Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/115 E. 2021/981 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/115
KARAR NO : 2021/981

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/04/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespitdavasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 2016-2017 yılları arasında … İnş. Gıda Tarım ve Hayv. Ticaret Ltd. Şti.’de mal sevkıyat vb. taşıma işlerinde şoför olarak çalıştığını, davalının şirketi olan “…” isimli firma ile davacının çalıştığı firma arasındaki ticari ilişki sebebiyle tarafların birbirini tanıdıklarını, iki firma arasındaki mal gerek mal sevkiyatlarının şoförlüğü, gerekse bunlara dair belgeleri imzalama işinin davacı tarafından yapıldığını, 2018 yılı Şubat ayında davacıya tebliğ edilen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı ödeme emriyle neye uğradığını şaşıran davacının ödeme emri ekindeki senedi ilk defa bu vesile ile gördüğünü ve haberdar olduğunu, süresi içinde itirazını yaptığını, hem borcu hem imzaya itiraz ettiğini davacının hiçbir şartta böyle bir senet imzalamadığını, imza incelemesinde imzanın davacıya ait olduğunun ortaya çıktığında davacının kendisine irsaliye faturalarının arasında farkettirmeden hile ile bu senedin imzalatıldığını anladığını, senede konu meblağın 240.000 TL gibi oldukça yüksek bir tutar olduğunu, davacının tüm hesapları incelendiğinde böyle bir para girişi olmadığının ortaya çıkacağını, bu parayı davacıya senet karşılığı verdiğini iddia eden davalının hesaplarından da bu tutar kadar bir çıkış hareketlerinin bulunma zorunluluğunun aranmasını belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davacının İzmir … İcra müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyasına dayanak olan 240.000 TL’lik senetten borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, tazminatın işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava ve icra takibi konusu senet’in … tarafından … lehine 27/05/2018 tarihinde 240.000,00 TL bedelli olarak keşide edildiğini, takibe dayanak evrak incelendiğinde evrakın kayıtsız şartsız borç ikrarı içerdiği de aşikar olduğunu, kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren Bononun Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz yoluyla takibe konulmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının “sevk irsaliyelerini imzalarken imzalamış olabilirim” şeklindeki beyanı da gerçeği yansıtmadığını, senet yüzünde davacı eli ürünü 2 Adet imza atılmış olup sevk irsaliyesine ticari teamül gereği tek imza atan davacının sevk irsaliyesi arasına karıştığını iddia ettiği senede yanlışlıkla çift imza atması mümkün olmadığını, davacı’nın birçok beyanı ile doğru söyleme yükümlülüğüne aykırı hareket etmekte borcunu ödemeyerek müvekkili mağdur ettiğini, davacının borçlu olduğu Kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren takip konusu senetle sabit olup senetteki çift imza da davacı yana ait olduğundan davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı yanın aynı şekilde imzaladığı senetlere rağmen dava konusu senet için aksine iddilarda bulunması açıkça dolandırma kastına işaret etmekte olup bu yönde ayrıca suç duyurusunda bulunacağımızı belirtir buna dair haklarımızı saklı tutuklarını belirterek, davacı/borçlu …’in tesis ettiği iş bu hukuki dayanaktan yoksun davasının tümüyle reddine, ayrıca kötü niyetli davacı/borçlu aleyhine HMK m. 329/1 uyarınca vekâlet ücretine ve m. 329/II uyarınca para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ön inceleme duruşmasında; “Davacı ile davalı tarafın davaya ve İzmir … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı icra takibine dayanak yapılan 240.000 TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olup olmadığı, senedin hile sonucunda düzenlenip düzenlenmediği hususlarında uyuşamadıkları” şeklinde belirlenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ileri sürmüş oldukları delilleri mahkememizce toplanmıştır.
Tarafların tanıkları mahkememizde dinlenilmiş olup beyanlarında :
Davacı tanığı … beyanında ” Ben … Mobilyada çalışmaktayım, … Bey’de benimle aynı iş yerinde çalışmaktadır. Bizim iş yerinde şoförlük yapmaktaydı. İş yerimiz şuan kapandı, mobilyalarda kullanılan suntaları getirir götürürdü, iş yerinin aracını kullanırdır. Ne getirilip götürülmesi gerekiyorsa onları getirip götürürdü, bildiğim kadarıyla başka bir ticareti yok sadece bizim orada çalışırdı. 2017 yılı ile 2019 yılları arasında bizimle çalıştı. …’ya tanımam sadece ismini duydum. …nin sahibi diye biliyorum, tarafların alışverişine ilişkin bir görgüm yoktur, ne alıp verdiklerini bilmem bu konuda ben birşey bilmiyorum, davacının bizim iş yerimizde şoför olarak çalıştığını biliyorum. maddi durumu iyi değil şoför maaşı ile geçinen birisi, zaten bizim iş yerimizin sahiplerinin amcası olur kendisi, bizim ki gibi maaşlı çalışan bir elemandır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında ; Ben …nin Nakliye işini yaparım, …nin önünde kendime ait aracım vardır, malzeme sevkiyatı olduğunda aracıma yükleme yapıp gideceği yere götürürüm, … abi gile de ben malları götürüyor idim. … abi … Mobilyanın sahibidir. … ile açık hesap çalışırlardı. Kendi iş yerinde … abinin kızı damadı ve kardeşi birlikte çalışıyorlardı. … abinin kızı şişmanca kısa boylu bir bayandı, damadı ise uzun boylu idi. Dört kişiler idi. Hatta … abinin damadı hali hazırda başka bir işyeri var, bizden …nden mal almaya devam ediyor. Ben namusum şerefim üzerine yemin ederim … abinin …ne borcu var. ben şahsi borcu ya da iş yeri borcu diye bilmem ben malı … abi gilin iş yerine götürüyordum, işyerine götürülen mallardan dolayı borcu vardır, dedi. Senet alışverişine ilişkin benim bilgim ve görgüm yoktur, dedi. Ben mal götürdüğüm hiçbir yerden çek ve senet almadım, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … beyanında ” Ben …nde pazarlamacı olarak çalışmaktayım. … abinin iş yeri vardı. Biz onun iş yerine mal veriyorduk. Fiyatları ve ödemeleri … abi ile konuşuyorlardı. Açık hesap çalışıyorlardı. … abinin iş yerinde … abi, kardeşi ve damadı ile birlikte çalışıyorlardı. Hatta … abinin damadı Karabağlarda koltuk imalat yeri açtı, halen bizden mal almaya devam etmektedir. … abinin bize borcu vardı. Senet verecekti, senet verip vermediğini bilmiyorum ama halen borcu olduğunu biliyorum. … beyin borcu vermiş olduğu mallardan kaynaklıdır, şahsi bir borcunun olup olmadığını bilmiyorum, bizden aldığı malzemelerden dolayı borcu olduğunu biliyorum,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı Asil beyanında Ben …Mobilyada şoför olarak çalışıyordum. Sevk irsaliyelerini ben imzalıyordum, bu senetleri de sevk irsaliyelerinin arasında bana imzalatmışlar dedi. Davacı asile dava dilekçesi ekinde olan …nin irsaliyeli faturaları ile dosya içerisinde dava konusu yapılan bono ve cevap dilekçesi ekinde yer alan senet fotokopileri gösterildi. Sevk irsaliyesindeki imzalar bana aittir, mal almaya gittiğimde ayakta imzalıyordum. Dava konusu olan 240.000,00-TL’lik senedi de bana arada imzalatmışlar dedi. Sevk irsaliyelerindeki imzanın şekli ile dava konusu senet metni üzerindeki imzanın şeklinin farklı olduğu, dava konusu senet metnindeki imzanın özenli bir şekilde atıldığı, sevk irsaliyelerindeki imzanın ise özensiz atıldığının görülmesi üzerine davacı asilden soruldu ve ayrıca cevap dilekçesinin ekinde yer alan iki adet bonodaki imzaların kendisine ait olup olmadığı gösterildi; Bana göstermiş olduğunuz senetlerdeki imzalarda bana ait yalana gerek yok, sevk irsaliyelerini ayakta karalama şeklinde imzaladığım için böyle, senetteki imza da bana ait,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
17/06/2021 tarihli duruşmada dinlenen tanıklar ile davacı ve davalı asil beyanlarında
Davacı tanığı … beyanında; Ben …Mob. da mobilyacı olarak çalışıyor idim. Benim çalıştığım dönemde … Bey de benim gibi haftalık ile çalışıyor idi. Mal alıp işyerine getiriyor idi. Mal almaya gittiğinde kimlerle ne şekilde görüştüğünü bilmiyorum. Bizim iş yerinin patronu … idi, soyadını hatırlamıyorum. Bir de kocası vardı. (İsmini tam hatırlayamadı davacı …’in yardımı ile isminin … olduğunu söyledi. ) … bizim orada işi idi. Patron değildi. Bizim iş yerinin malzemesini çoğu zaman … Bey gider alır işyerine getirirdi. Davacı iş yerinin sahibi …’un amcası olduğu için ne malzeme var ise biz ona söylüyorduk, o gidip alıp geliyor idi. Ben sadece bu kadarını biliyorum. Başka bir bilgim ya da görgüm yoktur, ben taraflar arasındaki senet alışverişine ilişkin bilgiye sahip değilim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … beyanında: Ben tarafları tanırım, davacı … benim amcam olur. … Bey de bizim malzeme satın aldığımız iş yerinin sahibidir, oradan tanırım. Ben …. Mobilyayı tek başıma eşim ….’in yardımı ile işletiyor idim. Davacı amcam benim yerimde haftalık ile çalışan getir götür işi yapan birisidir. Ne talimat verirsek onu yapardı. Davalı … Bey’in iş yerinden malzeme alırken de almış olduğu malzemelere ilişkin imza atmakta idi. Dava konusu edilen senetteki imzalarda bu şekilde atılmış olduğunu tahmin ediyoruz, amcamın bizim adımıza imza atma yetkisi yoktur. Davalı vekilinin talebi üzerine davalının 07/07/2020 tarihli beyan dilekçesi ekinde yer alan 30/10/2016 vade tarihli ve 15.000,00-TL bedelli iki adet bono tanığa gösterildi. Söz konusu senetler şirketimize aittir, bu senetleri ödedik, senette ki imzalar bana aittir, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı asil duruşmadaki beyanında ; Tanık beyanlarına karşı avukatım beyanda bulunacaktır, aleyhe olan hususları kabul etmiyorum, ben daha öncede söylediğim gibi yeğenimin iş yerinde maaşlı olarak çalışıyor idim. Bu vesileyle davalının iş yerine gider malzemeleri alırdım. Malzemeleri alırken de iş yeri sahibiyle oturur sohbet eder çay içerdik. Ben çalıştığım yerin 10 kuruşluk dahi olsa menfaatini korurum ben bunun için konuşmam normal birşeydir, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı asil duruşmadaki beyanında : ben davacı ile yapmış olduğum ticaret ile alakalı olarak tanıyorum. Davacı kardeşi ile birlikte çalıştırdığı bir işyeri vardı. Burası için gelip benden mal alırdı. Eskiden de ticaret yapmışlığımız vardı. Eskiden sıkıntı yaşadığımız için ilk önceleri peşin para ile mal verdim. İlk başlarda carisi güzeldi. Sonra nasıl olduysa iş açık hesaba döndü. Ben ilk başta mal vermek istemedim. Abi bana bulaşma önceden sıkıntılarımız oldu dedim. Araya bir iki mobilyacı soktu, bende hatır üzerine ilk önceleri nakit çalıştım. Daha önceden ekonomik sıkıntılar olduğu için şirketi hanım (… Hanımı göstererek) üzerine açmışlar. Açık hesaba döndüğünde ben kendisinden bir tane bono aldım. Kendisinden daha öncede senetler aldım onları günü geldiğinde ödediler. Kaç lira alacağımız olduğunu şuan tam olarak hatırlamıyorum. Ben bu senedi …Mobilyanın mevcut borcuna karşılık olarak aldım. Şirket sıkıntılı olduğu için şahsından aldım. Dönen çekleri vardı onların bir kısmı ödendi ama tam olarak cari hesap aklımda değil, şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dosya içeresinde yer alan bilgi ve belgeler ile taraf beyanlarına göre; davaya konu edilen bonoların dava dışı …
… Mobilya …. Ltd. Şti’nin … işletme adına sahip …’ya olan borcuna karşılık alındığı hususunda davalı tarafın kabulü bulunmaktadır.
Davalı tarafın kabule ilişkin beyanı dikkate alındığında dava konusu bonoların dava dışı …. Mobilya …. Ltd. Şti’nin …’ya borcuna karşılık alındığı söz konusu bonolardan dolayı davalının davacıdan alacaklı olmadığı anlaşılmıştır. İş bu sebeple dava dışı … ile …. Mobilya …. Ltd. Şti’nin borç alacak ilişkisi mahkememizce araştırılmamıştır. Her ne kadar dava konusu bonolarda nakten alınmıştır ibaresi yer almış ise de ; bonoların ihdas nedeni davalı tarafça talil edilmiş olup ispat yükü davalıya geçmiştir.
Davalının davacıdan alacaklı olmadığı, alacağın … işletme adlı …’ya ait olduğuna dair beyanı ile söz konusu bonoların dava dışı üçüncü şahısların borç alacak ilişkisinden kaynaklandığına ilişkin beyanları ile bonoların alacaklısının … Yurtçu olarak düzenlenmiş olması, davanın menfi tespit davası niteliği de değerlendirildiğinde ,bononun ciro yolu ile davalı eline geçmemiş olması, diğer bir anlatımla keşidecisinin Davacı lehtarının davalı olması sebebi ile dava dışı üçüncü şahıslar arasındaki borç alacak ilişkisinin araştırılmasının davanın esasına katkısı bulunmayacağından bu konuda araştırma yapılmaksızın davalı tarafın beyanları dikkate alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı icra dosyasına dayanak 27/05/2016 keşide tarihli 30/09/2017 vade tarihli 240.000,00-TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde Yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 16.394,40-TL harçtan peşin alınan 4.098,60-TL’nin mahsubu ile 12.295,80-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 4.149,40-TL ilk harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 25.250,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yapılan 373,71-TL tebliğat ve posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.11/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”