Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/105 E. 2021/1152 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/273
KARAR NO : 2021/1158

DAVA : Alacak (Sözleşmesinden Kaynaklanan Cezai Şart)
DAVA TARİHİ : 20/06/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 02.12.2016 tarihinde 3 yıl süre ile geçerli olacak tekelden dağıtım sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşmenin genel hükümlerine göre davalının davacı firmanın ürettiği ürünler dışında başka marka damacana su satışı yapmayacağını, İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası ile davalının iş yerine delil tespitine gidildiğini, 17.10.2018 tarihli bilirkişi raporu ile davalı iş yerinde … marka su satışı yapıldığının tespit edildiğini, davalının taraflar arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmeyip sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmenin 8.maddesine göre davalı dağıtıcının davacı firmanın ürettiği su markasından başka su satması halinde cezai şart ödeyeceğini, 50.000.TL lık cezai şart bedelini dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı asile usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
DELİLLER:
Taraflar arasında imzalanmış “Tekelden dağıtım sözleşmesi”, İzmir …Sulh Hukuk Mah.nin …/… D.İş sayılı dosyasından verilen tespit raporu, tanık, bilirkişi incelemesi delil olarak değerlendirilmiştir.
Davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olup olmadığının tespiti için yapılan 25/06/2021 tarihli bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Davacının yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında davalı ile çalışmasını 2018/Kasım ayında sona erdirdiğini, çalışmanın sona erdiği tarih itibarıyla taraflar arasında herhangi bir borç alacak ilişkisinin kalmadığını, davalının sunduğu muavin kayıt dökümlerinden de anlaşıldığı şekli ile tarafların muavin kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğunu, yine davalının yasal defter ve dayanağı belgeleri kapsamında 2018 yılı itibarıyla davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının iş yerinde İzmir …Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan 17.10.2018 tarihli tespit kapsamında davalının sözleşmeye aykırı olarak dava dışı (… Su) bir firmaya ait su emtiasını alıp sattığı hususunun tespit edildiğini, yine teknik bilirkişi “tarafından yapılan incelemelerde davalının sözleşmeye aykırı olarak mal alım satımı yaptığı/bulunduğu hususunun tespit edildiğini, dava konusu alacağın rapor içerisinde bahse konu edilen taraflarca imza altına alınmış 3 yıllık 2016-2019 dönemlerini kapsayan sözleşmenin 8 maddesine aykırı olarak davalının farklı bir firmadan mal/su alım satımına girişmesi hususundan doğan 50.000.TL lık cezai şart maddesinden gelen alacak talebi olduğunu, yapılan değerlendirmeler dahilinde takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere davalının davacı ile 02.12.2016 tarihli sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerine uymadığını, tek taraflı olarak sözleşmeye aykırı biçimde aynı sektörde faaliyet gösteren dava dışı … Su firması ile çalışmaya başladığı dikkate alındığında, sözleşmenin 8.maddesinde detayları yer alan 50.000.TL lık cezai şart yükümlülüğü kapsamında davacının davalıdan dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin 17/08/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazları doğrultusunda yapılan 19/11/2021 tarihli ek bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “… Davalı …firmasının 2020 dönemine ait Yıllık Gelir Vergi Beyannamesi içeriği Bilanço, Gelir Tablosu kayıtları dikkate alındığında Özvarlığının 180.043,33.TL den ibaret olduğunu, bu haliyle firmanın 120.000.TL den ibaret sermayesinin tamamen ödendiğini, aktiflere plase edildiği ve firma bünyesinde muhafaza edildiği herhangi bir sermaye kaybının söz konusu olmadığını, davalı firmanın olası ödemekle yükümlü olacağı 50.000.TL lık cezai şart neticesinde davalı firmanın Özvarlığının 130.043,33.TL sına gerileyeceği ancak bu haliyle dahi firmanın 120.000.TL den ibaret sermayesini koruyacağını, sermaye kaybının söz konusu olmayacağını ve diğer bir yaklaşımla firmanın Borca Batık hale gelmeyeceğini ve neticede firmanın ekonomik yıkımının söz konusu olmayacağı …” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshine neden olunduğu iddiasına dayalı sözleşmeden kaynaklanan cezai şart bedelinin tahsili talepli alacak davasıdır.
2-Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır
3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı ile davalı arasında imzalanan bayilik sözleşmesinde yer alan şartların davalı tarafça ihlal edilip edilmediği, sözleşmenin feshinde davacının haklı olup olmadığı ve cezai şart bedelinin tahsilinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
