Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/220 E. 2021/442 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/220 Esas
KARAR NO : 2021/442

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/05/2019
KARAR TARİHİ : 18/05/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketine … numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın dava dışı alkollü sürücü … tarafından … plakalı araca çarparak aracın hasara uğramasına neden olduğunu, hasar sebebiyle … plakalı araç malikinin açtığı ek tazminat davası sonucu İzmir … İcra dairesinin … sayılı dosyasıyla ödenen ek hasar bedelinin rücuan açtıkları takibe haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; süresi içinde açılmayan işbu itirazın iptali davasında bir yıllık hak düşürücü sürenin dolduğunu, davanın usulden reddini talep ettiklerini, ayrıca işbu davaya temel oluşturduğu iddia edilen olayın bir motorlu araç kazası olduğunu ve rücuen müvekkilinin sorumlu olduğunun iddia edildiğinin de göz önünde bulundurularak iki yıllık zaman aşımı sürelerinin geçmiş olması sebebiyle de davanın usulden reddini talep ettiklerini, işbu itirazın iptaline konu icra takibinde borçlu olarak gösterilen ve davacının dava dilekçesinde müvekkilinin aracını kullanan sürücü olarak değinilen …’un işbu itirazın iptali davasında taraf olarak yer almadığını, işbu davada taraf teşkili sağlanamamış olup davanın usulden reddini talep ettiklerini, Bahse konu ek ödemeye ilişkin davanın sigorta şirketi tarafından müvekkiline ihbar edilmemiş olmasının da sigorta şirketinin bahsekonu ek ödemeye tamamen kendisinin katlanacağını kabul ettiğinin çok açık bir göstergesi olduğunu, müvekkilinin ödendiği iddia edilen ek tazminattan hiçbir şekilde sorumlu tutulamayacağını, öncelikle davanın zaman aşımı ve dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup, Mahkememizin17/09/2019 tarih ve … Esas … karar sayılı kararı ile; davanın dava şarti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin 03/03/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile; “… 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” hükmüne, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrasında ise “davacı arabuluculuk faaliyeti sonucunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
TTK’nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlardan çıkan uyuşmazlıklar mutlak ticari davayı, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklar ise nisbi ticari davayı teşkil eder.
Somut olayda, davacı vekili, sigortalı aracın alkollü sürücü tarafından kullanılması nedeniyle üçüncü kişilere ödenen hasar bedelinin davalı sigortalıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafça yapılan itirazın iptalini istemiştir. Sigorta hükümlerinin TTK’da düzenlenmesi nedeniyle zorunlu mali sorumluluk sigortacısı tarafından sigortalı aleyhine açılan rücuen tazminat davası mutlak ticari dava niteliğindedir ve itirazın iptali davası da mahiyeti itibariyle alacağın ödenmesi talebine yönelik olması sebebiyle dava tarihi itibariyle yürürlükte olan TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasına dair dava şartına tabidir. Dava dilekçesine 17.04.2019 tarihli arabuluculuk anlaşmama tutanağının fotokopisi eklenmiş olup 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 2. Fıkrası hükümlerine göre mahkemece davacı vekiline anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içerir davetiye gönderilerek ihtarın gereği yerine getirilmez ise dava şartı yokluğu nedeyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davacı tarafça arabulucuya başvurulduğu ve arabuluculuk anlaşmama son tutanağının fotokopisinin dava dilekçesine eklendiği gözetilmeksizin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin istinaf itirazları yerindedir.
Bu durumda ilk derece mahkemesince, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin ibrazı konusunda yasada belirtilen gerekli ihtaratlı tebligat yapılmaksızın arabulucuya başvuruya ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karar yerinde olmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. …” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizin 2020/220 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan dosyanın yapılan yargılaması sonunda;
Bilirkişi heyetinden alınan 15/02/2021 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “… A-Davalı taraf araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67 ve 48/5 maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda tamamen hatası ile etken olduğu, … plaka sayılı dava dışı araç park halinde olup meydana gelen kazaya etken faktörü olmadığı., B-Şahısta saptanılan 1.46 promil düzeyindeki alkolün kazanın oluşmasında salt etken olduğu,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında ödenen tazminatın, rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
3-Davaya konu trafik kazası sonrasında tutulan kaza tespit tutanağı, alkol ölçüm raporu ve dosyada alınan bilirkişi heyet raporu delil olarak değerlendirilmiştir. Davalıya ait … plaka sayılı aracın ruhsat kaydında kullanım amacının ticari olarak kayıtlı olduğu bu nedenle mahkememizin görevli olduğu gerekçesi ile İzmir …Tüketici Mahkemesi’nce görevsizlik kararı verilmiş olup, mahkememizce yapılan inceleme sonucunda da benzer şekilde oluşan kanaatle mahkememizin görevli olduğu değerlendirilmiştir.
4-Dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerin incelenmesinde dava konusu kazanın davalıya ait aracın sürücüsünün 1,46 promil alkollü olarak aracı kullandığı, sürüş sırasında geri manevra yapıldığı sırada park halinde olan dava dışı … plaka sayılı araca çarparak zarar verdiği anlaşılmıştır.
5-Mahkememizce yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda kazanın münhasıran alkol etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için nöroloji uzmanı ve trafik bilirkişisinden oluşan heyete tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 15/02/2021 tarihli bilirkişi raporunda ” … A-Davalı taraf araç sürücüsü … 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 67 ve 48/5 maddelerini ihlal ettiğinden dolayı kazanın oluşumunda tamamen hatası ile etken olduğu, … plaka sayılı dava dışı araç park halinde olup meydana gelen kazaya etken faktörü olmadığı., B-Şahısta saptanılan 1.46 promil düzeyindeki alkolün kazanın oluşmasında salt etken olduğu,..” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Raporun incelenmesinde
6-Rücu talebi bulunan tazminatın İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2017 tarihli … Esas … Karar sayılı ilamında hükmedilen alacak ve ferilerinin icra takibine konu edilmesi ve icra takibi yargılama giderlerinden ibaret olduğu, davacı tarafça icra dosyasına 21/06/2017 tarihinde 12.429,00TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı … tarafından dava dışı araç malikine yapılan ödeme bir mahkeme kararına dayanmaktadır. Rücuya esas ödemeyi doğuran dava sırasında davanın dosyamız davalısına ihbar edildiğine dair bir bilgi bulunmamakla birlikte ihbar olunmamasının sonucu olarak davalının rücu alacağının kaynağı olan tazminat davasının daha iyi takip edilmesi halinde tazminat miktarının azaltılabileceğini veya tamamen ortadan kaldırılabileceğini ileri sürme hakkı elde etmesidir. Dolayısı ile davanın ihbar edilmemiş olması tek başına davanın ret sebebini oluşturmamakta, yalnızca rücuya konu tazminat miktarının daha düşük hesaplanabileceği yönünde savunmanın ileri sürülmesini sağlamaktadır. Somut olayda davalı taraf cevap süresi içerisinde ve yargılama aşamalarında rücu talep edilen tazminat miktarına konu İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen yargılamada hükmedilen tazminatın olması gerekenden daha yüksek çıktığına dair somut bir gerekçe ve delil ileri sürmemiştir. Bu nedenle mahkememizce zararla ilgili ayrı bir rapor aldırılmaksızın davacı tarafça dava dışı araç malikine ödenen tutar üzerinden değerlendirme yapılarak bu tutarın davalı araç malikine rücu yönünde karar verilmiştir.
7-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere davacının KZMMS sigortası kapsamında davalıya ait aracın karışmış olduğu kaza nedeniyle karşı taraf araç malikine ödenen tazminat ve yargılama giderlerinin davalıya rücu talep edilen dosyada, kazanın davalının maliki olduğu araç sürücüsünün alkollü olmasının etkisi ile gerçekleştiğinin dosyada alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu, ödenen hasar miktarının bir başka yargılama sonucu belirlendiği, davacının tazminatı ferileri ve yargılama gideri ile birlikte üçüncü kişiye ödediği, ödenen tazminat bedelinin rücu şartlarının(kazanın salt alkol etkisinde meydana gelmesi) gerçekleştiği değerlendirilmekle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kazaya sebebiyet veren aracın kullanım şeklinin ticari araç olduğu gözetilerek takipte ticari faiz uygulanması uygun bulunmuştur.
Dava konusu sigortacının rücu hakkına ilişkin olup rücu koşullarının oluşup oluşmadığının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğu gözetilerek alacak likit nitelikte görülmediğinden inkar tazminatına hükmedilmemiştir.
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 29/05/2019 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İzmir …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacağın likit nitelikte olmadığı değerlendirilmekle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 853,10-TL harçtan peşin olarak alınan 150,84-TL harcın mahsubu ile bakiye 702,26-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 150,84-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti ve posta masrafları toplamı 1.018,10-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır