Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/217 E. 2022/219 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/217
KARAR NO : 2022/219

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 04/02/2017
KARAR TARİHİ : 23/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; tarafların tacir sıfatı ile bir ticari adi ortaklık sözleşmesi akdettiklerini ve hile ile ilintili olan bu sözleşmenin müvekkilinin TBK 36/1 ve BK 28/1 maddesi ışığında hukuki ilişkiyi geçmişe etkili olarak ortadan kaldırılması ve verdiği şeylerin iadesi talep ve dava edildiğini, müvekkilinin emekli bir işadamı olduğunu 2010 yılında davalılarla tanıştığını ve davalılar tarafından teklif edilen yem katkı maddeleri fabrikasına ortak olma teklifine iyi niyetle, kendine ve çocuklarına bir iş sağlama amacı ile kabul ettiğini, amacının davalılarca ortak olarak işletilen bir fabrikayı büyütmek ve işletmek gelirlerinden faydalanmak olduğunu, taraflar arasında yapılan sözlü ön anlaşmaya göre Bandırma’da faaliyette olan yem katkı fabrikasına müvekkilinin %50 ortak olarak katılması olduğunu, ön sözleşme kurulduğunda müvekkiline verilen bilgiler ve sunulan evraklardan anlaşıldığı üzere işletmecisinin … olan fabrikanın, binası ve demirbaşlarının …’e ait olduğu, fabrika arsasının kardeşi …’e ait olduğu, taraflardan … ve …’ın kardeş olduğu, …’in ise himmetin eski eşi olduğu, …’nın ise …’in yeni bayan arkadaşı olduğunu, davalıların ortak beyanına göre tüm menkul ve gayrimenkullerin gerçekte …’e ait olduğunu, müvekkilinin işleyen bu tesise ortak olabilmesi için öncelikle o tarihte belirlenen şirket nominal değerinin %50 karşılığını nakden ödemesi kendinden beklendiğini, yapılan karşılıklı görüşmeler ve pazarlıklar sonucunda müvekkiline ait 3 daire bu fabrikanın %50 ortaklık hissesi için yeterli kabul edilmiş ve müvekkilinin 3 dairesini tüm tarafların kabulü ve onayı ile davalı… üzerine bedelsiz devrederek ön sözleşmede kendisine yüklenen ilk edimi layığı ile ifa ettiğini, esas sözleşmenin ise 22/05/2012 tarihinde imzalandığını, imzalanan esas sözleşmeye göre kurulacak şirkete tüm davalılar üzerilerinde bulundurdukları ayni nakdi şahsi hakları sermaye olarak kurulacak yeni şirkete özgüleyeceklerinin kararlaştırıldığı, tarafların anlaşmaya müteakip karşılık edimlerinin ifasını gerçekleştirmeye yöneldiklerini, öncelikle … Katkı maddeleri Hayv. Gıda Nakl. San. ve Tic. Ltd. Şti. Unvanlı şirket resmi olarak kurulduğunu, şirketin kurulmasından sonra davalılar kendilerine düşen edimleri süresinde ve gereğince ifa etmediklerini ve taraflar arasında sorunların baş gösterdiğini, fabrika binasının ve demirbaşların yeni kurulan … şirketine özgülenmediğini, ortaklardan … adına çekilen kredinin müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, müvekkilinin bu aşamada yaptığı yatırımları durduğunu ve diğer ortağı olan davalılara ihtarname keşide ettiğini, bir araya gelinmesine rağmen sözleşme edimlerinin yerine getirilmediği, müvekkilinin bu kerre sözleşmede kararlaştırılan 500.000,00 Usd cezai şartı talep ettiğini, ancak davalı beyanlarına inanarak işletme izin ve ruhsatlarının alınması için beklemeyi kabul ettiğini, ancak müvekkilinin vaadlerle oyalandığını, 2016 yılında yaptığı incelemede fabrika binasının 3. kişilere satıldığını, dairelerin de bir tanesinin 3. kişiye satıldığını öğrendiğini, müvekkilinin bir ortaklık sözleşmesi yaptığı zannı ile aldatıldığını, davalılar tarafından bilerek, hileli hareketler silsilesi ile hataya düşürüldüğünü, müvekkilinin kısmi felç ve kolon ameliyatı geçirecek kadar sağlının bozuk olduğunu, içinde bulunduğu muzayaka halinini değerlendiren davalıların müvekkilinin en son ana kadar kandırmayı başardıklarını, ileri sürerek, sonuç olarak, taraflar arasında akdedilen 22/05/2012 tarihli ana sözleşmenin hile nedeni ile iptaline, sözleşme gereği davalı…’e devir edilen İzmir ili, … ilçesi, … ada, … nolu parselde kayıtlı … Blok … ve … nolu bağımsız bölüm ile … blok … nolu bağımsız bölümlerinin tapu kaydının iptali ile, müvekkili