Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/195 E. 2021/581 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/195 Esas
KARAR NO : 2021/581

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2020
KARAR TARİHİ : 29/06/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’nin , sektöründe öncü konumda olan, Türkiye’deki en büyük ilk 500 sanayi şirketi arasında yer alan ve yaptığı ihracatlarla ülkesine ciddi döviz girdisi sağlayan ve istihdam yarat bir şirket olduğunu, karşı taraf ile olan faturalardan kaynaklı ticaret ilişkisi neticesinde müvekkilinin borçludan 58.056,00-TL alacaklı konumunda olmasına rağmen karşı tarafa bu durum defalarca belirtilmesine rağmen karşı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ve neticesinde İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyası tahtında borçlu aleyhinde takibe geçilmek zorunda kalındığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptaline takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa dava dilekçesinin tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, Fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan bilirkişi inelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı tarafın usulüne uygun tutulduğu anlaşılan 2019 yılı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu, yukarıda açıklanan nedenlerle, sayın mahkemenin kabulü halinde, davacı tarafın takip ve dava konusu 2 adet mal ve hizmet faturasında dolayı takip tarihi itibariyle davalı taraftan 58.056,00-TL alacağı bulunduğu, TCMB verilerinden 09/09/2019 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının talip gibi yıllık %19,50 olduğu görüldüğünden, davacı tarafın belirlenen 58.056,00-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve belirlenebilir (likit) olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı şirketin davaya konu icra takibine dayanak yapılan 2 adet fatura nedeniyle davalı şirketten alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamış, icra takibine itirazda bulunulduğu görülmüştür.
4-Davacı tarafça takipte ve davada faturalara, ticari defterlere ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanılmıştır.
5-Mahkememizin 28/01/2021 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı ile her iki tarafa ticari defter ve belgelerin ibrazı hususunda süre verilmiş, duruşma zaptı ihtarlı davetiye ile davalı şirketin bilinen adresine tebliğe çıkartılmış, tebligatın adresten taşınma nedeniyle iade dönmüş olması üzerine aynı adresin davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması nedeniyle TK 35/4. Maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir. Davacı taraf süresi içerisinde defterler hakkında yerinde inceleme talep ederken, davalı tarafça defter ve kayıtların ibraz edilmediği görülmüştür.
6-Davacı şirketin ticari defter ve kayıtların İstanbul ilinde bulunması nedeniyle defter ve kayıtların incelenmesi hususunda İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesince SMMM Bilirkişi aracılığı ile yapılan ticari defter incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda “…dava ve icra takip dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacı tarafın usulüne uygun tutulduğu anlaşılan 2019 yılı ticari defterlerinin incelenmesi sonucu, yukarıda açıklanan nedenlerle, sayın mahkemenin kabulü halinde, davacı tarafın takip ve dava konusu 2 adet mal ve hizmet faturasında dolayı takip tarihi itibariyle davalı taraftan 58.056,00-TL alacağı bulunduğu, TCMB verilerinden 09/09/2019 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının talip gibi yıllık %19,50 olduğu görüldüğünden, davacı tarafın belirlenen 58.056,00-TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, alacağın faturaya dayandığı, belirli ve belirlenebilir (likit) olduğu ..” şeklinde kanaat bildirildiği görülmüştür.
6-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
7-Somut olayda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 30/05/2019 tarihli, 29.028,00TL bedelli ve 30/05/2019 tarihli, 29.028,00TL bedelli 2 adet fatura nedeniyle toplam 58.056,00TL tutarlı alacaklı olduğu, davalı tarafın ise usulüne uygun davetiye ve ihtara rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği görülmüştür.
Bu durumda davacının ticari defter ve kayıtlarında yer alan alacak kaydının davacı lehine delil teşkil edebileceği değerlendirilmiştir.
8-Dosyaya sunulan dava konusu faturalara ilişkin 2 adet sevk irsaliyesinde “…” adına imza atıldığı, sevk irsaliyesinde başkaca imza bulunmadığı, davacı tarafça sevk irsaliyesine konu fatura içeriği mal veya hizmetin “…” adlı kişiye tesliminin sağlandığının anlaşıldığı, davalı tarafça imzaya veya imzanın aidiyetine ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı gözetilerek davacı tarafça faturalara konu malın davalı tarafa teslim edildiği yönünde değerlendirme yapılmıştır.
9-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere davacının ticari defter ve kayıtlarının takibe konu alacağın varlığını doğruladığı, davalı şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun ihtarlı davetiyeye rağmen ibraz edilmediği, bu nedenle davacının ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edildiği, dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri üzerindeki imzaların davalı şirketi temsile yetkili bir kimse tarafından atılıp atılmadığı anlaşılmamakla birlikte davalı şirket tarafından bu yönde herhangi bir itirazda bulunulmadığı, bu haliyle fatura içeriği malların davalıya teslim edilmiş olduğu kabul edilerek, tüm bu delillerin birlikte değerlendirilmesinden dava konusu 2 adet fatura nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 11/03/2021 tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davalı üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.,
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, davalının İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin itiraz öncesi koşullarda devamına,
2-Alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirilmekle hükmedilen alacak miktarının %20’si oranında hesaplanan 11.611,20TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.965,80-TL harçtan peşin olarak alınan 701,18-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.264,62-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 8.347,28 -TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 701,18-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 659,9‬0-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
8-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır