Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/21 E. 2023/310 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/21 Esas
KARAR NO : 2023/310

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 04/09/2013

BİRLEŞEN İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2015/186 E. – 2019/1446 K. SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2015
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) ve Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Taraflar arasında 10.09.2012 tarihli sözleşmede yazılı olduğu üzere ham kumaş satış sözleşmesi düzenlendiği ve gerek buna göre gerekse sonradan sözlü yapılan artış talebine uygun olarak delil listesine ekli muavin defter listesinde yazılı faturalar ile toplam değeri 118.936,40.- TL. tutan kumaşların 20.09.2012- 17.12.2012 tarihleri arasında davalıya teslim muayene ve ihbar külfetini yerine getirmiş ise bunu TTK m. 18/3 hükmünde belirtilen şekillerde yaptığını kanıtlamasının gerektiği; ayıp iddiasını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, eğer davalı kumaşı kısım kısım kesip imalat yapmak yerine bir anda tamamını kesip kullandıysa yine basiretli davranmadığı ve kusurun tamamen kendisinde olduğu, iddia ve beyan edilmekte ve fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak, 01.07.2010 davalının talep ettiği ham kumaşların 20.09.2012-17.12.2012 tarihleri arasında kendisine teslim edildiği, boyatıp imalatta kullandığı ve 31.01.2013 tarihine kadar da bir yakınma olmadığı, bu tarihte keşide ettiği ihtar nedeniyle yapılan görüşmede ödemeyi geciktireceğini söylemesi üzerine anlayışlı davranılıp beklenilirken bu kez de 26.07.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ederek borcu ödeme bir yana yasal olmayan bir takım taleplerde bulununca davalıya 01.08.2013 tarihli ihtar ile yanıt verilip borcun ödenmesinin ihtar edildiği ve ödenmemesi üzerine 91.913,74-TL asıl alacak, 166,20-TL işlemiş faiz alacağı dahil olmak üzere toplam 92.079,94-TL alacağa ilişkin İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın takibe süresinde haksız itirazda bulunduğunu ve takibin bu nedenle durduğunu, davalının sözleşme gereği teslimi gereken maldan farklı mal teslim edildiği itirazının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin Genel Şartlar maddesinde de kumaşta iplikten veya dokumadan meydana gelen hatalı üretimlerin en geç 15 gün içinde yenisi ile değiştirileceğinin öngörüldüğü, gerek yasal gerekse sözleşmede tanınan ek sürede bir ayıp ihbarı ya da değiştirme talebi yapılmadığı, bu nedenle davalının bu yöndeki savunmasının yasal olmadığını beyanla, davalı borçlunun 91.913,74-TL asıl alacağa ilişkin icra takibine yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere müvekkil lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; davacı ile davalı arasında “ham kumaş alımı” konulu 10.09.2012 tarihli ve … no.lu sözleşme imzalanarak ticari ilişki kurulduğu; kabulünde olduğu, yani teslimatın fiilen davalının İzmir’deki adresine değil kumaşları işleyecek olan boyahaneye yapıldığı, üstelik davacının davalıya gönderdiği faks mesajında malların bir kısmının iade edildiği yani gerekli özellikleri taşımadığının kendileri tarafından da kabul edildiği, bu nedenle dava dilekçesinde yer alan “31.01.2013 tarihine kadar bir yakınma yoktur.” ifadesinin gerçek dışı olduğu, dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere malların 20.09.2012 ile 17.12.2012 tarihleri arasında yani sözleşmede kararlaştırılan ve “en geç” ifadesi ile kesin süre konulmuş olan teslim süresinin iki katı kadar sürede ve 39.000 m kumaş parça parça teslim edildiği, dolayısıyla davacının ayıp ihbarına ilişkin İstanbul’da yerleşik Davacı … TEKSTİL .SAN VE TİC.LTD. Şirketi çeşitli kumaş ve tekstil ürünlerini pazarlayan bir şirket olduğu, İzmir’de yerleşik Davalı …. TEKSTİL İNŞ. SAN VE TİC.LTD.Şirketi çeşitli devlet kuruluşlarının tekstil konulu ihalelerine katılarak pazarlama yaptığı, Davalı yan …. şirketi, T.C. Milli Savunma Bakanlığının (MSB) Deniz Kuvvetlerinin ihtiyacı olan 60 000 adet şort ( lacivert mayo) alımı için açtığı ihaleye katılmış ve ihaleyi kazanarak yüklenici olduğu, M.S. Bakanlığının (MSB)dava konusu şortlarla ilgili şartnamesinde bulunan teknik özelliklerinin içerisinde diğerlerinin yanı sıra, kumaşın dokuma iplikleri (Çözgü/Atkı İplikleri) arasındaki bağlantının (örgü türü) piyasada ‘A S Dimi olarak isimlendirilen özellikte olması istendiği, İhaleyi alan Davalı şirket, şortların imalatında kullanacağı kumaşların temini için Davacı şirketle anlaştığı, davalı ile Davacı arasında 10.09.2012 tarihinde konu ile ilgili olarak “İmalat ve Satış Sözleşmesi” akdedildiği, bu sözleşmeye göre şortların kumaşları Doku Bağlantı türü ‘A S Dimi türü şeklinde olacağı, toplam sipariş miktarı 39 000 metre ve metre fiyatı (2.30 TL+KDV) kadar olacağı ayrıca kumaşların teslimi sözleşme tarihinden başlamak üzere 40 gün içerisinde yapılacağı, kumaşlar parti , parti Davalıya teslim edilmiş ve Davalı bu kumaşları kullanarak ürettiği 60 000 adet şortu M.S. Bakanlığına teslim edildiği, Şortlar üzerinde Milli Savunma Bakanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 2 nolu Muayene Komisyon Başkanlığınca kontrol işlemi yapılmış ve şortlarda ayıp olduğu belirterek ihaleyi iptal edip şortları yükleniciye iade ettiği, davalı yan iptalin nedeninin, kumaşların imalinde kullanılan bağlantı türünün taraflar arasında yapılan 10.09.2012 tarihli sözleşmeye göre A S dimi olması gerekirken 1/3 şeklinde yapılmış olmasını talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası, ihtarlar, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, fatura, sözleşme ve sair delillere dayandığı görülmüştür. Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; icra takip dosyası, satım sözleşmesi, ihtarnameler, kumaş üzerinde bilirkişi incelemesi, davacı tarafından gönderilen fax mesajı, tanık beyanları, ihalenin feshine ilişkin yazı ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında;