adına tapuya tesciline, aynen iade mümkün olmaz ise taşınmazların dava tarihindeki değerinin şimdilik 200.000,00-TL alacağın işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalı…’den tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkili tarafından davalı … tarafından … Bank’tan kullanılan kredi dolayısıyla bankaya ödemiş olduğu 200.000,00-TL nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak ticari temerrüt faizi ile her bir davalıdan müteselsilen tahsiline ve müvekkiline ödenmesine, sözleşmeye konu fabrika binasına, müvekkili tarafından yapılan iyileştirmelerden doğan 10.000,00-TL alacağın, davalı …’den alınarak müvekkiline ödenmesine, munzam zararlarına karşılık şimdilik 10.000,00-TL alacağın temerrüt faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalılar…, …, … vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı tarafça dava dilekçesinde her ne kadar tarafların tacir sıfatı ile bir araya gelerek ticari adi ortaklık sözleşmesi akdettikleri iddia edilmiş ise de, dava dilekçesinin içeriği ve davaya delil olarak gösterilen yazılı sözleşmede imzası bulunan tarafların tacir sıfatı bulunmadığını, huzurdaki davanın bir ticari dava olmadığı dikkate alındığında davaya bakmakla görevli mahkeme İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu bu nedenle iş bölümü görev itirazında bulunduklarını, ayrıca davacının dayandığı hukuki nedenlere göre davanın hak düşürücü süreden ve zamanaşımından reddinin gerektiğini, esasa ilişkin olarak davacının hile iddiası dayanaksız olduğu itibar edilmemesinin gerektiğini, davacının 22/05/2012 tarihli yazılı sözleşmeden önceki tarihten önce taraflar arasında ortaklık sözleşmesi kurulduğunu iddia ettiğini, 22/05/2012 tarihinden önce bu sözleşmenin kurulduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, bedelsiz devredildiği iddia olunan tapuların sözleşmenin iptali ile tapu kaydının iptali ile kendisine iadesi talep edilmiş ise de ; bu istemin bu davanın konusu olamayacağını savunarak, sonuç olarak; davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı …’ya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara iştirak etmediği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; taraflar arasındaki ön sözleşme ve ana sözleşmeye ilişkin; tarafların imzalarına havi yazılı belgeler, tanık beyanları, şirket kuruluş sözleşmesi, müvekkil tarafından devredilen dairelere ilişkin resmi senet, taraflar arasındaki resmi işlemlere dair geniş yetkili vekaletnameler, ihtarname örnekleri, ilgili icra dosyaları, hileye ve hile nedeni ile bedelsiz devredilen taşınmazlara ilişkin; müvekkili nüfus kaydı, sağlık kaydı, taşınmazların satışına ilişkin resmi senet örneği, davalı tarafça müvekkile bedel ödenmediğine dair her türlü mali kayıt, edimler arasındaki açık nispetsizliği ispatlayacak keşif ve bilirkişi incelemesi, müvekkilin … ile ilgili ödediği-ödemeye devam ettiği tüm resmi makbuzlar, tanık beyanları, taraflar arasında akdedilen ön sözleşme ve ana sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesi amacı ile alınacak hukukçu bilirkişi görüşü, karşı tarafın sunacağı her türlü delile karşı delile dayandığı görülmüştür.
Davalılar…, …, … vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; tapu kayıtları, Ticaret Sicil Kayıtları(… Ltd Şti kayıtları) ile tarafların tacir olup olmadıklarının sorgulanması, İzmir 25.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyası, İzmir 25.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası, İzmir 6.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası, İzmir 11.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası, 8-İzmir 23.İcra Müdürlüğünün …/… sayılı dosyası, İzmir 23.İcra Müdürlüğünün …/… Sayılı icra dosyası, davacının imzasını taşıyan 21.05.2012 tarihli 2 adet “belgedir” başlıklı taahhütname, tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Ticaret sicil müdürlüğünce verilen 24/02/2017 tarihli cevabi yazısında davalılar…, … ve …’nın tacir olmadığının bildirildiği görülmüştür.
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 30/03/2017 tarihli cevapta davacı …’un esnaf kaydının bulunmadığı keza davalı … dışındakilerinde esnaf kaydının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 26/06/2019 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile davanın görev yönünden usulden red edildiği, anılan kararın istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 25/02/2020 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile mahkememizin görevli olduğundan bahisle mahkememizin kararının kaldırılarak dosyanın yeniden mahkememize gönderildiği ve yukarıda belirtilen esasa kayıtla yargılamaya devam edildiği görülmüştür.
Davacı tarafın iptalini istediği 22/05/2012 tarihli davacı … ve davalı … imzalı sözleşmede, tarafların faaliyet merkezi Bayraklı İzmir adresi olan … Katkı Maddeleri Hayvancılık Gıda Nakliyat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi kurmaları ve Balıkesir Bandırma’da bulunan halihazırda kiracı … tarafından faaliyette bulunan, mülkiyeti …’e içindeki demirbaşların …’e ait olan fabrika binasının tüm demirbaş ve malları ile birlikte kiracı olarak kurulacak … şirketine devredilip faaliyetine başlanmasına, taraflar arasında kurulacak şirketin, ortaklarının … ve… olmasına, … adına … Bank AŞ den kullanılacak kredinin … e ödenmesine dair hükümleri içerir sözleşme yapıldığı görülmüştür.
Celp ve incelenen dava dışı … Katkı Maddeleri Hayvancılık Gıda Nakliyat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü Merkez … sicil nosu ile kayıtlı bulunduğu, şirketin %50 sinin davacıya, %50 sinin de davalı…’e ait olduğu, her iki şirket ortağının da 10 yıllık süre ile şirket müdürü olarak belirlendiği, şirketin kayıtlarda halen faal olduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Davacı benim babam olur, 2010 yılında Bandırma’da bulunan … Fabrikası sahibi olan davalı … ile ortaklık görüşmesi yaptık, görüşme sırasında ben ve babam dışında yanımızda abim … bulunmaktaydı, görüşmeler neticesinde 2012 yılında babam ile davalı … ortaklık konusunda anlaştılar, bu ortaklık kapsamında davalıya ait Bandırma’daki fabrikanın işletme hakkı babam ile davalının kuracağı limited şirkete devredilecek, babam bu şirketin %50 ortağı olacaktı, ayrıca babam şirkete ortak olmak için İzmir’de bulunan 3 adet konutun mülkiyetini davalı …’in eski eşi olan…’e devredecek, ayrıca fabrika binasında bulunan makinelerin revizyon ve onarım işi için gerekli giderler babam tarafından karşılanacaktı, bu ortaklık nedeniyle babam 3 adet konutun mülkiyetini davalı…’e devretti, revizyon ve onarım işleri de abim… tarafından babam adına yapıldı, yaklaşık 200.000,00-TL civarında masrafı oldu, babamın %50 ortağı olduğu … isimli limited şirketi kuruldu, ancak davalı … tarafından fabrika sözleşme gereği kurulan iş bu şirkete devir edilmedi, uzun süre babam oyalandı ancak devir işlemi gerçekleşmedi ve davalılara devredilen konutlar iade edilmediği gibi abimin babam adına yaptığı 200.000,00-TL harcama da verilmedi, babamın ortağı olduğu şirketin kuruluş aşamasında fabrikanın işletmeciliğini yapan … tarafından …bank’tan 200.000,00-TL kredi çekildi, babam da bu sözleşmeye kefil oldu, bu borcun işletme tarafından ödenmesi kararlaştırılmıştı, ancak işletmenin devri ve borcun ödenmesi davalılar tarafından yapılmadığından, babam tarafından iş bu miktar krediye ilişkin ödeme yapılmıştır, babam ile davalılar arasında yazılı sözleşme yapıldı, konutların devrine ilişkin sözleşmeye hüküm konulup konulmadığını, konulmamış ise neden konulmadığını bilmiyorum, babam ve abimin 2010 yılından bu yana gerek bankalara gerekse de piyasaya herhangi bir borcu yoktur, bu konuda hakkında herhangi bir takip de yapılmamıştır, bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben davacı …’u 15-20 seneden beri tanırım, davacının inşaat işlerinin yapımında inşaat ustası olarak çalıştım, davacı ile davalılar arasındaki ticari ilişkiyi, fabrika alışverişi, taşınmaz