4-Taraflar arasında imzalanan 02.12.2016 başlangıç tarihli 3 yıl süreli tekelden dağıtım sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde sözleşme ile davacı … Su’nun ürünlerinin pazarlanması hususunda davalıya bayilik verildiği, davalı bayiye sözleşme kapsamında 1 yıl 5000 adet, 2.yıl 5000 adet ve 3. Yıl 4000 adet olmak üzere toplam 14.000 adet bedelsiz damacana su, 2000 adet damacana değişimi desteği, 1000 adet farklı firmaların damacanalarının … su damacanası ile değişiminin bedelsiz olarak yapılması şeklinde avantajların verildiği, buna karşılık ise sözleşmenin 8. Maddesinde Cezai hükümler başlığı altında dağıtıcının sözleşme şartlarına uymaması, … Su ürünleri dışında markalı ürünlerin satılması, …’yu zarara uğratması veya sözleşmesnin ifasını imkansız kılması veya süresinden evvel haklı neden olmaksızın feshine neden olması halinde 50.000,00-TL cezai şart ödenmesi hükme bağlanmıştır.
5-Dosya kapsamının incelenmesinde dava öncesi İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı tespit dosyasında davalıya ait işyerinde … markalı su ürünlerinin satıldığına dair tespit yapıldığının tespit edildiği, buna ilişkin fotoğrafların çekildiği ve tespit dosyasına eklendiği görülmüştür.
6-Somut olayda davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 02.12.2016 tarihinde imzalanmış olduğu, 3 yıllık sözleşme süresinin 02.12.2019’da sona erdiği, ancak İzmir … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı tespit dosyasında 16.10.2018 tarihinde davalının davacı şirket ürünleri dışında başka marka ürünlerin satışını gerçekleştirdiği tespit edilmiştir.
7-Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamış, yargılama sırasında da davacının sözleşmesel yükümkülüklerini yerine getirmediği yönünde bir savunmada bulunulmamıştır. Bu nedenle sözleşme kapsamında davacı tarafça davalıya verilecek ürün desteklerinin yerine getirildiği kabul edilmiştir.
8-Delil tespiti dosyasında yer alan fotoğraf görüntüleri ve davacı tanığı beyanları ile davalının sözleşmenin devam ettiği sırada dava dışı 3. Şirkete ait su ürünlerinin satışını yapmak suretiyle sözleşmeyi ihlal ettiği değerlendirilmiştir.
9-Dosyaya sunulan ticari kayıtların incelenmesinde davalının yürüttüğü iş ve sermaye itibariyle tacir niteliğinde olduğu, tacirin cezai şart indirimi talebinde bulunamayacağı, ancak hükmedilecek cezai şartın tacirin sonraki ticari hayatını tamamen sona erdirecek ölçüde olması halinde hakkaniyete uygun bir indirim yapılabileceği kabul edilmektedir.
10-Somut olayda bilirkişi raporu ile davalının işletmesel faaliyetinin 50.000,00-TL cezai şarta hükmedilmesi halinde sona erme tehlikesi altında olup olmadığı hususunda rapor alınmış, düzenlenen raporda davalının aktiflerinin 2020 yılı sonu itibariyle 729.719,39-TL, pasiflerinin ise 549.676,06-TL olduğu, cezai şartın davalının ticari hayatının mahvına neden olmayacağı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
11-Yukarıda ayrıntıları açıklanan tüm hususların birlikte değerlendirilmesi neticesinde, davacı şirket ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin yürürlükte olduğu dönemde davalının sözleşmeye aykırı olarak başka bir markaya ait su ürünleri satışını yaptığının sabit olduğu, davalının süresinde cevap dilekçesi sunmadığı ve yargılama aşamalarında da davacının sözleşme kapsamında davalıya vermeyi taahhüt ettiği katkıları sağlamadığına yönelik bir savunmasının bulunmadığı, bu itibarla davalının başka marka ürünlerin satışını yapmak suretiyle sözleşmenin feshine neden olduğunun kabulü gerektiği, yine başka markalı ürün satışının sözleşmenin 8.maddesi uyarınca tek başına dahi cezai şart nedeni olarak kararlaştırıldığı, davacı şirketin delil tespiti dosyasında elde edilen inceleme ile davalının başka markalı su ürünü satışı yaptığını ispat ettiği anlaşıldığından cezai şart talebinde haklı olduğu, davalının ticari işletmesinin faaliyetinin incelenmesinde cezai şart bedelinin ticari hayatının mahvına neden olmayacak nitelikte olduğu anlaşıldığından herhangi bir indirim uygulanmaksızın davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 50.000,00.-TL cezai şart bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.415,50-TL harçtan peşin olarak alınan 853,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,62-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 7.300,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 853,88-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı başvuru harcı, posta ücreti ve bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 1.145,6‬0-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/12/2021

Katip …
(E-İMZA)

Hakim …
(E-İMZA)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”