Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/101 E. 2022/636 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/101 Esas
KARAR NO : 2022/636
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2020

BİRLEŞTİRİLEN BAKIRKÖY 14. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN ……. ESAS SAYILI DAVA DOSYASI;

ESAS NO : 2021/403 Esas
KARAR NO : 2021/208

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/02/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı malik/sürücü … idaresinde bulunan ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde …… sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı ……. plakalı araç ile, 26.08.2019 günü İstanbul-Küçükçekmece ilçesi,Merkez mahallesinde, Hürriyet Caddesi,Bağcılar istikameti yönünde orta şeritte seyrederken önünde ilerlemekte olan davalı malik/sürücü ……. idaresinde bulunan ve diğer davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde … sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı motosikletin arkasına çarpıp çarpmanın etkisiyle karşı şeride savrulan motosikletin o sırada trafik ışıklarında durmakta olan müvekkilinin makili olduğu … plakalı, Mercedes marka aracın ön kısmına çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, kaza sonrası müvekkilinin hasarlı aracını Mercedes-Benz ünvanlı hasar tespit bilirkişisine yaptırdığı muayene sonucu, araçta KDV dahil toplam 30.575,49 TL tutarında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, verilen ekspertiz hizmeti karşılığında müvekkili tarafından 600,00-TL ekspertiz ücreti ödendiğini, davalı … Sigorta A.Ş.’ye yapılan hasar başvurusu üzerine 06.11.2020 tarihinde hasar bedeline mahsuben 7.979,94 TL ödeme yapıldığını, diğer davalı … Sigorta A.Ş.ise yapılan hasar başvurusu üzerine 22.01.2020 tarihinde hasar bedeline mahsuben 5.162,25-TL ödeme yaptığını, bakiye kısmın tahsilini teminen yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanmadığını, açıklanan nedenlerle müvekkili aracında meydana gelen hasarın tazmini için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu, bu nedenlerle müvekkili aracında meydana gelen KDV dahil toplam 30.575,49-TL tutarındaki hasar bedelinden, davalı sigorta şirketleri tarafından ödenen tutarlar düşüldükten sonra kalan 17.433,30-TL tutarındaki hasar bedelinin davalı sigorta şirketleri bakımından hasar başvurusunun yapıldığı tarihe 8 iş günü eklenmesiyle 23.10.2019 tarihinden itibaren, davalı sürücü bakımından ise kaza tarihi olan 26.08.2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 600,00-TL ekspertiz ücreti olmak üzere yargılama giderleri avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili, dava dilekçesinde; 26/08/2019 tarihinde davalı sürücü … ‘nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın diğer davalı sürücü … ‘ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklete arka kısmından çarpması neticesinde, motorsikletin karşı şeride savrularak trafik ışıklarında durmakta olan müvekkilinin … plaka sayılı Mercedes marka aracına ön kısmından çarptığını, araçta hasar meydana geldiğini, aracın hasar masrafının tazmini için İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin ………. Esasına dava açtıklarını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar dışında, kaza neticesinde aracın yediemine bırakılması nedeniyle 200,00-TL, yol masrafı 400,00-TL, müvekkilinin doktor ve ilaç masrafları 553,00-TL, yurtdışında çalışıyor olması ve kaza ile ilgili evrakların tercüme edilmesi için 1.050,00-TL, Almanya ‘ya geri döndüğünde aracı kapattırmak için 7,80 Euro, Türkiye ‘ye gelmeden önce TUV bakım ücreti karşılığı 110 Euro ödemek zorunda kaldığını, ayrıca müvekkilinin kaza nedeniyle 41 gün iş göremez durumunda olması ve işine gidememesi nedeniyle işvereni tarafından işten çıkarıldığını belirterek, maddi zararların karşılığı olarak 117,80 Euro ile 2.203,00-TL ‘nin haksız eylem tarihi olan 26/08/2019 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte, manevi zarar karşılığı olarak 3.000 Euro ‘nun aynen veya ödeme günündeki TL karşılığı olarak 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca haksız eylem tarihi olan 26/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili, cevap dilekçesinde; Davanın görevli mahkemede açılmadığını, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, her ne kadar iş bu dava sigorta şirketi yönünden arabuluculuk kanuna tabii ise de müvekkili yönünden zorunlu arabuluculuk kapsamında olmadığını, bu nedenle arabuluculuk ödenekleri yönünden müvekkilinin aleyhine hüküm tesis edilmemesini talep ettiklerini, kazaya karışan ve davacının aracında hasar meydana gelmesine sebebiyet veren … plakalı motosiklet olup davacının direk olarak müvekkilinden hak talep etmesi kanuna aykırı olduğunu ve husumet itirazında bulunduklarını, trafik kaza tespit tutanağını kabul etmediklerini, davalı … ile müvekkili aracı arasında gerçekleşen kazada müvekkilinin kusurlu olmadığını, kazanın meydana geldiği yerdeki fren izleri de dikkate alındığında diğer davalı … aşırı hızlı olup ani şerit değiştirdiğini, şerit değiştirme kuralına uymadığını, davalı …………. için alkol durumunun tespit edilmediğini, müvekkilinin alkolsüz olup refleks veya sürüş güvenliğini tehlikeye sokacak herhangi bir ediniminin veya fiili hareketinin olmadığını, davacının müşterek ve müteselsil tahsili talebi usul ve yasaya aykırı olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkilinin yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.vekili, cevap dilekçesinde; Kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen … plakalı araç müvekkili … Sigorta A.Ş. nezdinde 01.06.2019-2020 tarihleri arasında … sayılı ZMMS trafik) poliçesiyle sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, iş bu dava öncesi davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuruya istinaden açılan hasar dosyası kapsamında meydana gelen hasar miktarının 10.639,93-TL olduğu ve bu miktarın sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden 7.979,95-TL hasar onarım bedelinin davacıya 27.11.2019 tarihinde ödendiğinden iş bu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatte olması durumunda kusur durumunun bilirkişi marifetiyle tespit edilmesini talep ettiklerini, başvurana ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar onarım tutarı çok fahiş olduğunu, başvurana ait aracın kaskosu bulup bulunmadığı kaskosu var ise zararın kasko şirketince karşılanıp karşılanmadığının araştırılması gerektiğini, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, önemli olan hasarlı araca sigortacılık mevzuatının ön gördüğü vasıfta uygun parçaların takılması ve hasarlı aracın layıkıyla onarılarak gerçek zararın karşılanması olduğunu, aracın onarımının yapılıp yapılmadığı herhangi bir fatura ibrazı ile belgelendirilmemiş olması nedeniyle ödendiği belirsiz olan KDV tutarlarından müvekkili şirketin sorumluluğunun kabul edilemeyeceğini, davacı taraf ekspertiz ücreti talep etmeye karşın dosyaya ne bir fatura ne de ekspertiz ücretinin ödendiğine dair dekont sunmadığından talep edilen ekspertiz ücretinin bu nedenle reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu 26.08.2019 tarihli kazanın meydana gelişinde kaza zaptına göre müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü tali, … plakalı motosiklet sürücüsü asli kusurlu bulunduğunu, müvekkili sigorta şirketince açılan hasar dosyası kapsamında tespit edilen hasar bedeli üzerinden sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen %25 kusur oranına göre, Türkiye Gümrüğüne terk edilen … plakalı araç için Türkiye’deki onarım maliyeti esas alınarak davacıya 5.162,25-TL ödeme yapıldığını, bu ödemeyle müvekkili sigorta şirketi sorumluluğu ve yükümlülüğünü yerine getirdiğini, hasar dosyası kapsamında ekspertiz raporu ile Türkiye şartlarındaki parça-işçilik fiyatları ve hasar tarihindeki MB kuru dikkate alınarak hesaplandığını, hasar talebi dışındaki talep edilen ek ücretler ve vergiler dikkate alınmadığını, netice itibarıyla detaylı ve kapsamlı bir onarım hesabıyla araçta oluşan gerçek hasar bedeli parça ve işçilik kalemleri dahil 20.644,00-TL olarak hesaplandığının görüldüğünü, bu rakamın sigortalı araç sürücüsü %25 lik kusuruna isabet eden 5.162,25-TL dava açılmadan önce davacı tarafa 22.01.2020 tarihinde ödendiğini, davacı tarafça talep edilen hasar miktarı gerçek zararı yansıtmaktan uzak olup fahiş olduğunu, rapor ücreti adı altında afaki şekilde istenilen ekspertiz ücretinden müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulamayacağı Yargıtay Hukuk genel kurulunun 10.02.2010 tarihli kararı ile “… karşı tarafa tebliğ edilmeyen delil tespit tutanağı ve bilirkişi raporu delil olarak esas alınamaz” denilmek suretiyle açıkça ortaya konulduğunu, davacının fahiş ve haksız bilirkişi ücreti istemlerinin reddi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüdü söz konusu olmadığını, talep edilebilecek faiz dava tarihinden itibaren yasal faiz olacağını belirterek açıklanan nedenlerle haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı şekilde açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada, davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER: Hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, ekspertiz raporu, sigorta poliçesi, ödeme dekontu, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Bilirkişi heyetinden alınan 11.12.2020 tarihli rapora göre;
“1-Davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 01.06.2019-2020 tarih aralığında … sayılı sayılı ZMSS trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı,2018 model,Falcon marka motosiklet sürücüsü davalı … kazanın oluşumunda % 75 oranında kusurlu olduğu kanaatine,
2-Davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 17.11.2018-2019 tarih aralığında …………. sayılı sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı,2004 model,Hyundai Starex marka minibüs sürücüsü diğer davalı …’nun kazanın oluşumunda % 25 oranında kusurlu olduğu kanaatine,
3-.. plakalı 2002 model Mercedes E 220 CDI marka otomobilin davacı malik/sürücüsü ……….. ‘ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu kanatine,
4-.. plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle 2.el rayiç değerinin 7.000,00 Euro ve hasarlı halinin 4.000,00 Euro olması sebebiyle araçtaki toplam hasar bedelinin 3.000,00 Euro olabileceği kanaatine,
5-… plaka sayılı araç için … Sigorta A.Ş.‘nin eksik ödenen hasar bedeli için 1.449,66 Euro daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,
6-.. plaka sayılı araç için … Sigorta A.Ş.‘nin yapmış olduğu ödeme ile talep edilen hasar bedelinin karşılanmış olacağı kanaatine,
Hususundaki ortak görüş,tespit ve kanaatimizi içeren raporumuzun,hukuki değerlendirmesi ve nihai kararı Sayın Mahkemenize ait olmak üzere arz ederiz…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce alınan 14/04/2021 tarihli ek rapora göre; “..1- Davalı (… Sigorta A.Ş.nezdinde 01.06.2019-2020 … sayılı sayılı ZMSS trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı 2018 model, Falcon marka motosiklet sürücüsü davalı …’ün kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu kanaatine,
2-Davalı … Sigorta A.Ş.nezdinde 17.11.2018-2019 tarih aralığında 170391263 sayılı sayılı ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı … plakalı,2004 model,Hyundai Starex marka minibüs sürücüsü diğer davalı …’nun kazanın oluşumunda % 25 oranında kusurlu olduğu kanaatine,
3-… plakalı 2002 model Mercedes E 220 CDI marka otomobilin davacı malik/sürücüsü ………… ‘ın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu kanatine,
4- … plaka sayılı araç için … Sigorta A.Ş.’nin eksik ödenen hasar bedeli için 11.453,63 TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,
5- … plaka sayılı araç için … Sigorta A.Ş.’nin eksik ödenen hasar bedeli için 11.453,63 TL daha ek hasar ödemesi yapması gerektiğinin kanaatine,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan 13/06/2022 tarihli raporun sonuç kısmına göre; “…İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …………….. E. sayılı dava dosyasında;
…………yabancı plakalı aracın Ülkesine götürülmediği, gümrüğe terk edildiği bu nedenle onarımı yapılmadığı sabit olup, davalı vekilin hasar onarım bedelini TL. olarak talep etmesi nedeniyle talep ile bağlılık ilkesi gereği ve davaya konu aracın Türkiye’deki gerçek zararının tespiti için işçilik bedeli dikkate alınmadan, değişmesi gereken yedek parça kalemlerinin toplamı olan 18.981,43 TL.’na KDV eklenerek hesaplanması gerektiği, 3065 Sayılı KDV Kanunu’nun 1. maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabi olup, davaya konu aracın zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabi olup, aracın onarımı yapılsın ya da yapılmasın onarıma ilişkin fatura olsun ya da olmasın hasar bedeli üzerinden hesaplanan KDV’yide (3065 sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödenmek zorunda olunması nedeniyle gerçek zarar 18.981,43 TL x 1,18 = 22.398,09 TL. olarak hesaplanmıştır.
Somut olayda davalı … Sigorta şirketinin … plaka sayılı araç sürücüsü sigortalısının kusuru oranında (Sn. Mahkemenin dosyasında alınan Bilirkişi Heyet Raporunda %75) … plaka sayılı aracın 22.398,09 TL. gerçek zararının (22.398,09 TL x 0,75) = 16.798,57 TL. olarak hesaplanan kısmından … Sigorta A.Ş. tarafından 27.11.2019 tarihinde 7.979,95 TL. ödenmiş olmakla 16.798,57 – 7.979,95 TL. = 8.818,61 TL. olarak hesaplanan bakiye gerçek zarar bedelinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu,
Somut olayda davalı … Sigorta A.Ş.nin … plaka sayılı araç sürücüsü sigortalısının kusuru oranında (Sn. Mahkemenin dosyasında alınan Bilirkişi Heyet Raporunda %25) … plaka sayılı aracın 22.398,09 TL. gerçek zararının (22.398,09 TL x 0,25) = 5.599,52 TL. olarak hesaplanan kısmından … Sigorta A.Ş. tarafından 22.01.2020 tarihinde 5.162,25 TL. ödenmiş olmakla 5.599,52 – 5.162,25 TL. = 437,27 TL. olarak hesaplanan bakiye gerçek zarar bedelinden poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olduğu görüş kanaatine varılmıştır.
Davalı … Sigorta A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’ne 16.10.2019 tarihinde yazılı başvuru yapıldığı, başvurunun sigorta şirketlerine 17.10.2019 tarihinde tebellüğ edilmiş olduğu görülmüş olmakla 30.10.2019 tarihinde davalı sigorta şirketlerinin temerrüde düşeceği ve yasal faiz ödemek zorunda olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Birleşen dosya yönünden tespiti yapılan masraflardan nihai kararın takdiri Sn. Mahkemeye ait olmakla belirlenecek toplam meblağdan davalılar … (%25) ve …’ün (%75) kusurları oranında sorumlu oldukları görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava asıl dava ve birleşen davada aynı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dava dilekçesinde davacıya ait … plaka sayılı otomobilin trafik ışıklarında durduğu sırada karşı şeritte davalı …’ya ait … plaka sayılı araç ve diğer davalı …’e ait … plaka sayılı araçlar arasında meydana gelen kaza sonrası …’e ait motosikletin sürüklenerek davacıya ait araca çarpması neticesinde davacıya ait aracın zarar gördüğü, davacının yaralandığı ileri sürülerek bir kısım maddi tazminat ve manevi tazminat(Birleşen dosyada) istemleri ileri sürülmüştür.
Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalı … Sigorta A.Ş. Vekilince asıl dosyaya sunulan cevap dilekçesinde davalının sigortalısı olan……………. plaka sayılı motosikletin kazanın gerçekleşmesinde %25 oranında kusurlu bulunduğu, kusura isabet eden zararın davacıya ödendiğini, davacıya ait aracın davacının tercihi ile gümrüğe terk edildiği savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı … vekilinin asıl dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle davanın görevsiz mahkemede açıldığı, dava konusu kazaya davalı …’nun sebep olmadığını, davalının kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekilince sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş, davacıya 7.979,95-TL hasar ödemesi yapıldığı, araçta meydana gelen hasarın sigortalı kusuru oranında karşılandığı savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
2-Dava şartları, görev ve ilk itirazlar yönünden yapılan incelemede davalı … Sigorta A.Ş.’nin İzmir ilinde Ege Bölge Müdürlüğü’nün faaliyette bulunduğu, Yargıtay’ın yerleşik uygulaması uyarınca bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesi yetkili olduğu dikkate alınarak yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanmakta olup her ne kadar davalılar … ve … yönünden uyuşmazlık ticari nitelikte değil ise de, diğer davalı sigorta şirketleri yönünden uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanunu’nun sigorta sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacağından davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, ihtiyari dava arkadaşlığı halinde davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde birlikte görülmesi gerektiği dikkate alınarak görev yönünden yapılan itirazlar da yerinde görülmemiştir.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
5-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
6-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
7-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
8-Yukarıda açıklanan genel esaslar çerçevesinde mahkememizce sırasıyla tarafların kusur durumlarına ve zararın miktarına yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyaya toplanan delillerden sonra hukuki durumlarına göre inceleme yapılarak hüküm kurulmuştur.
9-Dava konusu kazanın gerçekleşmesindeki kusur dağılımının tespiti için dosya adli trafik bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda kusur dağılımı …(… Sigorta A.Ş. sigortalısı) plaka sayılı araç sürücüsü …’ün %75 oranında, …(… Sigorta A.Ş. Sigortalısı) plaka sayılı araç sürücüsü …’nun %25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı taraflarca kusur dağılımına ilişkin itirazlar ileri sürülmüş ise de, dava konusu kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında her iki davalı araç sürücüsüne de kusur izafe edildiği, davalı …’nun şerit değiştirme kurallarına aykırı davranışı ile diğer davalı …’nun aracın hızını yol ve trafik şartlarına uygun ayarlamamasına yönelik kusurlarının kazanın oluşumunda farklı ağırlıkta etki ettikleri, bilirkişi görüşü ile belirlenen %25-%75 kusur dağılımının kazanın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olduğu gözetilerek kusur oranları bu şekilde kabul edilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde davalıların kusur oranlarına dayanmamış olup, Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1. Maddesinde yer alan “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi doğrultusunda tespit edilen zarardan davalılar müşterek ve müteselsil olarak sorumlu tutulmuştur. Tarafların kusur oranlarının üzerinde yapacakları ifayı diğer kusur sorumlularından talep etme hakları kendi iç ilişkilerine ilişkin olup görülmekte olan davanın konusunu oluşturmamaktadır.
10-Kusur durumlarının tespiti sonrasında dava konusu edilen zararların incelenmesi hususunda rapor alınmış, dosyaya sunulan 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda;
-Davacıya ait zarar gören aracın rayiç değerinin 7.000,00-Euro,
-Hasarlı halinin sovtaj değerinin 3.000,00-Euro,
-Araçtaki hasarım onarım bedelinin 25.911,00-TL(KDV hariç),
Olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketlerinin kusurları oranında yaptıkları ödemeye ilişkin değerlendirme yapılmış ise de müteselsil sorumluluk esasları dikkate alınarak bu husus ayrıca değerlendirme konusu yapılmamıştır.
