Emsal Mahkeme Kararı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/583 E. 2022/304 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/583
KARAR NO : 2022/304

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin sürücüsü ve maliki olduğu … plakalı araç ile … Otomotiv Yedek Parça ve İnş. Taah. San. Tic. Ltd. Şti.’nin maliki ve …’nın sürücüsü olduğu … plakalı araçlar 22.08.2019 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’nın asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürüsünün asli kusurlu davranışı sebebi ile meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilimizin aracında maddi hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketi ise kazada kusurlu olan … plakalı aracın … numaralı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nı tanzim eden şirket olup müvekkiline ait araçta meydana gelen hasardan poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarların ve bu hasarların giderilmesi için yapılması gerekli olan masrafların tespiti için İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Değişik İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırılmış olup; müvekkilimizin aracında toplamda 36.500,00.-TL hasar bedeli tespit edildiğini, ayrıca 5.000,00.-TL değer kaybının olacağı görüşü bilirkişi tarafından bildirildiğini, davanın kabulü ile; davalı sigorta şirketinin davaya konu kazada kusurlu olan … plakalı aracın … numaralı poliçe ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası’nı tanzim eden şirket olması sebebiyle KTK md. 97 vd hükümler uyarınca 19.950,00.-TL hasar bedeli, 50,00.-TL değer kaybı bedeli olmak üzere -şimdilik- 20.000,00-TL alacağın kaza tarihi olan 22.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …/… Değişik İş sayılı dosyası kapsamında yapılan delil tespiti giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere hesaplanacak yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile; 36.854,15 TL’lik zararın KTK md. 97 vd hükümler uyarınca haksız fiil sorumluluğundan dolayı kaza tarihinde temerrüt gerçekleşmiş olacağından 22.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı dava konusu, müvekkili şirket tarafından ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kaza neticesinde, aracın hasarlandığından bahisle, maddi zarar ve değer kaybı bedelinin müvekkil sigorta şirketinden tahsilini talep ettiklerini, davacı …’in … no.lu trafik poliçesinden maddi tazminat talebinde bulunduğu kaza tarihi 22.08.2019 saat 21:10 dur. müvekkili sigorta şirketi sistemi incelendiğinde, bu poliçeden aynı tarihli hasar girişi olduğu ancak başka bir mağdur (…) talebi olduğu görüldüğünü, bu iki hasarın saatlerinin çok yakın olduğunu, …’in kaza saati 21:10, …’ın kaza saati 21:45 olduğunu, …’in kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü … olarak göründüğünü, …’ın kaza tespit tutanağında ise sürücü … göründüğünü, …’in kaza tespit tutanağında kaza Menderes İlçesinde olmuş görünmekte iken, …’ın davasına konu kaza 35 dakika sonra Gaziemir’de meydana geldiğini, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Trafik kaza tutanağı, araç ruhsatları, sigorta poliçesi, hasar dosyası, fatura suretleri, bilirkişi raporu delil olarak değerlendirilmiştir.
Tarafların kusur durumları ile davacı aracında oluşan hasar ve değer kaybının tespit edilmesi için bilirkişi heyetinden alınan raporun sonuç kısmına göre; “… İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. sayılı dosyasında,
… plaka sayılı araç sürücüsü …”’nın *» 100 (yiiğde yüz) oranında “Asli ve Tam Kusurlu” olduğu,
… plaka sayılı Davacı sürücü …”’in “Kusursuz” olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Hasarı tespite konu 2014 model Volkswagen Polo marka … plaka sayılı otomobil için toplam hasar onarım bedelinin KDV dahil 36.500,00 TL. olduğu,
Değer kaybı bedeli tespite konu 2014 model Volkswagen Polo marka … aracın gördüğü onarıma bağlı riziko tarihi itibariyle hasarsız haldeki güncel ikinci el piyasa değerinde 354.,15 TL değer kaybı meydana geldiği, … takdiri Sn. Mahkemenin olmak üzere Bilirkişi Raporumnda tespit edilen hasar onarım kalemleri ile sürücüler tarafından beyan edilen kazanın oluş şeklinin örtüşmediği, kaza ile hasar onarımın uyumlu olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır…” şeklinde rapor sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacıya ait… plaka sayılı araç ile seyir halindeyken dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki dava dışı … Otomotiv Yedek Parça ve İnş.Taah.San.Tic.Ltd.Şti.’nin maliki olduğu … plaka sayılı araç ile trafik kazasına karıştığını, karşı taraf araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin aracın KZMMS sigortacısı olduğunu, davalıya başvuru yapıldığı halde hasar ve değer kaybı zararının karşılanmadığını ileri sürerek maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davalının sigortacısı olduğu… plaka sayılı aracın kısa süreli olarak 2 farklı kazaya karıştığını, 37 dakika arayla 2 farklı kaza yapılmasının olağan hayat akışına uygun olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
3-Trafik kazaları sonucu uğranan zararın tazmini hususunda temel dayanak haksız fiil sorumluluğudur.
4-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun;
91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”;
85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”;
85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-3. maddesinde: “Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Sigortanın kapsamı üçüncü şahısların, sigortalının Karayolları Trafik Kanunu çerçevesindeki sorumluluk riski kapsamında, sigortalıdan talep edebilecekleri tazminat talepleri ile sınırlıdır. ” düzenlemesi ile sorumluluk sınırları gösterilmiştir.
5-Yukarıda açıklanan ve alıntılanan hükümler doğrultusunda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
6-Sigortacının sorumluluğu, yukarıda izah edilen sorumluluk esasları dahilinde işletilen aracın işleteninin veya işletenin kusurundan sorumlu olduğu sürücünün kusurlarından kaynaklanan zararlarla sınırlıdır. Bu noktada aracın işleteninin veya sürücüsünün kusur durumunun incelenmesi gerekmektedir.
7-Haksız fiil sorumluluğu, “Haksız Fiilden Doğan Borç İlişkileri” başlığı altında, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
49. maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
50. maddesi, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.”
8-Haksız fiil, bir kimsenin hukuka aykırı ve kusurlu bir davranışı ile başka bir kimsenin zarara uğramasına yol açmasıdır. Yargısal içtihatlar ve doktrine göre haksız fiilin unsurları;-Fiil, davranış,
-Fiilin hukuka aykırı olması
-Zararın meydana gelmesi,
-Kusur,
-Fiil ve zarar arasında illiyet bağı bulunması, olarak sıralanmaktadır.
Yine TBK’nın 50. maddesi ile “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” hükmü düzenlemesi uyarınca zarar gören zararı ile zarar verenin kusurlu olduğunu ispatla mükellef kılınmıştır.
9-Somut olayda öncelikle dava konusu kazanın meydana gelmesindeki kusur dağılımı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkememizce kusur dağılımına ilişkin adli trafik bilirkişiden rapor alınmış, dosyaya sunulan 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluşumunda davalının sigortacısı olduğu … plaka sayılı araç sürücüsü …’nın asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan incelemede davacının yol istikametinde seyrettiği sırada kendisine göre soldan gelen … plaka sayılı aracın gerekli dikkat ve özeni göstermemesi ve geçiş üstünlüğüne riayet etmemesi, çıkış yaptığı sokaktan durmaksızın doğrudan diğer sokağa doğru dönüş yapmasıyla kazaya sebebiyet verdiği, kazanın oluşumunda davacının kusurunun bulunmadığı, bu itibarla dava konusu kazada davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun %100 oranında olduğu değerlendirilmiştir.
10-Kusur oranlarının tespiti ile birlikte 05/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda hasar ve değer kaybı yönünden yapılan incelemede davacıya ait aracın onarım bedelinin 36.500,00-TL olduğu, aracın 354,15-TL değer kaybına uğradığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunda kaza tespit tutanağında sürücü …’nın beyanında aracın kapılarına çarptım beyanı ile kazadaki hasarın uyumsuz olduğu, aracın önden hasar almış olduğu ileri sürülerek kaza ile hasarın uyumsuz olduğu beyan edilmiş ise de;
Dosyaya sunulan fotoğrafların incelenmesinde davacıya ait araç ile davalı aracın kaza mahallinde bulunan fotoğraflarının dosyaya sunulduğu, davacıya ait aracın kaza sonrası yolun devamında bulunan iri kayaların bulunduğu yere doğru savrulması ile önden bu taş-kaya benzeri sert maddelere çarpması suretiyle hasarlanmış olduğunun anlaşıldığı, aracın ön kısımlarının zarar gördüğü fotoğraflarda açıkça görüldüğü, benzer nitelikteki dosyalarda hava yastıklarının açılması hususunun net bir standardının bulunmadığı, bazen çok şiddetli kazalarda dahi hava yastığı açılmazken bazı durumlarda hafif çarpmalarda dahi hava yastığının açılabildiği, bu hususun tek başına hasarın anlatılan kaza ile uyumsuz olduğu sonucunu ispat edemeyeceği, keza kaza tespit tutanağında kaza oluş şeklini gösteren çizim ile kaza mahallinin ve araçların durumlarının uygun olduğu, kaza ile hasar arasında uyumsuzluk olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı, karşı taraf araç sürücüsü …’nın “kapılarına çarptım” şeklindeki beyanının gerek kaza krokisi ile gerekse araçların darbe alan bölgelerini gösterir çizimlere aykırı olduğu, araç sürücüsünün bu yöndeki yazısının davacı araç maliki açısından bağlayıcı olmadığı, kaza anındaki çarpmayı yanlış ifade etmenin tek başına hasar-kaza uyumsuzluğu olarak yorumlanamayacağı değerlendirilmekle kaza ile anlatım arasında uyumsuzluk olduğu yönündeki bilirkişi görüşüne iştirak edilmemiştir.
Mahkememizce araç sürücüsü … tutanak tanığı olarak dinlenilmiş, kendisi mahkememiz huzurunda alınan beyanında dava konusu kazayı kendisinin yapmadığını, tutanaktaki imzanın kendisine ait olmadığını savunmuştur. Ancak mahkememizce yapılan incelemede tutanak altında yer alan imzanın mahkememiz huzurunda alınan imza örneklerine açık bir şekilde uyumlu olduğu, bunun yanında …’nın ehliyet fotokopisinin de davacıya kaza sonrası teslim edilip dosyaya da sunulmuş olduğu hususları birlikte gözetildiğinde …’nın imza inkarının yerinde olmadığı, dosya kapsamına göre tanığın şahsi sorumluluktan kurtulmak maksatlı olarak tutanağı ve kazayı inkar ettiği değerlendirildiğinden 6100 sayılı HMK’nın 611/1-a maddesi uyarınca tanığın tutanağı inkarı hususunda mahkememizce net bir kanaat oluştuğundan ayrıca imza incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
11-Yargılama sırasında davalı tarafça tarafça davalı aracın çok kısa aralıklarla 2 farklı kazaya karıştığı ve bu nedenle kazaların araştırma konusu yapıldığı ileri sürülmüş ise de tüm yargılama süresince sigorta suistimaline yönelik başkaca herhangi bir delil sunulmadığı, nitekim 2.kazanın yargılamasının yapıldığı İzmir 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… Esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiği, bu itibarla davalının hasarın poliçe teminatı dışında kaldığı hususunda ispat külfetini yerine getiremediği değerlendirilmiştir.
12-Dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden dava öncesi davalı sigorta şirketinin dava öncesi 01/11/2019 tarihinde temerrüte düştüğü görülmüş, zarar veren aracın ticaret şirketine ait olması nedeniyle ticari faiz talep edilebileceği gözetilerek temerrüt tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmiştir.
13-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-13. Fıkrası uyarınca arabuluculuk ücreti yargılama giderlerinden olup, İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun sarf kararı ile 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından karşılandığı anlaşıldığından bu tutar yargılama giderleri kapsamında değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, poliçe limitini aşmamak kaydı ile 36.500,00-TL hasar onarım bedeli ile 354,15-TL değer kaybı bedeli olmak üzere toplam 36.854,15-TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tazminat miktarına temerrüt tarihi 01/11/2019 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.517,50-TL harçtan peşin olarak alınan 341,55-TL ile ıslah harcı olarak alınan 287,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.888,12-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 5.528,12-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 341,55-TL. ile ıslah harcı olarak yatırılan 287,83-TL toplamı 629,38-TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça sarf edilen 44,40-TL başvuru harcı, 83,25-TL posta ve tebligat ücreti, 800,00-TL bilirkişi ücreti olarak sarf edilen toplam 927,65‬-TL ve yargılama gideri kapsamına alınan İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyasında 1.270,00-TL (vekalet ücreti, keşif harcı, bilirkişi ücreti) toplamı 3.125,3‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve resen ilgili tarafa iadesine,
7-Dava şartı arabuluculuk kapsamında hazine tarafından karşılandığı anlaşılan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına, bu hususta harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize bir dilekçe verilmesi veya tutanağa geçirilmek kaydıyla mahkememiz zabıt katibine beyanda bulunmak ve bu beyanın mahkememiz Hakimi tarafından onaylanması sureti ile istinaf kanun yoluna gidilebileceği, yasal süre içinde istinaf kanun yoluna başvurulmadığı taktirde kararımızın kesinleşeceği, yasal sürede istinaf kanun yoluna gidilmesi halinde dosyanın ilgili İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’ne istinaf konusunda karar verilmek üzere gönderileceği açıklanmak sureti ile açık yargılama sonunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP AYRICA ISLAK İMZA UYGULANMAYACAKTIR.
“5070 sayılı yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur”