Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/634 E. 2021/991 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/634 Esas
KARAR NO : 2021/991

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili Mahkememize verdiği dilekçe ile; davalının ZMM ile sigortacısı olduğu … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi olan …’ün vefat etmesi nedeniyle müvekkillerinin murisin desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca yine otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerinden …’in yaralanması nedeni ile maluliyetinin oluştuğunu, bu nedenlerle müvekkili … için eşi …’ün vefatı nedeni ile yoksun kaldığı destek nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalınan tazminatın 16.10.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, müvekkili … için ise kaza sonrası ruh sağlığının çalışma gücünün sürekli olarak kaybına neden olacak şekilde bozulması nedeni ile uğradığı zarar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.500,00 TL tazminatın 16.10.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olmakla yapılan açık yargılama sonunda;
GEREKÇE: Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, … plakalı aracın ZMM Sigortalı olduğunu, öncelikle celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasına, Destekten yoksun kalma tazminatı mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan somut delillerle kanıtlanamamış destek taleplerinin reddi ile müteveffaya ait nüfus kayıt örneğinin celbini; tazminat hesabı yapılırken destek tazminatı talep etme hakkı bulunan tüm kişilerin payları dikkate alınmasını , Aktüerya hesabında yukarıda izah edildiği ve Yargıtay tarafından kabul edildiği şekilde, KTK madde 90 da belirtilen usul ve esaslara uygun hesaplama yapılmasını, Davacı yanın ticari faiz taleplerinin reddine, herhalde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yukarıda da ifade edildiği üzere, davalı taraf aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunu’n 3/k maddesinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı maddesinde “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasının engelleyemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Kanun yürürlüktedir. Davacı-yolcu ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketicidir. Davalı, motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere verdiği zararı sigorta örtüsüne alan sorumluluk sigortacısıdır. O halde, dava konusu taşıma işlemi de 6502 sayılı Kanunun 3-l maddesi gereği tüketici işlemi olarak kabulü ile tüketici mahkemesinin görevli olması nedeni ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Dosyaya bakmakta görevli mahkemenin İzmir TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
HMK’nun 20(1) maddesi gereğince işbu kararın kesinleşmesi ve takiben iki haftalık başvurusu süresinde talep halinde dava dosyasının belirtilen görevli mahkemeye gönderilmesine,
HMK’nun 331/2 maddesi de gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin iki haftalık başvuru süresi içerisinde talep olması halinde görevli mahkemede gözetilmesine, bu süre içerisinde başvuru olmaması halinde ise, HMK 20/(1) son cümlesine göre daha sonra gerektiğinde mahkememizce karar verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal istinaf süresi içinde, İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
16/11/2021

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
e-imza
¸