Mahkememizce taraf itirazlarının irdelenmesi için dosya yeniden farklı bir hasar bilirkişisine tevdi edilmiş, dosyaya sunulan 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
-Aracın hasar onarım bedelinin 30.575,49-TL olacağı,
-Aracın gümrüğe terk edilmiş olması nedeniyle zararın işçilik hariç KDV dahil parça ücreti miktarı olan 22.398,09-TL olacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
11-Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları uyarınca, yabancı plakalı araçların hasarına ilişkin uyuşmazlıklarda şayet araç yurt dışına götürülemeyecek durumda ise davacının zararının tespitinde aracın yurt dışındaki rayiç değeri ve Türkiye’deki onarım bedeli ayrı ayrı hesaplanmalı, bu değerlerden hangisi daha düşük ise zararın bu miktarda olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkememizce de Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nin bu uygulaması yerinde görülmektedir. Zira aracın yurt dışına çıkartılması mümkün olmadığından davacı tercihen aracını Türkiye’de onarması halinde zararı onarım bedeli kadar olacaktır. Şayet araç onarılmamış ve Gümrük İdaresi’ne terk edilmiş ise her ne kadar davacının zararı daha çok ise de tercih hakkını onarımdan yana kullanmamakla zararın artmasına neden olduğu gözetilerek, artan zarar talep edilemeyecektir. Bir diğer taraftan aracın rayiç değeri, onarım bedelinden daha düşük ise de yine aracın onarım bedeline bakılmaksızın yurt dışındaki rayiç değeri üzerinden zarar hesaplaması yapılacaktır.
Somut olayda davacıya ait aracın rayiç değeri 7.000,00-Euro, Türkiye’deki onarım değeri ise Kdv hariç 25.911,43-TL, KDV eklenmesi ile birlikte 30.574,98-TL olmaktadır. Bu durumda davacı her ne kadar aracını gümrük idaresine terk etmiş ise de yerleşik yargısal uygulama doğrultusunda aracın işçilik dahil onarım ücreti miktarınca zararı olacağı kabul edilmesi gerektiğinden davacının araç hasarından kaynaklanan maddi zararının 30.575,49-TL olduğu kabul edilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde zararın 30.575,49-TL olduğu ve karşılanmayan zararın 17.433,30-TL olduğu ileri sürülmüş olup fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmadığı görülmüştür. Bu husus da gözetildiğinde bilirkişi raporu ile davacının ileri sürdüğü zarar miktarının tespit edildiği, davalı sigorta şirketlerince dava öncesi yapılan ödemelerin mahsubu sonrası davacının bakiye zararının 17.433,30-TL olduğu kabul edilerek asıl davada bu miktar hüküm altına alınmıştır.
Davacı taraf davasında davalıların kusur oranlarına dayanmadığından KTK 88/1. Maddesi hükmü uyarınca davalıların zarardan müteselsilen sorumlu oldukları kabul edilerek bu yönde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketlerinin poliçe limitleri 36.000,00-TL olup, zararın toplam miktarı her iki sigorta şirketinin poliçe limitlerini aşmadığı görülmüş, bu nedenle poliçe limitlerini aşmamak kaydıyla ibaresine kararda yer verilmiş olmakla birlikte zaten hükmedilen tutarın poliçe limitleri dahilinde olduğu tespit edilmiştir.
