Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/182 E. 2023/178 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/182 Esas
KARAR NO : 2023/178

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 07/03/2023

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; İlk olarak , dava konusu ile ilgili olarak davalı aleyhine, İzmir … Tüketici Mahkemesinin … Esas , … Karar sayılı dosyası üzerinden dava açtıklarını, ancak Mahkemenin 19.04.2019 tarihli kararı ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, görevsizlik kararı üzerine dosyanın İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas , … Karar sayılı dosyasına gönderildiğini, Mahkemece 6102 sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunun 18 / A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verildiğini, bütün bunların üzerine taraflarınca 6102 sayılı TTK’nın 5/A-1 maddesi ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunun 18 / A maddesi gereğince Arabuluculuğa başvurulduğunu, davalı tarafın Arabulucu davetine katılmadığını, müvekkili … (Alıcı) ile … Teknik Makina İth. İhrç. San. Ve Tic. Ltd. Şti. – … (Satıcı) arasında 18.01.2019 tarihli Satış Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmenin Konu başlıklı 2. Maddesi ile ” Sözleşmenin konusunu yukarıda belirtilen tarihli siparişi üzerine tarafların mutabık kaldıkları ürünlerin satışı ve ödeme şartlarının belirlenmesinden ibarettir.” hükmü ile Satıcının, Alıcıya … Lazer Epilasyon cihazını 70.000 TL üzerinden 9 taksit ile satıp teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, iş bu satış sözleşmesi gereğince satış bedelinin 9 taksit şeklinde ödenmesi yönünde mütabık kalındığını, ilk olarak 18/01/2019 tarihinde … Bankası’na ait dekont ile sabit olmak üzere müvekkilinin 7.000 TL’lik kısmını muhataba nakit olarak ödendiğini, taksitlendirilen bakiye kısım için sözleşmenin teminatını teşkil etmek üzere muhataba 8 adet senet verildiğini, lakin davalı tarafın teminat senetlerini 3. Kişiye cirolamış bulunduğundan müvekkili tarafından söz konusu teminat senetlerinin ödenmek zorunda kalındığını, ancak davalı tarafından teslimi yapılan cihazın müvekkili tarafından kullanılma aşamasında, müşterilerden memnun olmadıkları yönünde geri dönüşler olmaya başlandığını ve cihazın kendisinden beklenen faydayı sağlamadığı tespit edildiğinden, bunun üzerine mesleği doktorluk olan ve cihazdaki teknik hata ve farklılıkları anlama kabiliyetine sahip olması kendisinden beklenemeyek müvekkilinin cihazdaki sorunları araştırmaya başladığında kendisine teslim edilen cihazın sözleşmede kararlaştırılan cihaz olmadığını anladığından, davalı tarafça müvekkiline, sözleşmede teslimi kararlaştırılan cihazın (… Lazer Epilasyon) teslim edilmediğini, farklı bir cihaz teslim edildiğinden, kaldı ki; davalı tarafından müvekkiline gönderilen 09/03/2019 tarihli faturada da ”… Lazer” bilgisi yer aldığını, ancak teslimi gerçekleşen cihazın fatura bilgilerindeki cihaz da olmadığından, taraflarınca İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası üzerinden cihazın bulunduğu mahalde delil tespiti yapıldığını, raporun tespit ve değerlendirme bölümünde ”18.01.2019 tarihli ve 693 sıra nolu satış sözleşmesinde satılan ürün olarak yazılı olan … air lazer epilasyon cihazıdır. İnceleme adresinde görülen cihaz ise … lazer epilasyon cihazıdır. Davalı firma internet sayfası da incelenmiş, yukarıda sözü edildiği gibi satış sözleşmesinde yazılan cihaz ile teslim edilen cihazın birbirinden farklı cihazlar olduğu açıkça görülmüştür.” şeklinde kanaatte bulunulduğunu, bilirkişi raporuyla da sabit