Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/181 E. 2021/1007 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/181 Esas
KARAR NO : 2021/1007

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2020
KARAR TARİHİ : 18/11/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin sahibi olduğu ve kendi sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, sürücüsü … olan …plakalı aracın çarpıştığını ve müvekkiline ait araçta maddi hasar ve değer kaybı oluştuğunu, zararın tazmini davalı sigorta şirketine başvurulduğunu ve aracın tamirinin gerçekleştiğini, müvekkili aracının onarımı süresince araç mahrumiyet zararının doğduğunu, davalı sigorta şirketinin araç mahrumiyet zararı yönünden sorumluluğu bulunmadığından araç maliki ve sürücüye müracaat haklarının saklı olduğunu, davalı sigorta şirketine yaptıkları başvuruya rağmen davalı şirketin 15 gün içinde hiçbir cevap vermediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ikame ettiğimiz kısmi davamızın kabulü ile müvekkile ait araçta oluşan hasar bedeline mahsuben 9.900-TL maddi tazminatın davalı yanın temerrüde düşürüldüğü tarih olan 23/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilin kaza sebebiyle araçsız kalmasından dolayı ikame araç bedeline mahsuben 100-TL İkame araç bedelinin davalı yanın temerrüde düşürüldüğü tarih olan 23/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
iş bu dava nedeniyle yapılan yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; dava dilekçesinde talep edilen 10.000,00-TL olan maddi tazminat alacağını, bilirkişi raporu doğrultusunda, maddi zararlarından dolayı kısmi talepleri olan 10.000-TL.’ nın ıslahla birlikte arttırılarak toplam 31.500,00-TL’ ye ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davacı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermedikleri görülmüştür.
DELİLLER: Davacının kasko poliçesi, kaza tespit tutanağı, ruhsat fotokopileri, ehliyet fotokopileri, davalı tarafa bildirim yapıldığına dair dilekçe ve tebellüğ evrakı, İzmir ….Sulh Hukuk Mah.nin …. D.İş sayılı dosyası, İzmir 6.Asliye Ticaret Mah.nin ….. E.-……….. K. sayılı dosyası, hasarlı araca ait fotoğraflar ve bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için İzmir 6.Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “……plaka sayılı araç sürücüsü …’ın “%25 oranında Tali Kusurlu olduğu, …plaka sayılı araç sürücüsü …’ın “%75 oranında Asli Kusurlu olduğu, dosya kapsamında rapor tarihi itibariyle aracın çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görüp görmediği belirlenemediğinden aracın sovtajı davalı sigorta şirketinde bırakılmak suretiyle gerçek zararın 90.000,00.-TL olduğu, davalı … Sigorta A.Ş.’nin, hasar onarım bedeli tespitinde seçenekli olarak belirtilen onarım bedeli de dahil sigortalısının kusuru oranında hasar onarım bedelinden sorumlu olup mevcut bilgi ve belgelere göre gerçek zarar olarak belirlenen 90.000,00.-TLX %75=67.500,00.-TL den poliçe limiti olan 36.000,00.-TL ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olarak tespit edilen 20/12/2018 tarihinden yasal faiziyle sorumlu olduğu, poliçe vadesi 07/03/2017-2018 olup, dava konusu kaza Trafik Sigortası Yeni Genel Şartlar kapasında değerlendirilmesisin gerektirmiş, söz konusu araç için pert görüşü belirtilmiş olmakla (çekme belgeli ve hurda belgeli işlemi görmesi gerektiğinden) değer kaybı bedeli belirlenmemiştir. Ayrıca, İzmir 8.Sulh Hukuk Mahkemesinin …D.İş dosyasında 19/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda …plaka sayılı aracın kilometre bilgisinin tespit edilmiş olması nedeniyle mevcut durum itibariyle da değer kaybı bedelinin tespitinin mümkün olmadığı, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali sorumluluk (Trafik) Sigortası kapsamında talep edilen ikame araç bedelinden … Sigorta A.Ş.nin sorumlu olamayacağı …” belirtmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE;
1-Dava, davacının maliki olduğu … plaka sayılı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş ZMMS ve İMMS poliçeleri ile sigortalı olan, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen zararın karşılanmayan bakiye kısmının ve ikame araç bedeli zararlarının tazmini talepli maddi tazminat davasıdır.
2-Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, davacı vekilinin 21.05.2021 tarihli dava değerinin artırılmasına yönelik ıslah dilekçesinin tebliği üzerine zamanaşımı defi ileri sürülmüştür.
Öncelikle dava dilekçesine cevap süresi içerisinde zamanaşımı def’i ileri sürülmemiş olması yalnızca dava dilekçesi açısından talep edilen alacaklar yönünden sonuç doğuracaktır. Davalı, davaya cevap verip vermemesinden bağımsız olarak ıslah dilekçesi ile artırılan bedel yönünden zamanaşımı def’i ileri sürebilir. Bu nedenle davalı tarafın 24.05.2021 tarihinde Uyap üzerinden sunulduğu anlaşılan zamanaşımı def’inin ıslahla artırılan kısımla sınırlı olmak üzere süresinde yapıldığı kabul edilerek zamanaşımı şartlarının oluşup oluşmadığı hususu inceleme yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.”
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda KZMMS ile İMMS arasındaki sorumluluk sıralı sorumluluk ilkesine göre düzenlenmiş olup İMMS’nin sorumluluğu ancak KZMMS sigortacısının poliçe limitinin üzerinde bir zarar söz konusu olduğunda ortaya çıkacaktır. Bu durumda KTK’nın 109/1.maddesi uyarınca tazminat yükümlüsünün öğrenildiği tarihten itibaren itibaren zamanaşımı süresinin başlaması gerektiği gözetildiğinde, İMMS sigortacısı açısından 2 yıllık zamanaşımı süresinin zararın KZMSS limiti üzerinde kaldığının anlaşıldığı tarihten itibaren başlatılması gerekmektedir.
5-Somut olayda davalı sigorta şirketi kazada %75 oranında kusurlu bulunan … plaka sayılı aracın hem KZMSS sigortacısı hem de İMMS sigortacısıdır.
Dosyaya getirtilen İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında davalıya yönelik olarak yalnızca KZMSS sigortası kapsamında dava açıldığı, dava sonucu davacıya ait araçta oluşan zararın sovtaj değeri ve kusur dağılımı sonrası 67.500,00-TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporuna ve karara karşı taraflarca itirazda bulunulmadığı, davacı tarafça kısmi açılan davanın 36.000,00-TL’ye yükseltildiği ve mahkemece davanın kısmen kabulü ile 36.000,00-TL maddi tazminata hükmedildiği görülmüştür.
6-Davalı sigorta şirketinin aracın KZMMS ve İMMS sigortacısı olması nedeniyle bir an için zamanaşımının ayrı ayrı işlemediği, zarar sorumlusunun tümüyle bilinebileceği düşünülebilir ise de davacı tarafın davalı sigorta şirketinin aracın İMSS sigortacısı olduğunu bildiğine dair dosyaya girmiş bir delil bulunmadığı gibi davalı tarafın da bu yönde bir savunması olmamıştır. Bu nedenle 2 yıllık zamanaşımı süresinin İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından verilen kararın kesinleşmesinden sonra başlatılması gerekmektedir. Zira mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu ile belirlenen 67.500,00-TL miktarlı zararın, mahkeme kararı kesinleşmeden taraflar açısından bağlayıcı olmayacağı düşünüldüğünden davacının karar kesinleşmeden zararın KZMMS poliçe limiti üzerinde kalacağını öngörerek İMMS sigortacısına dava açması beklenemez. Nitekim mahkememizda görülen benzer nitelikteki, karar kesinleşmeden İMMS sigortacısına açılan davalarda, ilk davada verilen hükmün bozulması üzerine, bozma sonrası hesaplanan zararın KZMMS poliçe limitlerinde kalabildiği ve İMMS sigortacısına açılan davanın kaybedilerek yargılama giderlerinin zarar gören üzerinde kalabildiği gözlemlenmiştir. Bu nedenle KZMMS sigortacısına açılan davada tespit edilen zarar miktarı hüküm ile kesinleşmeksizin zarar görenin İMMS sigortacısına dava açmaya zorlanmaması gerektiği yönünde vicdani kanaat oluşmuştur. Bu noktada bir an için davalı sigorta şirketine İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında tüm zarara yönelik tazmin taleplerinin yöneltilebileceği düşünülse dahi biraz önce de değinildiği üzere kazaya karışan aracın İMMS sigortasının bulunup bulunmadığının veya bulunduğu bilinmekle birlikte İMMS sigortacısının davalı olduğunun davacı tarafça bilindiğine dair bir delil bulunmadığından İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı 21/.10.2019 tarihi kararının kesinleşme tarihi olan 07.01.2020 tarihinden sonraki iki yıl içerisinde açılan davanın zamanaşımı süresi dolmadan önce açıldığının kabulü gerekmektedir.
7-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 15.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu kazanın gerçekleşmesinde davacı araç sürücüsünün %25, davalının sigortalısı araç sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu görüşü bildirilmiş, taraflarca rapora karşı itiraz edilmemiştir. Her iki davanın tarafları ve inceleme konusu olay aynı olup taraflar yönünden kusur yönüyle usuli kazanılmış hak oluştuğu kabul edilmiş, kesinleşen kusur oranları mahkememizce hükme esas alınmıştır.
8-İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunulan 15.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait aracın dava konusu kaza nedeniyle onarımının ekonomik olmadığı, sovtaj değerinin düşülmesi sonrası net zararın 90.000,00-TL olacağı, davalı sigorta şirketinin sigortalı aracın sürücüsünün %75’lik kusuruna denk gelen 67.500,00-TL miktarlı zarardan sorumlu olacağı, ayrıca davacının yönünde görüş bildirilmiş, taraflarca rapora karşı itiraz edilmemiştir. Her iki davanın tarafları ve inceleme konusu olay aynı olup taraflar yönünden kusur yönüyle usuli kazanılmış hak oluştuğu kabul edilmiş, kesinleşen kusur oranları mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davalı sigorta şirketi aracın hem zorunlu mali mesuliyet hem de ihtiyari mali mesuliyet (İMSS) sigortacısı olup, olay tarihi itibariyle davalının, ZMMS limitinin 36.000,00 TL olduğu ve limite kadar K.M.A.Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası kapsamında İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyada zarara yönelik hüküm kurulduğu, bakiye kısımla ilgili sorumluluğun devam ettiği, bakiye zarar miktarının 31.500,00-TL olduğu, davacı tarafın davalı sigorta şirketinin İMMS sigortacısı olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği yönünde bir delil bulunmadığı, bu itibarla zamanaşımı şartlarının oluşmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
9-Davalı sigorta şirketine karşı ZMSS kapsamında zararın giderilmesi için İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı davası açılmış olup anılan dosyada verilen kabule yönelik hüküm 07.01.2020 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen tazminat dosyasının tarafları mahkememiz dosyası ile aynı olup her iki yargılamanın yalnızca sorumluluk dayanaklarının ZMMS ve İMMS olması yönüyle farklılık bulunduğu, taraflardan veya zararı doğuran nedenlerden dolayı bir farkın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen tazminat davası tarafların istinaf etmemesi üzerine kesinleşmiş ise de davalı tarafın mahkemece verilen kararı istinaf etmemiş olması, mahkememiz dosyasında da cevap süresi içerisinde önceki hükme yönelik bir itirazda bulunulmamış olduğu birlikte gözetildiğinde mahkememizce ayrıca bir araştırma yapılmaksızın İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemeleri ve tespitler hükme esas alınmıştır.
10-Kasko Poliçelerinde, “İkame Araç Klozu ” bulunduğu takdirde , kasko sigortacısı ikame araç temin etmediğinde araç mahrumiyet giderini ödemekle sorumlu olup, davaya konu poliçede bu klozun bulunduğu görüşmüştür. Davacının pert total olan aracını yerine yeni bir araç alabilmesi için geçecek makul süre kadar poliçede belirtilen 15 günlük sürei geçmemek üzere ikame araç temini gerektiği değerlendirilmiştir. Her ne kadar dava tarihi itibariyle bu zarar yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş ise de dava dilekçesine cevap süresi içerisinde zamanaşımı def’i ileri sürülmediğinden başkaca bir inceleme yapılmaksızın taleple bağlı kalınarak 100,00-TL ikame araç mahrumiyetinden kaynaklanan tazminata hükmedilmiştir.
13-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun tarihli sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın davanın kabul ve ret oranına göre taraflardan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile poliçe limitlerini geçmemek kaydı ile 31.500,00-TL bakiye hasar bedeli ve 100,00TL araç mahrumiyetine dayalı maddi tazminat olmak üzere toplam 31.600,00TL maddi tazminatın 23/01/2020 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.158,59-TL harçtan peşin olarak alınan 170,78-TL ile ıslah harcı olarak alınan 367,17-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.620,64-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 4.740,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170.78-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 367,17-TL toplamı 537,95-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından başvuru harcı ve posta ücreti olarak sarf edilen toplam 108,90-TL. yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde ve resen yatırana iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim…
e-imza
¸