12-Birleşen dava yönünden davacı tarafça davalı araç maliklerinden 3.000,00-Euro manevi tazminat, 400,00-TL ticari taksi kullanımından, 1.050,00-TL tercüme ücreti, 553,00-TL tedavi ve ilaç ücreti, 200,00-TL otopark ücreti, 7,80-Euro araç kapatma ücreti ve 110,00-Euro araç muayene ücreti talebinde bulunmuştur.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede; davacı tarafın gerçekleşen kaza nedeniyle sarf etmek zorunda kaldığı masrafları maddi tazminat kapsamında zarar verenlerden talep edebileceği, maddi tazminat kavramının haksız fiilden dolayı zarar görenin uğradığı her türlü zarar olarak yorumlanması gerektiği, bu itibarla davacının kaza sonrasında yapmak zorunda kaldığı tercihe bağlı olmayan ve zorunlu masraflarını kusurlu araç sürücülerinden talep edebileceği, bu çerçevede talep edilen zarar kalemlerinin ayrı ayrı değerlendirilmesinde;
-Davacının kaza sonrası ticari taksi kullanımına dair 400,00-TL talepte bulunulmuş ise de dava dilekçesi ekinde 70,00-TL ve 150,00-TL bedelli 2 adet makbuz sunulduğu dikkate alınarak yalnızca bu belgeler yönünden talebin kabul edilebileceği değerlendirilmiştir. Mahkememizce 250,00-TL taksi ücretinden kaynaklanan maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği değerlendirilmiş ise de kısa kararda sehven 400,00-TL üzerinden hüküm kurulduğu, bu hatanın kanun yolu aşamasında düzeltilebileceği değerlendirilmiştir.
-Davacı tarafça 1.050,00-TL tercüme işlemi nedeniyle talepte bulunulmuş olup, davacının aracın trafikten çekilmesi ve gümrüğe terkini işlemleri için tercüman yardımından faydalanmasının makul bir masraf olduğu, buna ilişkin olarak dava dilekçesi ekinde makbuz ile bu zarar ispat edildiğinden bu yönden talebin kabulüne karar verilmiştir.
-Davacı tarafça kazalı aracın otoparka çekilmesi nedeniyle ödenen 200,00-TL ücret talep edilmiş olup, bu hususta belge ile ispat sağlandığından bu zararın da davalılardan talep edilebileceği değerlendirilmiş ve talebin kabulüne karar verilmiş, ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
-Davacının bir diğer talebi 7,80-Euro araç kapatma ücreti olup bu hususta dosyaya dekont sunulduğu ve aracın trafik kaydının kapatılması için bu ödemenin yapıldığı anlaşıldığından bu zararın da davalılardan talep edilebileceği değerlendirilerek talebin kabulüne karar verilmiştir.
-Davacı tarafça muayene ve ilaç ücretleri yönünden talepte bulunulmuş ise de, bilindiği üzere trafik kazalarından dolayı belgeli tedavi giderleri SGK’nın sorumluluğunda olup, 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinde 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereği belgeli tedavi giderlerinden sorumluluğun SGK Başkanlığına ait olduğu gözetilerek davacının bu husustaki taleplerinin SGK’ya yöneltebileceği, davalı araç maliklerinin bundan dolayı sorumluluklarının bulunmaması nedeniyle bu istemler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
13-Birleşen dosyada davacı tarafça 3.000,00-Euro manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Davacı tarafça yabancı para birimi Euro üzerinden manevi tazminat talebinde bulunulmuş olup, davacının Almanya Federal Cumhuriyeti ülkesinde ikamet ettiği ve çalıştığı dosya kapsamında sunulan bilgi ve belgelerle sabit olup, davacının manevi zararını sürekli ikamet ettiği ülke para birimi ile talep edebileceği ve yabancı para birimi üzerinden tazminata hükmedilebileceği değerlendirilmiştir.
Mahkememizce kazanın oluş şekli, kazanın gerçekleşmesindeki kusur durumları, paranın alım gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıda meydana gelen yaralanmanın boyutu dikkate alınarak, her ne kadar kalıcı iş gücü kaybı oluştuğu iddia ve ispat edilememiş ise de geçici iş gücü kaybı oluşturacak düzeyde yaralanma yaşandığı dosyaya sunulan muayene raporu ve sağlık raporlarından anlaşıldığından bir miktar manevi tazminata hükmedilebileceği, yaralanmanın niteliği ve ölçüsü dikkate alınarak 500,00-Euro manevi tazminatın uygun olacağı değerlendirilmiş ve davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
14-Davacının faiz talebi bulunmakta davalılar … ve …’ün araç malikleri olarak haksız fiil tarihinden itibaren faiz sorumluluğu bulunduğu gözetilerek haksız fiil tarihi 26/08/2019’dan itibaren yasal faiz işletilmiştir. Davacı tarafça dava öncesi davalı sigorta şirketlerine yazılı başvuru yapılmış olup, her iki davalı şirkete başvuru evrakının 17/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 8 iş günü sürenin sonunda 31/10/2019 tarihinde temerrüt oluştuğu gözetilerek bu tarihten itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
15-Davacı tarafça ekspertiz ücreti talebinde bulunulmuş olup, davacıya ait araçta meydana gelen hasarın onarımı için harcanacak masrafın dava öncesi tespitinde davacının hukuki menfaati bulunduğundan ekspertiz ücreti harcamasının yargılama giderleri kapsamında talep edilebileceği değerlendirilmiş, 600,00-TL ekspertiz ücretinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu anlaşıldığından bu tutar yargılama giderlerine dahil edilerek hüküm altına alınmıştır.
16-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.360,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek haklılık durumuna göre tahsili yönünde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Mahkememizin ……….. Esas sayılı dosyası yönünden;
1-DAVANIN KABULÜ İLE davalı sigorta şirketleri yönünden bakiye poliçe limitlerini geçmemek üzere 17.433,30-TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına davalılar … ve … yönünden haksız fiil tarihi 26/08/2019, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 31/10/2019, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 31/10/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
B-Birleşen …….. Esas sayılı dosya yönünden;
1-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE, 500,00-Euro manevi tazminatın haksız fiil tarihi 26/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının birleşen dosya davalıları … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
2-Maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE,
A-400,00-TL taksi ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminatın 70,00-TL’sine 27/08/2019, 150,00-TL’sine 28/09/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlasına dair istemin reddine,
B-1.050,00-TL tercüme zararından kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 03/09/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
C-200,00-TL otopark ücreti zararından kaynaklanan maddi tazminatın davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına 27/08/2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
D-7,80-Euro Araç kapama ücreti zararından kaynaklanan maddi tazminatın 09/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasasının 4/a maddesi uyarınca hesaplanacak değişken oranlı faiz ile birlikte fiili ödeme tarihindeki merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Türk Lirasının birleşen dosya davalıları … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
E-Muayene ve ilaç ücretine yönelik taleplerin REDDİNE,
C-ASIL DAVA YÖNÜNDEN YARGILAMA GİDERLERİ;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.190,86-TL harçtan peşin olarak alınan 297,72-TL harcın mahsubu ile bakiye 893,14-TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 297,72-TL Harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 54,40-TL başvuru harcı, 301,55-TL posta ve tebligat ücreti, bilirkişi ücreti 1.500,00-TL, ekspertiz ücreti 600,00-TL olmak üzere toplam 2.455,95-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
D-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN YARGILAMA GİDERLERİ;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 410,47-TL harcın peşin olarak alınan 494,69-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 84,22-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.292,10-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına kabul edilen maddi tazminat yönünden takdir edilen 1.716,95-TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … yararına reddedilen manevi tazminat yönünden takdir edilen 4.292,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … yararına reddedilen maddi tazminat yönünden takdir edilen 486,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak iş bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 410,47-TL harcın birleşen dosya davalıları … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen 59,30-TLbaşvuru harcı ve 246,75-TL posta-tebligat ücreti toplamı 306,05-TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre takdiren 56,98-TL’sinin davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınıp alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
E-ORTAK HÜKÜMLER;
1-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili taraflara iadesine,
2-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.360,00TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, Davacı vekili ile davalı … Sigorta vekilinin yüzüne karşı, davalı … vekiline e-duruşma yoluyla, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza