödetilir.
4- Kazanın meydana geldiği yolun sorumluluğun KTK’nun ilgili maddesine göre belediyeye (…’ne) ait olduğu, anılı yolda davalı … A.Ş.’ye ait logar kapağı bulunduğu ve araca geçişi esnasında zarar verdiği, kaza esnasında davalı firmanın bir çalışmasının bulunmadığı, anılı yolda … ile yol yapım/düzenleme sözleşmesi ile dava dışı firma “… İnşaat Taahhüt” adlı yüklenici firmanın bordür bakım-onarım/parke taşı yenileme işlemlerini içeren faaliyetlerde bulunduğu, buna göre meydana gelen trafik kazasında bu kurum ve kuruluşların hangisinin/hangilerinin sorumlu olduğu hususunun tespit ve nihai kararının, hukuki bir konu olması nedeniyle taktir ve değerlendirmesinin sayın Mahkemeye bırakıldığı,
5- Tazminata konu … plakalı…marka 2018 model, aracın hasar onarım bedelinin, yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 2.943,37 TL +kdv, kdv dahil 3.473,18 TL olduğu,…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortası ile sigortalanan aracın davalı şirkete ait rögara düşerek zarar görmesi neticesinde sigortalının karşılanan hasar onarım bedelinin davalıdan tahsili talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı sigortanın alacak hakkı sigortalısına yapmış olduğu hasar ödemesi nedeniyle haklarına halef olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle davadaki ilişki sigortalı ile davalı arasındaki hukuki duruma göre değerlendirilmelidir. Davacının sigortalısı ticaret şirketi olup tacirdir. Davalı da tacir olup her ne kadar taraflar arasındaki ilişki haksız fiil niteliğinde ise de her iki tarafın da tacir olduğu gözetilerek işin ticari nitelikte olduğu değerlendirilmiş ve mahkememizin görevli olduğu gözetilerek yargılama sürdürülmüştür.
3-Dava konusu uyuşmazlıkta davalının sorumluluğu haksız fiile dayanmaktadır.
Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
4-Somut olayın incelenmesinde, davacının sigortalısına ait aracın inşaat halindeki trafiğe kapatılmamış ilçe içi yolda seyir halindeyken davalı şirkete ait rögar kapağının aracın radyatörüne çarparak zarar verdiği, bu suretle araçta hasarın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Kazanın meydana geliş şekli hakkında bir uyuşmazlık mevcut olmayıp uyuşmazlık konusu bu zararın tazmini noktasında kusurun davalı şirkette mi yoksa yolun bakım ve onarımını yapan …’nde mi olduğu noktasında toplanmaktadır.
5-6098 sayılı TBK’nın 69. Maddesinde yapı malikinin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre “Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür.”
Somut olayda her ne kadar yolun bakımının dava dışı ihbar olunan … tarafından bir başka alt yükleniciye yaptırılmakta ise de uyuşmazlığın temelinde rögar kapağının davalı … A.Ş.’ye ait hatların geçişi için kullanılan bir yapı niteliğinde olduğu, bu yapının bakımındaki eksiklik veya inşasındaki hatadan ileri gelen kazada davalı şirketin de kusursuz sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Dava dışı …’nin yol bakımı sırasında bu zarara neden olduğuna dair davalının soyut iddiaları dışında bir delil bulunmamaktadır. Davalının sorumluluğunu ortadan kaldıracak ölçüde bir üçüncü kişi kusurunun bulunduğu kanıtlanamadığından davalının zarardan sorumlu olduğu yönünde kanaat oluşmuştur.
6-Zararın tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, düzenlenen raporda “Tazminata konu … plakalı …marka 2018 model, aracın hasar onarım bedelinin, yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 2.943,37 TL +kdv, kdv dahil 3.473,18 TL olduğu,…” yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür. Davacı şirketin dava dışı sigortalısına yapmış olduğu hasar ödemesinin bilirkişi incelemesinde de makul bulunduğu, mahkememizce benzer nitelikteki kazalarda da benzer hasar onarım bedellerinin oluştuğu gözetilerek davacının yapmış olduğu ödemelerin davalıdan tazmininin gerektiği yönünde vicdani kanaat oluştuğundan davanın kabulüne karar verilmiştir.
7-Dava rücu davası olup haksız fiil sorumluları temelde haksız fiil tarihinden itibaren sorumlu olmakla birlikte halefiyete dayalı taleplerde rücu hakkı sahibinin ödeme tarihinden itibaren faiz talebinde bulunabileceği gözetilerek davacının yapmış olduğu ödeme tarihlerinden itibaren avans faizine hükmedilmiştir.Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 03.09.2020 arihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE 3.591,18-TL onarım bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, alacağın 3.473,18-TL’sine 17/12/2019 tarihinden, 118,00-TL’sine 20/02/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 245,31-TL harçtan peşin olarak alınan 61,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 183,98-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 3.591,18-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 61,33-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başvuru harcı, posta ücretleri ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 569,00-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı , dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”