Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/124 E. 2021/1096 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/124 Esas
KARAR NO : 2021/1096

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 07/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı arasında kurulan ticari ilişki kapsamında müvekkilinin cari hesap alacağını tahsil edememesi nedeniyle İzmir … İcra Müdürlüğünün ……. sayılı dosyası ile açılan icra takibine davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak süresinde davaya cevap vermediği görülmüştür.
DELİLLER:
İzmir …İcra Müdürlüğünün ……E sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, faturalar, sevk irsaliyesi bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişiden alınan raporun sonuç kısmına göre; “…Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda; taraf ticari defterleri ve dayanağı belgeleri üzerinde yapılan inceleme ve Raporun “İnceleme Ve Değerlendirmeler” bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda;
Davalıya ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede;
Davalının 2018 yılında işletme defterine tabi olduğu, 2018 yılına ait işletme defterinin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca noter açılış onayının süresinde yaptırıldığı, işletme defterinin 6102 sayılı TTK da sayılan tasdike tabi defterler arasında yer almadığı ve kapanış tasdik zorunluluğunun da bulunmadığı,
Davacının davalıya düzenlediği 21.03.2018 tarih …… no 8.637,60 TL ve 24.03.2018 tarih 136701 no 1.510,40 TL tutarındaki iki adet faturanın davalıya ait işletme defterinde kayıtlı olmadığı,
Davacıya ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede;
Davacının 2018 yılında e-defter kapsamında olduğu, 2018 yılına ait ticari defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018 yılı yevmiye defteri için süresinde yaptırıldığı, ticari defterlerin birbirini doğruladığı ve usulüne uygun tutulduğu,
Davacının davalıya düzenlediği toplamı 10.148,00 TL tutarındaki iki adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu bu faturalara ilişkin bir ödeme kaydının bulunmadığı,
Takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 10.148,00 TL alacaklı olduğu, takibin asıl alacağının da bu tutar üzerinden başlatıldığı, ancak;
Takibe konu 24.03.2018 tarihli …. numaralı 1.280,00 TL tutarlı fatura içeriği malın teslimine ilişkin yapılan incelemede 20.03.2018 tarih 103363 numaralı sevk irsaliyesi ile tesliminin yapıldığı, irsaliyenin teslim alan bölümünde “Aytekin DEMİR” adının yazılı olduğu ve imzasının bulunduğu, fatura ve irsaliyedeki miktarların birebir örtüştüğü,
Davaya konu 21.03.2018 tarihli ….numaralı 8.637,60 TL tutarındaki fatura içeriği malın teslimine ilişkin yapılan incelemede, 21.02.2018 tarih 102382 numaralı sevk irsaliyesi ile bu faturaya ilişkin 2.200 adet tuğla ile 750 adet asmolenin tesliminin yapıldığı, irsaliyenin teslim alan bölümünde “…” adının yazılı olduğu ve imzasının bulunduğu, aynı faturanın diğer kalemlerini oluşturan 3.500 adet Tuğla ve 800 adet asmolene ilişkin kdv dahil 4.820,30 TL tutarındaki malın teslimine ilişkin kanıtlayıcı belgenin dosyada bulunmadığı, davacının kestiği ve takip başlattığı toplam fatura tutarından teslime ilişkin kanıtlayıcı belge bulunmayan tutar tenzil edildiğinde 5.327,70 TL’nin kalacağı,
İşlemiş faize ilişkin dosya kapsamında yapılan incelemede davacının davalıya ihtarname göndermediği görülmüş olup, takdiri sayın mahkemenizdedir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı tarafça davalıya satışı yapılan 3 adet fatura içeriği malzeme bedelinin tahsili hususunda yapılan icra takibinin yerinde olup olmadığı, davalı itirazının iptalinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
3-Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış olup yargılama sırasında ayıp iddiasında bulunulmuştur. Ayıplı ürünlerle ilgili olarak kırık malzeme gönderildiği ileri sürülmüştür. Kırık bir malzeme ilk bakışta anlaşılabilecek olup gizli ayıp niteliğinde olmadığı bu türden bir ayıp mevcut ise açık ayıp sayılması gerektiği ve derhal satıcıya bu ayıbın bildirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Davalı tarafça teslim sonrası ayıbın ihbar edildiğine dair bir delil sunulmadığından ayıp ihbarı kabul edilmemiştir.
4-Tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış, dosyaya sunulan SMMM bilirkişi raporuna göre dava konusu 2 adet faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının işletme defteri tuttuğu ve bu defterde kayıtlı olmadıkları bildirilmiştir.
5-Tarafların ticari defter ve kayıtları her bir tarafın kendi lehine olarak düzenlenmiş olup karşı taraf defterlerini doğrulayıcı nitelikte değildir. Bu nedenle dosyadaki diğer delillerin değerlendirilmesi gerekmiştir.
6-Satış sözleşmesinde kural olarak satıcı mal veya hizmeti teslim ettiğini, alıcı ise karşılık olan bedeli ödemiş olduğunu ispat külfeti altındadır.
Davacı tarafça 2 adet fatura içeriğinin teslimine ilişkin 2 adet sevk irsaliyesi dosyaya sunulmuş, sevk irsaliyelerinden 21.02.2018 tarihli olanda davalı imzası, 20.03.2018 tarihli olanda ise Aytekin Demir imzasının bulunduğu görülmüştür.
Davalı tarafça her ne kadar …in tanınmadığı davalı çalışanı olmadığı ileri sürülmüş ise de davalıya bağlı çalışanları gösterir SGK kayıtları dosyaya getirtilmiş olup 05.03.2018-31.03.2018 tarihleri aralığında …in davalıya bağlı SGK’lı işçi olarak çalıştığı tespit edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı tarafça 21.02.2018 tarihli ve 20.03.2018 tarihli sevk irsaliyeleri içeriğinde yer alan malzemlerin davalı tarafa teslim edildiğinin ispat edildiği kabul edilmiştir.
7-Davacı tarafça takipte 21.03.2018 tarihli 8.637,60-TL bedelli ve 24.03.2018 tarihli 1.510,40-TL bedelli faturalara dayanılmıştır. Fatura içerikleri incelendiğinde sevk irsaliyelerinden daha fazla miktarda malzemenin bulunduğu görülmüştür. Faturalar üzerinde birim malzeme fiyatları yazılı olup sevk 20.03.2018 tarihli sevk irsaliyesi ile 2.000 adet tuğlanın, 21.02.2018 tarihli sevk irsaliyesi ile 2.200 adet tuğla ve 750 adet asmolenin davalı tarafa teslim edildiği, 20.03.2018 tarihli sevk irsaliyesi içeriği ile 24.03.2018 tarihli fatura içeriğinin uyumlu olduğu bu nedenle 1.510,00-TL miktarlı fatura alacağının ispat edilmiş olduğu, 8.637,60-TL bedelli fatura yönünden ise fatura içeriğinin 3.500 adet tuğla, 800 asmolen, 2.200 tuğla ve 750 asmolenden ibaret olduğu, 21.02.2018 tarihli sevk irsaliyesinde ise 2.200 adet tuğla ile 750 adet asmolenin teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu ürünlere karşılık faturada yer alan 1.210,00-TL ve 2.025,00-TL üzerinden alacağın ispatlandığı, KDV dahil edildiğinde fatura bedelinin 3.817,30-TL olarak hesaplandığı, toplam ispat edilen fatura bedellerinin 5.327,30-TL olduğu, itirazın bu miktar üzerinden iptalinin gerektiği değerlendirilmiş, teslim edildiği kanıtlanamayan diğer fatura içeriği yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Alacak faturaya dayanmakta olup davalı tarafın takip konusu alacak miktarıyla ilgili borçlu olup olmadığını bilebilecek ve borç miktarını tespit edebilecek durumdadır. Bu nedenle haksız itiraz nedeniyle kabul edilen alacağın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmiştir.
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun 30.04.2019 tarihli sarf kararı ile 1.360,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın taraflar üzerine davanın kabul ve ret oranına göre yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının İzmir 18.İcra Dairesi’nin 2018/5158 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile takibin 5.327,70TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak miktarına takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlasına ilişkin talebin reddine,
2-Alacağın likit nitelikte olduğu değerlendirildiğinden 1.065,54TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 363,94-TL harçtan peşin olarak alınan 123,68-TL harcın mahsubu ile bakiye 240,26-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.100,00.-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden davalı yararına takdir edilen 4.912,47-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 123,68-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından bilirkişi ücreti, başvuru harcı ve posta ücreti olarak sarf edilen toplam 648,30-TL. yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 337,29-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
8- Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
9-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 686,76-TL’sinin davalıdan, bakiye 633,25-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, her iki tarafla ilgili ayrı ayrı harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, dava değerinin 6100 Sayılı HMK’nın 341/2. Maddesinde gösterilen İstinaf kanun yolu başvuru sınırının altında kalması nedeniyle kesin nitelikte olduğu ve kanun yoluna başvurulamayacağı açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