alışverişi konusunda bir bilgim yoktur, ancak 2011 veya 2012 yıllarında davacının oğlu … ile birlikte Bandırma’ya kemik gübre fabrikasına ek bina yapılması işi için birlikte gittik, orada ne yapılması gerektiğini, ne kadar malzeme gideceği hususunda fikir alışverişinde bulunduk, fabrikaya ortak olduklarını söyledi, orada 1 gün kaldıktan sonra döndüm, daha sonra burada ek inşaat işi yapılıp yapılmadığı konusunda bir bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Davalı … ile 2009 yılında tanıştık ve arkadaşlığımızı ilerlettik, davalı …’in Bandırma’da kemikten yem katkı maddesi üretim fabrikasında ortak çalışmaya karar verdik, ortaklık için davacı olan babamla konuştum, o da, o sırada inşaat şirketimdeki ortaklarımla olan sorunlar nedeniyle şirketin tasfiye aşamasına girmesi sebebiyle iş arayışında olmamadan dolayı yeni işe sıcak baktı, babam da sermaye koymada bana yardımcı olacağını söyledi, benim inşaat şirketim tasfiye sürecinde olduğu için ortaklık ilişkisi babam ile davalı …’e ait fabrika binasına ait arsanın kardeşi …’e ait olması, işletmenin o sırada gönül ilişkisi bulunduğu … adına olması nedeniyle davalı …’in yönetiminde… ve …’un ortaklığında kurulacak şirketin yönetimine davalı … ve benim atanmama ve şirkete çift imza ile birlikte temsil edilmesi karara bağlandı, ortaklık için…’ 3 daire verilmesi ve şirketin kurulması, fabrikaya yeni yatırımlar yapılması konusunda çalışmaya başladık, taşınmazların devirleri yapıldı, yatırım için …’tan 200.000,00-TL kredi kullanımı için davacı babamın kefil olduğu … adına kredi kullandırıldı, ayrıca kredinin teminatı olarak babam adına tapuda tescilli taşınmaz üzerine banka lehine ipotek konuldu, ayrıca bundan sonra fabrika binasındaki onarımların ve eklentileri için ruhsat işlemleri davalı … tarafından tamamlanmadığı için kurulan şirket faaliyete geçemedi, ancak davalı … fabrikayı ruhsatsız olarak çalıştırmaya devam etti, biz de bu arada ek yatırımları tamamladık, bu safhaya kadar ortaklık ilişkisi devam etti, ruhsatların gecikmesi üzerine aramızdaki anlaşmayı yazılı hale getirdik, hatta bu yazılı anlaşmayı …’in avukatı … hazırladı, onun huzurunda ve ofisinde babamla birlikte … imzaladılar, ruhsatın çıkmasını beklemeye devam ettik, bu aşamada …’nın faaliyetlerinin kontrol edilmemesinden dolayı ve aynı zamanda davacı …’un ciddi sağlık problemleri nedeniyle ben işlerde bulunamadım, … … adına ticarete devam etti, 2015 yılına kadar biz …’e yapılması gereken devirlerin ve ruhsatların alınmasını bekledik, çeşitli defalar görüştük ancak ihtar çekmemize rağmen ruhsat ve devir işlemleri hususunda olumlu bir gelişme sağlayamadık, bu nedenle dava açmak zorunda kalındı, davalı taraf ile yapılacak ortaklık ilişkisine sermaye koyma yönünden, babam adına kayıtlı 3 adet konut devri dışında, davalı … adına çekilen 200.000,00-TL kredi borcunu ödenmesi tarafımızdan yapılmıştır, ayrıca fabrika binasının onarımı ve inşaatı için yaklaşık 200.000,00-TL tarafımızdan gider yapılmıştır, 1 adet Renault Express marka aracımızı işletmeye tahsis ettik, ancak araç bize geri iade edilmedi, hali hazırda nerede olduğunu bilmiyoruz, ben ortak olunan fabrika binasında, gerek üretimden sorumlu olmam gerekse de onarım ve inşaat işlerinin yapılması için yaklaşık 2 yıl boyunca yatıp kalkarak çalıştım, çalışmam karşılığı davalı …’e ortaklık çerçevesinde aldığı para kadar bir parayı ben de aldım, onun dışında herhangi bir şey almadım, daha önceki inşaat şirketinden dolayı borçlarımdan dolayı hakkımda takipler vardır, çoğunu da ödedim, …’un bana kefaletinden dolayı borcu vardır, bunları da ödedi, bizim çok sayıda gayrimenul ve buna bağlı kira gelirimiz bulunmaktaydı, bu nedenle ortaklık ilişkisinde söylediğim miktarda harcamalar tarafımızdan yapılmıştır” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı… Mahkememizde Alınan Beyanında; “Ben bu hususta çağrıldığım Soma ASHM nde beyanda bulundum, beyanda bulunduğum sırada taraflar arasındaki ticari