olmak üzere müvekkiline teslim edilen cihaz ile satış sözleşmesinde alım-satımı konusunda kararlaştırılmış olan cihazın farklı olduğunu, yine aynı bilirkişi raporunun ”cihazda yapılan incelemeler” başlıklı bölümünde ” İnceleme adresinde bulunan … Laser isimli cihazın; lazer teknolojisi yerine yoğun ışık teknolojisi kullanılan … epilasyon cihazı olduğu görülmüştür. Satış sözleşmesinde yer alan cihaz ise … Laser Epilasyon cihazıdır. Hatalı sevk edilen cihazın da yerinde incelemesi yapılmıştır. Bu cihazın sürekli kullanılamayacak kadar sesli çalıştığı, buz başlık adı verilen kısmının işlem esnasında sürekli kullanılamayacak kadar ısındığı ve arka alt tarafta yer alan su drenaj musluğundan su kaçırmış olduğu görülmüştür.” şeklindeki değerlendirmesiyle müvekkile teslim edilmiş olan cihazın ayıplı olarak teslim edildiği açıkça belirtildiğini, müvekkilinin, sözleşme ile yükümlendiği edimlerini aksatmadan yerine getirmiş olmasına rağmen davalının sözleşme ile kararlaştırılan cihazı (… Lazer Epilasyon) müvekkiline teslim etmediği gibi ayıplı bir mal teslim ettiğini, davalı tarafın bununla da kalmayıp, kendisine teminat senedi olarak verilen senetleri kötü niyetli olarak 3. kişilere cirolayarak müvekkilini ciddi anlamda mağdur ettiğini, müvekkilu …’ın bu durumu farkeder farketmez davalı ile irtibata geçtiğini ve sözlü olarak cihazı geri almalarını ve parasının iadesini talep ettiği halde karşısında muhatap olacak kimseyi bulamadığını, bu nedenlerle 18.01.2019 tarihli sözleşmeden dönmenin hukuka uygunluğunun tespitine , ayıplı malın iadesine ve
müvekkili tarafından ödenmiş olan 70.000,00-TL ‘nin faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … Bankası A.Ş. ve … Bankası A.Ş … Şubesinde bulunan, müvekkili … adına düzenlenen ancak müvekkilinin rızası hilafına 3. kişilere ciro edilerek bankaya tevdi edilen senetlerin icrasının ivedilikle durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olup davanın reddinin gerektiğini, sözleşmenin 18.01.2019 tarihinde yapılmış olup alacağın zaman aşımına uğradığını, davacı tarafın, dava dilekçesi ile tanzim edilen senetlerin de iadesini talep ettiğini, bu senetlerin değerinin hesap edilmeksizin eksik harç ödenerek dava açıldığını, eksik harç ikmal edilmeden, davaya devam edilmesinin, bu aşamada mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafın taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenen senetlerin ”teminat senedi” olduğu, ciro edilemeyeceği, ciro edilmesinin kötü niyet göstergesi olduğu iddialarının tamamen asılsız olduğunu, öncelikle davacı tarafça tanzim edilen senetlerde ”teminat senedidir” yahut ”ciro edilemez” şeklinde bir ibare bulunmadığını, ciro yasağı bulunmayan bonoların müvekkili tarafından üçüncü kişilere ciro edilmesinde hiç bir yasal engel bulunmadığını, bir an için böyle bir engelin olduğu var sayılsa bile, iş bu itirazlarını üçüncü kişi tarafından kendilerine müracaat edildiğinde itiraz edebileceklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için ”ayıplı mal” iddialarının doğru olduğu kabul edilse bile TTK 23/1 c hükmünde yazılı iki ve sekiz günlük hak düşürücü süreler geçmiş bulunduğundan davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın, kendilerine sözleşmede kararlaştırılandan farklı bir ürünün teslim edildiği, teslim edilen ürünün ayıplı olduğu iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafla, sözleşme akdedilmesi üzereni sözleşmede yazılı ”… Lazer Epilasyon” isimli cihaz alıcı …’a teslim edildiğini, ancak kısa süre içinde davacı …’ın, aynı ürünün yeni serisi ve daha nitelikli modeli olan ”…” cihaz verilmesini talep ettiğinden, …’a teslim edilen … Epilasyon cihazının iade alındığını ve talep ettiği yeni modelin kendisine teslim edildiğini, (02/04/2019 tarihli ihtarname) değişiklikliğin tamamen alıcının talebi ile gerçekleştiğini, fiyat konusunda ise müvekkili şirket insiyatifiyle herhangi bir artırım yapılmadığını, hal böyle iken davacı tarafın, kendilerine farklı ürün teslim edildiğini iddia etmeleri kötüniyet göstergesi olduğunu, ayrıca davacıya gönderilen yeni cihazın; anlaşmada öngörülen cihazın tüm işlevlerini gördüğü gibi, daha fazla fonksiyon ve özelliğe de sahip olduğunu, daha nitelikli ve daha teknolojik üstünlüğü olan bir cihaz olduğunu, bu değişimin alıcı …ın lehine olduğunu, hal böyle iken davacı tarafın ”ayıplı mal” iddiasında bulunmaları mümkün olmadığını, zira ayıplı malın; sözleşmede belirtilen niteliklerin satılanda bulunmaması, yahut kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan engellerin bulunması olarak tanımlandığını, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden alıcı tarafa, daha nitelikli … cihazı teslim edildiğini, satış bedelinin bono olarak müvekkili tarafından kabul edildiğini, müvekkilinin tutum ve davranışlarının yasalara uygun olduğunu, bu nedenlerle basit yargılama usulüne tabi olmaması ve eksik harç yatırılması sebebiyle usulden reddine, Esas yönü itibariyle haksız ve dayanaksız şekilde açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
DELİLLER: İzmir … Asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyası, ihtarnameler, fatura sureti, dekont delil olarak değerlendirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı mal teslimi iddiasına dayalı sözleşmenin feshi ve mal bedelinin iadesi davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacı ile davalı arasında 18/01/2019 tarihli satış sözleşmesi imzalandığı,70.000,00-TL bedel ile “… Lazer Epilasyon Cihazı” makinesinin alındığını, 7.000,00-TL’nin nakit olarak verildiğini ve kalan satış bedeli için senet düzenlenerek davalıya verildiğini, davalı tarafından satışı yapılan makinenin kullanımı aşamasında müşterilerin memnun olmaması nedeniyle mcihazdan beklenen faydanın sağlanamadığını, yapılan araştırmada sözleşmede kararlaştırılan cihazdan farklı bir cihazın verildiğinin anlaşıldığı, yapılan delil tespiti incelemesinde sözleşmede yer alan cihaz ile teslim edilen cihazın farklı olduğunun anlaşıldığı, davalının sözleşmede kararlaştırılan cihazı teslim etmediği ve aynı zamanda ayıplı bir cihazın teslim edildiğini, davalıya verilen senetlerin 3.kişilere ciro edilmiş olduğunu, davalının satılan malın ayıbından dolayı sorumlu olduğunu ileri sürerek sözleşmeden dönülmesi suretiyle ayıplı malın davalıya iadesini ve ödenen mal bedelinin davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmüş, davanın eksik harç ile açıldığı, davada yazılı yargılama usulü uygulanması gerektiği, dava konusu senetlerin ciro edilemeyeceğine dair bir kayıt bulunmadığı, davacı tarafın süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacıya sözleşmede kararlaştırılan cihazın ayıpsız olarak teslim edildiğini ancak davacının isteği üzerine daha yeni seri olan “… Jet” cihazının verildiği, bu değişikliğin davacının talebiyle gerçekleştiği, davacıya teslim edilen cihazın sözleşmedeki cihazdan daha fazla özellik barındırdığını, bu nedenle ayıplı sayılamayacağını, davacının ayıpla ilgili bir arıza bildirimi bulunmadığını, makinenin ayıpsız bir şekilde teslim alındığını, davacının mesleği itibariyle cihazdaki farklılığı teslim anında fark etmesi gerektiğin savunarak davanın reddini talep etmiştir.
4-Dava dosyasının ve delil olarak dayanılan İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyası içeriğinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinde davacı ile davalı arasında 18/01/2019 tarihli satış sözleşmesinin imzalandığı, satış sözleşmesinin konusunun “… Lazer Epilasyon Cihazı” olduğu, cihaz faturasının 09/03/2019 tarihinde düzenlendiği, davacı tarafça Kadıköy … Noterliği’nin 26/03/2019 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönme iradesini davalıya yönelttiği, davalı şirket yetkilisi tarafından Buca … Noterliği’nin 02/04/2019 tarih ve … yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile davacıya cevap verildiği görülmüştür.
Davalı tarafça zamanaşımı defi ileri sürülmüş ise de dava tarihi öncesinde İzmir … Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasının ikame edildiği ve zamanaşımının kesildiği, keza görülmekte olan davanın da TBK’nın 231.maddesi uyarınca 2 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından zamanaşımı defi kabul görmemiştir.
Dosya kapsamında yapılan incelemede dava konusu uyuşmazlığın değerlendirilmesinde öncelikle davacının tacir niteliğini haiz olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Davacının mesleği hekimlik olduğu dosya kapsamından anlaşılmakta olup epilasyon cihazına ilişkin davada her ne kadar dava konusu uyuşmazlığın çözümünde kıymetli evrak hukukuna ilişkin hükümlerin uygulanacak olmasından dolayı mahkememiz görevli ise de, Uyap üzerinden yapılan sorgulamada davacının özel muayenehanesinde yatılı olmayan hekimlik hizmetleriyle ilgili faaliyetinin bulunduğu, yapılan işin niteliği itibariyle bir ticari işletmeden ziyade meslek faaliyetinden dolayı gelir elde edildiği dikkate alındığında davacının tacir sayılamayacağı değerlendirilmiştir.
5-Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı tazminat istemine ilişkindir. , TBK. m. 223 hükmü; “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesini içermektedir. Somut uyuşmazlıkta davacının ayıp ihbarında bulunma tarihine ilişkin bir kayıt yer almıyor ise de 26/03/2019 tarihli Kadıköy … Noterliği ihtarnamesinde davacı tarafın talebi üzerine davalının satılan ürünü değiştirdiği belirtilmiş olup, davalının 02/04/2019 tarihli cevabi ihtarnamesinde ve cevap dilekçesinde bu durumun kabul edildiği, davacıya sözleşme ile satışı yapılan makinenin değişiminin yapıldığının ve daha üstün nitelikte bir makinenin teslim edildiğinin belirtildiği görülmektedir. Davalı tarafça cihaz değişiminin yapıldığı tarihe ilişkin bir kayıt sunulmamış olup ayıp ihbarının süresinde olup olmadığının tespiti için malın davacı alıcıya hangi tarihte teslim ediliği önem arz etmektedir. Davalı tarafça bu hususta bir delil sunulmadığı ve satış sözleşmesi ile ihtarname tarihi arasındaki sürenin 2 ay gibi kısa sayılabilecek bir süre olduğu dikkate alındığında ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü gerektiği değerlendirilmiştir.
6-Davacı tarafça dava konusu cihazın sözleşme ile kararlaştırılan özellikleri barındırmadığı ileri sürülmüş olup davalı ise davacıya teslim edilen cihazın sözleşmede kararlaştırılan cihazdan daha üstün nitelikleri olan bir cihaz olduğunu savunmuştur.
Mahkememizce cihaz üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya sunulan 13/06/2021 tarihli elektrik-elektronik mühendisi bilirkişi raporunda cihazın lazer vasfını taşıyan bir cihaz olmadığı ve ayıplı nitelikte sayılması gerektiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı itirazda bulunulmamıştır.
7-Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacıya satışı ve teslimatı gerçekleştirilen cihazın ayıplı nitelikte olduğu sabit olup taraflarca rapor karşı süresi içerisinde itirazda bulunulmamıştır. Bilirkişi görüşüne karşı itirazda bulunulmamış olmakla bu hususta dava konusu cihazın ayıplı olduğuna yönelik olarak davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuş olup davalının itiraz süresinden sonra bu hususlardaki itirazları dikkate alınmamış, yeniden farklı bir rapor alınmamıştır.
8-Davacıya teslim edilen cihazın sözleşmede kararlaştırılan özellikleri barındırmadığı sabit olup, davacı tarafça sözleşme ile teslim edilen ilk üründen şikayet edilmesi üzerine ürünün iade alınarak farklı bir cihaz verildiği davalı savunması ile sabittir. Davalının teslim ettiği 2.cihaz da sözleşmede kararlaştırılan türde bir cihaz olmadığı bilirkişi raporu ile anlaşılmış olup, davalı tarafça 2.cihazın hangi tarihte davacıya teslim edildiğine dair bir kayıt sunulmadığı dikkate alındığında ayıp ihbarının süresinde yapıldığı ve sözleşmeden dönme iradesinin süresinde davalıya iletildiği kabul edilmiştir.
9-Taraflar arasındaki satış sözleşmesi 70.000,00-TL bedel ile imzalanmış olup, davacının 7.000,00-TL ödemeyi nakit olarak yaptığı, kalam 9 adet bonoyu ise … Bankası’na tevdi edilen bonoların bedelini ödemek suretiyle gerçekleştirdiği tespit edilmiştir. Ayıptan sorumluluk halinde alıcının seçimlik hakları TBK 227.maddesinde düzenlenmiş olup alıcı satılanı geri vermek kaydıyla sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Bu durumda Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin “Birlikte ifa kuralı gereği mal bedelinin davacıya iadesine karar verilirken aynı zamanda ayıplı malın davalılara iadesi yönünde de karar verilmesi ve yine birlikte ifa kuralı gereğince davalılar aleyhine hükmedilen bedele, aracın fiilen davalılara iade edilip teslim edildiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, mahkemece, bu yön gözetilmeden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” (… Esas .. Karar sayılı ilamı) şeklindeki görüşü dikkate alınarak yapılan ödemeye ayıplı malın davalı satıcıya iadesi tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiş, davacı tarafça dava dilekçesinde faiz türü belirtilmemiş olduğundan yasal faize hükmedilmiştir.
10-Yukarıda ayrıntılı gerekçeleri açıklandığı üzere davacının hekimlik mesleği ile iştigal ettiği ve vergi kayıtlarına göre de hekimlik faaliyeti yürüttüğü, bu itibarla tacir niteliğinde sayılamayacağı, olağan gözden geçirme süresi içerisinde sözleşme ile teslim edilen cihazdan memnun olunmaması üzerine davalının cihaz değişimi yaptığının sabit olduğu, değişimi yapılan cihazın da sözleşmede kararlaştırılan özellikleri içermediği, ayıplı nitelikte olduğunun davalının itirazının bulunmadığı bilirkişi raporu ile sabit hale geldiği, bu nedenle davacının sözleşmeden dönerek satış bedelinin iadesini isteme hakkının bulunduğu, davacının satış bedelini düzenlenen bonoların ciro edildiği 3.kişiye ödenmesi suretiyle ödediğinin banka kayıtlarından anlaşıldığı, davacının ödemiş olduğu bedelin iadesinde ayıplı malın davalı satıcıya tesliminden itibaren faiz talep edebileceği gözetilerek bu doğrultuda davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, dava konusu ayıplı malın davalı satıcıya iadesine, 70.000,00-TL satış bedeli iadesi alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, alacak miktarına ayıplı malın davalı satıcıya teslim edileceği tarih itibariyle yasal faiz işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.781,70-TL harçtan peşin olarak alınan 1.195,43-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.586,27-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 11.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.195,43-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı ile 292,25-TL posta ve tebligat ücreti, 650,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 942,25‬-TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekilinin e-duruşma yoluyla yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı