Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/610 E. 2021/1062 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/610
KARAR NO : 2021/1062

DAVA : Menfi Tespit (Ticari nitelikte hizmet alımı)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; Davalı tarafından davacı aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davacıya ödeme emri tebliğ edildiğinde borca itiraz ettiğini, ancak yasal süre geçtikten sonra itiraz edilmiş olduğundan itirazın reddine karar verildiğini, davalı şirketin, davacı yanın malvarlığı üzerine haciz isteminde bulunulduğunu, İcra Müdürlüğü’nün bu istemi kabul ederek haciz uygulamasında bulunulduğunu, davalı şirketin, icra takibine dayanak olarak 26.09.2019 tarih, 10.901,19.-TL bedelli 1 adet faturayı dayanak yaptığını, takibe dayanak yapılan faturanın davacıya teslim edilmediğini, fatura içeriğinde yer alan ticari hizmetinde davalı tarafından yerine getirilmediğini, davacı yanın, icra takibine dayanak faturadan önce ticari hizmet alımında bulunmuş olup, bunun bedelinin davalıya ödendiğini, davalı şirketin, davacı yana daha önce yapmış olduğu ticari hizmeti daha sonra yeniden yapmış gibi fatura düzenleyerek davacıyı borçu göstermeye çalıştığını, davalı şirketin, davacı yandan alacaklı olmamamsına karşın icra takibi başlatmakla tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davacının malvarlığı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, dosyaya yatırılan paranın davalıya ödenmemesine ilişkin koruyucu önlem kararı verilemesine, davacının davalıya borcu olmadığının belirlenmesine ve icra takibinin iptaline, icra takibi haksız ve kötüniyetli olduğundan asıl alacağın %20’nden az olmamak üzere davalının davacıya tazminat ödemesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı yanın fatura içöeriğinde yer alan hizmeti almadığına ilişkin iddialarının gerçek dışı olup, 30.07.2018 tarihli Uygulama Tutanağı’ndan da görüleceği üzere anılı hizmetin verildiğinin ner türlü izahtan vareste olduğunu, iş bu dava konusu faturanın, 27.07.2018 ve 31.07.2018 tarihinde
… isimli ilacın uygulanması sonrasında düzenlendiğini, davacı yanın önceden yapılmış hizmetlerin yeniden yapılmış gibi gösterilerek fatura tanzim edildiği iddiasının tamamı ile hayal ürünü olduğunu, davacı yanın … deposunun 8 numaralı odasında gerçekleştirilen ilaçlamayı yine aynı deponun 11 numaralı odasında 26.07.2018 tarihinde gerçekleştirilen uygulama gibi göstererek ödeme yapmama amacında olduğunu, davacı yanın tedbir talebine ilişkin şartların oluşmadığını, kötüniyet tazminatı talebinin hukuka uygun olmadığını, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, köti niyetle ikame edilen iş bu dava nedeniyle davacı tarafın davalı şirkete %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun sonuç kısmına göre; “…Mahkeme dosyası ve içindeki belgeler ile tdavalı şirketin ticari defter kayıtlarının ve dayanağı belgelerin tetkiki sonucunda ve raporumuz içinde açıklanan nedenlerle,
1)Davalı şirketin 2018 ve 2019 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK 64/3. Maddesine göre noterden açılış onaylarının/beratlarının ve yevmiye defterlerinin kapanış onaylarının/beratlarının yaptırılmış olduğu tespit edilmiş olup,Takdiri Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere; dava1ı şirketin ticari defterlerinin 6100 sayılı H.M.K 222. Maddesine göre delil vasfına sahip olma niteliğinde olduğu,
2)Davalı yanca takip konusu yapılan irsaliyeli faturanın teslim alan kısmının imzalı olmaması ve davacı yan ticari defterlerinde kayıtlı olmaması sebebi ile takip konusu yapılan 31.10.2018 tarihli … nolu 10.901,19.-TL bedelli faturanın ve fatura muhteviyatı hizmetin davacı yanca teslim alındığının ispat edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Takip konusu yapılan fatura ile dava dosyasına sunulan… nolu Uygulama Kontrol Listesi adlı belge teknik bilgimin dışında olması nedeni ile ilişkilendirilememiştir. 31.10.2018 tarihli … nolu 10.901,19.-TL bedelli fatura Sayın Mahkemece kabul edildiği takdirde , dava tarihi itibari ile davalı yanın davacı şirketten takip konusu yapılan faturadan kaynaklı 10.901,19.-TL alacaklı olacağı,..” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafça icra takibine konu edilen ve İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında alacak dayanağı olarak gösterilen 26.09.2019 düzenleme tarihli 10.901,19-TL tutarlı fatura nedeniyle davalının davacıya borcunun bulunup bulunmadığı, fatura konusu mal veya hizmetin davacıya verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır.
3-Davacı tarafça dava dilekçesinde daha önce davalı şirket tarafından davacıya ticari hizmet verildiği kabul edilmiş, ancak bu hizmetin yeniden yapılmış gibi ikinci kez fatura düzenlendiği, ikinci faturaya konu bir hizmetin verildiği ileri sürülerek borçlu bulunulmadığının tespiti talep edilmiştir.
4-Davalı tarafça davacıya ait ürünlerin bulunduğu depolarda 2 kez ilaçlama yapıldığı, bunlara ilişkin tutanakların düzenlendiği, tutanakların davacı işçisi tarafından imzalandığı ileri sürülerek davanın reddi savunulmuştur.
5-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
Davalı tarafça dosyaya 2 adet uygulama kontrol listesi başlıklı belgenin sunulduğu görülmüştür.
… kod nolu uygulama kontrol listesinin 11 nolu odada yapılan uygulamaya ilişkin olduğu, oda hacminin 418 birim olarak girildiği, odada 80 ton armut cinsi meyvenin bulunduğu, bu uygulamanın 26.07.2018-27.07.2018 tarihleri arasında yapıldığı, davacı şirket çalışanı … tarafından tutanağın imzalandığı görülmüştür. Bu uygulamaya ilişkin olarak davacı şirket adına … nolu 10.770,90-TL tutarlı faturanın düzenlendiği, bu faturaya ilişkin alacağın davalı tarafça tahsil edildiği görülmüştür.
… kod nolu uygulama kontrol listesinin 8 nolu odada yapılan uygulamaya ilişkin olduğu, oda hacminin 417 birim olarak yazıldığı, odada 80 ton armut cinsi meyvenin bulunduğu, bu uygulamanın 30.07.2018-31.07.2018 tarihinde gerçekleştirildiği ve davacı şirket çalışanı … tarafından tutanağın imzalandığı görülmüştür. Bu uygulamaya ilişkin davalı şirket tarafından davacı şirket adına … seri nolu 10.901,19-TL tutarlı 31.10.2018 tarihli fatura düzenlendiği ve dava konusu uyuşmazlığın bu faturadan kaynaklandığı görülmüştür.
6-Dosya kapsamında her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelenmiş, davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı, davalının ticari defter ve kayıtlarında ise dava konusu faturanın kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
7-Ticari ilişkide kural olarak alacaklı taraf mal veya hizmeti diğer tarafa verdiğini ispat külfeti altında olup, diğer taraf ise bunun ispat edilmesi halinde söz konusu hizmet veya malın karşılığı bedeli ödediğini ispat külfeti altındadır.
8-Somut olayda davacı dilekçesinde davalı şirketin aynı hizmetten dolayı 2 kez fatura düzenlediğini ileri sürülmüştür. Cevap dilekçesi ile davalı tarafça 2 adet uygulama kontrol listesi hizmet verildiğine dair belge olarak dosyaya sunulmuş, davacı tarafça ise cevap dilekçesine karşı beyan dilekçesi olarak sunulan 12.02.2020 tarihli dilekçede
“…” isimli kişinin davacı şirket çalışanı olmadığı, böyle bir kişinin gerçek olup olmadığının bile meçhul olduğunu, bu imzayla herhangi bir hizmet alınmadığını ileri sürmüştür.
Yargılama sırasında davalı tarafça …’ya ilişkin kimlik bilgilerinin sunulması için süre verilmiş, sunulan bilgilerden kişinin …adlı olduğu ve davalının 2020 yılı 4. Ayında davacı şirkette işçi olarak çalıştığına dair SGK kaydı bulunduğu, 2016-2020 yılı arasında kişinin herhangi bir SGK kaydının bulunmadığı görülmüştür.
Her ne kadar tutanak tarihinde …davacı işyerinde SGK kayıtlı olarak görülmese dahi kişi tarafından imzalanan 1 tutanağa ilişkin faturanın ihtilafsız olarak davacı tarafça ödenmiş olması, 4 yıl boyunca kişinin başka bir işyerinde SGK kaydının bulunmaması ve davacı tarafça açıkça bu kişinin tanınmadığı ileri sürülmesine rağmen mahkememizce kişinin davacı şirket çalışanı olduğunun tespit edilmesi birlikte değerlendirildiğinde kişinin tutanak tarihinde SGK kaydı yapılmaksızın davacı yanında çalıştığı yönünde kanaat oluşmuştur.
9-Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda her ne kadar fatura ile uygulama kontrol listesi arasında içerik yönüyle eşleştirmenin yapılmasının uzmanlık gerektirdiği, konuda uzman bilirkişi tarafından bu değerlendirmenin yapılabileceği ileri sürülmüş ise de davacı tarafça gerek dava dilekçesinde gerekse dava sürecinde fatura içeriği mal veya hizmetin fiyatlandırmasına yönelik fiyatın fahiş olduğuna dair bir iddia ileri sürülmemiştir. Yine davacı tarafça ödenen ve kabul edilen … nolu 10.770,90-TL tutarlı faturanın 2 kontrol formu içeriği hizmetin toplam ücreti olduğu yönünde de bir iddia ileri sürülmemiştir. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde ve uyuşmazlık konusu fatura içeriğinde açık bir şekilde 417m3 birim için Kdv hariç 10.093,69-TL, Kdv dahil 10.901,19-TL ücret tahakkuk ettirildiği, davacı tarafın tüm yargılama boyunca bu ücretin fahiş olduğuna veya verilen hizmetle ilgisiz bulunduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı, kaldı ki fatura içeriğinde açıkça … uygulaması yapıldığı ve kontrol tutanağında yazılı m3 miktarının yazılı olduğu gözetildiğinde uygulama kontrol listesi ile fatura içeriğinin uyumlu olduğunun sabit olduğu değerlendirilmiş, bu hususta ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.
10-Davacı tarafça yargılama sırasında ödeme emrinde 26.09.2019 tarihli 10.901,19-TL tutarlı faturaya dayanıldığı, yargılama sırasında ise 31.10.2018 tarihli faturanın sunulduğu, takip talebinde dayanılmayan faturanın alacak talebine konu edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de dosya kapsamının incelenmesinde icra dosyasına takip dayanağı olarak … seri nolu 10.901,19-TL tutarlı 31.10.2018 düzenleme tarihli fatura fotokopisinin takip dayanağı olarak sunulduğu, davacı vekili imzalı takip talebinde dayanak olarak 31.08.2018 düzenleme tarihli, 26.09.2019 faiz başlangıç tarihli … nolu 10.901,19-TL tutarlı faturaya dayanıldığının belirtildiği, ödeme emrinde icra müdürlüğü tarafından fatura tarihinin sehven hatalı girilmesinin davalı alacağının varlığına etki etmeyeceği, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının icra takibinin şekline yönelik ayrıntılardan ibaret olup borcun varlığını noktasında yargılamaya etkili olmadığı kanaati oluşmuştur. Kaldı ki takip talebi ekinde fatura örneği sunulduğundan ödeme emrinde fatura ayrıntılarının hatalı yazıldığı ilk bakışta dahi anlaşılabileceğinden bu hususun menfi tespit talebine dayanak teşkil edemeyeceği değerlendirilmiştir.
11-Ayrıntılı gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere; davacı tarafça dava konusu fatura nedeniyle borçlu olunmadığı ileri sürülmüş ise de davacı tarafça ibraz edilen uygulama kontrol listesinde davacı şirket çalışanı olduğu tespit edilen …(… … tarafından imzalanmış olduğu, davacı tarafça bu kişinin başlangıçta şirket çalışanı olmadığı, tanınmadığı ileri sürülmüş ise de davalı tarafça kimlik bilgileri sunulduktan sonra yapılan SGK sorgulamasında davacı şirket çalışanı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça bu kişinin şirketi temsile yetkili olmadığı ileri sürülmüş ise de şirketin bütün işlemlerinin şirket yetkililerince imzalanmasının beklenemeyeceği, fiili bir durum olan mal teslimi, hizmet alınması gibi işlemlerin şirket çalışanları tarafından yerine getirilebileceği, bu hususta davacı şirkete ait meyvelere yapılan uygulama sırasında şirket çalışanının hazır bulunarak tutanağı imzalamış olduğunun sabit olduğu, davalı şirket tarafından fatura içeriği 417m3 oda meyvenin ilaç uygulamasının yapılması hizmetinin davacıya verilmiş olduğunun kabul gerektiği değerlendirilmiştir. Davacı tarafça yargılama süreci boyunca fatura içeriği hizmet karşılığı düzenlenen bedelin yüksek olduğuna veya gerçekte bu miktarın altında bir anlaşma yapıldığına yönelik bir iddia ileri sürülmemiştir. Bu nedenle fatura ile uygulama kontrol listesi içeriği hizmetin uyumlu olduğu değerlendirilmiş, davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin olarak alınan 186,17-TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 126,87-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 5.100,00-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacının sarf ettiği yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde, resen ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”