ilişkiyi tam olarak hatırlayamadığım için esas mahkemesinde beyanda bulunacağımız söyledim, keza bunun için elimde bulunan belge ve kayıtları inceleyip söyleyeceklerimi söylemek üzere buraya geldim, elimde bulunan belgeleri inceledim, ben 2012 yılında davalı …’in Bandırma’da bulunan kemik unu üretim fabrikasında 6 ay boyunca pazarlama elemanı olarak çalıştım, çalıştığım dönem içerisinde … fabrikaya geldi, … ile ortak olduğunu söyledi, orada fabrikanın yenileme işlerini, inşaat işlerini yaptılar, inşaat giderlerinin ve onarım giderlerinin kim tarafından yapıldığını bilmiyorum, bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Davalılar … ve … benim yeğenim olur, davacıyı tanımam, davacı ile davalılar arasında herhangi bir ortaklık ilişkisi kurulduğuna dair bir bilgim yoktur, ben 2011 yılında davalı …’e ait olan, işletmesini davalı …’nın yaptığı Bandırma’daki kemik un fabrikasında yaklaşık 1 yıl olarak işçi olarak çalıştım, çalıştığım süre içerisinde fabrika ve içerisinde bulunan makinelere ilişkin genel kapsamlı bir onarım işi yapılmadı, ben davalı…’in İzmir’de herhangi bir ev alıp almadığını, almışsa kimden aldığını bilmiyorum, söylediğim gibi davacı ile davalılar arasında herhangi bir ortaklık ilişkisi kurulduğuna ve davacının davalılardan para aldığına dair bir bilgim yoktur, benim … Ltd. Şti isimli bir şirketten bilgim yoktur, bu şirketin ortakları kimdir bilmiyorum, ben bana sormuş olduğunuz … isimli birisini tanımıyorum, çalıştığım dönem içerisinde de fabrikada bu isimde biri ile karşılaşmadım” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben Bergama’da bulunan … Madeni’nin tedarikçiliğini yapıyordum, 2011 yılında yaklaşık 1,5 yıl kadar süre ile … Madeni’ne teslim edilmek üzere, davalı …’in kemik unu fabrikasında kemik unu alıp …’a teslim işini yaptım, bu nedenle defalarca davalı …’in işletmesine gittim, bu vesile ile davalı …’i tanırım, ayrıca davalı …’i de …’in kardeşi olması nedeni ile bilirim, … ve…’i tanımıyorum, ben alım satım işini … ile yapıyordum, işletmenin ortaklığı olduğuna, davacı ile ortaklık kurulduğuna dair bir bilgim yoktur, gidiş ve gelişlerimde Bandırma’daki fabrikada ne davacı ile ne de … ile karşılaşmadım, ancak davalı … İzmir’e geldiğinde kendisi ile karşılaştığımızda yaklaşık 3-4 görüşmemizde …’in yanında gördüm, görüşmelerde …’i … bana arkadaşı olarak tanıttı, …’in piyasaya borçları olduğu, çeklerden dolayı yakalaması olduğunu, zor durumda olduğunu söylemişti, davacı ile davalılar arasında herhangi bir ortaklık kurulduğuna dair bir bilgim yoktur, … isimli bir şirket de duymadım, bilmiyorum, davalıların ev alımına ilişkin bir bilgim yoktur, yine davalıların işleticiliğin yaptığı fabrika ile alışverişim sırasında, fabrikada genel bir onarıma şahit olmadım, davalı … ve fabrikasından dolayı ekonomik sıkıntı çektiğine dair herhangi bir şeye de şahit olmadım, alım ve satımlarımızda fabrika adına yanlış hatırlamıyorsam
… isimli bir şirket fatura kesiyordu, bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben 1996 yılından bu yana makine tamir işi ile serbest olarak kendi adıma çalışırım, davalı …’in Bandırma’da bulunan yem katkı maddeleri fabrikasının makine arıza onarım işlerini ben yapıyordum, bu nedenle davalı … ve abisi …’i tanırım, davacı ve diğer davalıları tanımıyorum, ben davacı ile davalılar arasında herhangi bir ortaklık ilişkisi kurulduğuna dair birşey duymadım, onarım masraflarını bana peşin olarak davalı öderdi, ödemede herhangi bir sıkıntı çıkmazdı, davalının mali yönden bir sıkıntısı olduğunu duymadım, taraflar arasında ev alışverişi olup olmadığını bilmiyorum, … isimli birisini de tanımam, ben 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılı da dahil olmak üzere davalı …’e ait Bandırma’daki fabrikadaki onarım işlerini yaptım, makine onarımlarına ilişkin benim dışımda başka bir yerden hizmet aldıklarını duymadım, benim davalı ile çalıştığım dönem içerisinde fabrika binasında herhangi bir makine yenileme işi yapıldığını, fabrikaya yeni makine alındığını görmedim, … isimli bir şirketi de duymadım, bilgim bundan ibarettir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı … Mahkememizde Alınan Beyanında: “Ben çocukluğumdan beri baba mesleği olarak piyasadan hayvansal atıkları toplar, bunları yem fabrikalarına satarım, 2008-2011 yılları arasında davalı …’in işlettiği Bandırma’daki yem fabrikasına da piyasadan topladığım kemik ve hayvansal atıkları sattım, satış bedelini de davalı … bana ödüyordu, bu nedenle davalı …’i tanıyorum, diğer davalıları tanımıyorum, bana sormuş olduğunuz davacı … ile dava dışı …’u tanımıyorum, davacı ile davalılar arasında herhangi bir ortaklık ilişkisi olup olmadığı, ev alım satımına ilişkin bir bilgim yoktur, böyle birşey duymadım, ben davalı … ile yaptığım ticari ilişkide alacağımı zamanında alıyordum, hiçbir gecikmeye mahal vermiyordu, ekonomik yönden herhangi bir dar boğaza girdiğini duymadım, … isimli bir şirketi hiç duymadım, ben davalı …’in işletmeciliğini yaptığı fabrikaya 1 defa gittim, onun dışında gitmedim, İzmir’de piyasada topladığım hayvansal atıkları davalının siparişi üzerine onların gönderdiği kamyona yükleyip gönderiyordum, onun dışındaki görüşmelerimi telefon ile yapıyordum, bilgim bundan ibarettir, dedi.Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: ben piyasada kemik toplama işinde kullanmak üzere davalı …’den araç istemiştim, o da bana 2010 yılı civarında beyaz bir Hyundai marka kamyonet verdi, bu kamyonetin icralık olduğunu, kullan diye bana teslim etti, daha sonra araç fiilen haczedilip benim elimden alındı, aracın ruhsat sahibini bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça, üç adet dairenin tapu iptali ve tescili isteminde bulunduğu, dava değerine davalı tarafın itiraz ettiği, bu nedenle iptali istenen taşınmazların, dava tarihindeki değerinin tespiti gerektiği görülerek, dava konusu üç adet dairenin sözleşme ve dava tarihindeki değerinin tespiti hususunda mahkememizce bilirkişi kurulu isim listesinden resen belirlenecek gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiye dosyanın tevdi ile, bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde ve taşınmazlar üzerinde inceleme yapılarak rapor aldırılmasına karar verildiği, dava dosyasının Değerleme Uzmanı bilirkişi …’e tevdi edildiği, bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen 08/06/2021 tarihli raporunda özetle; Bölgede faaliyet gösteren ve emlak alım-satım piyasasına hakim emlak ofisi yetkileri ile yapılan görüşmelerde; 30.Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem sonrasında yeni ve/veya hasarsız da olsa bölgedeki tüm taşınmazlara rağbetin azaldığı, talebin düştüğü, taşınmaz sahiplerinin taşınmazlarını deprem öncesi fiyatlarla satışa sunmaya çalıştıkları ancak uzun süre satışta kalmasına rağmen satış görmekte zorlandığı bilgisinin alındığını, re’sen seçilen satıştaki benzer özelliklere sahip taşınmazların da benzer şekilde uzun süredir satışta olduğu ancak satış görmediğinin gözlemlendiğini, bu bilgiler dahilinde; tespit konusu taşınmazların bulunduğu mevkide yapılan araştırmada, taşınmaz ile aynı konumda bulunan dairelerin fiyatı, bulunduğu kat, ulaşım ve taşıma imkânları, belediye hizmetlerinden yararlanma durumu, imar durumunda belirtilen yapılaşma koşulları, şehrin önemli merkezlerine olan uzaklığı, kullanımı, inşaatında kullanılan malzeme ve işçilik kalitesi, binanın kalan ekonomik ömrü, paranın satın alma gücü ve değerini etkileyebilecek diğer hususların dikkate alınması neticesinde Kıymet Takdirine konu “Mesken” nitelikli … Blok …, … Blok … ve … … No’lu Bağımsız Bölümlerin keşif tarihi olan 02.06.2021 itibarı ile arsa payı dahil değerinin 3.950.000,00.-TL edebileceği, sözleşme tarihi olan 22/05/2012 itibarı ile arsa payı değerinin 1.213.805,00-TL, dava tarihi olan 04/02/2017 tarihi itibarı ile arsa payı değerinin 1.872.555,00-TL olduğunu rapor ve beyan ettiği görülmüştür.
Dava konusu tapu iptali ve tescili istenen taşınmazların değerinin tespitine müteakiben, davacı tarafa tespit edilen dava değeri üzerinden bakiye 28.563,05-TL eksik peşin nispi karar ve ilam harcını yatırması hususunda davacı vekiline Harçlar Kanunu 30 ve HMK 150 maddesi uyarınca 06/10/2021 tarihli duruşmada gelecek celseye kadar süre verilip ihtaratın yapıldığı, ancak davacı tarafın müteakip 10/11/2021 tarihli duruşmaya iştirak etmediği gibi, eksik nispi harcı tamamlamadığı, davalılar…, … ve … vekilinin, davacı tarafın yokluğunda tapu iptali tescil ve bedelin aynen infazına ilişkin dava dışındaki istemler yönünden, davayı takip edeceklerini beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce 10/11/2021 tarihli celsede, davacı tarafın davayı takip etmemesi ve eksik harcı tamamlamaması nedeniyle, davanın, davalı … ve tapu iptali tescil, tescile hükmedilmediği takdirde, bedelin iadesine ilişkin talep kısmı yönünden, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafça, dava dilekçesinde ve duruşmalarda, taraflar arasındaki sözleşmeye konu fabrika binasına iyileştirmeler yapıldığı, bu miktarın ve munzam zararın, davalılardan tahsili talebinde bulunduğu iddia edilmiş olup, iş bu husustaki iddianın, incelenmesi ve değerlendirilmesi hususu özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, talimat yazılarak, dava konusu fabrika binasının bulunduğu mahalde refakate makine ve inşaat mühendisi bilirkişi alınarak, sözleşmeye konu fabrika binasında yerinde keşif yapılarak, davacı tarafça yapıldığı iddia olunan iyileştirmelerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise yapım tarihi itibarı ile yapım maliyetlerini gösterir rapor aldırılmasına karar verildiği, mahkememizce, dava dosyasında keşif yapılması hususunda Balıkesir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, talimat mahkemesince refakate inşaat mühendisi … ve makine mühendisi … alınarak mahallinde keşif yapıldığı, bilirkişi heyetince dosyaya ibraz edilen 02/02/2022 tarihli raporda özetle; sözleşmeye konu fabrika binasının mahallinde yapılan incelemede; fabrika olarak belirtilen alanın aktif olarak kullanılmadığı, alan üzerinde fabrika olarak nitelendirilebilecek vasıfta yapıların veya makine teçhizatlarının bulunmadığı, alanın terkedilmiş ve atıl vaziyette olduğu, sadece zemin betonlarının yerinde mevcut olduğunun görüldüğünü, dava dosyasında bulunan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından, Balıkesir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilen 25/11/2021 tarihli yazıda belirtilen; davacı tarafça yapıldığı iddia olunan iyileştirmeler ile ilgili keşif tarihi itibari ile yerinde mevcut herhangi bir iyileştirme tespit edilemediğini rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; taraflar arasında düzenlenen 22/05/2012 tarihli limited şirketin faaliyete geçirilmesi ile ilgili yapılan sözleşmenin iptali, sözleşme gereği devredildiği iddia olunan üç adet taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescili, aynen iade mümkün olmaz ise taşınmazların dava değerindeki değerinin tahsili, sözleşme gereği davacı tarafından yapıldığı iddia olunan ödemelerin ve munzam zararın tahsili istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı ile davalı … imzalı 22/05/2012 tarihli, davacı ve davalı…’in ortak olacağı, dava dışı … Ltd. Şti nin kuruluşu ve şirketin faaliyetini yürüteceği fabrika binasının, şirkete özgülenmesine dair sözleşmenin, davalı tarafın hileli işlemleri sonucu kurulup kurulmadığı ve iş bu nedenle iptali gerekip gerekmediği, davacının tapu iptali ve tescilini istediği üç adet taşınmazın, davalıya devrinin, iş bu sözleşmeye bağlı olarak yapılıp yapılmadığı, sözleşmenin iptali ile taşınmazların davacıya iadesi gerekip gerekmediği, yine …’a yapılan ödemelerin kim tarafından yapıldığı, yapılan bu ödemelerin sözleşmeye bağlı olarak yapılıp yapılmadığı ve davacıya iadesi gerekip gerekmediği ile davacının sözleşme kapsamında, işletilmesine karar verilen fabrikanın iyileştirilmesi için yatırımda bulunup bulunmadığı, işletilmesi ve sözleşme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı munzam zararının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır.
Yapılan yargılama sefahatinde davacı taraf, davasını takip etmemiş ve iptal ve tescili istenen taşınmazların değeri üzerinden hesaplanan, eksik peşin harç tamamlanmadığından, davacının davalı … aleyhine açmış olduğu davası ile, davacının tapu iptali tescil ve ifa imkansızlığı halinde, bedelin iadesine ilişkin davasının, Harçlar Kanunu 30 ve HMK 150 maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırma tarihi itibarı ile üç aylık süre içerisinde harç ikmali ile davanın yenilenmemesi nedeni ile, davacının davalı … aleyhine açmış olduğu davası ile davalı… aleyhine açmış olduğu tapu iptali tescil, olmadığı takdirde, bedelin iadesi istemine ilişkin davanın HMK 150. Maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı tarafça, davalıların aldatması sonucu, 22/05/2012 tarihli sözleşmenin akdedildiği, bu sözleşme kapsamında, adına kayıtlı olan taşınmazları davalıya devir ettiği ve davalı … tarafından çekilen kredi borcunun ödenmesine ve fabrikada iyileştirmeler ve emek sarfiyatı ile zararına sebebiyet verildiği iddiasında bulunulmuş ise de, dava konusu taşınmazların, üzerinde çok sayıda haciz bulunduğu halde, taraflar arasındaki sözleşmeden önce devrinin yapıldığı ve devrin hacizler ile birlikte yapıldığı, hacizden kaynaklı borçların davalı tarafça ödendiğine dair savunmanın aksini gösterir kanıt sunulmadığı, taraflar arasındaki iptali istenen sözleşmenin yapıldığı tarih ile davanın açıldığı tarih arasında geçen beş yıllık süreç içerisinde aldatma nedeniyle, sözleşmeyle bağlı olunmadığına dair iradenin ortaya konulmamış olması ve yine davacı tarafça sözleşmeye konu fabrika binasında iyileştirmeler ve onarımlar yapıldığı, ayrıca bedelsiz emek katkısında bulunulduğu iddia edilmiş ise de, iş bu iddianın ispatına yönelik yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde, taraflar arasındaki sözleşmeye konu fabrika binasının atıl ve harabe nitelikte olması nedeniyle, herhangi bir tespit yapılamadığı hususları da dikkate alındığında, davacının kanıtlanamayan davalılar…, … ve …’e yönelik aşmış olduğu davasının reddine karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
Davacının, davalı… aleyhine açmış olduğu tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedelin iadesi istemine ilişkin dava ile davacının, davalı … aleyhine açmış olduğu sözleşmenin iptali ve alacak istemine ilişkin davanın HMK 150. Maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
Davacının, davalı…’e yönelik sair istemlerine ilişkin davası ile davalılar … ve …’e yönelik açılmış davanın reddine,
Davacı tarafça peşin yatırılan 7.172,55-TL harçtan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 7.091,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre açılmamış sayılmasına karar verilen dava yönünden hesap edilen 5.100,00-TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı…’e verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre reddedilen 220.000,00-TL alacak istemi üzerinden hesap edilen 23.850,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar…, … ve …’e verilmesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı … tarafından yapılan 1.200,00-TL Bilirkişi ücreti, 800,00-TL ATGV araç ücreti, 382,90-TL keşif harcı ve 37,00-TL tebligat ve posta gideri dahil olmak üzere toplam 2.419,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Davalı… tarafından yapılan 11,00-TL tebligat ve posta gideri olan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı…’e verilmesine,
Davalar tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
Dair, davacı ve davalı …’nın yokluğunda, davalılar…, … , … Vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.23/03/2022

Başkan …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Üye …
(e-imzalıdır)

Katip …
(e-imzalıdır)