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; müvekkilinin. Milli Savunma Bakanlığı Genel Kurmay Başkanlığı ve Müsteşarlık Ankara TED. BLG. Başkanlığı’nın açtığı şort mayo ihalesinin 342.600,00 TL bedelle aldığını, müvekkilinin ihale doğrultusunda 60.000 adet şort mayo imalatı için kumaş tedariki arayışına girdiğini ve davalı ile 10/09/2012 tarihli … numaralı imalat ve satış sözleşmesini düzenlediğini, bu sözleşmeye göre satıcının “tedarik edeceği kumaşın niteliğinin ham kumaş, dokusunun ½ s dimi vs niteliğinde olacağını, sözleşmenin imzalandığı 10/09/2012 tarihinden itibaren 40 gün içerisinde boyama vb işlemlerini yapacağını, Bursa’daki … Boyahanesine teslim edeceğini” yüklendiğini, davalının gerek teslim süresini gerekse sözleşme ile kararlaştırılan nitelikteki kumaşların teslimi şartlarını ihlal ettiğini ve sözleşmeye aykırı davranarak müvekkilinin zarara uğramasına yol açtığını, 40 günlük teslim süresinin açıldığını, kumaşların 28/09/2012 ile 17/12/2012 tarihleri arasında (97 günde) 29 parti halinde eksik ve hatalı olarak teslim edildiğini, geç teslimden dolayı müvekkilinin kumaşları MSB’ye süresinde teslim edemediğini, müvekkiline sözleşmenin feshedileceği 30 gün içinde şort mayoların teslim edilmesi hususunun MSB Tedarik Bölge Başkanlığı tarafından 30/11/2012 tarihli ihtarname ile ihtar edildiğini, verilen ek süre içerisinde müvekkilinin ürün imalatının tamamlayarak 60.000 adet şort mayoyu MSB’ye teslim ettiğini, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı 2 Numaralı Muayene Komisyonu Başkanlığınca 10-11 Ocak 2013 tarihinde yapılan ilk muayenede “şort mayoların imalatında kullanılan kumaşların 1/3 s dimi doku özelliğine sahip olduğunun, çok az miktarda ½ s dimi doku özelliğine sahip ürün olduğunun” anlaşıldığını ve “malların kabul edilmediğine” ilişkin 17/01/2013 tarihinde red kararının verildiğini, müvekkilinin bu karara itiraz ettiğini, sonucu beklenirken kumaşların ayıplı olduğu öğrenildiği için davalıya İzmir … Noterliği’nden 31/01/2013 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini, bu esnada itirazın sonuçlandığını ve müvekkiline ürünleri 3 gün içinde iade almasının bildirildiğini, ihale sözleşmesinin feshedilerek kesin teminatın Hazineye gelir kaydedilmesine karar verildiğini, müvekkilinin ürünleri 26/02/2013 tarihinde teslim almak zorunda kaldığını, müvekkilinin zararlarının ödenmesi için davalıya İzmir … Noterliği’nden 26/07/2013 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, müvekkilinin 31/01/2013 tarihli ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğunu, ihale sözleşmesinin davalının ağır kusuru nedeniyle feshedildiğini, müvekkilinin ayıplı kumaşlar için davalıya 27.022,66 TL ödediğini, 60.000 adet şort mayo için … firmasından 33.064,40 TL bedelle file satın alındığını, kumaşların laciverte boyanması için Bursa’da bulunan Gözde Boyahanesine 25.070,28 TL ödeme yapıldığını, mayo şort imalatı için … firmasından 29.865,56 TL bedelle kordon, lastik, iplik vs yan ürünlerin satın alındığını, yine … firmasından 3.000,00 TL bedelle aynı yan ürünlerin satın alındığını, şık düğme firmasından aynı şekilde 3.684,00 TL bedelle yan ürünlerin satın alındığını, ham kumaşların Bursa’da boyandıktan sonra Bursa-İzmir nakliyesi için 2.931,71 TL nakliye bedeli ödendiğini, malzemelerin İzmir’den Ankara’ya nakli için … – …’e 1.298,71 TL nakliye bedeli ödendiğini, Muş ilinde bulunan … Tekstil Firmasına yaptırılan dikiş için nakliye, kargo ve ambar gideri olarak 2.360,00 TL ödeme yapıldığını, şort mayoların İzmir’den Ankara’ya nakli için … ‘e 649,00 TL ve … Nakliyat …’e 1.062,00 TL nakliye bedeli ödendiğini, Muş’ta … Tekstil Firmasına gerçekleştirilen dikiş için yapılan görüşmelerde kalınan otel için 730,00 TL ödeme yapıldığını, ihale sözleşmesinin feshinden dolayı Hazineye gelir kaydedilen 20.556,00 TL kesin teminat bedelinin güncelleme bedelinin 411,12, karar pulunun 1.696,00 TL, sözleşme pulunun 2.827,00 TL, ihale giderinin 171,30 TL olduğunu, şort mayoların kesimi, dikimi, ambalaj kolileme işleri için İzmir’de faaliyet gösteren … firmasına toplam 95.290,62 TL kesim ve dikim bedeli ödendiğini, şort mayoların bir kısmının kesim ve dikimi için … Tekstil- … işletmesine 25.477,92 TL ödeme yapıldığını, mayo ve şortların konulması için alınan kolilere ilişkin olarak … Ambalaj ve Tekstil Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye 1.800,00 TL ödeme yapıldığını, bantlı torba ve alınan bantlar için … Ambalaj Kağıt San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye 1.131,17 TL ödeme yapıldığını, sözleşmenin feshinden sonra iade alınan mayo şortların korunması ve konulması için kiralayan …’a 4.500,00 TL kira ödemesi yapıldığını, gecikme riski doğduğundan rutin nakliye vs işler ile ilgili kiralanan araçlar için 1.740,00 TL, 900,00 TL ve 420,00 TL olmak üzere ödeme yapıldığını, kolilerin üzerine etiket basımı için 206,50 TL ödendiğini, yine rutin nakliye vs işler ile ilgili kiralanan ek araç için 650,00 TL yakıt gideri yapıldığını, müvekkilinin ihaleyi 342.600,00 TL bedelle aldığını, sözleşme feshedilmemiş olsa idi müvekkilinin elde edeceği karın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL olacağını, müvekkilinin feshedilen ihaleden dolayı 2013 yılındaki kamu ihalelerinden bir yıl süre ile yasaklandığını ve ihale alamayarak olası menfaatlerinin zarar gördüğünü, müvekkilinin zedelenen olası menfaatlerine ilişkin olarak 50.000,00 TL tazminata hak kazandığını, mayo şort imalatı için … Ambalaj- … firmasından alınan plastik çember yan ürünü için 95,90 TL, sevk esnasında … Sigortaya yaptırılan nakliyat emtia sigorta poliçesi için 54,24 TL ödendiğini, ayrıca müvekkilinin güvenilirliğinin ve ticari itibarının zedelendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 397.366,09 TL maddi tazminatın 31/01/2013 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; taraflar arasında 10/09/2012 tarihinde ham kumaş alımı konusunda sözleşmenin imzalandığını, sözleşme kapsamında davacının istediği tarihlerde ve miktarlarda kumaşın davacının isteği doğrultusunda Bursa’da Gözde Boyahanesine teslim edildiğini, davacının teslim aldığı kumaş bedellerini ödememesi nedeniyle cari hesaba dayalı olarak davacı hakkında İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında icra takibi başlatıklarını, takibe itiraz edilmesi üzerine İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtıklarını, bu davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın taraflarca temyiz edildiğini, ayıp iddiasını hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte tacir olan davacının 6102 sayılı TTK’nın 23/c ve 18/3 maddeleri gereğince muayene ve ihbar külfetini yerine getirmesi gerektiğini, davacının basiretli davranmayıp yasal ve sözleşmede tanınan sürede muayene yapmadığını, üstelik bunu yapmadan kumaşı boyaya verdiğini ve kumaşın nevini değiştirdiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin “genel şartlar” maddesinde “kumaşta iplikten veya dokumadan meydana gelen hatalı üretimlerin en geç 15 gün içinde yenisi ile değiştirileceğinin” yazılı olduğunu, toplam 4352 metre kumaşın yasal ve sözleşmesel muayene ve ihbar süresinden sonra 17/12/2012 tarihinde iade edildiğini ve itiraz edilmeyip iyi niyetle geri alındığını, davacının ayıp ihbarı yapmadığı veya iade etmediği diğer malların ayıplı olmadığını, müvekkilinin ham kumaşı üreten değil alıp satan kişi olduğunu, malı kendi ihtiyacına göre işleyecek olan davacı ne miktar sipariş verdi ise teslim yerine ( Bursa Gözde Boyahanesi) sipariş edilen miktarın gönderildiğini, davalı istedikçe mal gönderildiği için sözleşmede yazılı teslim süresinin aşılmasının sorumlusunun davalı müvekkili olmadığını, davacıya 17/12/2012 tarihine kadar toplam 47.922 metre kumaş gönderildiğini, bunlardan 4.352 metrelik kısmının “sözleşme koşullarına uygun olmadığı” gerekçesiyle iade edildiğini, mal teslimi tamamlanıp üzerinden 1,5 ay geçtikten ve çekin ödeme tarihi yaklaştıktan sonra davacının yakınmaya başladığını, müvekkiline TTK’nın 18/3. maddesi uyarınca yapılmış bir ihbar ve ihtarın bulunmadığını, gönderilen ihtarnamelerde teslim ve bundan zarar görüldüğü yönünde bir şikayetin bulunmadığını, ihalenin feshi sebebinin geç teslim olmadığını, müvekkilinin kumaş satıcılığını meslek edinmiş yapıda bir şirket olmadığını, satıcılığı meslek edinmiş kabul edilse dahi TBK’nın 225/2. maddesi uyarınca satıcılığı meslek edinmiş kişilerin kasıt veya ağır ihmal dışında hafif ihmalde dahi sorumluluğu konusundaki düzenlemenin ticari olmayan alıcılar yönünden olduğunu, ticari alıcılara karşı uygulanamayacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER : Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; ticari defter ve kayıtlar, faturalar, bilirkişi incelemesi, kira kontratı, ihaleye ilişkin sözleşme ve eki teknik şartname, ihtarname, iade faturaları, deney raporu, tanık, İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı itirazın iptali dosyası, yemin, Yargıtay kararları ve sair delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; 10/09/2012 tarihli ham kumaş satış sözleşmesi, muavin defter kaydı, tarafların ticari defter ve kayıtları, davacının keşide ettiği, 31/01/2013 tarihli ve sonraki 26/07/2013 tarihli ihtarnamelere verilen 01/08/2013 tarihli ihtar, bilirkişi incelemesi, tanıklar, çek fotokopileri ve ikamesi mümkün her türlü delile dayandığı görülmüştür.
Asıl dava dosyasında yapılan yargılamada, tarafların dosyaya celbini talep ettiği bilgi ve belgelerin dosyaya teminine müteakiben, uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dava dosyasının DEÜ Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğr. Ü Yard. Doç. Dr. … ve EÜ Mühendislik Fakültesi Tekstil Müh. Bölümü Öğr Ü. Prof. Dr. …’dan oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 22/08/2013 tarihli raporda özetle;
Teknik Değerlendirmede Varılan Sonuçlar;
Davacının, davalıya gönderdiği kumaşların %50 sinin farklı yapıda olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olmadığı, davalının başka bir firmadan davaya konu olan kumaştan almış olamayacağı ve 29 parti halinde gelen kumaşların her defasında kontrol edilmesinin zaman ve gider kaybı nedenleriyle ticaretin doğal akışına uygun olmadığını,
Teknik Değerlendirme Işığında Davacının Davalıdan Alacaklı Olup Olmadığı Ve Alacaklı İse Miktarına İlişkin Varılan Sonuçlar: dava konusu olayda, taraflar arasında akdedilen 10.09.2012 tarihli ham kumaş alım satımına dair sözleşmeye göre, davacının davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği ham kumaşların dokusunun 1/2 S Dimi olması gerektiği halde, yukarıda yer alan teknik değerlendirmelere göre, davacının davalıya teslim ettiği kumaşlardan üretilen şortların örgü yapısının %50’sinin 1/2 S dimi ve yarısının ise 1/3 S dimi yapılı olduğu tespit edilmiş olup, bu haliyle, davacının davalıya teslim ettiği ham kumaşların 1/2’sinin sözleşmede belirtilen vasıflara uygun olmadığı, dolayısıyla teslim edilen kumaşların yarısının 6098 sayılı TBK m. 219 hükmü anlamında “alıcıya karşı herhangi bir surette bildirilen nitelikleri”‘, yani davacı-satıcının sözleşmede açıkça taahhüt ettiği vasıfları taşımadığı ve bu anlamda ayıplı olduğunun anlaşıldığı,
Böylelikle, davacının davalıya sattığı ve teslim ettiği kumaşların 1/2’sinin ayıplı olduğu ve bu sebeple davacının ayıplı malların bedelini davalıdan talep edemeyeceği Sayın Mahkemece kabul edildiği takdirde, davacının malların toplam satış bedelini oluşturan 118.936,40 TL.’nin 1/2’sine tekabül eden 59.468,20-TL.’yi davalıdan talep edebileceği, dolayısıyla davalının davacıya 27.022,66-TL tutarında ödeme yaptığı hususu davacının da kabulünde olduğundan, davacının davalıdan bakiye alacağının (59.468,20 -27.022,66 =) 32.445,54.- TL. tutarında olduğu ve davaya konu icra takibinin bu miktar üzerinden devamına hükmedildiği takdirde talep edilen işlemiş faiz miktarının da (12.08.2013 ihtarname tebliğ tarihi ile takip tarihi arasındaki dönem için) 97,78 TL. olabileceği sonucuna ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgili nihai takdirin Mahkemeye ait olduğunu,
Diğer taraftan, dava taraflarının karşılıklı beyanları ve dosya içeriğinde mevcut delillere göre, davalının 20.09.2012 ile 17.12.2012 tarihleri arasında muhtelif partiler haline teslim aldığı ham kumaşları, Milli Savunma Bakanlığı’na karşı ihale ile taahhüt ettiği şortların üretiminde kullandığı ve ancak kumaşlardan üretilen bu şortlara Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Muayene Komisyon Başkanlığı tarafından 1/3 S dimi doku özelliğine sahip oldukları gerekçesiyle ‘uygun değil” raporu verilmesinden sonra davacı-satıcıya gönderdiği İzmir … Noterliği’nin … yevmiye no.lu ve 31.01.2013 tarihli ihtarnamesi ile malların ayıplı olduğu hususunu davacıya bildirdiği, anlaşılmakla, davalı-alıcının ayıplı mallarla ilgili muayene ve ihbar külfetlerini süresinde yerine getirmiş sayılıp sayılamayacağı konusundaki nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, bu çerçevede, eğer Sayın Mahkemece davalının muayene ve ihbar külfetlerini süresinde yerine getirmediği kabul edilir ise, davacı-satıcının icra takibine konu yaptığı 91.913,74-TL. tutarındaki bakiye alacağının tamamını davalıdan talep edebileceği; diğer taraftan, eğer Sayın Mahkemece ham kumaşların bir kısmında tespit edilen doku yapısına ilişkin ayıpların, TBK m. 225/2 hükmü anlamında “satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar”‘dan olduğu ve bu sebeple yine aynı hükmin birinci fıkrasına göre davacı-satıcının ağır kusurlu olduğu kanaatine itibar edilir ise, bahsi geçen hüküm uyarınca, bu durumda muayene ve ihbar külfetlerinin yerine getirilmemesi davacı-satıcıyı ayıba karşı tekeffül sorumluluğundan kurtarmayacağından, davalı-alıcının muayene ve ihbar külfetlerini süresinde yerine getirmediği kabul edilse bile, davacının (yukarıda belirtildiği üzere) ancak malların ayıpsız kısmına tekabül eden bedelin bakiyesi olarak tespit edilen 32.445,54- TL.’yi ve icra takibindeki işlemiş faiz için de 97,78 TL.’yi davalıdan talep edebileceği sonucuna ulaşmak gerekecek olup, burada sözü geçen ihtimaller bakımından Sayın Mahkemece yapılacak değerlendirmeye göre nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce asıl dava dosyasında yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 18/12/2014 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne, icra takibinin 32.445,54-TL asıl alacak ve 97,78-TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 32.543,32-TL üzerinden devamına karar verildiği, anılan kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 10/10/2017 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile “Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre bir kısım ham kumaşın ayıplı olduğu bu nedenle alıcının ayıplı olan kumaşların bedelinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle dava kısmen kabul edilmiş ancak bedel, ödenmeyen ve alıcı elinde bulunan malların iadesine karar verilmemiştir. Bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir.
Diğer yandan davalı …. Tekstil Ltd. Şti. tarafından davacı ile arasında mevcut 10.09.2012 tarihli sözleşmeden dolayı zarara uğradığını iddia ederek İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davayı açmıştır. Her iki dava aynı sözleşmeden kaynaklandığından birleştirilerek görülmesinde usul ekonomisi açısından fayda görülmektedir. Mahkemece her iki davanın birleştirilerek taraf delilleri birlikte değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir.” gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulduğu, söz konusu bozma kararına karşı karar düzeltme yoluna gidildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 25/09/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verildiği, dosyanın mahkememize gönderilerek mahkememizin … Esasına kaydının yapıldığı, mahkememizce de usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2019 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile dosyanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesine karar verilerek gönderildiği görülmüştür.
Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında;
Tanık … İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce Alınan Beyanında; “Yeminimden ve beyanımdan sebat ediyorum,Taraflar arasındaki ticari ilişkiyi biliyorum ürünler gelmediği için sıkıntı yaşadığını hatta bu sebeple evini sattığını biliyorum ekonomik sıkıntıya düşmüştü ticari hayatı sekteye vurdu ürün alamadığı için kendisininde teslim etmesi gereken ürünleri teslim edemediğinden taahhütlerini yerine getirmediği için bu sefer ihalelere giremedi sektörde olumsuz tutumlarla karşılaştı,bir güven kaybı oluştu çaycıya parasını vermediği günler oldu ticari itibari zedelendi bu sebeple ihalelere giremedi tedarikçilerden mal alamadı” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tanık … Talimat Mahkemesi’nce Alınan Beyanında; ” Davacı şirketi aynı sanayi bölgesinde çalışmamız nedeniyle tanırım, davacı şirket 1990’lı yıllardan bu yana tekstil işi yapmaktadır, davacı şirketin son 3 yıldır işleri oldukça bozuldu, bunun nedeni ise Milli Savunma Bakanlığı ile sözleşme imzalamış idi, bu sözleşme gereğince malları teslim etmesine rağmen malların kabul edilmeyerek reddedildiğini, bundan dolayı işinin bozulduğunu biliyorum, bu bilgim de davacıların yanımda konuşmasından kaynaklı bilgidir, bende davacı şirket yetkilisi ….e işi erbabı olduğunu çok iyi bildiğini, buna rağmen neden red yediğini sorduğumda bana yanında çalışan Hayati isimli şahıs ile kumaşı tedarik ettiği firmanın komplosuna uğradığını söyledi” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tanık … Talimat Mahkemesi’nce Alınan Beyanında; “2012 yılında ben davalı şirkette mali müşavir olarak çalışıyordum, halende bu şekilde çalışmaya devam etmekteyim, 2012 yılında davacı şirket yetkilisi …. benimle telefon yolu ile irtibata geçerek bir ihale aldıklarını ve ham kumaşa ihtiyaçları olduğunu, kumaşı nereden alabileceklerini sorduklarında bende onları davalı şirkete yönlendirdim, akabinde her iki şirket yaptıkları sözleşme uyarınca davalı şirket, davacıya kumaş teslim etti, sattı, davacı şirket başlangıçta 15.000,00 TL avans dışında herhangi bir ödeme yapmadı, daha sonra 40.000,00 TL ödemeyi de geri istedi ve kendisine iade edildi, mal teslimi davalı şirket tarafından yaklaşık kırk gün sürdü, akabinde davacı tarafından ek sipariş verildi, daha sonra davacı şirket bir miktar kumaşı sözleşme koşullarına uygun olmadığı gerekçesiyle iade etti, davalı şirkette bunu iade aldı, yani davacı şirket, davalı şirkete yönelik olarak malın geç teslim edildiği, yada malların ayıplı olduğuna dair, herhangi bir ihbar ve ihtarda bulunmadı, davacı şirket toplam 39.000,00 metre kumaş siparişi vermişti, toplam 45.000,00 metre kumaş davacıya teslim edildi, sözleşme süresi geçtikten sonra, davacı 5.000,00 metre ek sipariş verdi, 4.000,00 metre kumaşı da sözleşme koşullarına uygun değil diye iade etti, geri kalan kumaşlarla ilgili de herhangi bir iade olmadı, geri kalan kumaşlarla ilgili herhangi bir ayıp ihbarı da yapılmadı, ancak yaklaşık üç ay sonra ihtarname çekilerek malların ayıplı olduğu ileri sürüldü ve akabinde dava açıldı” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tanık … Talimat Mahkemesi’nce Alınan Beyanında; “Ben davalı şirkette çalışırken 2012 yılında mali müşavirimiz Rıfat bey aracılığıyla davalı şirket yetkilisi …. davalı şirketten kumaş almak istedi, sözleşme yapıldı, ilk sözleşmeye göre davacı tarafından 39.000 metre kumaş siparişi verildi, bu miktar kumaş davalı şirket tarafından süresi içerisinde davacı şirkete teslim edildi, teslim edilmesinin hemen akabinde davacı şirket tarafından 4.000 veya 4.500 metre veya daha fazla miktarda ek sipariş verildi, bu miktar kumaşta davacı şirkete teslim edildi, yaklaşık 2.000 metre kumaş davacı şirket tarafından ayıplı denilerek iade edildi, ancak başka bir iade olmadı, miktarını hatırlamadığım ilk ödemeyi çek olarak davacı şirket yaptı, ancak bu çekide daha sonra davacı şirketten “daha sonra ödeme yapacağım” diyerek geri istedi ve bu çekte iade edildi, sadece başlangıçta 15.000,00 TL avans ödenmişti, bir süre sonra ödeme için aradığımızda davalı şirketi oyaladılar, bir süre sonrada davalı şirkete ihtarname çekildi, ihtarnamenin mal tesliminden ne kadar süre sonra çekildiğinden bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dosyanın mahiyeti itibarı ile heyet mahkemesi olan mahkememiz 1 nolu kalemine 12/03/2020 tarihinde tevdi edildiği görülmüştür.
Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden asıl dava dosyasında bilirkişilik yapan … ile … ve heyete SMMM bilirkişi olarak … eklenerek, 3 kişilik bilirkişi heyetine dava dosyasının tevdii ile, birleşen dosya davacısı ticari defter ve kayıtları ile dava dosyası üzerinde inceleme yapılarak, dava konusu ürünün ayıplı olup olmadığı, var ise bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, sözleşmede kararlaştırılan ürün ile ayıplı olduğu belirtilen ürün arasında nitelik ve fiyat farkı olup olmadığı, varsa bu farkın neden kaynaklandığı, iş bu ayıbın ürünün işlenmesi sırasında tespitinin mümkün olup olmadığı ile ayıplı üründen dolayı birleşen dosya davacısının zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktarda oluştuğu, taraf vekillerinin önceki bilirkişi raporuna yapmış olduğu itirazı da kapsar şekilde dosya kapsamına uygun denetime ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor aldırılmasına, karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 12/05/2021 tarihli ek raporda özetle;
Asıl Davaya İlişkin Varılan Sonuçlar: bakiye mal bedelinin ödenmesi talebiyle açılan asıl dava bakımından, Yargıtay bozmasından önceki raporumuzda olduğu gibi, taraflar arasında akdedilen 10.09.2012 tarihli ham kumaş alım satımına dair sözleşmeye göre, davacının davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği ham kumaşların dokusunun 1/2 S Dimi olması gerektiği halde, teknik değerlendirmelere göre, davacının davalıya teslim ettiği kumaşlardan üretilen şortların örgü yapısının %50’sinin 1/2 S dimi ve yarısının ise 1/3 S dimi olduğu tespit edilmiş olup, bu haliyle, davacının davalıya teslim ettiği ham kumaşların 1/2’sinin sözleşmede belirtilen vasıflara uygun olmadığı ve buna bağlı olarak, Yargıtay bozmasından önceki raporda olduğu gibi; eğer Sayın Mahkemece davalının muayene ve ihbar külfetlerini süresinde yerine getirmediği kabul edilir ise, davacı-satıcının icra takibine konu yaptığı 91.913,74-TL tutarındaki bakiye alacağının tamamını davalıdan talep edebileceği; diğer taraftan, eğer Sayın Mahkemece ham kumaşların bir kısmında tespit edilen doku yapısına ilişkin ayıpların, TBK m. 225/2 hükmü anlamında “satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar “dan olduğu ve bu sebeple yine aynı hükmün birinci fikrasına göre; davacı-satıcının ağır kusurlu olduğu kanaatine itibar edilir ise, bahsi geçen hüküm uyarınca, bu durumda muayene ve ihbar külfetlerinin yerine getirilmemesi davacı-satıcıyı ayıba karşı tekeffül sorumluluğundan kurtarmayacağından, davalı-alıcının muayene ve ihbar süresinde yerine getirmediği kabul edilse bile, davacının ancak malların ayıpsız kısmına tekabül eden bedelin bakiyesi olarak tespit edilen 32.445,54-TL’yi ve icra takibindeki işlemiş faiz için de 97,78-TL’yi davalıdan talep edebileceği; diğer taraftan, Yüksek Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E. … K. sayılı ve 10.10.2017 tarihli bozma ilamında, bedel ödenmeyen ve alıcı elinde bulunan malların iadesine karar verilmemiş olmasının isabetsiz olduğu belirtilmiş olup, bu haliyle, bozmadan önceki hükümde olduğu gibi, Sayın Mahkemece malların ayıpsız kısmına tekabül eden bedelin bakiyesi olarak tespit edilen 32.445,54-TL.’nin ödenmesine hükmedildiği takdirde, bununla birlikte, davalının bedel ödemediği (avıplı) malların davacıya iadesine de karar verilmesi gerektiğinden, Yargıtay bozmasından önceki raporda yer alan teknik değerlendirmelerde belirtildiği üzere, davacının davalıya gönderdiği kumaş miktarının 44.466 metre olarak tespit edildiği ve bunun 1/2’sinin sözleşmeye aykırı olarak örgü yapısının 1/3 S dimi olduğunun belirlenmiş olduğu hususları dikkate alınmak suretiyle, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak kaydıyla, davalının (44.466 x %50=) bedel ödenmeyen 22.233 metre kumaşı davacıya iadesine de hükmedilebileceği sonuçlarına ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgili nihai takdirin Mahkemeye ait olduğunu,
Birleşen Dosyadaki Davaya İlişkin Olarak Varılan Sonuçlar:
Dava konusu olayda, davacının tazminat talebinin dayanağını teşkil eden muhtelif masraf kalemlerine ilişkin faturaların dosyaya ibraz edildiği ve bu hususta teknik açıdan yapan değerlendirmelerde bu masrafların makul miktarlarda olduğu ve ayrıca davacının malların ayıplı olması nedeniyle ihale sözleşmesinin Milli Savunma Bakanlığı tarafından feshedilmiş olması nedeniyle yoksun kaldığı kazancı da davalıdan talep edebileceği kanaati edinilmiş ise de, yukarıda yer alan teknik değerlendirmelerde, Milli Savunma Bakanlığı’nın tüm emtiayı 60 000 adet mayoyu davacıya iade ettiği, birleştirilen dava dosyalarında belirtildiği üzere mayoların davacıda olduğu ve beden dağılımı uygun bu mayoların Bakanlığa ait bilgilerin (varsa) uzaklaştırılarak piyasada uygun bir fiyatla satılabileceği ve adedi 8-10 TL ile satılırsa har iki tarafın da zarar-ziyanını çıkabileceği değerlendirilmiş olup, bu değerlendirmelere göre, davacının Milli Savunma Bakanlığı’nın kendisine iade ettiği toplam 60.000 adet mayoyu adedi 8-10 TL.’den olmak üzere toplam 480.000 – 600.000 TL, aralığında bir fiyatla değerlendirebileceği ve bu şekilde birleşen dosyadaki davada talep ettiği toplam 397.366,09-TL. tutarındaki maddi zararını gidermesinin mümkün olduğu anlaşılmakla birlikte, davacının maddi ve manevi tazminat talepleri konusundaki nihai takdirin Mahkemeye ait olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür. İzmir Ticaret Odası’na yazılacak müzekkereye cevap verilmesine müteakiben Taraf vekillerinin itirazına binaen, dava dosyasının bilirkişi heyetine tevdi ile, tarafların itirazlarını karşılar mahiyette ve özellikle asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı ticari defter ve kayıtlarının tetkiki ile, davalı birleşen dosya davalısının, davacı birleşen dosya davalısından aldığı ürün dışında MSB ye üretimi ve teslimi yapılacak ürünlerde kullanılmak üzere, aynı nitelikte kumaş alımı yapılıp yapılmadığı, bu kapsamda ayıplı ürünün davacıdan alınan ürün olup olmadığı, davacıdan alınıp ayıplı olduğu tespit edilen ürünün iade edilip edilmediği, iade edilmemiş ise satılarak veya başka amaçla kullanılıp değerlendirilip değerlendirilmediği, MSB tarafından davalı birleşen dosya davalısına iade edilen üründe kullanılan kumaş miktarı ve bu nedenle davalı birleşen dosya davalısının zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise oluşan zarar miktarı ile davalı birleşen dosya davacısının talep ettiği zarar kalemlerine ilişkin inceleme ve değerlendirmenin her bir kalem tazminat alacağı yönünden ayrı ayrı yapılarak dosya kapsamına uygun, itirazları karşılar, denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 15/02/2022 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle;
Asıl Davaya İlişkin Varılan Sonuçlar:
Bakiye mal bedelinin ödenmesi talebiyle açılan asıl dava bakımından, Yargıtay bozmasından önceki raporumuzda olduğu gibi, taraflar arasında akdedilen 10.09.2012 tarihli ham kumaş alım satımına dair sözleşmeye göre, davacının davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği ham kumaşların dokusunun 1/2 S Dimi olması gerektiği halde, teknik değerlendirmelere göre, davacının davalıya teslim ettiği kumaşlardan üretilen şortların örgü yapısının %50’sinin 1/2 S dimi ve yarısının ise 1/3 S dimi olduğu tespit edilmiş olup, bu haliyle, davacının davalıya teslim ettiği ham kumaşların 1/2 sinin sözleşmede belirtilen vasıflara uygun olmadığı ve buna bağlı olarak, Yargıtay bozmasından önceki raporda olduğu gibi; eğer Sayın Mahkemece davalının muayene ve ihbar külfetlerini süresinde yerine getirmediği kabul edilir ise, davacı-satıcının icra takibine konu yaptığı 91.913,74-TL. tutarındaki bakiye alacağının tamamını davalıdan talep edebileceği; diğer taraftan, eğer Sayın Mahkemece ham kumaşların bir kısmında tespit edilen doku yapısına ilişkin ayıpların, TBK m. 225/2 hükmü anlamında “satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar “dan olduğu ve bu sebeple yine aynı hükmün birinci fıkrasına göre davacı-satıcının ağır kusurlu olduğu kanaatine itibar edilir ise, bahsi geçen hüküm uyarınca, bu durumda muayene ve ihbar külfetlerinin yerine getirilmemesi davacı- satıcıyı ayıba karşı tekeffül sorumluluğundan kurtarmayacağından, davalı-alıcının muayene ve ihbar süresinde yerine getirmediği kabul edilse bile, davacının ancak malların ayıpsız kısmına tekabül eden bedelin bakiyesi olarak tespit edilen 32.445,54-TL. ‘yi ve icra takibindeki işlemiş faiz için de 97,78-TL.’yi davalıdan talep edebileceği; yukarıda bahsi geçen 01.04.2015 tarihli … seri sıra numaralı 27.000,00.-TL ve 06.04.2015 tarihli 155772 seri sıra numaralı 59.400,00-TL bedelli faturaların incelenmesinden, birinci fatura ile 20.000 adet “şort 1/3 dokulu”, ikinci fatura ile 30.000 adet “şort 1/3 dokulu” ve 10.000 adet “şort 4 dokulu” olarak tanımlanan ürünlerin …. Oto Ltd. Şti. firmasına satıldığı, faturalara konu ürünlerin “şort 1/3 dokulu” ve “şort ” dokulu” olarak tanımlandığı ve bu haliyle dava konusu ürünlerin davalı …. Tekstil Ltd. Şti. tarafından toplam 86.400,00-TL. bedelle dava dışı …. Oto Ltd. Şti. firmasına satılmak suretiyle değerlendirilmiş olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda, davalının dava konusu kumaşları başka bir firmaya satmak suretiyle değerlendirmiş olduğu dikkate alındığında, önceki raporda yer alan, davacının davalıya gönderdiği kumaş miktarının 44.466 metre olarak tespit edildiği ve bunun 1/2’sinin sözleşmeye aykırı olarak örgü yapısının 1/3 S dimi olduğunun belirlenmiş olduğu hususları dikkate alınmak suretiyle, Sayın Mahkemenin takdirlerinde olmak kaydıyla, davalının (44.466 x %50=) bedel ödenmeyen 22.233 metre kumaşı davacıya iadesine de hükmedilebileceği şeklindeki değerlendirmelerin de geçerliliğini yitireceği ve ancak davalının kumaşları başka bir firmaya satmak suretiyle elde ettiği bedelin davalının birleşen dosyada talep ettiği tazminattan mahsup edilmek suretiyle değerlendirilebileceği sonucuna ulaşmanın mümkün olduğunu,
Birleşen Dosyadaki Davaya İlişkin Olarak Varılan Sonuçlar: yukarıda davacı …. Tekstil Ltd. Şti.’nin talep ettiği zarar kalemlerine ilişkin olarak yapılan değerlendirmeler sonucunda, netice olarak, davacının talep ettiği zarar kalemlerine ilişkin olarak yapılan değerlendirmeler sonucunda, birleşen dosya kapsamında davacı …. Tekstil Ltd. Şti nin davalı … Tekstil Ltd. Şti nden talep edebileceği zarar miktarının 308.955,78- TL. olabileceği sonucuna varılmış olup, davacının dava konusu malları dava dışı …. Oto Ltd. Şti.’ye satış bedeli olan 86.400,00-TL nin bu tutardan mahsubu ile birlikte, davacı …. Tekstil Ltd. Şti nin birleşen dava kapsamında davalıdan talep edebılecegı tazminat miktarının (308.955,78 – 86.400 =) 222.555,78- TL. olabileceği sonucuna ulaşmanın mümkün olduğunu, nihai takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazı ve tüm dosya kapsamına göre, dosyanın bir SMMM bir tekstil mühendisi ve bir borçlar hukuku ticari nitelikte hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi ile, davalı şirket kayıt ve defterleri ile dosya üzerinde inceleme ile asıl ve birleşen dava dosyalarındaki tarafların iddia ve savunmaları ve itirazlarına göre, davacı tarafından davalıya satılan ürünün taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan niteliklere haiz olup olmadığı, bu kapsamda satılan ürünün ayıplı olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, ihbar külfetinin yerine getirilip getirilmediği, ürünün ayıplı olduğunun kabulü veya ayıplı olmadığının kabulü hallerinde, asıl dava dosyası ve birleşen dava dosyalarında, tarafların talep edebilecekleri alacak miktarlarını ayrı ayrı gösterir rapor aldırılmasına karar verildiği, tekstil mühendisi …, mali müşavir …., Ticaret hukuku Öğr. Üyesi …’dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından 12/08/2022 tarihli raporda özetle; davacı tarafın, davalı tarafa satmış olduğu kumaşların gerek taraflar arasındaki satış sözleşmesine gerekse davalı tarafın MSB ile yapmış olduğu ihale şartnamesine aykırı olarak talep edilen doku (1/2S dimi) özelliklerine sahip olmadığının bu anlamda kumaşların ayıplı olduğu, bu ayıbın kumaş üretiminin tamamında değil çok az bir miktarında tespit edilse bile ihale usulü yapılan bir ticaret alanı söz konusu olduğu ve tüm ürünlerin kontrol edilme şansının olmamasından dolayı tüm siparişin zarar olarak değerlendirilmesi gerektiği, tespiti yapılan ayıbın gizli ayıp olmadığı, çıplak gözle tespit edilemeyecek bir ayıp olduğu ve bir uzman tarafından basit bir büyüteç düzeneği ile kumaşı biraz keserek tespit edilebilir bir ayıp olduğu, satılandaki ayıp olağan bir gözden geçirme ile tespit edilebilir nitelikte olduğundan, ayıp ihbarının TTK m. 23/1-c uyarınca sekiz gün içinde yapılması gerektiği, davalı-alıcı tarafça bu süre içinde yapılmış bir ayıp bildiriminin bulunmadığı, satıcılığı meslek edinen davacı-satıcının kumaştaki nitelik eksikliğini bilmesi gerektiği ve TBK m. 225 hükmü gereğince ağır kusurlu olduğu, bu nedenle davalı-alıcının ihbar külfetini yerine getirmemiş olsa dahi TBK m. 227’de belirtilen seçimlik haklarını kullanabileceği, satılan ayıplı kumaşlar davalı-alıcının elinde bulunmadığı, bu kumaşların şort üretiminde kullanılarak değerlendirildiği ve üretilen şortların dava dışı …. Oto Ltd. Şti.’ye satıldığı anlaşıldığından, davalı-alıcının yalnızca bedelde indirim hakkını kullanabileceği ve sözleşmeden dönemeyeceği, bedelde indirim miktarı tespit edilirken, öncelikle 1/2S ve 1/3S Dimi doku özelliklerine sahip ham kumaşların objektif değerinin tespit edilmesi ve ardından nispi metod kullanılarak hesaplama yapılması; satılanın yalnızca yarısı ayıplı olduğundan, hesaplama yapılırken bu hususun da dikkate alınması gerektiği, tekstil mühendisi bilirkişi tarafından, 1/2S dimi dokusuna sahip kumaşın 1/3S dimi dokusuna sahip kumaştan %8 oranında daha değerli olduğu tespit edildiğinden, ayıpsız bedeli 59.468,20 TL olan kumaşın ayıplı bedelinin 55.063,1481-TL olduğu ve satış bedelinden 4.405,0519 TL tutarında indirim yapılması gerektiği, Sonuç olarak, davacı-satıcının, toplam satış bedeli olan 118.936,40 TL’nin ayıpsız kumaşlara tekabül eden 59.468,20-TL’lik kısmının tamamını isteyebileceği, ayıplı kumaşlara tekabül eden 59.468,20 TL’lik kısımdan ise ayıp oranında indirim yapılması gerektiği ve 55.063,1481 TL tutarındaki indirilmiş satış bedelini davalı-alıcıdan talep edebileceği; davalı-alıcı tarafından yapılan 27.022,66 TL tutarındaki ödemenin bu tutardan düşülmesi gerektiği; bu hesaplamalar neticesinde, davacı-satıcının davalı-alıcıdan 87.508,6881-TL (59.468,20 TL + 55.063,1481 TL – 27.022,66 TL) alacağının bulunduğu, davalı tarafın yapmış olduğu ihale usulü satış gibi “yüksek hacimli ve bazı şartnamelere bağlı satışları kapsayan ticari hayata” uygun olarak alınan ürünlerin ileriki üretim aşamalarına geçmeden önce ihale şartnamesine uygun olarak sondajlama yöntemi ile en az 3 farklı teslimat partisinde kontrol edilmesi ve/veya ettirilmesi gerektiği hususuna bağlı olarak gerekli kontrolleri yapmadığı/yaptırmadığı ve bu yüzden tali kusurlu olduğu, davacı tarafın satmış olduğu kumaşlarda tespit edilen doku yapısından kaynaklı ayıp nedeniyle asli kusurlu olduğu, davalı-alıcının ayıp nedeniyle uğradığı zararın 222.555,78 TL tutarında olduğu, ancak zararın meydana gelmesinde asıl kusurlu davacı-satıcı olmakla birlikte, davalı-alıcının da birlikte kusurunun bulunduğu ve tazminat miktarında TBK m. 52 çerçevesinde indirim yapılması gerektiğini rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
Taraf vekillerinin itirazına binaen, dava dosyasının yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor aldırılmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya ibraz edilen 06/02/2023 tarihli ek raporda özetle; kök raporda değişikliği gerektirecek bir husus bulunmadığını rapor ve beyan ettikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Asıl dava;
satış sözleşmesinden doğan bakiye alacağın tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine, birleşen dava ise; ayıplı mal satışından doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,
Asıl ve birleşen dava dosyalarında, taraflar arasında 10/09/2012 tarihli imalat ve satış sözleşmesinden doğan ticari ilişki olduğuna dair uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sözleşme kapsamında, davacı tarafça davalıya satış ve teslimi yapılan kumaşların ayıplı olup olmadığı, ayıbın neden ibaret olduğu, bu nedenle alıcının maddi ve manevi zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktarda oluştuğu, ayıba ilişkin alıcının ayıp ihbarında bulunma yükümlülüğünün olup olmadığı, bu kapsamda süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle ödenmeyen bakiye satış bedeli olup olmadığı, var ise miktarı noktasında toplanmıştır.
Mahkememizce, gerek bozmadan önce ve gerekse de bozmadan sonra, tarafların dosyaya sundukları ve toplanmasını istediği tüm belge ve kayıtlar temin edilerek, dava dosyası iki ayrı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, iki ayrı bilirkişi heyeti tarafından yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, satışı yapılan kumaşların 1/2 sinin sözleşmede kararlaştırılan niteliklere haiz olmadığı, iş bu ayıbın büyüteçle yapılacak basit bir muayene sonucu anlaşılabilecek gizli ayıp niteliğinde olmadığı, alıcının ayıplı ürünü teslim almasından itibaren 8 günlük ihbar süresi içerisinde, ayıbı satıcıya ihbar etmediği, ancak satıcı olan tarafın, kumaş satışını meslek edinmiş kişilerden olduğu, bu nedenle kumaştaki ayıbı bilmesi gerektiği, TBK 225/2. Maddesine göre de, satıcılığı meslek edinen tarafın, alıcı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmamış olmasını ileri sürerek, ayıptan kaynaklı sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamayacağı, taraflar arasında akdedilen sözleşmede, sözleşme bedelinin 118.936,40-TL olarak kararlaştırıldığı, satıcı tarafın alıcı tarafa sattığı ürünün, ayıplı olan kısmının, alıcı tarafça, satıcı tarafa iade ve teslim edilmediği, ayıplı kısmının değerinin, sözleşmede 59.468,20-TL olarak kararlaştırmış olduğu, iş bu bedelde ayıp oranında indirim yapıldığında, ayıplı kumaştan dolayı alıcı tarafın, satıcı tarafa ödemesi gereken satış bedelinin 55.063,14-TL olduğu, alıcı tarafın ayıplı ürünleri üretimde kullanarak üçüncü şahıslara satmış olduğu, iş bu nedenle ayıplı kabul edilen kumaş bedelinden, alıcı tarafın sorumlu olduğu, sözleşme kapsamında, davalının ayıplı kabul edilen iş bu kumaş bedeli ile ayıpsız olan kumaş bedeli dahil ödemesi gereken sözleşme bedelinin 114.531,34-TL olduğu, alıcı tarafın, satıcı taraftan teslim aldığı kumaş bedeli karşılığı, satıcı tarafa 27.022,66-TL ödemede bulunduğu takip tarihi itibarı ile, alıcı tarafın ödemesi gereken bakiye borç miktarının 87.508,68-TL olduğu, iş bu miktar alacağa, alıcı taraf olan asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı şirketin itirazında haksız olduğu kanaatine varılmakla, asıl dava dosyasındaki davanın kısmen kabulüne, alacak yargılamayı gerektirdiğinden, taraflar leh ve aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Birleşen dava dosyasında, alıcı taraf şirketin, satıcıdan aldığı ayıplı ürünlerin, kısmen imalatta kullanarak, dava dışı Milli Savunma Bakanlığı ile yapılan sözleşme kapsamında, dava dışı Milli Savunma Bakanlığı’na teslim edildiği, ancak ayıplı ürün teslimi nedeniyle, dava dışı Milli Savunma Bakanlığı’nın alıcı taraf ile olan sözleşmeyi feshettiği, iş bu nedenle ayıplı ürünü teslim alan alıcı tarafın 308.955,78-TL maddi zararının oluştuğu, alıcı tarafın ayıplı ürünleri kullanarak imal ettiği ürünleri, dava dışı şirketlere satışından dolayı 86.400,00-TL gelir elde ettiği, iş bu gelirin oluşan maddi zarardan mahsup edilmesi ile, alıcı tarafın tazmini gereken bakiye maddi zararının 222.555,78-TL olduğu, kumaş üründe imalatı meslek edinen alıcı tarafın büyüteçle yapılacak basit bir muayene sonucu, tespiti mümkün olan ayıplı ürün nedeniyle, dava dışı Milli Savunma Bakanlığı ile olan sözleşmesinin feshi ve bu kapsamda zararının oluşmasında, alıcı tarafın da, satıcı tarafın da eşit oranda kusurlu olduğu, TBK nun 52. Maddesi uyarınca, alıcı tarafın kurusu oranında, maddi zarardan indirime gidilmesi gerektiği, bu kapsamda, alıcı tarafın tazmini gereken maddi zararının 111.277,89-TL olduğu, alıcı tarafın, dava dışı Milli Savunma Bakanlığı ile olan sözleşmesinin ayıplı ürün tesliminden dolayı feshedilmiş olması, alıcı tarafın ticari itibarı ve bu kapsamda kişilik haklarına saldırı ve zararına sebebiyet verildiği, alıcı taraf şirketin ekonomik büyüklüğü ve itibar kaybı ve zararın oluşmasındaki kusur durumu dikkate alındığında, alıcı tarafın talep ettiği 20.000,00-TL manevi tazminatın, dava tarihindeki ülkenin ekonomik durumu ve paranın satın alma gücüne göre orantılı olduğu kanaatine varılmakla, birleşen dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi HMK 294/4 mad. gereğince bir ay içinde açıklandığı üzere;
1-Asıl davada;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı …. Tekstil İnş San Tic Ltd Şti nin İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyasına konu 87.508,68-TL asıl alacağa itirazının iptali ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz oranı uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Takibe konu alacak yargılamayı gerektirdiğinden, tarafların leh ve aleyhlerine icra inkar ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında;
Davanın KISMEN KABULÜ ile
111.277,89-TL maddi zarardan doğan alacağın 06/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı …’nden alınarak asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı … Tekstil İnş San Tic Ltd Şti’ne verilmesine,
Fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
20.000,00-TL manevi tazminatın birleşen dosya dava tarihi 10/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı …nden alınarak asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı … Tekstil İnş San Tic Ltd Şti’ne verilmesine,
Asıl dava dosyası yönünden;
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı tarafından peşin yatırılan 1.109,40-TL’nin mahsubu ile 4.868,31-TL karar ve ilam harcının asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısından alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı tarafından peşin olarak yatırılan 1.109,40-TL harcın asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısından alınarak asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısına verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 14.001,39-TL nispi ücreti vekaletin asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısından alınarak asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısına verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 4.405,06-TL vekalet ücretinin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısından alınarak asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısına verilmesine,
Birleşen İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında;
Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı tarafından peşin yatırılan 7.127,57-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.840,02-TL karar ve ilam harcının asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısından alınarak hazineye gelir kaydına,
Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı tarafından peşin olarak yatırılan 7.127,57-TL harcın asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısından alınarak asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısına verilmesine,
Maddi Tazminat Yönünden;
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 17.691,68-TL nispi vekalet ücretinin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısından alınarak asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısına verilmesine,
Avukatlık asgari ücret tarifesinin 13/3 maddesine göre hesap edilen 17.691,68-TL nispi vekalet ücretinin asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısından alınarak asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısına verilmesine,
Manevi tazminat yönünden;
Avukatlık asgari ücret tarifesine göre hesap edilen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısından alınarak, asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısına verilmesine,
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı tarafından yapılan 24,30-TL başvuru harcı, 495,95-TL tebligat ve posta gideri, 3.000,00 TL Bilirkişi ücreti, 177,50-TL keşif harcı, 100,00-TL taksi ücreti gideri dahil olmak üzere toplam 3.797,75‬-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2.810,25-TL’nin asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısından alınarak asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısına verilmesine, bakiye kısmın asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı üzerinde bırakılmasına,
Asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısı tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı tarafından yapılan 27,70-TL başvuru harcı, 215,40-TL tebligat ve posta gideri, 2.050,00 TL Bilirkişi ücreti dahil olmak üzere toplam 2.293,1‬0-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 596,25-TL’nin asıl dosya davacısı birleşen dosya davalısından alınarak asıl dosya davalısı birleşen dosya davalısına verilmesine, bakiye kısmın asıl dosya davalısı birleşen dosya davalısı üzerinde bırakılmasına,
Asıl dosya davalısı birleşen dosya davacısı tarafından peşin yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.05/04/2023

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı