Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/643 E. 2022/277 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/643
KARAR NO : 2022/277

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Davalı ile davacı firma arasında anlaşma sağlanarak davalının istekleri doğrultusunda Masterflow 9200 cinsi grout harcının davalıya gönderilmeye başlandığını ve uygulama işlemlerinin gerçekleştirildiğini, davalı firmanın sırasıyla 07.09.2018 tarihinde 2.028,13 Euro bedelli 1375 kg, 31.08.2018 tarihinde 7.375,00 Euro bedelli 5000 Kg, 08.10.2018 tarihinde 5.015,00 Euro 3400 Kg, 08.10.2018 tarihinde 5.015,00 Euro bedelli 3400 Kg marsterflow malzemesi konulu satış formlarının imzalandığını ve siparişlerde bulunulduğunu, davacının davalının belirttiği miktardaki malzemeyi … adresine göndererek uygulamayı gerçekleştirdiğini, gerçekleştirilen ürünlere ilişkin …sıra numaralı 06.09.2018 tarihli 3125 Kg grout uygulama bedeli konulu 9.218,75 ‘TL bedelli fatura, … sıra numaralı 11.09.2018 tarihli, 5000 Kg Mastresflow bedeli konulu 56.581,00 TL bedeli fatura, … sıra numaralı 11.09.2018 tarihli 3125 Kg grout uygulama bedeli 9.218,75 TL bedelli fatura,… sıra numaralı 11.09.2018 tarihli 1375 Kg mastresflow ve nakliye bedeli konulu 16.108,29TL bedelli fatura, … sıra numaralı 11.10.2018 tarihli, 3000 Kg masterflow ve nakliye bedeli konulu 31.972,10 TI bedelli fatura, … sıra numaralı, 11.10.2018 tarihli, 3000 Kg grout uygulama bedeli konulu 9.218,75 TL bedelli fatura düzenlendiğini ve davalı firma tarafından faturaların suretlerinin üzerine faturaların elden alındığı yazılıp kaşe ve kaşe üzeri imzalanarak fatura asıllarının davalıya teslim edildiğini, Müvekkili tarafından masterflow 9200 harcının uygulanmasının üzerine harcın satın alındığı … san. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından prosedür gereği numuneler alındığını ve teste gönderildiğini, test sonucunda işin gereği gibi eksiksiz olarak gerçekleştirildiğinin malzemenin üreticisi … şirketi tarafından onaylandığını, müvekkilinin işi gereği gibi yerine getirmesine rağmen davalı tarafından ödemelerin yapılmadığını, bunun üzerine İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile 101.948,89 TL asıl alacak için icra takibine başlanıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu beyanla, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 13/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, ıslah dilekçelerinin kabulü ile, 101.948,89TL asıl alacak, faizleri, icra dosyası masrafları ve vekalet ücreti yönünden takibe devam edilmesine ve kötüniyetli davalı borçlunun %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Dosyanın incelenmesinde davalı tarafından sunulan herhangi bir beyan ve cevap dilekçesi ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER: İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası, satış formları ve Fatura suretleri delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce yazılan talimat uyarınca İstanbul Anadalı 9. ATM’nin …/… Tal. Sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Davacının incelenen 2018-2019 takvim yılı kanuni ticari defterlerinin, kendi adına delil vasfina haiz olduğu,
-İcra İnkâr tazminatı isteminin Sayın Mahkemenizin takdirinde bir husus olduğu,
-Davacının kayıtlarında 14.01.2019 icra takip tarihi itibariyle davalıdan 101.948,89 TL alacaklı olduğu…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Sayın Mahkemenizin verdiği talimat doğrultusunda; davalı ticari defterleri ve dayanağı belgeleri üzerinde yapılan inceleme ve Raporun “İnceleme Ve Değerlendirmeler” bölümünde yapılan açıklamalar doğrultusunda;
Davalının 2018-2019 yılına ait yevmiye defterlerin 213 sayılı VUK. 221. ve 222.maddeleri uyarınca ve 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca noter açılış onaylarının süresinde yaptırıldığı, 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfı değerlendirmesinin takdiri Sayın Mahkeme’nizde olmak üzere; 6102 sayılı T.T.K 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken kapanış tasdikinin 2018-2019 yılı yevmiye defteri için süresinde yaptırıldığı, yevmiye defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
Davalı ticari defter kayıtlarında;
Davacının davalıya düzenlediği toplamı 131.948,89 TL olan ve dosyada mevcut 6 adet faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu,
01.01.2018 tarihli açılış fişinde 1.400,00 TL ödeme kaydının bulunduğu, başkaca bir ödeme kaydının bulunmadığı, bu ödeme kaydının fatura toplamından düşülmesi ile davalının davacıya 130.548,89 TL borçlu olduğu,
Dosyada Bulunan davacı defterlerinin İncelendiği Bilirkişi Raporundaki davacı kayıtları ile davalı Kayıtları karşılaştırıldığında; davacıda 01.11.2018 tarih … yevmiye numarasında kayıtlı olan “garanti … proje alınan ödeme” açıklamalı 30.000,00 TL tutarındaki ödemenin davalı ticari defter kayıtlarında yer almadığı, taraflar arasındaki bakiye farkının bu ödemeden kaynaklandığı, davalı ile ticari ilişki de faturalaşma 2018/9.ayda başlamasına rağmen davalının 01.01.2018 tarihli açılış fişinde (2017 yılından devir olarak) 1.400,00 TL ödemenin olduğu ancak bu ödemeye ait dayanak bir belge sunulmadığı,
Davalı ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davacıya 130.548,89 TL borçlu olduğu , takibin asıl alacağının 101.948,89TL üzerinden başlatıldığı tespit edilmiştir…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava İİK 67.Maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık ticari ilişkiye dayanan satış sözleşmesinde davacı tarafından davalı adına düzenlenen muhtelif faturalardan kaynaklı olarak davalının takibe konu borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
3-Davalı şirket tarafından icra takibinde borca, faize ve takip ferilerine itirazda bulunulmuş, davaya cevap dilekçesi sunulmamış, yargılama aşamasında davanın reddi savunulmuştur.
4-Davacı tarafça takipte ve davada faturalara, ticari defterlere ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanılmış, dava dilekçesinde 1.000,00-TL miktarla sınırlı olarak itirazın iptali talep edilerek kısmi dava açılmıştır.
5-Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, taraflarca bildirilen yerlerde SMMM bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilerek inceleme yaptırılmıştır.
6-Davacı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde düzenlenen 02/07/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı ticari defterlerinde davacının takip tarihi itibariyle 101.948,89-TL miktarında davalıdan alacaklı göründüğü tespit edilmiştir.
7-Davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi neticesinde düzenlenen 24/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı ticari defterlerinde davacının takip tarihi itibariyle 130.548,89-TL miktarında borçlu göründüğü tespit edişlmiştir.
8-Ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin yasal düzenleme 6100 sayılı HMK’nın 222.maddesinde yer almaktadır.
“1-Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
2-Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
3-İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.”
Madde metninde de açıklandığı üzere ticari defterlerin bir tarafın kendi lehine delil olarak kabul edilmesi için öncelikle usulüne uygun tutulmuş, açılış ve kapanış onaylarının süresinde yaptırılmış olması gerekmektedir. Bunun yanında ticari ilişkinin karşı tarafının aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterindeki kayıtların bu deftere aykırı olmaması veya karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
8-Somut olayda davacının tarafın ticari defter ve kayıtları ile davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtların birbiriyle uyumlu olduğu, davacının takip ve davada alacak dayanağı olarak gösterdiği 6 adet faturanın davalıya ait ticari defterde kayıtlı olduğu, bu itibarla davacının fatura içeriği mal veya hizmeti davalıya teslim ettiğini ispat ettiği anlaşılmıştır. Davacının bu ispatına karşılık davalı tarafın kendi ticari defterlerinde herhangi bir ödeme kaydı bulunmadığı, yargılama sırasında da fatura bedellerinin ödendiğine dair bir delil sunulmadığı, yalnızca davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan 30.000,00-TL tutarlı ödemenin davalı lehine delil olarak kabul edilebileceği, davacının kendi ticari defterlerinde ve davalı defterlerinde yer alan kayıtlarla kanıtlamış olduğu alacaktan 30.000,00-TL ödemenin mahsubu ile 101.948,89-TL alacaklı olduğunu ispat etmiş olduğu değerlendirilmiştir.
9-Davacı dava dilekçesinde yalnızca 1.000,00-TL miktar üzerinden talepte bulunmuştur. Her ne kadar 13/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri 101.948,89-TL’ye yükseltilmiş ve eksik harç tamamlanmış ise de bilindiği üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinde itirazın iptali davasının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene süre içerisinde açılması gerektiği düzenlenmiştir. Bir senelik dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup mahkememizce resen gözetilmesi gerekmektedir.
İcra dosyasına sunulan davalı borçlu itirazı davacı alacaklıya tebliğ edilmemiş olup, yerleşik yargısal içtihatlar uyarınca itirazın iptali davası açılmakla birlikte alacaklının itiraz dilekçesinin içeriğini bütün sonuçlarıyla birlikte öğrendiği ve tebliğin gerçekleştiği kabul edilmektedir. Bu nedenle itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılması halinde dava tarihinden itibaren en geç 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ıslah yoluyla dava değerinin yükseltilmesi gerekmektedir. Aksi durumda dava dilekçesi ile talep edilmeyen kısım yönünden 1 yıllık süre sonunda itirazın iptalini talep etme hakkı süre yönünden sona ermekte, alacağını ancak yeni bir takip yoluyla veya genel hükümler dairesinde alacak davası ile talep edebilmektedir. Açıklanan nedenlerle her ne kadar davacı tarafça 101.948,89-TL miktarda alacağın bulunduğu ispat edilmiş ise de davanın 30/12/2019 tarihinde ikame edildiği, bu tarih itibariyle davacının takibe itirazı tüm sonuçlarıyla birlikte tebliğ etmiş olduğunun kabulü gerektiği, ıslah tarihi 13/09/2021 tarihi itibariyle 1 senelik hak düşürücü sürenin sona ermiş olduğu, 1 senelik sürenin sona ermesinden sonra yalnızca dava dilekçesi ile talep edilen kısım yönünden itirazın iptali davasında talepte bulunulabileceği, ıslah ile artırılan 100.948,89-TL miktarındaki alacak yönünden ise 1 senelik hak düşürücü sürenin sona ermesinden sonra ıslah talebinde bulunulduğu gözetilerek hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
10-Davacı alacağı faturaya dayanmaktadır. Davacının faturaya dayalı alacağının davalı tarafça miktarı belirlenebilir olduğu, bu itibarla likit nitelikte sayılması gerektiği değerlendirilmiş, kabul edilen dava değerinin %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
11-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutarın kabul ve ret oranına göre taraflar üzerine yükletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının İzmir 14.İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının kısmen iptali ile takibin 1.000,00-TL asıl alacak üzerinden devamına,
2-Alacak likit nitelikte görülmekle hükmedilen miktarın %20’si oranında hesaplanan 200,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Islah ile talep edilen fazlaya dair istemin hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
4-Reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından bu yöndeki talebin reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL harçtan peşin olarak alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 1.000,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. Maddesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafça sarf edilen 44,40-TL başvuru harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 166,00-TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.210,10-TL yargılama giderinin, davanın ret ve kabul oranına göre 11,87-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
11-Davalının sarf etmiş olduğu yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
12-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve ret oranında hesaplanan 12,95-TL’sinin davalıdan, 1.307,05-TL’sinin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı takdirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”